ASR-I SAADET ANILARI-6


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2006-04-28 21:43:27

HİND BİNTİ UTBE’NİN UHUD GÜNÜ SÖYLEDİKLERİ

Ebu Süfyan’ın karısı Hind, Bedir günü büyük üzüntüler yaşamıştı. Babası Utbe, amcası Şeybe, kardeşi Velid, oğlu Hanzala Müslümanlar tarafından öldürülmüştü. Evet, Kureyşlilere Bedir günü büyük bir zarar çatmış ve Mekke matemhaneye dönmüştü. Kureyş kadınları Hind’e gelip, “Bedir’de kaybettiklerine ağlamıyor musun?” diye sormuşlar, ondan; “Hayır” cevabını almışlardı: “Muhammed ve ashabı ağladığımı duyarlar da, onlar ve Hazreclilerin kadınları bizim başımıza gelenlere sevinirler diye ağlamıyorum. Biz Muhammed ile savaşıp ondan ve arkadaşlarından öcümüzü almadan başıma koku ve krem sürmek bana haram olsun.”

Bir ara Cübeyir bin Mutim’in Habeşli kölesi Vahşi’nin yanına gitmiş ve ona şöyle demişti: “Ey Ebu Deseme! Babam Bedir günü öldürüldü. Eğer sen, üç kişiden birini; Muhammed’i veya Hamza bin Abdülmuttalib’i veya Ali bin Ebu Talib’i öldürürsen hürsün. Çünkü ben Kureyş kavmi içinde bunlardan başkasını babama denk görmüyorum.”

Ve nihayet Uhud günü muradına ermiş, aslanlar aslanı, efendimiz Hamza şehid olmuştu. Olmuştu ama Hind’in hıncı geçmek bilmiyordu. Nitekim şehidler efendisinin ciğerini yemeye bile yeltenebilmiş, sonra yüksek bir kayanın üzerine çıkıp müminlere karşı avaz avaz şöyle haykırmıştı:

Verdik size Bedir’in karşılığını.

Harp üstüne harp çetin de olsa,

Tahammülüm yoktu, babam Utbe’ye yapılana.

Ne kardeşime ve amcasına ne de ilk göz ağrıma.

Nefsime şifa verdim;

Yerime getirdim adağımı, nezrimi

Ve Vahşi giderdi içimde sakladığım kini.”

Peki, sonra ne oldu? Mekke fethine kadar İslam düşmanlığı yapan bu kadının kalbindeki buzlar, fetih günü, o kadar kötülük yaptığı insanın(ASM) tatlı bir tebessümle: “Hoş geldin” deyivermesi üzerine birden eriyiverdi. Hind duygulanmış ve şöyle demişti: “Vallahi Ya Resulullah! Dün yeryüzünde senin çadırındakiler kadar zillete ve hakarete uğramasını özlediğim bir çadır yoktu. Bugün ise, yeryüzünde senin çadırındakiler kadar izzet ve şerefe ermesini özlediğim bir çadır halkı yoktur.”

Hind o gün İslam ile şereflendi, İslam’ı güzel yaşadı, kocası ile Yermük muharebesinde bulundu ve Hz. Osman’ın hilafetinin son yıllarında vefat etti.

HZ. HAMZA HAKKINDA AZ BİLDİKLERİMİZ

Hz. Hamza’nın Peygamber Efendimizden yaş itibarıyla ne kadar büyük olduğu ihtilaflı. Bazı tarihçiler iki yaş olduğunu, bazıları ise üç ay olduğunu ileri sürmekteler. Aynı zamanda amca ve yeğen hem Ebu Leheb’in cariyesi Süveybe’den hem de Halime-i Sadiye’den süt emdikleri için çift taraflı sütkardeş. Üçüncü olarak, Abdülmuttalib’in vefatında onun da bakımını Ebu Talip üstlendiği için Efendimizle(ASM) beraber büyümüşler. Mekke’nin en iyi avcısı olan bu kahraman insanın künyeleri Ebu Umara ve Ebu Ya’la idi. Cahiliye döneminde bile çok temiz bir insandı. Merhametinden ötürü kızların öldürülmesine karşı çıkar, hırsızlığa düşman ve misafirperverliği ile ünlü idi...

Rivayete göre, Ebu Lehep ve birkaç yardımcısı Resul-i Ekrem’in(ASM) evinin önüne ve geçeceği yollara dikenli çalılar ve pislikler atarlardı. Bunu duyan Hz. Hamza, Efendimizin(SAV) kapısının önünde nöbet tutmaya başladı. Bir gün Ebu Leheb’i sırtında içi pislikle dolu torbayı taşırken gördü. Hemen yerinden fırlayıp onu yakaladı ve torbayı başından aşağıya devirerek ona hak ettiği cezayı verdi.

Bedir’de düşmanın kaybının yarısı onun elinden olmuştu. Vahşi onu anlatırken; “Rengi esmer develer gibi gri idi. Kılıcıyla insanları öyle bir kırıyordu ki, hiç kimse onun önünde duramıyordu” demiştir. Haris Et Teymi diyor ki; “Bedir’de Hz. Hamza kendisini deve kuşu tüyleri ile nişanlamıştı. Müşriklerden biri(Ümeyye bin Halef): “ Şu demirlere bürünüp, safları yırtan, devekuşu tüyleri ile nişanlı olan kahraman kimdir?” deyince, “Hamza’dır” dediler. Bunun üzerine o; “Ah” dedi “bizim başımıza bu felaketi getiren ve bizi bu hale koyan odur” dedi.

HZ. HAMZA’NIN ARDINDAN…

Hz. Hamza’nın şehadeti Allah Resulüne çok dokunmuştu. Hele onun mübarek vücuduna yapılan eziyeti görünce hıçkırıklara boğulmuştu ki, Nebiyyi Zişan’ın(SAV) başka birine bu kadar ağladığı varid değildir. Şöyle buyurmuştu gözyaşları içinde: “Bunun kadar acı bir başka musibet yaşamayacağım ebedi olarak.” Sonra şöyle ekledi: ”Bundan daha öfkeli bir hal yaşamamıştım.”

Müslümanlar da o yerde ve gökte Allah’ın aslanı yazılan mübarek insan hakkında birçok mersiye yazmışlardır. Resulullah’ın(SAV) meşhur şairi Hassan bin Sabit uzun bir kasidesinde şöyle der:

“Bırak kalıntısı bile yok olmuş evi,

Ağla Hamza’ya ki, kerem sahibi.

Atıyla yekvücut olmuş, gemleyip bindiğinde

Yiğit ve bahadır, ormanda arslan sanki.

Haşim neslinin doruğunda bir kılıç ki,

Hakkın dışında hiç didişmemiş, batıl uğrunda.”

Diğer ünlü bir şair, Abdullah bin Revaha da şöyle diyordu:

“Gözlerim yaş döküyor, hakkı da dökmek.

Artık fayda etmez ne ağlamak ne feryadı figan

Seherlerde Allah Arslanına..

“Öldürülen adamınız Hamza mıydı?” dediler.

Öyleyse tüm Müslümanların bu afet.

Ve Peygamber de gördü böyle bir musibet.

Ey Ebu Yâlâ! Direklerin vardı, yıkıldı.

Şan sahibiydin, iyilikseverdin, gözetirdin akrabayı”

Kız kardeşi Safiye de şöyle seslenmişti onun ardından:

“Arşın sahibi, gerçek İlah onu çağırdı,

Sevinç içinde cennette yaşamaya.

Umduğumuz huzur günü işte buydu,

En güzel sonuç olarak Hamza’ya

Unutmayacağım seni yemin olsun Allah’a

Ağlamaklı ve hüzünlü estikçe Sâbâ yeli”

Son olarak bütün mersiye ve kasidelerin ötesinde Hz. Resulullah’ın fermanını nakledelim amcası hakkında:

Allah’ın rahmeti üzerine olsun. Sen bildiğim kadarıyla akrabalık bağlarını sağlam tutan ve çok hayır yapan biriydin.”

KAYNAKLAR

1-Yeryüzü Yıldızları-Halid Muhammed Halid- terc: Abdülkerim Akbaba-Beka Yayınları-İst–2003

2-Hanım Sahabilerin Hayatı-Hasan Kaluç- Kahraman Yayınları-İst–2005

3-Seçkin Sahabilerin Hayatı- Hasan Kaluç- Kahraman Yayınları-İst–2005

4-Efendimiz–1-Reşit Haylamaz- Işık Yayınları- İst–2006

5-Muhtasar Hayatü’s Sahabe-M. Yusuf Kandehlevi- Ravza Yayınları- İst–2000

6-Kısas-ı Enbiya- Ahmed Cevdet Paşa- Bedir Yayınevi- İst

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

buse, 2007-04-16 10:00:38

çok güzel bence ödev için girdim çok beğendim 100 almassam neyim?şiir gibi oldu be

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

oktay, 2006-09-28 15:01:03

Emeği geçen her kardeşimden ALLAH C.C razı olsun.

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

Ne yerde ne gökte zere ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak (ve gizli) kalmaz.

Yûnus,61

GÜNÜN HADİSİ

İki müslüman birbiriyle karşılaşıp da el sıkışılarsa, ayrılmazdan evvel günahları bağışlanır.

(Riyazü's-Salihin)

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI