Soru:Bizi yaratan Allah her türlü ihtiyacımızı karşılıyor(hava,su vs.) Buna karşılık da şükür etmemizi istiyor. Ama bizi yaratan Allah eğer bize bu nimetleri vermeseydi bize zulüm etmiş olmazmıydı? Eğer öyleyse biz Allah'a bize zulüm etmediği için mi şükür ediyoruz? Ben, kimseye bana zulüm etmediği için teşekkür etmeyi doğru bulmuyorum. Kafama takıln bu soru yüzünden namazlarım aksamaya başladı. Lütfen bu soruyla ilgili beni aydınlatın. Cevap:1-Evvela Zulmün tarifini yapalım. Zulüm başkasının mülkünde tasarrufta bulunmak demektir.Allah’tan başkasına ait mülk yok ki işlediği fiillerde zulüm olsun 2-Faraziye bir şeye kafanızı takmışsınız.Şöyle olsaydı böyle olurdu gibi.Faraziyeniz sizi ibadetten soğutuyorsa, bu soru biter, başka soru aklınıza gelir ve devam eder gider bu komik süreç. 3-İbadetlerimizle Allah’ın verdiği nimetlere şükür vazifesini ödeyemeyiz.Bütün ibadetlerimizi toplasak bir göz nimetinin şükrünü eda etmez. İbadet cennet yolunun hapları gibidir. Faide ve semereleri tam olarak Ahirette anlaşılacaktır. Bu dünyada da az çok faideleri görülebiliyor.(geniş bilgi için Safvet Senih’in İbadetin getirdikleri adlı kıymetli eseri okumanızı tavsiye ederim-Nil yay) Bir hastaya doktor bir reçete yazsa, “hergün şu ilaçları kullan” dese, hastanın “Şu doktorun ne ihtiyacı var ki bu kadar ısrar ediyor demesi ahmaklığına bir delil olmaz mı? Allah(cc) “ibadet ediniz” derken herhalde kendisine faydası dokunduğu için değil, belki ebedül abad yolunda ibadetlerle gidilebileceğini, ibadet eksikliğinin kulda sıkıntı, kalp kararması, gayr-i meşru isteklere rağbet ve diğer hastalıklar derken inkar denen ölüme götüreceği için ısrar ediyor. “Bu uzun ve kaygan yolda koruyucu tedbirlerinizi alın” diyor. Bize düşen şey bu uzun seferde iman silahımızı, takva zırhımızı,ibadet çantamızı yanımızda hazır etmek.Yoksa sefere çıkmıyorum desek te götürüyorlar, sevkiyat var.Ahirete gitmem demek oraya gitmeye değil, cennete girmeye mani.