ALLAH(cc) KİFL'İ BAĞIŞLADI
Çok eski devirlerde Kifl adında bir adam vardı. Kifl, ahlakî ve insanî değerlere önem vermeyen, para kazanmak için her yolu meşru gören çok zengin bir adamdı. Zenginliğini de faizden elde etmişti. Dara düşen, ihtiyacı olan kimse kendisine geliyor, o da yüksek bir faizle geri ödenmesi şartıyla onlara para veriyordu. Vadesi geldiği zaman kişi parasını ödeyemezse bu sefer faiz miktarını daha da artıyordu. Şayet yine ödeyemez ise, adamları vasıtasıyla o kimsenin bütün varına yoğuna el koyuyordu.
Bir gün, kapısına borç için bir kadın geldi. Bu kadın yakın zamanda kocasını kaybetmiş namuslu, kendisini çocuklarına adamış bir anneydi. Bir süre, kocasından kalan şeylerle evini idare etmeye çalışmıştı. Ancak artık evde para kalmamıştı. Bunun için çalışması gerekiyordu. Bir yerde iş bulmak istedi ama dışarısı dul bir kadın için çalışmaya müsait değildi. Etraftan rahatsız edilirim korkusunu yaşıyordu.
Neden sonra aklına evde örgü yapıp onları yakın bir arkadaşı vasıtasıyla satmaya karar verdi. Bunun için bir örgü makinesine ihtiyacı olacaktı. Makineyi alabilmek için de borç arayışına girdi. Yakın dost ve akrabalarına gitti ama kimsede para yoktu. Çok üzülmüştü. Çaresiz bir şekilde evine doğru giderken yolda istemeden iki kişi arasında geçen bir diyaloga şahit oldu. Şehirde Kifl adında bir kişinin insanlara borç para verdiğini duydu. Hemen onun yanına gitmeye karar verdi.
Kifl kapıda kadını görünce çok beğendi. Onu elde etmek istedi. Kadın, Kifl’in karşılığını ödemek şartıyla borç para istedi. Kifl, kadının dul olduğunu da anlayınca ona ahlaksız bir teklifte bulundu. Kendisiyle beraber olması şartıyla vereceği parayı istemeyeceğini söyledi. Bu teklifi kadın şiddetle reddetti. Çok üzülmüştü. En çok da kendisine böylesi tekliflerin gelmesinden korkuyordu. “Allah’ım bana yardım et” diye dua etti.
Aradan birkaç gün daha geçmişti. Evde hiçbir şey kalmamıştı. Çocuklar açlıktan ağlıyordu. Onların ağlamasına kendisi de katılıyordu. Çaresiz kalmıştı. Kendisini Kifl’e teslim etmeye mecbur hissetti. Bu sırada da “Allah’ım! N’olursun beni affet. Bir daha böyle bir günah işlemeyeceğim” diye dua ediyordu.
Kadın, Kifl’in yanına gitti. Kifl’in yüzü gülüyordu. Ancak kadın bir yandan ağlıyor, bir yandan da titriyordu. Kifl, kadına bu halinin sebebi sordu. Kadın,
—Buraya kendi isteğimle gelmedim. Daha önce böyle bir günah işlemedim. Onun için Allah’tan çok utanıyorum ve korkuyorum. Beni bu günaha sürükleyen fakirliğimdir, dedi.
Kifl, duyduklarına çok şaşırmıştı. O kaskatı kalbi bir anda yumuşayıverdi. İçini pişmanlık duyguları sarmıştı. O sırada ağzından şu ifadeler döküldü:
—Sen fakirliğin sebebiyle mecbur kaldığın bir günah işliyor ve bundan dolayı ağlıyorsun. Hâlbuki Allah bana bu kadar servet vermişken, ben günah işlemekten çekinmiyorum. Ben, Allah’tan utanmaya ve korkmaya senden daha layığım.”
Kifl, böylece pişmanlık hisleri içinde, yapacağı kötü işten vazgeçti. Kalbine apayrı bir huzur ve mutluluk geldi. Kadına bir miktar para verip onu gönderdi. Kadıncağız, sevinç ve kendisini harama girmekten koruyan Rabbine şükür içinde evine döndü.
Kifl, artık eski Kifl değildi. O güne kadar yapmış olduğu bütün günahlar için tevbe ediyordu. Erken olmasına rağmen dükkânın kapısını kapattı ve evine doğru yöneldi. Sabaha kadar Rabbisine dua dua yalvardı ve affını diledi. O gece Kifl’in ecel vaktiydi. O hal üzere ruhunu Rahman’a teslim eyledi.
Sabah olmuştu. Kifl’in evinden çıkmadığını gören yakınları kapıyı açtıklarında Kifl’i ölü olarak buldular. Bu sırada kapısında herkesin okuyabileceği şekilde şöyle bir yazı vardı: “Allah, Kifl'in günahlarını affetti.”
Halk, bu duruma şaşırdı kaldı. Allah, Kifl’in affedilmesine sebep olan bu olayı, o dönemin peygamberine vahiy yoluyla bildirdi. Böylece herkesin şaşkınlığı gitti ve insanlar bundan büyük bir ders aldılar.
(İbn Hibban, 387; Müstedrek, 7651; Tirmizi, 2496; Müsned, 4747)
Hikayeden çıkarılacak bazı dersler
1. Tevbe kapısı her zaman ve her kişi için açıktır. Bir kimse ne kadar günahlar bir kul olursa olsun büyük bir pişmanlık ve samimiyetle tevbe ederse Allah onun tevbesini kabul eder ve onu bağışlar.
2. Allah, kendi rızası istikametinde bir hayat yaşamaya gayret eden kullarını sever. Rahmetinin gereği olarak bazen kulları günaha gireceği an onları değişik vesilelerle korur. O yüzden kula düşen Rabbiyle arasındaki bağı devamlı surette güçlü tutmasıdır.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
necla, 2015-10-02 05:43:46
dunyadan korku olsun
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
ali, 2013-09-23 11:08:52
bu metin çok güzel çok iyi ders verici bir metin
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
DD D, 2006-11-20 12:35:09
GÜZELDİ
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
sedefgül, 2006-05-16 12:32:00
yazıyı beğendim evet allah isterse insanları günahtan koruyabilir ve bu yazı çok hoşuma gitti kendimize güzel bir ders çıkarabiliriz
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
DİĞER YAZILAR
YÜZ KİŞİNİN KATİLİ OLSAN BİLE!
Hz. İsa (aleyhisselam) devrinden sonraki zamanlarda yaşayan azılı bir katil adam vardı. Bu adam
ÇOCUĞUN DUASI
Bir anne kucağına oğlunu almış yürüyordu. Hava güzel olduğu için hem kendisi de hem de ço
HELAK EDİLMEKTEN KURTULAN KAVİM
Asur Devletinin başşehri ve önemli bir ticaret merkezi olan Ninova şehrinde doğan Yunus aleyh
BİR KÜP ALTIN, İKİ GÜZEL İNSAN
Geçmiş zamanın birinde bir adam, bir çiftlik evi yapmaya karar verdi. Bunun için güzel bir yer
BİR KÜTÜK İÇİNDE SAHİBİNİ BULAN BORÇ
Geçmiş zamanın birinde çevresi tarafından sevilen, sayılan, ahlaklı, dürüst bir tüccar var
İKİ ADET GÜMÜŞ, BİR KESE ALTINDAN DAHA DEĞERLİ OLUR MU?
Allah, aynı şehirde yaşayan şehrin en zengini ile en fakirini imtihan etmek istedi. Bu amaçla m
İHTİYAR YAŞLI ADAM VE İKİ KADIN
Hz. İbrahim, uzun zamandır görmediği oğlu, Hz. İsmail’i ziyaret maksadıyla Mekke’
SABRIN MEYVESİ
Hz. Eyyub (aleyhisselam) çok zengin bir insandı. Pek çok malı, mülkü, bahçesi hayvanları ve
YUSUF’UN BAHÇESİNİ SULAYAN BULUT
Saatlerdir yürüyordu. Çok yorulmuş ve yorgun düşmüştü. Güneş de tam tepesinde bütün sı
Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.
TAHRÎM,6
GÜNÜN HADİSİ
"Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitab'ı ve Resulünün Sünneti."
Muvatta, Kader 3, (2, 899)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...