Bu fakirin tercüme-i halini rica ettiniz. Ben de az ve öz olarak tercüme-i hali beyan ediyorum. Bu fakir, Malazgirt 1931 doğumlu olup, bilahare medrese tahsilini bitirmek için tashihen 1936'lı olarak nüfus kâğıdına kaydedilmiştir. Onun için nüfus kâğıdında 1936'lı olarak görünüyorum. Merhum peder, 1310'lu olup, gerçekten ümmi olmakla beraber mütedeyyin bir insandı. Valide de ümmiye olmakla beraber, gerçekten mütedeyyine, ibadetine çok düşkün, saliha bir kadındı desem mübalağa etmiş olmam. Bütün Müslümanların anne babaları, benim de anne babam nur içinde yatsın. O hususta, anne baba hususunda bahtiyarım diyebilirim.

Yedi yaşlarındayken bulunduğumuz köyde büyük bir âlim vardı. Anne tarafından bize de akraba gelirdi. Ondan Kur'an-ı Kerim okumaya başladım ve Kur'an-ı Kerim'i bitirdim.

Yanılmıyorsam, 1938 gibi rahmetlik peder beni Molla Yusuf isminde bir hocaefendiye teslim etti. Beni Muş'a bağlı Bulanık'ın kuş uçmaz kervan geçmez diyebileceğim bir köyündeki bir medreseye verdiler. Aylarca orada kaldım. Ondan sonra, yine Bulanık'a bağlı birçok köylerde tahsilime devam ettim. Ayrıca Muş'a bağlı medreselerde de okudum.

Bitlis'e bağlı Ohin köyünde Şeyh Alâeddin Efendi(V:1949)nin medresesinde, merhum Şeyh Mazhar Efendinin yanında biraz tahsilime devam ettim.

Bilahare en son 50-51'de merhum Şeyh Muhammed Küfrevi hazretlerinin torunu Şeyh Nesim Küfrevi'nin yanında Bitlis merkezinde Cem'ül Cevami kitabını okudum.

Nesim Küfrevi o sene bana icazet verecekti. Ama kader müsaade etmedi, kendileri vefat ettiler. Bu sırada benim de medrese tahsilim bitmiş oluyordu. Bir iki sene Van'ın Muradiye ilçesinin Korsut köyünde müderrislik yaptım.

Sonra, Şeyh Kasım Küfrevi ki, benim hocam Şeyh Nesim Küfrevi'nin kardeşi idi, beni çok severdi. Beni gördüğü zaman 'ağabeyimin emektarı' diye boynuma sarılırdı. Onun tavsiyesi müftülük imtihanına girmeye karar verdim. Ve 1955 Şubat'ının ilk üç günü Diyanette o zamanki adıyla Heyet-i Müşavere denilen Din İşleri Yüksek Kurulunda imtihana girdim.

Nihayet, imtihana girişimin 7. günü idi, halen hayatta olan Said Özdemir ağabey orada kâtip idi.

Kapalı zarf içinde, müftülük imtihanını kazandığıma dair belgeyi getirdi ve ilk olarak da beni o tebrik etti. 30 Nisan 1955'de tayinim Kars'ın Tuzluca ilçesine çıktı ve görece başladım. 7 ay sonra, oranın havasına intibak edemediğim için Ağrı'nın Tutak ilçesi müftülüğüne tayin olundum. 55-65 yılları arasında, iki buçuk senelik askerlik de dâhil olarak Tutak'ta müftülük yaptım.

Peder hayatta idi. 'Ya benim yakınımda olacaksın veya bu görevi bırakacaksın' diyordu. Ben de pederi incitmemek için hep orayı tercih ediyordum.

Ekim 1956'da asker oldum. 59 Nisan ayında terhis olduktan sonra trenle Ankara'ya geldim. O sırada Tutak münhal kalmıştı. Tekrar tayinimi Tutağa yaptırdım. 1965'de tayinim Bitlis'in Adilcevaz ilçesine yapıldı. 1971'de Patnos ilçe müftülüğü boşaldı. Tabii istediler, ben de istekte bulundum. Patnos müftülüğüne tayin oldum. 1974'de isteğime binaen Kırkağaç müftülüğüne tayin oldum. 1996'da emekli olarak Akhisar'a yerleştim.

Not: Hocamızın tafsilatlı hatıralarını inşallah önümüzdeki günlerde sitemizde Röportajlar bölümümüzde okuyabileceksiniz. Mevla kendisinden razı olsun. Hayırlı ömürler lütfetsin..

Not: Hocamız soruları irticalen cevaplamış olup, daha sonra yazıya geçirilmiştir. Bu hususun nazar-ı itibara alınmasını istirham ederiz.