KABID-BASIT Ä°SÄ°MLERÄ°


2002-07-03 19:29:49

Kabıd ism-i şerifi sözlük manasıyla “Daraltıp sıkan;kıtlık veren”(1) anlamına gelir. Basıt ism-i şerifi ise “Açıp genişlik veren; bollaştıran demektir” (2) Tecellilerini sık sık müşahede ettiğimiz bu iki isim terazinin iki kefesinde olmak üzere ayrı ayrı tasavvur edebiliriz; belki denklemin iki tarafı veyahut ağzı Basıt ismine bakan “büyüktür” işaretinin ayırdığı bir bütün de diyebiliriz. İşte bu yüzden olacak, bütünün bir parçasını göz ardı etme durumunun hasıl olmaması için Kabıd isminin Basıt ismiyle birlikte okunması edebe muvafık görülmüş. İnsanda da maddi ve manevi olmak üzere iki cihet vardır. Birçok ism-i şerifin bu iki yönde tecelli etmesindeki hikmetlerinden biri belki de budur. Manevi yaşam maddi yaşamdan ebediyete bakması sebebiyle çok daha önemli olduğu ve çoğu kez maddiyatın da üstünde egemenlik kurduğu için bu isimlerin tecellisinin maneviyatta bütün azametiyle parladığını her ne kadar göremesek de görmekten çok daha öte hissediyoruz . Kainatın, artı hayatın en önemli ve en büyük meyvesi iman olduğuna göre imanla birlikte ferahlık ve sürur, imansızlıkla birlikte darlık gören gönüller ya da tahkiki imanla mesrurane yürek devletini; zaif iman ile meyusane korku verici yürek anarşisini müşahede eden dimağlar bu iki ismin tecellisiyle en ehemmiyetli zeminde karşı karşıya kalmıştırlar. Zaman zaman Allah’ın (cc) hidayet kapılarını açması ya da kapaması tenkit edilmiştir; burda göz ardı edilen şey ise kulun hidayeti ya da bataklığı kendi istemesidir, yoksa Allahü Teala(cc) elbette hidayetten, imanın nurundan hoşnuttur; ama kul iki yoldan birini seçmekte serbesttir. Ayrıca sık sık şahit olmuşsunuzdur, Allah’ın(cc) rahmeti karanlık labirentler içinde dolaşanların üstüne hiç beklenmedik vesilelerle, beklenmedik bulutlardan yağar, ta ki kul içinde bulunduğu durumdan hoşnut olmasın ve çıkmak istesin. Bu geniş bir konu olduğu için inşallah başka bir zamana bırakıyoruz. Evet, mana aleminde dolaşırken dikkatli olmak Basıt ism-i şerifinin muhteşem tecellisine mazhar olmaya vesiledir. Mesela tevekkülde rahat, şükürde genişlik, isyanda darlık; kulun kendisinin savcısı başkasının avukatı olmasında ve tevbede ufuk ile medeni bir tavır, tam tersinde ise hüsran ve daimi bir rahatsızlık vardır. Bunların hepsi kendi iç alemimizde tecellilere medardır . Madde aleminde de tarih şahittir ki; zenginken fakir, fakirken zengin; kralken dilenci, dilenciyken kral durumuna düşen birçok insan mevcuttur. Bize düşen ise Kabıd isminin maddiyattaki tecellisini sabır, şükür ve tevekkül ile buyur ederek bunun mana alemimize de sıçramasına engel olmaktır. Aksi durumlarda, yani mal-mülk,mevki,makam elde edince de kibire, gurura kapılmadan, bunların kaynağını bilerek şükür içinde kulluk şuurunu muhafaza edebilmek Basıt ism-i şerifinin tecellisinin maneviyat alemini de nurlandırarak ihyasına vesile olur inşallah. Öyleyse müslümanın ölçüsü kaybedilen dünya malıyla birlikte hüzün içinde yitip gitmemek, kazanılan dünyevi bir şey için ise bayram eder gibi sevinmemektir. Bunu kavrayabilmiş insan her iki durumda da rıza-yı İlahi’yi celbetmeye matuf bir hareket içinde yer almış olur. Bu şuur onu öyle bir noktaya getirir ki, hiç kimse için tek halin mevcut olmadığını, “tatlının yanında acı, bastın yanında kabz, huzurun yanında sıkıntı, inkışafın yanında inkıbaz”(2) olduğunu bilir, bilir de tavırlarını ona göre ayarlar. Emin olalım, nerede böyle bir insan varsa orda manada sultanlaşmanın düşürdüğü birkaç altın parçası parlıyordur. Kabıd, Basıt ism-i şeriflerinin tecellilerine birkaç örnek Tefekkür aleminde gezerken zihayat durağından geçmeden olmaz. Zahirde aciz, batında belki de birçok hayvandan kuvvetli şu nebatata göz atalım bir hele. Şüphesiz ki “onları (ağaçları, bitkileri) önce bir çekirdekte derc edip, daha sonra o küçücük çekirdekten nice büyük ağaçları, sebzeleri, meyveleri bast ve inkışaf ettirme”(3) O’nun (cc) kudretindendir. Ya da insanı, birtakım hayvanları bir hücreden (yumurtadan) bast edilmesi her şeyin nasıl bir temaşa edilesi tecelligah olduğunu bizlere vargücüyle(!) fısıldar. Hadi bir de makro aleme uzanalım; meşhur BigBang teorisine göre kainat büyük bir patlamayla küçük bir maddeden bast edilmiştir. Şu kainatın bir hülasası olan insan ise uykuda bedensel aktivitesinin kısıtlanması suretiyle Kabıd, uykudan sonra tekrar iradesi ile bütünleşip hareket kabiliyetinin geri verilmesi suretiyle de Basıt ism-i şerifinin tecellisine mazhar olur, adeta ölümün provasını yapar. Durumuna göre öldükten sonra yine ya Kabıd isminin tecellisiyle Resül-i Ekrem’in (sav) ifadesi çerçevesinde kabrini “Cehennem çukurlarından bir çukur”(4) ya da Basıt isminin tecellisiyle “Cennet bahçelerinden bir bahçe”(5) yapar. Ya Rab! Bizi ahirette Basıt ismini idrak edenlerden, dünyada da milletler muvazenesinde bu isminin tecellisini müşahede edebilenlerden eyle.Amin. 1-Esma-i Hüsna Allah'in Güzel Isimleri-Prof.Dr.Alaaddin Basar-Zafer Yayinlari(Eylül 2001) 2-a.g.e. 3-a.g.e. 4-a.g.e 5-a.g.e 6-a.g.e Yukaridaki dipnotlarin belirttigi cümleler yazinin akisi içinde degistirilerek aktarildi. Genel olarak istifade edilen kaynaklar: 1-Esma-i Hüsna Allah'in Güzel Isimleri-Prof.Dr.Alaaddin Basar-Zafer Yayinlari(Eylül 2001) sayfa:69 2- Kur'an ve Kainat Penceresinden Esma-i Hüsna- Doç. Dr. Abdülaziz Hatip- Gençlik Yayinlari(Nisan 2002) sayfa: 142 3-Esma'ül Hüsna Serhi-(Merhum)Ali Osman Tatlisu-Yagmur Yayinevi(Istanbul;1982)

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

özdem çakır, 2007-05-16 10:48:33

ESMA-İ HÜSNAnın anlamlarını ve nasıl ayine olunur konusuna çok hassas birisiyim çok fazla öğrenmek ve elimden geldiği kadar hayatıma geçirmek istiyorum sayfada bazı isimler var diğerlerini nasıl görebilirim görme şansım yoksa lütfen bana kitaplar önerin.Şimdiden teşekkür ederim.ALLAH' a (cc )emanet olun

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DÄ°ÄžER YAZILAR

Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır.

SAFF, 3

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

"Allah katında, duadan daha kıymetli bir ibadet yoktur."

Tirmizî

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI