BİR ŞARTLANDIRILMIŞLIK ÖRNEĞİ
Sene bin dokuz yüz seksen idi. Memleketimin eşrafından bir zatla birlikte Jandarma Kumandanını ziyarete gitmiştik. Kumandan çay söyledi, oturduk sohbet ediyoruz. Her nasılsa söz iman ve İslam meselelerine geldi. Ben de tam yeridir deyip Risalel
Sene bin dokuz yüz seksen idi. Memleketimin eşrafından bir zatla birlikte Jandarma Kumandanını ziyarete gitmiştik. Kumandan çay söyledi, oturduk sohbet ediyoruz. Her nasılsa söz iman ve İslam meselelerine geldi. Ben de tam yeridir deyip Risalelerden alıntılar yaparak konuşmaya başladım. Anlattıklarım Kumandanın çok hoşuna gitti. Memnuniyeti her halinden belliydi. Benimle birlikte gelen zat—ki şimdi berzah âlemindedir, Allah rahmet eylesin—biraz da iftihar maksadıyla, “Kumandanım, Ömer Bey medarı iftiharımızdır. Kendisi Nurcudur, Said Nursi’nin kitaplarını okur” dedi.
Bu safça tanıştırma adeta bir fırtına tesiri yaptı. Hava buz kesti. Kumandanın gülen yüzü asıldı. Benden tarafa bile bakmak istemiyordu. Bir iki dakika böyle geçti. Bizim merhum da şaşırdı bu duruma. Üstelik sebebini de tam anlayamamıştı.
Ben daha fazla duramadım, “Kumandanım” dedim, “siz kahraman ordumuzun şerefli bir subayısınız. Eminim adalet ve insaf duygularınız benden de ileridir. Şimdi bir soru sormak istiyorum. Sizin önünüze bir adam getirseler, bu adam suçludur, nezarete atın yahut idam edin deseler, dediklerini hemen yapar mısınız?”
“Olur mu öyle şey canım!” dedi kumandan.
“Peki ne yaparsınız?”
“Bu işin delili, şahidi, muhakemesi falan olmalı. Adamın suçu ispat edilmeli ki işlem yapılabilsin.”
“Yani birileri o adam hakkında böyle söyledi diye hemen hüküm vermez, deliller, şahitler ararsınız. Sonra verirsiniz kararınızı. Öyle ya, belki de onun aleyhinde konuşanlar adamın düşmanlarıdır.”
“Elbette.”
“Peki siz Said Nursi isimli âlimle bizzat tanışıp konuştunuz mu?”
“Hayır.”
“Kitaplarını okudunuz mu?”
“Okumadım!”
“Talebeleriyle konuşma imkânınız oldu mu?”
“Olmadı.”
“Şu halde bütün malumatınız aleyhinde yapılan konuşmalardan ibaret. İnsaf buyurun efendim, bu durumda verilen hükmün adil olması mümkün mü?”
Kumandan biraz düşündü, “Haklısınız” dedi.
“Madem öyle, izin verirseniz ben bu zatı, onun eserlerini ve talebelerini size kısaca anlatayım.”
Kumandanda insaf ve adalet duyguları hâkimdi artık. Hakikati anlattım. Sorular sordu. Gereken cevapları verdim. “Dilerseniz eserlerinden bazılarını size getirebilirim” dedim.
Hava yumuşamıştı. O insaflı subay—şimdi kim bilir nerdedir!—harika bir âlicenaplıkla özür diledi, çayları tazeletti, “Hiç olmazsa bir kitabını görmek, okumak isterim” dedi.
*Ömer Sevinçgül beyin Zafer Dergisi-Sayı-363'te yayınlanan Kumandan adlı yazısıdır. Başlık tarafımızdan konulmuştur.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?
İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden
HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ
Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid
ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR
“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme
UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE
Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş
MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR
İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi
MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP
Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti
NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER
Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi
NASIL BİR MAARİF?
Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî
GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER
Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır
HİCRET VE HAREKET
Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ
ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE
Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu
- HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN
- HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ
- YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU
- BİZ DE RAHATSIZIZ
- "BANA KUR’AN YETER!”
- MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ
- MEZHEPLERE TÂBİ OLMAYANLAR
- ‘KADİR GECESİ BİN AYDAN HAYIRLIDIR’ NE DEMEKTİR?
- İKİ PEYGAMBERİN DOĞUM GÜNLERİ
- “BİR ALLAHSIZA CEVAP”
- YEDİ YAŞIN ÖNEMİ
- DÜŞÜLEN MÜHİM BİR HATA
- YALANCININ MUMU
- BEN OLACAKTIM Kİİİİİ
- AĞIRLIĞINI DUYMAK
- SON ASIRDA TASAVVUFTA TECDİD YAPAN ÜÇ ŞAHSİYET
- KURBAN KESMEK KİMLERE VÂCİPTİR?
- KURBAN
- DİLİMİZE BİR ŞEY OLDU
- NERDE O ESKİ GÜNLER
- YALAN DOLAN SONRASI YAPILAN ASKERÎ DARBELER
- BAYRAMLA İLGİLİ SÜNNET VE ADABLAR
- BİR KOLERA SALGINI HATIRASI; NURİYE ABLA
- “GUSL-İ İÇTİMÂİ”
- İMANIN ÇİÇEĞİ RAMAZAN ORUCU
- EVLİYA
- BERAAT GECESİ İLE ALAKALI ÜÇ YANLIŞ MESELE
- ALLAH’IN AHLAKIYLA AHLAKLANANLAR
- ATEİST, DEİST ve BİLİME DİN GİBİ İNANANLARA SORULAR
De ki: "Herkes kendi yapısına uygun işler görür. Rabbiniz, en doğru yolda olanı daha iyi bilir."
İsra, 84
GÜNÜN HADİSİ
Gece içinde öyle bir saat vardır ki, müslüman olan herhangi bir kimse, dünya ve ahiret hususlarında Allah'dan bir hayır isterken duasını ona denk düşürürse, Allah; muhakkak istediğini kendisine verir.
Müslim, Ravi[Cabir (r.a.)]
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...