İnsan, insaniyeti gereğince hiçbir zaman hatadan tamamen arınmış olmayacaktır. Ve elbette Allah da yaratici ve sonsuz hikmet sahibi olmasinin muktezasi olarak icinde istidat cekirdeklestirdigi bu hususiyet-i insani kendi tecellisinin yansimasina mazhar kilacak, insani da bu vesileyle yukseltecektir. El-Halim genel manasiyla “yarattiklarina yumusak davranan” daha ozel bir cercevede ise “cezalandırmada acele etmeyen” manalarina gelmektedir.

Allahu Teala sonsuz kudret sahibi olmasina ragmen rizasina ve takdir ettigi hakikate muhalif gidenleri cezalandirmakta acele etmez; cunku O kudreti yaninda mutlak kemal sahibidir. Fizik dunyada, en yuzeysel madde planinda sebep sonuc iliskisini derhal gormeye sartlanmis olan insan zihni yer yer sahit oldugu menfi meselelerin de hemen karsiligini bulmasini bekleyebilir. Fakat dunyadaki hicbir olgu bizim tarafimizdan net çizgilere ve zaman dilimlerine ayrilamayacagi icin bunun takdirini elbette ilmi ve nufuzu hudutsuz olan bir varlik yapabilecektir. O da basit reflekslerle hareket etmekten munezzehtir. Cezalandirilmasi adalet tezahuru olarak elzem olan birisine belki sure tanir; ama ihmal etmez.

“Allah insanları haksızlıklarından ötürü yakalayacak olsaydı, yeryüzünde canlı bırakmazdı. Fakat onları belirli bir süreye kadar erteler. Süresi dolunca onu ne bir saat geciktirebilirler, ne de öne alabilirler.” Nahl;16/61

Bu geciktirme ayni zamanda bir annenin cocuguna duydugu sefkatten daha fazlasini duyan bir sefkat sahibinin rahmet tecellisidir. O rahmet kulun elinden tutup aydinliga cikarmak icin ona her turlu firsati sunmaktadir. O hilm(yumusaklik) sahibidir. Madem ki rahmeti gazabini gecmistir, madem ki boyle bir ismi vardir elbette Allahu Teala affetmek, merhametini tecelli ettirmek istemektedir. Bu noktada hicbir zaman yeise(umitsizlik) kendimizi salmamali, Allah’in hilminin yeisten cok daha tatmin edici bir siginak oldugunu hatirlamaliyiz. Hatalarin farkina varip geriye adim atmaliyiz; ama bu geriye atilan bu adim bizi cok yukarilara da tasiyabilir. Sabah namazini kacirip bundan derin bir pismanlik duyan ve neticesinde tovbesi ile seytani korkutan kulun kissasinda oldugu gibi…

Kuran-i Kerim’de bazi peygamberlerden hilm sahibi olarak bahsedilmistir. Evet, bu bir peygamber vasfidir ve Ilahi ahlak ile bezenmeye namzet olan insanlarin da bunu kendi zatlarinda tecelli ettirmeleri gerekmektedir. Ofkeliyken karar vermekten kacinmali, insanlara yumusaklik ile muamele etmeliyiz. Adaletten sapilmadigi muddetce gosterilen hilm karsimizdakinde netice hasil etmekte de adeta sihirli bir formul gibidir. Tatli bir oksama, merhamet, gonullere hitap, affetme, sinede eritme ve iyi niyet tasiyip muhatabimizi nagmeli hislerimize hissedar etme fitratinda zaten bastan buna meyilli ve mustak olan insanin uzerinde etkili olacak en etkili vasitalardan biridir. Bircok objektif veya subjektif hadise de bunu gostermektedir. O zaman insallah bu tavir Allah’in da hosuna gidip O’nun hilmine mazhar olmayi netice verebilir. Fakat ifrata gitmemeli, istikamet uzere bir hilmi uygulamaliyiz. Kimi zaman hilme zit gibi gorunen kararlar verilebilir ve verilmelidir. Fakat bunlar duygusal reaksiyonlardan siyrilarak yine karsimizdaki mumin kardesimizi dusunerek verilmelidir. Bunun da en guzel ornegi yine sunnet anlayisindadir. Fakat ibre bu anlayista hep hilme meyillidir…

“Allah sizi rast gele yeminlerinizden dolayı değil, kalplerinizin kastettiklerinden dolayı sorumlu tutar. Allah bağışlayandır, Halim’dir.” Bakara;2/225

“Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden eza gelen bir sadakadan daha iyidir. Allah mustağnidir, Halim’dir.” Bakara;2/263

“İki topluluğun karşılaştığı gün, içinizden yüz çevirenlerin, yaptıklarının bir kısmından ötürü şeytan ayaklarını kaydırıp yoldan çıkarmak istemişti. Allah and olsun ki onları affetti. Allah bağışlayandır, Halim’dir.” Al-i İmran; 3/155

Genel Bibliyografya:

1-http://www.patikalar.net/halim.htm

2-http://www.biriz.biz/esma/esma33.htm

3-http://www.davetci.com/99isim/esmaulhusna_halim.htm

Ayet mealleri \http://www.patikalar.net/halim.htm adresinden alinmistir.