Cevaplar.Org

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-20

Yeminlerle ilgili bölümde geçen büyük günahlar 409. KEBİRE: Sahibini günaha batıran, yani bir hakkı çiğnemek için edilen yemin (yemin-i gamûs).


Muhammed Emin Er

.

2020-10-22 08:55:56

XXVI. Yeminlerle ilgili bölümde geçen büyük günahlar 409. KEBİRE: Sahibini günaha batıran, yani bir hakkı çiğnemek için edilen yemin (yemin-i gamûs). 410. KEBİRE: Yalan yere edilen yemin, isterse yemin-i gamûs olmasın.

Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Allah'a verdikleri söz ve yeminleri az pahaya satanlar için ahirette hiç bir nasip yoktur. Allah onlarla konuşmaz, onların yüzlerine bakmaz, onları arındırmaz da. Ve onlar için acıklı bir azap vardır." (Âl-i Îmrân Sûresi, 77). Bu âyet hususunda Resûlullah (s.a.v) şöyle demiştir: "Kim bir müslümana veya gayr-i müslime karşı haksız yere yemin ederse, Allah'ın huzuruna çıktığı zaman onun kendisine gazap etmiş olduğunu görür." Sonra da Kur'ân-ı Kerim'den bunu tasdik eden şu âyeti okudu: "Allah'a verdikleri söz ve yeminleri az pahaya satanlar..."(Âl-i Îmrân Sûresi, 77)

Buhârî ve diğerleri şu hadisi rivâyet etmiştir: "Büyük günahlar şunlardır: Allah'a şirk koşmak, anaya babaya âsî olmak, yalan yere yemin etmek…" Resûlullah'a (s.a.v) bir bedevi geldi. Ya Resûlullah, büyük günah nedir? dedi. O da, Allah'a şirk koşmaktır, dedi. Sonra hangisi? dedi. O da, yemin-i gâmustur, dedi. Bedevi, yemin-i gâmus nedir? dedi. O da, yalan yere edilen ve başkasının hakkını ihlâl eden yemindir, dedi."

Hâkim'in, sahîh olduğunu söylediği ve Hâris'e (r.a) rivâyet edilen bir hadiste şöyle denmektedir: "Resûlullah'ın (s.a.v) hacda iki cemre arasında şöyle dediğini işittim: "Kim yalan yere yemin eder de din kardeşinin malını yerse, cehennemdeki yerine hazırlansın. Bunu da burada olan, olmayana bildirsin," dedi. Bunu üç defa tekrarladı.

İmam Mâlik, Müslim ve Nesâî şöyle rivâyet etmişlerdir: "Kim ettiği yeminle bir Müslümanın hakkını yerse, Allah onu cehenneme mutlaka sokar ve cenneti haram eder. Ya Resûlullah, ya az bir şey olursa da mı? dediler. İsterse erak ağacından bir çubuk olsun, dedi."

411. KEBİRE: Doğru da olsa çok yemin etmek.

Zira çok yemin ve münakaşa etmek, kişi haklı da olsa, insanı uygun olmayan şeye götürür. Taberânî, sağlam bir senedle şu hadisi rivâyet etmiştir: Cübeyr b. Mut'im (r.a), yeminine karşılık on bin dirhem fidye verdi. Sonra da: Kabe'nin Rabbine yemin ederim ki, eğer ben yemin edersem, doğru ederim; bu, sadece ettiğim yeminin fidyesidir, dedi. Eş'aş b. Kays'ın (r.a) da, ettiği yemini yetmiş bir dirhem vererek satın aldığı rivâyet edilir.

412. KEBİRE: Emânete, yahut put ve benzeri bir şeye yemin etmek. 413. KEBİRE: Şöyle yaparsam kafir olayım, demek. 414. KEBİRE: Şöyle yaparsam İslam'dan yahut Peygamberden uzak olayım, demek.

Buhârî, Müslim ve diğerleri şöyle rivâyet etmişlerdir: "Allah atalarınıza yemin etmekten sizi men ediyor. Kim yemin ederse, Allah'a yemin etsin, yahut sussun." İbn Mâce şöyle rivâyet etmiştir: "Peygamber (s.a.v), bir adamın, babasına yemin ettiğini işitti. Bunun üzerine, babanıza yemin etmeyin; kim yemin ederse, Allah'a yemin etsin. Kime de Allah adına yemin edilirse, râzı olsun. Kim Allah'tan râzı olmazsa, Allah'ın emirlerine göre davrananlardan değildir," demiştir. Tirmizî, İbn Hibbân ve Hâkim şöyle rivâyet etmişlerdir (Tirmizî hasen olduğunu, Hâkim de Buhârî ile Müslim'in şartlarını haiz olduğunu söylemiştir): "Kim Allah'dan başkasına yemin ederse, kafir ve müşriktir." İbn Mes'ud'dan (r.a) şöyle sahîh bir hadis rivâyet edilmiştir: "Benim için yalan yere Allah adına yemin etmek, doğru olarak başkası adına yemin etmekten daha iyidir." Ebû Dâvûd: "Kim emânete yemin ederse, bizden değildir."

Ebû Dâvûd, İbn Mâce ve Hâkim şunu rivâyet etmişler, (Hâkim, hadisin Buhârî ile Müslim'in şartlarına uygun olduğunu söylemiştir): "Kim yemin eder de, ben İslam'dan uzak olayım derse, eğer yalan ise, dediği gibidir; eğer doğru ise bir daha İslam'a sağlam olarak dönemez." Hâkim, sahîh olarak şöyle rivâyet etmiştir: "Kim bir şeye yemin ederse, dediği gibidir; eğer Yahudi olayım derse, Yahudidir, Hıristiyan olayım derse, Hıristiyandır, İslam'dan uzak olayım derse, öyledir." Buhârî ile Müslim ve Sünen müellifleri şöyle rivâyet etmişlerdir: "Kim İslam'dan başka bir dine yalan yere yemin ederse, dediği gibidir."

Zevâcir yazarı şöyle demiştir: Puta ve benzeri şeylere yemin etmeğe gelince, eğer bir kişi böyle yapmakla onlara saygı göstermeyi kasdederse, kafir olur; yoksa olmaz; ancak büyük bir günah işlemiş olur.

415. KEBÄ°RE: Ä°slam'dan baÅŸka bir dine yemin etmek;

Bazı cahillerin, şöyle yaparsam, yahudi olayım demeleri gibi. Nevevî şöyle demiştir: Bir kişi yahudi yahut hıristiyan olayım, der de, kendisinin İslam'dan çıkmasını dediği şeye bağlarsa, derhal kafir olur. Ona mürted hükmü uygulanır. Eğer bunu kasdetmezse, haram işlemiş olur. Gerçek şekilde tevbe etmesi gerekir; meselâ yaptığı günahı söküp atmak, onu işlediğine pişman olmak, bir daha öyle şey yapmamağa azmetmek gibi…

XXVII. Adakla ilgili bölümde geçen büyük günahlar

416. KEBİRE: Adağı yerine getirmemek.

Bunun büyük günah olması da açıktır; zira derhal yapması lâzım gelen bir görevden kaçınmıştır. Bu, zekât vermekten kaçınmağa benzer.

-devam edecek-

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-23

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-23

462. KEBİRE: İsyanları itaatini bastıracak şekilde bir veya birçok küçük günaha devam etme

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-22

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-22

XXIX. Şâhitlikle ilgili bölümde geçen büyük günahlar 437. KEBİRE: Yalancı şâhitlik etme

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-21

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-21

XXVIII. Kadılıkla ilgili bölümde geçen büyük günahlar 417. KEBİRE: Kadılık talep etmek.

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-20

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-20

Yeminlerle ilgili bölümde geçen büyük günahlar 409. KEBİRE: Sahibini günaha batıran, yani

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-19

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-19

399. KEBİRE: Vebâdan kaçmak. Allah Teâlâ: “Ölüm korkusu ile yurtlarından çıkan binlerc

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-18

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-18

XXIII. Cihadla ilgili bölümde geçen büyük günahlar 390. KEBİRE: Farz-ı ayn olduğu zaman ci

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-17

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-17

369. KEBİRE: Hırsızlık. Allah Teâlâ: “Erkek ve kadın hırsızın, Allah’dan bir ibret v

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-16

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-16

XXI. Mürtedlik (dinden dönme) ile ilgili bölümde geçen büyük günahlar 352-353. KEBİRE:

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-15

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-15

XVIII. Büyü ve kehânet ile ilgili bölümde geçen büyük günahlar 320-321-322-323. KEBÄ°RE: Ä

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-14

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-14

XVI. Kölelerle ilgili bölümde geçen büyük günahlar 304. KEBİRE: Kölenin, efendisinden baş

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-13

BÃœYÃœK GÃœNAHLAR-13

289. KEBİRE: Müslümana sövmek. Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce, İbn Mes’

Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları bilir.

Al-i Ä°mran, 115

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Yeryüzünde bir kötülük işlendiği vakit, ona şahid olan bunu takbih ederse (kötü olduğunu te'yid ederse), o kötülüğü görmemiş gibi zararından kurtulur. O kötülüğe şahid olmadığı halde, işittiği zaman memnun kalan kimse, sanki şahid olmuş gibi manen zarar

Ebu Davud, Melahim 17, (4345)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938) *TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920) *Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877) *Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628) *II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI