EL-BASÄ°R
Basir: Ayndınlık,karanlık, uzak yakın, büyük küçük her şeyi gören, müşahede eden(1) Allah Görmesi Nasıldır? “Allah'ın bütün sıfatları gibi görmesi ve işitmesi de küllidir, mutlaktır ve sonsuzdur. Yani, her şeyi birlikte görür ve işitir.”(2) Allah her şeyi yeryüzünde, kainatta her an her yerde olup biten her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilir ve görür. Mesele Allah'ın hususiyetleri olunca teraziye bu sıklet ağır gelmesinden midir, nedir, ifade çarpıklaşıyor. O aydınlıkta da görür, karanlıkta da görür. Sis, O'nun için bir engel değildir. “Karanlıkta görebilecek cihazlar yapabilecek kabiliyeti kullarına bahşeden Allah elbette karanlıkta da aydınlıkta olduğu gibi görür. Gelmiş, geçmiş, olmuş olacak ne varsa hepsini birden ve aynı anda görür. (3) O halde bu konuda Allah'ı insani ölçüler içinde tasavvur etmek yanıltıcı olur; bu ölçüler ancak bizi Rahman'a götüren bir köprü vazifesini görebilir. Bir kedi, karanlıkta insana nazaran çok daha rahat görebilir. Bir arabadaki zat sadece dışarıdaki ağaçları görür; ama helikopterden bakan birisi yolun birkaç metre yanındaki ağaçlar içindeki oyun bahçesini de görebilir. Bir böceğin görüş alanı bizle kıyas edildiğinde farklıdır. O bambaşka alemleri temaşa etmektedir. Ya da kör bir kimsenin gözleri her ne kadar devreden çıkmış olsa da farklı uzuvlarıyla görmesi mümkündür; onun da görmesi değişik şekilde cereyan etmektedir. Keza “Meleklerin gözsüz görmelerinin de şehadetiyle, görme için mutlaka göz lazım değildir.”(4) “İnsan, uyanıkken muhataplarını görür ve onların konuşmalarını işitir; bu görmeye göz, bu işitmeye de kulak vasıta olmuştur.Ama rüya aleminde yine muhataplarıyla görüşür ve konuşur, fakat gözleri uykuya dalmış, kulakları bu alemden ilgisini kesmiştir. Rüya aleminde ne hava unsuru vardır, ne konuşanın ses telleri, ne de dinleyenin kulakları”(5)Aydınlık, insanın uyanıkken görmesi için şartlardan bir şarttır. Bütün bunlar gösterir ki, görmeler canlıdan canlıya, durumdan duruma çoğunlukla farklılık arz eder. Buradan Allah'ın görmesinin de bambaşka olması gerektiği anlaşılabilir. Bütün bu görme fonksiyonlarını en ince şekilde tanzim eden en büyük Sanatkar ise tabii ki bütün bunlardan üstün bir görme hususiyetine sahiptir. O'nun görmesi birtakım ölçülere hapsedilemez. “İşte şu işleri nihayet derecede güzel sanat ve mükemmel düzenlilik ile yapan ve şu birbiri arkasında gelen ve zaman ipine takılan seyyar alemleri, son derece hikmet, inayet, kemal-i kudret ve sanat ile değiştiren Zat, elbette gayet Kadir ve Hakimdir. Nihayet derece Basir ve Alimdir. Tesadüf Onun işine karışamaz.”(6) “Evet, kainat denilen bu büyük Kur'an'ın herbir maddi ayeti, o ayetin noktaları ve harfleri sayısınca mucizeler gösterdiklerinden, elbette serseri tesadüf, kör kuvvet, gayesiz, ölçüsüz şuursuz tabiat hiçbir yönden o hikmetlice ve görmenin bir sonucu olan özel ölçüye ve gayet ince düzenliliğe karışamazlar. Eğer karışsaydılar, elbette karışıklık eseri görünecekti. Halbuki hiçbir cihette düzensizlik müşahede edilmiyor. ” (7) Basir ism-i şerifinin bize bakan yönü Diyebiliriz ki Allah'ın görmesi ve bize verilen görme nimeti -mesele daha geniş de düşünülebilir-bizim için üç temel anlam ihtiva ediyor: 1- Görme nimetinin Allah'a götüren bir köprü vazifesi görmesi Allahü Teala insana kendi ruhundan üflemiştir. İnsanın görmesi ise onu tefekküre götürecek birçok mana barındırır. Sahip olduğumuz görme nimetini kıyas ederek Allah'ın görme keyfiyetini bir derece anlayabiliriz. Eğer bu nimet bizde bulunmasaydı bunu tahayyül etmek için çok güç olurdu. 2-Hal ve hareketlerde dengeli tutumun korunmasına özen gösterilmesi “Söz temsili: İnsan çok saygı gösterdiği büyük bir zatın huzurunda bulunurken tavırlarında, hareketlerinde ve konuşmalarında edep ve terbiye dışına çıkamaz. Başkaları tarafından teşvik edilse de çıkamaz, zorlansa da çıkamaz. Halbuki Allahu Teala büyükler büyüğüdür ve her lahza bizimle beraberdir. O'nun göremiyeceği, işitemiyeceği bir şey de yoktur.” (8) O halde bize sahip olduğumuz her şeyi veren, sevgimizi asla karşılıksız bırakmayan, bize bizden yakın olan, kendi hakkımızda bilmediklerimizi de bilen bir zatın yaşadığımız her saniye bizi gördüğünün, işittiğinin şuurunda olarak bazı aşırıya kaçan, gereksiz davranışlardan da kendimizi koruyabiliriz. Bu içtimai açıdan da muazzam fayda sağlar. Ayrıca birtakım yersiz korkular da bu sayede bertaraf edilebilir; çünkü Kadir-i Mutlak, Müheymin(Koruyan) olan Zat'ın gözetimi altındayız. 3-Görme nimetinin Allah'ı sanatını seyretmeye, incelemeye, sevmeye, o sanatla bütünleşmeye yardımcı olması Kainatta yüz binlerce şekil, suret ve renk bulunuyor. Bazıları her an gözümüzün önünden geçiyor, bazıları bir kaybolup bir ortaya çıkıyor; ama sabit kalan muhteşem bir hakikat var: Tertemiz, dupduru, capcanlı bir sanat eseri gözler tarafından seyredilmeyi, düşünülmeyi, tetkik edilmeyi, en genel manasıyla tefekkür edilmeyi bekliyor. İşte görme nimeti de en büyük Sanatkar'a bu yoldan bir adım daha yaklaşmayı temin ediyor. Ve bir mihenk taşı, elmas anahtar: “Allah'ın sun'una, ef'aline, kelamına, temsilatına, üslublarına; inayet ve Rububiyetini mülahaza etmekle beraber, Allah'ın canibinden de bakmak lazımdır. Bu bakış da, ancak nur-u imanla olur.” (9) Dipnotlar: 1-Esmâ-i Hüsna Allah'ın Güzel İsimleri-Prof.Dr.Alaaddin Başar-Zafer Yayınları(Eylül 2001) s.79 2-a.g.e s.80 3-Kur'ân ve Kâinat Penceresinden Esmâ-i Hüsnâ- Doç. Dr. Abdülaziz Hatip- Gençlik Yayınları(Nisan 2001) s.156 4-Esmâ-i Hüsna Allah'ın Güzel İsimleri-Prof.Dr.Alaaddin Başar-Zafer Yayınları(Eylül 2001) s.80 5-a.g.e s.79-80 6-Kur'ân ve Kâinat Penceresinden Esmâ-i Hüsnâ- Doç. Dr. Abdülaziz Hatip- Gençlik Yayınları(Nisan 2001) s.157 [sözkonusu metnin aktarıldığı kaynak: Sözler(B.Said Nursi),s.180] 7-a.g.e s.158 [sözkonusu metnin aktarıldığı kaynak: Lem'alar(B.Said Nursi), s.312] 8-Esmâ'ül Hüsna Şerhi-(Merhum)Ali Osman Tatlısu-Yağmur Yayınevi(İstanbul;1982) s.87 9-Bediüzzaman'dan Özlü Sözler- Hazırlayan:Şaban Döğen- Gençlik Yayınları-2.Baskı(Şubat 2001) s.30 [sözkonusu metnin aktarıldığı kaynak: İşaratü'-İ'caz(B.Said Nursi), s.212] Umumi Kaynakça: Umumi manada dipnotlarda ismi geçen eserlerden istifade edilmiştir.