Cevaplar.Org

HİND ULEMA CEMİYETİ VE ÜLKENİN ÖZGÜRLEŞMESİNDEKİ ROLLERİ-2

Velakin bahsedilen bu alimler İngilizlerin bütün emellerini boşa çıkardılar ve kurdukları gökdelenleri yıktılar, o gökdelelenler ki Hristiyanlıştırma esasları üzerine yükselmişlerdi. Hind alimlerinin bu alanda yaptıkları çalışmalar o denli önemlidir ki, Hind Alt kıtasının bağımsızlık hareketinin tarihini ve bu ülke çocuklarının yabancı sömürge pençesinden kurtuluş mücadelesini yazan hiç kimse bunu görmezden gelemez.(1)


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2017-03-09 16:20:55

Velakin bahsedilen bu alimler İngilizlerin bütün emellerini boşa çıkardılar ve kurdukları gökdelenleri yıktılar, o gökdelelenler ki Hristiyanlıştırma esasları üzerine yükselmişlerdi. Hind alimlerinin bu alanda yaptıkları çalışmalar o denli önemlidir ki, Hind Alt kıtasının bağımsızlık hareketinin tarihini ve bu ülke çocuklarının yabancı sömürge pençesinden kurtuluş mücadelesini yazan hiç kimse bunu görmezden gelemez.(1)

Bu çalışmalar herkese o alimlerin siyasi deneyimlerinden, keskin basiretlerinden ve siyasetteki maharetlerinden haber veren bir baş işaret sayılır. Bu öyle bir durumdur ki, dünya tarihinde bir benzeri çok az görülür.

Amma bu cemiyetin siyasi aktivitesi ise, Hindistanın bağımsızlığından evvel maruz kaldığı çeşitli siyasi meseleler ve o zamandan beri Müsümanların başlarına gelen problemler karşısında bu cemiyetin oynadığı rolü hiç kimsenin inkar etmesi mümkün değildir.

Ben bu çalışmada onların saldırgan yabancı güce karşı istiklal mücadelelerini ve istiklalden önce bizim ülkemizin semasında görülen bazı siyasi hadiseleri ve meseleleri, bu cemiyetin bu işleri nasıl idare ettiğini, Hindistan'ın istiklale kavuşması için nasıl çalıştığını anlatacağım.

1920 senesinde Delhi'de akdedilen ikinci toplantısında cemiyet, İngiliz hükümeti ile hiçbir iletişime girilmemesi kararını almıştır. Ve çıkardığı fetvada Britanya hükümeti ile yardımlaşmanın haram olduğu belirtilmiştir. Fakat 1921 senesinde İngiliz hükümeti beş yüz alimin imza attığı bu fetva hakkında bir soruşturma açtı ve cemiyetin alimlerini hapishanelere atmaya başladı.

1923 senesi Hindistan Müslüman ve Hindular arasında bir çok şiddet hadiselerine ve kaosa şahit oldu. Cemiyet alimleri bunun üzerine vatan evlatlarının birlikte hareket etmesi gerektiği parolasını ortaya attı ve çeşitli vesilelerle bu gerilimi durdurmaya çalıştılar.

1927 senesinde cemiyet azalarınca İngiliz hükümetinin "Saymın heyetini" teşkil ettiği haber alındı. Bu heyetin amacı Hindistan'la İngiltere arasında bağlantı kurarak, Hind halkıyla görüşülerek bir takım raporları hazırlamak, tavsiye raporlarını sunmak ve geleceğe dair hareket cetvelini hazırlamaktı. 

Alimler Cemiyeti derhal bu heyete karşı olduğunu ve onunla bir muvafakata girmeyeceğini ilan etti. Bu hususla alakalı Cemiyet-i Ulema, Mevlana Enver Şah Keşmiri başkanlığında 1927 senesinin Eylül ayında özel bir toplantı yaptı. Bu toplantıda bütün Hind evlatlarına bu heyetle görüşülmemesi çağrısı yapıldı.

Zamanın İngiliz başbakanı Parlementoda bir konuşmasında Hindistan'ın bağımsızlığı için en azından bir anayasanın hazırlanması gerektiğini söylemişti. Bunun üzerine Hintli lider Muti Lal Nehru başkanlığındaki bir heyet tarafından bir anayasa taslağı hazırlandı ki "Nehru Raporu" diye bilinir. Fakat bu raporda Müslüman toplumu ülkenin ikinci derecede bir sınıfı olarak görülüyordu. Ve bu anayasada İslam dininin temel esaslarına muarız noktalar vardı. Ayrıca bu anayasa Müslümanların lehine olan bir çok şeyleri de görmezden gelmişti. Bunun üzerine Cemiyet-i Ulema sesini yükseltti ve bu anayasaya karşı olduğunu açık bir şekilde gösterdi.

Ve 1929 senesinde bu cemiyetin azaları "Tuz hareketi"ne iştirak ettiler. O tuz hareketi ki(2) onu Gandi ortaya çıkarmıştı. Cemiyet azalarından bu harekete iştirak edenler; Mevlana Hafızurrahman, Müftü Atıkurrahman el-Osmani, Mevlana Fahreddin'ül Muradabadi, Mevlana Seyyid Muhammed Miyan ed Diyobendi, Mevlana Beşir Ahmed Beht ve diğerleridir. Bu zatlar tuz hareketine iştiraklarından dolayı İngiliz hükümetince tutuklandılar.

1930 senesinde Cemiyet-i Ulemaya bağlı âlimler, Mevlana Muinuddin el- Ecmiri riyasetinde Muradabad müdüriyetine bağlı Emruha şehrinde bir toplantı gerçekleştirdiler. Bu toplantıda Hindistan'ın sömürge pençesinden kurtulması için Kongre Partisine(3) destek kararı alındı. Bütün güç ve imkanlarıyla bu partiye destek verme görüşü benimsendi. Buradaki destekten amaç, munhasıran Hind alt kıtasının bağımsızlığına çalışmaktı ve hususta davet eden de Mevlana Hasret Mohani olmuştu.

-devam edecek-

Dipnotlar

1-Konuyla alakalı geniş bilgi için, Yohanan Friedman'ın "Hind Ulema Cemiyetinin Hindistan Ulusal Hareketine Ve Pakistan'ın Kuruluşuna Karşı Tavırları" ve Aziz Ahmed'in "Pakistan'da Ulemanın Aktivist Tutumu" adlı çalışmalarına bakılabilir. Bkz. Ebubekir Bagader, Modern Çağda Ulema, terc. Heyet, s: 63-118, İz Yayıncılık, İst.1991(Salih Okur)

(2) Gandi, tuza konan vergiyi ve tuz tekelini protesto için ünlü tuz yürüyüşünü başlattı. Köy köy gezerek 25 günde deniz kıyısındaki tuz yataklarına ulaştığında Hindistan bağımsızlık hareketinde o ana kadar görülmemiş ölçüde büyük bir kitle hareketi oluşmuş ve büyük bir sivil itaatsizlik eylemi başlamış oluyordu.(Salih Okur)

(3)1885'de kurulan ve Hindistan'ın bir çatı altında bağısızlığa kavuşmasını amaçlayan ve kurucularının Hindu olmasından dolayı Hind Müslümanlarının arasında uzun tartışmalara sebeb olan parti. Gandi de bu partinin manevi lideri konumundaydı. (Salih Okur)

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu

NAMAZDA 17 SIRRI

NAMAZDA 17 SIRRI

İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

Kişi kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına da öyle davranmalıdır. Bu minva

CEHENNEM NEREDEDİR?

CEHENNEM NEREDEDİR?

Soru: Cehennem Nerededir? Cevap: Cennet ise Kur’an-ı Kerim'de zikredildiği gibi yüksektedir ve

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

Rum suresi, Mekki mukattaat sureler sisteminde yer alan, Kur’an’daki tertip numarası 30 olan bi

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.s) buyurdular ki: “Komşusu, zararlarından emin

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

Kıyâmetin pek yakın olduğu ve vaktin bereketinin azaldığı günümüzde, insanlar dünya tela

SAYGI GÖSTERGELERİ

SAYGI GÖSTERGELERİ

Toplum içerisinde âdâb-ı muâşeret dediğimiz; nezâket, saygı ve görgü kuralları, dünya v

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

İbn Hacer el-Heytemî diyor ki: "Sahabe arasında cereyan eden hâdiseler konusunda dilimizi tutmam

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

1.Hâfız ibn Hacer el-Askalânî el-İsâbe adlı eserinde diyorki: "Ehli-sünnet, sahâbenin âdil

Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları bilir.

Al-i İmran, 115

GÜNÜN HADİSİ

“Âdemoğlu, kurban bayramı gününde kan akıtmaktan daha sevimli bir amelle Allâh’a yaklaşabilmiş değildir.

İ. Mâlik, Muvatta’, Kur’an 24; Tirmizî, Edâhî, 1; İbn-i Mâce, Edâhî, 3)

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI