EL-HÂFİD / ER-RÂFİ'


2002-07-15 17:34:10

Kâbıd ve Bâsıt isimlerinde olduğu gibi benzer bir teraziye, benzer bir şekilde, benzer bir münasebetle bu iki ism-i şerifi mütalaa ederken tekrar görmekte insan. Bu yüzden benzer cihetlerle tek gözün kapalı durmasına engel olmak istenmesi sebebiyle bunlar da "müzdevice" (*), yani birbirlerinden ayrı anılmazlar edepte. Hâfid "Yukarıdan aşağıya indiren, alçaltan" (1), Râfi' ise "Yukarı kaldıran, yükselten"(2) demek. Önce insan diğer yaratıklar arasından belli bir mertebeye yükseltildi, peygamberler diğer insanlardan arasından yükseltildi , bazı peygamberler ise bazı peygamberlerden üstün kılındı. İnsan mevsimlere nispet yaparcasına sürekli değiştiğinden, mertebesi de onunla birlikte konum değiştirmekte. Bu konum ise yine kendisinden kaynaklanmakta, zira cüz-i irade insanla mücehhez, insan da cüz-i irade ile. Eğer matlup karanlıklar girdabı,körlük,alçalmak ise, Allah'ın(cc) Hâfid ismiyle tecellisi hani derler ya "an(lar) meselesi"; maşuka gelince; iman, Allah, ahlak, hidayet, adalet ise bu sefer vuslat yeridir basamakların üst düzeyi,mertebeler mertebesi; salih bir kul olmanın cemali... Sonuç: "Dünya ahiretin tarlası." Ekin ise cennet, seyr-i cemal-i İlahi, aşk-ı hakiki (rıza-yı İlahi, Allah sevgisi) yani dünyada Râfi' isminin tecellisini yakalayınca (salih kulca yaşamakla donanınca ) ahirette de tecelli. Hâfid isminin tecellisi; aynı hadisçe sabit, dünyada ve ahirette peşisıra. İnkar, küfür, isyan; dünyada zillet, ahirette zillet. İman, adalet, ahlak; dünyada izzet, ahirette izzet, hakiki saadet, edebi ve ebedi suhulet. Tecellinin diğer sahası da, -tarihdir, onda dönen çarktır isbat- maddiyat. Şan ve şeref sahibi, para ve pul hakimi (ya da mahkumu), dalkavuklar tek çevresi... Sonrası? Pek hazin olmuş zilleti, zira kaybetmiş adaleti, teraziyi, muvazeneyi, imanı, ahlakı, hakkı. Kimi de beklermiş kapıların önünde, sadece derisi üstünde... Sermayesi? Derisinin sol üst köşesinde. Batındaki Râfi' tecellisi sonra zahire de aksetmiş, şimdi ümit ve ekmek vergisinde, hizmetle iştigalde. Çok zaman, gel zaman, git zaman... Asansör icat edilmiş, bazen inermiş; bazen çıkar imiş. Çıkarken bakmışlar, katlar iniyor gibiymiş; inerken bakmışlar, katlar çıkar gibiymiş. İşte rahmet ki ne rahmet... Örnekteki gibi, kimi gelir; maddiyatta alçalır; ama vicdan muhasebesi kürsüsüne geçer, sabreder de maneviyatta öyle yükselir öyle yükselir kuşlar kıskanır. Kimi de gider, maddi sahada merdivenleri hızla tırmanırken, manevi sahada tıkanır, pat diye yuvarlanır. Allah (cc) salih daireler bahşede... Feyz almak isteyene, Râfi' ism-i şerifinin tecellisine mazhariyet talep edene, merdivendir tek çare. Merdiven? İman.Basamak? Rıza-yı İlahiyi celb. Merdiveni çıkmak isteyene yardım etmeli, çıkamayana destek vermeli, merdiveni hiç bilmeyene gidilmeli. Ta ki Râfi' isminden feyz tezahür ede... Batıl inançlar, yanlış fikirler ise insanlığa kene. Hâfid isminden feyz isteyen müştakane, bunları çürütmekle kateder nice mesafe. Fikirde,ilimde,irfanda fertçe ve milletçe yükselmekse mesele mü'mine imanı hem nurdur, hem kuvvet bizce, şahit mi istersiniz? İşte Kur'an, tarih işte, işte siyer-i Nebi (asm), Üstad işte, işte şirpençe, mü'minler işte... (*) Bu iki isim de, tıpkı Kabıd ve Basıt isimlerinde olduğu gibi "müzdevice" yani birlikte söylenmesi gereken, Allah hakkında beraber kullanılması icab eden, tek başında kullanılmaları doğru olmayan isimlerdendir. (3) Dipnotlar: 1- Esmâ'ül Hüsnâ Şerhi-(Merhum)Ali Osman Tatlısu-Yağmur Yayınevi(İstanbul;1982) sayfa: 80 2- a.g.e sayfa: 81 3- Kur'ân ve Kâinat Penceresinden Esmâ-i Hüsnâ- Doç. Dr. Abdülaziz Hatip- Gençlik Yayınları(Nisan 2001) sayfa: 147 İstifa edilen Kaynaklar: 1- http://www.esmaulhusna.com Tam adres: http://esmaulhusna1.bizland.com/esmaack1.htm 2- Esmâ-i Hüsna Allah'ın Güzel İsimleri-Prof.Dr.Alaaddin Başar-Zafer Yayınları(Eylül 2001) sayfa: 74,75 3- Kur'ân ve Kâinat Penceresinden Esmâ-i Hüsnâ- Doç. Dr. Abdülaziz Hatip- Gençlik Yayınları(Nisan 2001) sayfa: 147,148,149 4- Esmâ'ül Hüsna Şerhi-(Merhum)Ali Osman Tatlısu-Yağmur Yayınevi(İstanbul;1982) sayfa: 80,81,82 5- Küçük Lugat- Ömer Sevinçgül- Zafer Yayınları

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

ES-SABÛR

ES-SABÛR

Sabûr kelimesinin sözlük anlamı: Çok sabırlı. Sabûr isminin terim anlamı: Günah işleyenl

EL-VÂRİS

EL-VÂRİS

Vâris kelimesinin sözlük anlamı: Ölenin malına sahip olmaya hak kazanan kimse. Vâris isminin

ER-REŞÎD

ER-REŞÎD

Reşîd kelimesinin sözlük anlamı: Doğru yolda bulunan, doğru ile yanlışı birbirinden ayırt

EN-NÛR

EN-NÛR

Nûr kelimesinin sözlük anlamı: Aydınlık, ışık, aydınlatan. Nûr isminin terim anlamı: Nu

EN-NÂFİ

EN-NÂFİ

Nâfi’ kelimesinin sözlük anlamı: Fayda veren. Nâfi’ isminin terim anlamı: Hayırlı ve fa

EL-BÂKÎ

EL-BÂKÎ

Bâkî kelimesinin sözlük anlamı: Sonu olmayan, kesintiye uğramadan devam eden. Bâkî isminin

EL-BEDÄ°

EL-BEDÄ°

Bedi’ kelimesinin sözlük anlamı: Örneği ve benzeri olmayan, hayret verici eşsiz güzellikte

EL-HÂDÎ

EL-HÂDÎ

El-Hâdî kelimesinin sözlük anlamı: Yol gösteren, mutluluk veren. El-Hâdî isminin terim anla

ED-DÂR

ED-DÂR

Dâr kelimesinin sözlük anlamı: Zarar ve elem veren. Dâr isminin terim anlamı: Zarar ve elem v

EL-MÂNİ’

EL-MÂNİ’

Mâni’ kelimesinin sözlük anlamı: Mahrum eden, vermeyen, engel olan. Mâni’ isminin terim an

EL-MUÄžNÃŽ

EL-MUÄžNÃŽ

Muğnî kelimesinin sözlük anlamı: Zenginlik veren, cömert olan. Muğnî isminin terim anlamı

Kim Rabbine kavuşmayı arzu ediyorsa güzel bir amel işlesin ve Rabbine kullukta hiç bir ortak koşmasın.

Kehf, 110

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimse ateşten çıkacaktır.

Tirmizi, Sıfatu Cehennem 10, (2601)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI