TARİHTE BUNLAR OLDU-11
İKBAL’İN MÜŞAHEDESİ
İtalyanların Libya’ya saldırdığı elim günlerde(1912) Pakistan’ın dev mütefekkir ve şairi Muhammed İkbal’in enteresan bir müşahedesi vardır. Bediüzzaman’ın “Rüyada Bir Hitabe”si gibi.. O sıralar Lahor’da Müslüman halk büyük bir protesto mitingi düzenlemişlerdi. Hatipler güzel konuştular, heyecanlı konuştular. “Âlem-i İslam’ın 20. asırda derdini bütün ağırlığıyla sırtında taşıyan birkaç insan vardı. Bunlardan bir tanesi de o gün o konuşmalar manzumesinin kafiyesini koyacak beyaz urbalı nurani insandı. Belliydi âlem-i İslam’ın derdini çektiği… İki büklümdü” “El hak Asrımızda dertli insanımızın dertli nağmelerine kafiye koyan o olmuştu” O zat Muhammed İkbal’den başkası değildi.
Hissiyatın alabildiğine zirveye çıktığı dakikalarda, Urduca yazdığı şu şiiri okudu, okudu ve canı dudağına gelmiş mahşeri kalabalığı lerzeye getirdi; “Dünyanın insanı çok muzdarip eden hallerinden çok sıkılmış, başka bir âleme göçmüştüm. Melekler beni Hz. Muhammed’in(ASM) huzuruna getirdiler. Peygamberimiz(SAV) sordu: “Bana o âlemden bir hediye getirdin mi?”
“Ya Resulullah” dedim “Dünyada huzur ve rahat kalmadı. Arzu ettiğimiz hayat ele geçmiyor. Varlık bahçelerinde binlerce lale ve gül var. Fakat hiçbirinde vefa kokusu yok. Buna rağmen huzurunuza hediye olarak bir şişe getiriyorum. Bu şişenin içinde o derece kıymetli bir şey varır ki, bunu cennette dahi bulmak imkânsızdır. Bu şişede ümmetimizin şerefi vardır. Bu şişede Trablus şehitlerinin kanı vardır.”
Herhalde Fahr-ul Âlem(SAV)den bir müjde almış olmalı ki, sonradan bir manzumesinde şöyle haykıracaktır; “Osmanlıların üzerine kederden bir dağ yığılmışsa sen üzülme, çünkü yüz bin yıldızın kanı dökülmeden şafak sökmez.”
AVRUPA’NIN İSLAM HAKKINDA BİLGİLERİ
Büyük araştırmacı, allame Şibli Numani, Batı dünyasının dinimiz hakkındaki ürpertici cehaleti hakkında şunları yazmaktadır: “Avrupa, bir süre öncesine kadar İslâm hakkında hiç bir şey bilmiyordu. Bir şeyler öğrenmeye karar verdiği zaman da uzun süre boyunca insanı hayrete düşüren, asılsız düşünce ve vehimlere takılıp kaldı. Avrupalı bir yazar şöyle der:
"Hıristiyanlık, İslâm’ın doğduğu dönemden bugüne kadar asırlar geçtiği halde İslâm üzerinde ne bir araştırma yapabilmiş, ne de onu anlayabilmiştir. O sadece korkudan titremiş ve ona karşı koymak için kendisine verilen emri yerine getirmiştir. Ama Fransa'nın tam ortasında müslümanlar ilk defa durdurulduklarında, onların önünden kaçmakta olan Avrupalılar geriye dönüp baktıklarında gördüler ki, kendilerini bir hayvan sürüsü gibi kovalamakta olan köpek uzaklaşıp gitmektedir."
Avrupalıların müslümanları nasıl tanıdıklarını ünlü Fransız yazar Henry de Castry Arapça'ya tercüme edilen kitabında şöyle anlatıyor:
"Orta Çağ Avrupası'nda Îslâm hakkındaki yaygın olan hikayeleri ve hurafeleri müslümanlar duydukları zaman ne diyecekler bilmiyoruz. Müslümanların din ve inançlarını tanımadıkları için uydurulan bütün bu hayali destanlar ve yazılan şiirler, kin ve nefret doludur. Bugün Avrupa'da hâlâ devam eden Îslâm hakkındaki yanlış düşünce ve kötü kanıların sebebi işte bu eski bilgilerdir. Her Hıristiyan şair, müslümanları putperest kabul etmekteydi. Aşağıda sıralandığı şekilde müslümanların üç ilahı olduğuna inanıyorlardı: 1- Mahom veya Mahon ya da Mafomid, 2. Uplin, 3. Tramagan.
Onların düşüncesine göre; Muhammed Sallallahu aleyhi vesellem, dininin temelini, kendinin ilah olduğu iddiası üzerine kurmuştu. Çok daha enteresanı şudur ki, -gerçekte putları kıran ve putların amansız düşmanı olan- Hz. Muhammed'in, insanları altından yapılmış kendi putuna tapmaya davet ettiğini ileri sürüyorlar ve şöyle diyorlardı: Hıristiyanlar İspanya'da müslümanlara galip gelip de onları Zaragosa surlarına kadar sürünce, müslümanlar geri dönüp putlarım parçaladılar. O dönemin büyük putu olan ilah Uplin bir mağarada bulunuyordu. Ona saldırdılar, çok ağır sözler söylediler, küfürler ettiler ve iki kolunu kırarak bir direğe astılar, ayaklarının altına alıp çiğnediler, sopalarla vura vura parçaladılar. İkinci ilahları olan Mahom'u bir çukura attılar. Domuzlar ve köpekler dişleriyle onu paramparça ettiler. Daha Önce hiçbir ilah böyle hakarete uğramadı. Müslümanlar daha sonra günahlarından tevbe edip yaptıklarından dolayı putlarından özür dilediler ve parçalanan putlarını tekrar yaptılar. Bunun üzerine Kral Şarl, Zaragosa'ya girince adamlarına bütün şehri araştırmalarım emretti. Onlar da mescidlere girerek, camilere dalarak ellerindeki demir çubuklarla Mahom'u ve diğer bütün putları parçaladılar.'
Yine, bir şair olan Richard ise Allah'a dua ederek: "Mahom putuna tapanları yenmeyi nasip etmesini diliyordu' Daha sonra aynı şair Haçlı savaşlarına katılmaları için kralları şu cümlelerle teşvik ediyor: 'Kalkınız, Mafomid ile Tramagan putlarını deviriniz ve onları ateşe atın da onları kendi ilahınıza kurban ediniz."
Bu tür düşünce ve kanaatler bir süre devam etti…
İSLAM ÂLEMİNİN BİZE BAKIŞI
Hamdullah Suphi Tanrıöver 4.11.1914’de yazdığı bir yazıda şöyle diyor: “Siz bir Müslüman gözünde din kardeşliği ne demektir bunu takdir edebilir misiniz? İngiltere kralının has meclisinde adli kısım azasından ve Hindistan’ın en tanınmış ricalinden Seyyid Ömer Ali bu konuda şöyle diyordu: “Türkiye İtalya muharebesi esnasında Müslüman tacirler Kalküta’da yaptıkları gayet büyük bir toplantıda, bir ferdi müstesna olmamak üzere İtalya ile alışveriş etmemeye namusları üstüne yemin ettiler. Ve o dakikadan itibaren ellerinde ne kadar İtalyan eşyası varsa, hepsini yaktılar.”
Biz, yine Balkan muharebesi esnasında Rusya’daki kan ve din kardeşlerimizin bayram yapmadıklarını, ziyaret kabul etmediklerini, hatta geceleri evlerinde kederlerini göstermek için ışık yakmadıklarını biliyor muyuz?
Türkistan’da, İstanbul’a doğru Bulgar askerinin yürüdüğü haberi yayıldığı gün, bıçakla boğazını keserek intihar eden ihtiyarlar görüldü.
Azerbaycan’da şehbenderimiz Salim Bey’e yerler akın akın müracaat ederek haber soruyor ve burada ordularımızın yenilmesini, kendi felaketleri sayarak “bizim halimiz ne olacak” diye ağlıyorlardı.
Geçenlerde İstanbul’a gelmiş Rusyalı bir Müslüman “belki ben hayatımda Türk bayrağı bizim topraklara girdiğini görmek ve selamlamak saadetini idrak edemeyeceğim. Allah’ım, ne olurdu, hiç olmazsa mezarımın üstünden Türk süvarilerinin gezdiğini duymak bana nasip olsaydı diye niyazda bulunuyordu.”
Not: En alttaki fotoğraf Hamdullah Suphi beyin bahsettiği Seyyid Ömer Ali'ye aittir.
TEK MÜTEFEKKİR
Geçenlerde yüreğimizin bamteline dokunan bir sohbette, Bediüzzaman hakkında “bu zatın hiçbir şeyi olmasa, sadece dik duruşu yeterdi” şeklinde bir ifade duymuştum, gerçekten çok hoşuma gitmişti. Daha sonra Yeni Devir adlı bir mecmuanın Ocak 1981’de merhum Cemil Meriç’le bir söyleşisine rastladım. Orada Bediüzzaman ile alakalı aynı şekilde bir tespitte bulunuyordu büyük mütefekkir. O kısmı aynen alıyorum:
İhsan Işık:Sormak istediğim şuydu; “Vaka-i Hayriye’den beri bizde İslam tefekkürünün büyük isimleri çıkmamıştır” diyorsunuz..Bunun..
-Çıkmamıştır..Said-i Nursi var. Hürmete layık başka bir adam tanımıyorum. Ben “Müslüman mütefekkir” deyince, celadetiyle, cihadiyetiyle onu tanıdım, başka tanımadım. Hepsi de pırt deyince kaçan firar eden adamlar. Bir tane, başka görmedim ki..Tanzimat’tan sonra büyük İslam mütefekkirleri yok. Olsaydı, zaten bu hale gelmezdik. Hiçbir mücadele olmadı. Giyin dediklerini giydik, atın dediklerini attık. Dili de mahvettik. Bütün bu cinayetler olurken, herkes pustu, sindi, tek sesini çıkaran Said-i Nursi oldu, o kadar.”
KAYNAKLAR
1-Yunan Mezalimi- Kadir Mısıroğlu-Sebil Yayınevi- İst–1979
2- Tarih Şuuruna Doğru–2- İbrahim Refik-Albatros Yayınları- İst–1997
3-Siret-ün Nebi-Mevlana Şibli Numani- terc: Yusuf Karaca-İz Yayınları- İst–2005
4-Cemil Meriç İle Söyleşiler-derleyen: Mehmet Tekin- Çizgi Kitabevi- Konya–2003
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
TARİHTE BUNLAR OLDU-56
SADRAZAMIN ASİL HAREKETİ Mehmed Zeki Pakalın ‘Tarihe Mal Olmuş Hikayeler’de anlatıyor; “
TARİHTE BUNLAR OLDU-55
MÜSLÜMAN KANI AKITMAK İSTEMEYEN HÜKÜMDAR İttihad ve Terakki fırkasına bağlı Hareket Ordus
TARİHTE BUNLAR OLDU-54
İSTANBUL TÜRKLERİN ELİNDEN NASIL ÇIKAR? Kritovulos, 15. yüzyılda yaşamış Bizanslı bir t
TARİHTE BUNLAR OLDU-53
HASAN BASRİ ÇANTAY VE 27 MAYIS Üstad Bediüzzaman modern zamanlarda dalalet ehlinin özellikle
TARİHTE BUNLAR OLDU-52
“SENİN YANINA GİTMEK İSTEMİYORUM” Merhum Samet Ağaoğlu Bey, Ziya Gökalp’in amcasının
TARİHTE BUNLAR OLDU-51
PAKİSTANLI İKİ YAŞLI PROFESÖRÜN DEDİKLERİ Muhterem Yavuz Bülent Bakiler beyefendi anlatıy
ŞEVKET BİNBAŞI
Not: Bugün merhum Sultan İkinci Abdülhamid hanın vefat yıldönümü. Cenab-ı Hak kendilerine r
TARİHTE BUNLAR OLDU-50
Sultan İkinci Abdülhamid han Şam-Mekke demiryolunu yapmaya kalkışınca, alışkanlık icabı, b
TARİHTE BUNLAR OLDU-49
ALMANYA CEPHESİNDE DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK Biraz abartı gelebilir ama Almanların Alman birliğ
TARİHTE BUNLAR OLDU-48
Mercidabık zaferini kazanıp Haleb’i, Şam’ı ve Suriye’yi zapt eden Yavuz Selim hanın hazi
TARİHTE BUNLAR OLDU-47
Tarihteki ilginç hadiselerden birisi de hayvanların muhakeme edilmesidir. Ortaçağ Avrupa tarihi
- TARİHTE BUNLAR OLDU-46
- MÜCAHİDE BİR ANNE’NİN MÜTHİŞ BİR HİTABESİ
- TARİHTE BUNLAR OLDU-45
- TARİHTE BUNLAR OLDU-44
- TARİHTE BUNLAR OLDU-43
- TARİHTE BUNLAR OLDU-42
- TARİHTE BUNLAR OLDU-41
- TARİHTE BUNLAR OLDU-40
- TARİHTE BUNLAR OLDU-39
- TARİHTE BUNLAR OLDU-38
- TARİHTE BUNLAR OLDU-37
- TARİHTE BUNLAR OLDU-36
- ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU’NUN İBRETLİ ÖLÜMÜ
- TARİHTE BUNLAR OLDU-35
- TARİHTE BUNLAR OLDU-34
- TARİHTE BUNLAR OLDU-33
- TARİHTE BUNLAR OLDU-32
- TARİHTE BUNLAR OLDU-31
- TARİHTE BUNLAR OLDU-30
- TARİHTE BUNLAR OLDU-29
- TARİHTE BUNLAR OLDU-28
- TARİHTE BUNLAR OLDU-27
- TARİHTE BUNLAR OLDU-26
- TARİHTE BUNLAR OLDU-25
- TARİHTE BUNLAR OLDU-24
- TARİHTE BUNLAR OLDU-23
- TARİHTE BUNLAR OLDU-22
- TARİHTE BUNLAR OLDU-21
- TARİHTE BUNLAR OLDU-20
Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ı tesbih etmektedir. O, üstündür, hikmet sahibidir.
HAŞR, 1
GÜNÜN HADİSİ
"Üç defa kapıyı çalın. İzin verilirse girin; aksi halde dönün."
Riyazü's Salihin, 2/874
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...