Cevaplar.Org

DAVETİN İLKELERİ

a. Davetin Bir İbadet Olduğu Bilinmelidir. Mürşit durumundaki kişiler, İslâm’a davetin bir ibadet olduğunu bilmelidir. Bu şuurdaki mürşitlerin tek hedefi, Allah'ın rızasına ulaşmak ve şu âyetin müjdesine mazhar olmaktır


Niyazi Beki(Prof. Dr.)

niyazibeki@gmail.com

2017-01-02 20:28:07

a. Davetin Bir İbadet Olduğu Bilinmelidir.

Mürşit durumundaki kişiler, İslâm'a davetin bir ibadet olduğunu bilmelidir. Bu şuurdaki mürşitlerin tek hedefi, Allah'ın rızasına ulaşmak ve şu âyetin müjdesine mazhar olmaktır.

"İnsanları Allah'a çağıran, iyi iş yapan ve "Ben Müslümanlardanım!.' diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?"(1)

Daveti bir ibadet şuuruyla yerine getiren kimse, kulluğun gerektirdiği tevazuu gösterecek ve yüklendiği irşatla ilgili kulluk görevini hakkıyla ifa edip etmediğinin muhasebesini yaparak, nefsâni isteklerinin esiri olmamaya gayret edecektir.

b. İslâm'a Davet, Gönül İşi Olmalıdır

İrşat işi (din, mezhep, meşrep ve eğilimleri ne olursa), Allah'ın bütün kullarını kapsayacak genişlikteki bir şefkat ve merhamet duygusundan kaynaklanmalıdır. Kendisini, tüm insanları Allah'ın dinine davet etmeye adayan kişi, kalbini onlara merhamet saçan bir kap şekline getirmelidir.(2)

İyi bir mürşit, "Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.", "Rabbin, hiçbir şeye ihtiyaç duymayan, sonsuz rahmet sahibi olandır."(3) , "Rahmetim her şeyi kuşatmıştır."(4) mealindeki ayetlere kulak vermeli ve bu ayetlerde tecelli eden İlahî rahmetin yansımalarını gösteren bir ayna görevini üstlenmelidir.

Yirmi günü aşkın bir süre Taif'i muhasara altında tutan ve bu arada çok zarar gören sahabilerden bazıları, Taif (Sakif) halkına beddua etmesini istediklerin zaman, Rahmet Peygamberi (a.s.) ellerini kaldırarak: "Allah'ım!. Sakîf'i hidâyete erdir. Onları İslâm'a kavuştur."(5) diye dua etmiştir.

İmam Gazalî, şefkat duygusunun irşat mesleğinin bir parçası olduğunu ve bu sırada asla öfke ve gurura kapılmamak gerektiğini ifade ederken, şöyle buyurur:

"Bir müslüman, günahkâr kimselere acıyarak bakar. Ve onların günâha girmesini, kendisi için bir musibet şeklinde görür. Çünkü Müslümanların tümü, bir tek vücut gibidir. Özellikle (mürşit durumundaki) âlimlerin, kendi ilimlerine güvenmesi, bu yüzden de gurura kapılarak karşısındaki câhilleri küçük görmesi, büyük bir felakettir. Bu tür duygulara kapılan bir mürşidin durumu, başkasını ateşten kurtarıp, kendisi ateşte yanan kimsenin durumu gibidir. Bu hal, sukuttur / baş aşağı düşüştür. Şeytanın bir saptırmasıdır. İnsanın, şeytanın ipiyle kuyuya inmesidir."(6)

c. Davetin Bir Mükellefiyet Olduğu Bilinmelidir.

Mürşit durumundaki kişiler, üstlendikleri şerefli vazifenin, Allah'ın müslümanları mükellef tuttuğu emirlerden olduğuna inanmalıdır. Ayrıca, insanları hidâyete erdirmenin Allah'ın işi olduğunu bilmeli ve kendi işini Allah'ın işi ile karıştırmamalıdır.(7)  Kulun görevi çalışmaktır, muvaffak edip etmemek Allah'ın işidir. Bu sır bilinmediği için, müslümanlar arasında (lüzumsuz rekabetler sebebiyle) tarih boyunca bir çok ayrılıklar meydana gelmiş ve hizmetlerin ruhu olan Allah rızası gözetilmediğinden, yapılan çalışmalar boşa gitmiştir.

Bediüzzaman bu konu ile ilgili olarak şunları söyler:

"Cenâb-ı Hak'ın rızası, ihlâs ile kazanılır. Kesret-i etba / tâbi olanların çokluğu ile ve fazla muvaffakiyetle değildir. Çünkü onlar, vazife-i İlâhiyye'ye ait olduğu için istenilmez; bazen verilir. Ey sevaba hırslı ve a'mal-i uhreviyede kanaatsiz insan!. Bazı peygamberler gelmiş ki, mahdut bir kaç kişiden başka ittiba edenler / ona imân edenler olmadığı halde, yine o peygamberlik vazife-i kudsiyesinin hadsiz ücretini almışlar. Demek hüner kesret-i etba ile değildir. Belki hüner, rıza-i İlâhîyi kazanmaktır. Sen neci oluyorsun ki, böyle hırs ile "herkes beni dinlesin!." diye vazifeni unutup vazife-i İlâhiyeye karışıyorsun? Kabul ettirmek, senin etrafına halkı toplamak Cenâb-ı Hak'ın vazifesidir. Vazifeni yap, Allah'ın vazifesine karışma!."(8)

Bazı bilim adamları, insanın irşat hareketlerinden aklî ve psikolojik olmak üzere iki yoldan etkilendiğini ve kalbi etkileyen (duygusal-psikolojik) hususların, aklı etkileyen hususlardan daha tesirli olduğunu ifade etmişlerdir. Yapılan araştırmalar, psikolojik etkinin % 60, aklî etkinin ise en fazla % 40 oranında olduğunu göstermiştir."(9)

d. Hazmedilmeyen İlim Telkin Edilmemelidir

Bu konuyu (başlıktaki ifadelerle) ele alan Bediüzzaman: "Âlim-i mürşit koyun olmalı; kuş olmamalı. Koyun, kuzusuna süt; kuş, yavrusuna kay verir."(10) derken, insanları irşat etmekle yükümlü olan gerçek âlimlerin, kuzularına hazmedilmiş (tertemiz) bir sütü veren koyun gibi olmalarını tavsiye etmekte ve bu âlimlerin, (hazmedilmemiş gıdaları yavrularına kusarak veren) kuşlara benzememesi gerektiğini belirtmektedir.

Bu ifadeye göre: 

- Mürşit durumundaki ilim adamları, sahip oldukları ilmin gereklerini yerine getirmeli, her yönüyle yaşayarak hazmetmelidir. Aksi takdirde, o kişinin ilmi yüzeysel kalır, faydadan çok zarar vermeye başlar.

- Burada anne ve yavrularını misal verilmesi, irşat eden ile irşat edilen kişi arasındaki ilişkiyi gösterir. Bu duruma göre mürşit, âdeta bir anne şefkati ile çalışmalı ve yaptığı işin karşılığında bir şey beklememelidir. Hem kolay içilen, hem kolay hazmedilen, üstelik de son derece besleyici olan sütün misal verilmesiyse, mürşit tarafından yönlendirilen kişilerin, onlara zor gelmeyen bilgi ya da yöntemlerle beslenmesi gerektiğine işarettir. 

Dipnotlar

1-Fussilet, 33.

2-Bûtî, el-Cihad fi'l-İslam, 39-40.

3-En'am, 133.

4-A'raf, 156.

5-Tirmizi, Menakıb, 73.

6-Gazzalî, İhya, II/330.

7-krş. Bûtî, 52.

8-Nursî, Lem'alar, 152.

9-Bûtî, 64.

10-Nursî, Sözler, 706.

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu

NAMAZDA 17 SIRRI

NAMAZDA 17 SIRRI

İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

Kişi kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına da öyle davranmalıdır. Bu minva

CEHENNEM NEREDEDİR?

CEHENNEM NEREDEDİR?

Soru: Cehennem Nerededir? Cevap: Cennet ise Kur’an-ı Kerim'de zikredildiği gibi yüksektedir ve

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

Rum suresi, Mekki mukattaat sureler sisteminde yer alan, Kur’an’daki tertip numarası 30 olan bi

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.s) buyurdular ki: “Komşusu, zararlarından emin

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

Kıyâmetin pek yakın olduğu ve vaktin bereketinin azaldığı günümüzde, insanlar dünya tela

SAYGI GÖSTERGELERİ

SAYGI GÖSTERGELERİ

Toplum içerisinde âdâb-ı muâşeret dediğimiz; nezâket, saygı ve görgü kuralları, dünya v

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

İbn Hacer el-Heytemî diyor ki: "Sahabe arasında cereyan eden hâdiseler konusunda dilimizi tutmam

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

1.Hâfız ibn Hacer el-Askalânî el-İsâbe adlı eserinde diyorki: "Ehli-sünnet, sahâbenin âdil

İman edip salih ameller işleyen kimseler için mağfiret ve bol rızık vardır.

Hac, 50

GÜNÜN HADİSİ

Emin ve doğruluktan ayrılmayan ticaret ehli (ayette sırat-ı müstakim ashabı olarak zikredilen) peygamberler, sıddikler, şehidler ve salihlerle beraberdir.

Tirmizi, Büyu 4, (1209); İbnu Mace, Ticarat 1, (2139)

TARİHTE BU HAFTA

*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938) *TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920) *Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877) *Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628) *II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI