GÜNAHLARIN AFFINA VESİLE 20 HASLET

Daha önce Pakistan eski müftüsü merhum âlim Muhammed Şefi Deobendi’nin Tatsız Günahlar adlı eserinden naklen bir parça yayınlamıştık.


2007-12-30 03:49:56

Daha önce Pakistan eski müftüsü merhum âlim Muhammed Şefi Deobendi’nin Tatsız Günahlar adlı eserinden naklen bir parça yayınlamıştık.

http://www.cevaplar.org/index.php?khide=visible&sec=10&sec1=45&yazi_id=5397&menu=1

Eseri neşreden Gülistan Neşriyat, hazretin bir başka küçük risalesini Günahlardan Kurtuluş adıyla yayınlamış. Bu eserde sıralanan affa vesile bazı hasletleri de sizlerle paylaşmak arzu ettik. Cevaplar.org

“Allahu Teala’nın umumi rahmeti ve İslam dininin kolaylığına kurban olayım ki, bir kimse mecburiyetten dolayı bir günaha müptela olur, fakat yapmış olduğu işe pişmanlık duyar ve kendini suçlu kabul edip, bu günahlardan kurtulmak için gayret gösterirse, umulur ki, o kimse de tevbe edenlerden sayılacaktır.

O halde geçmiş günahlara tevbe etmek ve gelecekteki günahlardan sakınma hususunda ümidi yitirmemek her müslümanın vazifesidir. Ne kadarı mümkün ise, hemen o kadarla işe başlamak gerekir.

Ahmed Numani bir kitabında şöyle yazıyor: “Zamanımızda isyan ve günah denizleri taşmaktadır. Onun dalgaları dört bir taraftan insanları kuşatmıştır. Allah’ın has kullarından başkasının ondan kurtulması artık çok zor hale gelmiştir. Bu yüzden her müslümanın en azından farzları ve vacipleri eda ettikten sonra, günahlara kefaret olan amellerle meşgul olması gerekir. Çünkü kim günahlarına rağmen günahlara kefaret olan bu amellerle meşgul olursa, ona gelen musibetler hafifletilir. O kimse, günahlara müptela olup da kefaret olan amellere ihtimam göstermeyen kimseden daha hayırlı olur.

Allahu Teala şöyle buyuruyor; “Muhakkak iyi ameller, kötü amelleri siler.”(Hud: 114)

Bir hadis-i şerifte de şöyle buyrulmuştur: “Sizden herhangi bir günah meydana gelirse, ardından Salih bir amel işleyin ki, o Salih amel günahı silsin.”

Günahlara müptela olup da, onlara kefaret olan amellerle meşgul olan kimse, ilaç kullanıp da perhiz yapmayan hastaya benzer. Böyle bir kimse, hiç ilaç kullanmayıp perhiz yapmayan ve yarası büyüdüğü halde üzerine merhem sürmeyi düşünmeyen kişiden kat kat daha iyidir. Muhammed Şefi Diyobendi

1-Güzel bir şekilde abdest almak

2-Ezan okunurken dua: Kim, müezzinin “Eşhedu en la ilahe illallah” dediğini işittiğinde “Eşhedu en la ilahe illallah ve enne Muhammeden Resulullah. Radiytu billahi Rabben. Ve bil İslami dinen ve bi Muhammedin nebiyyen ve resulen” diye dua ederse geçmiş günahları bağışlanır.

3-Cemaatin imamla beraber Âmin demesi

4-Kuşluk namazı: Güneşin yükselmesinden günün yarısına kadar geçen zamanda kılınan namaza kuşluk namazı denilir. Bir hadis rivayetinde şöyle buyrulmuştur: “Bir kimse sabah namazını kıldıktan sonra olduğu yerde oturur, hiçbir dünya kelamı konuşmaz ve güneş yükseldikten sonra iki rekât namaz kılarsa, günahları deniz köpüğünden fazla olsa da bağışlanır.(Beyhaki, Ebu Davud, Müsnedi Ahmed)

5-Tesbih namazı kılmaya devam etmek

6-Ramazan orucunu tutmak

7-Ramazan ayında geceleri ibadetle ihya etmek

8-Kadir gecesini ihya etmek

9-Arefe günü oruç tutmak

10-Hac farizasını eda etmek: “Kim Allah için hac yapar, hac esnasında fahiş söz söylemez ve günah işlemezse o, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olarak Hac’dan döner.”(Buhari-Müslim)

11-Makam-ı İbrahim’de iki rekât namaz kılmak

12-Arefe ve Müzdelife’de vakfe yapmak

13-Haşr suresinin son ayetlerini sabah ve akşam namazı sonrası okumak

14-Çocuklarına Kur’an öğretmek: Hz. Enes’ten rivayet edilen bir hadiste şöyle buyrulmuştur: “Kendi evladına Kur’an öğreten kimsenin geçmiş günahları affolacaktır. Çocuğunu hafız yapan kimse, çocuğu bir ayet okuduğunda Allah, o kimsenin derecesini yükseltecektir. Nihayet çocuğun ezberlediği ayet sayısınca cennetteki derecesi yükselecektir.(Taberani)

15-Müslümanın hacetini gidermek

16-Yoldan eziyet verici şeyleri kaldırmak: “Müslümanların yolundan çalı veya diken gibi eziyet verici şeyleri uzaklaştıran kimsenin günahları affolur(Tergib ve Terhib, İbn Hibban)

17-Yolculukta hastalanmak..

18-Müslümanların birbiriyle ihlâsla musafaha yapmaları

19-Âmâya yol göstermek: “Kim bir âmânın elinden tutar ve onun kırk adım götürürse ona cennet vacip olur( Camius Sagir, Taberani, Ebu Ya’la, Ebu Nuaym)

20-Doksan yaşına ulaşmak: Hz.. Enes’ten gelen bir rivayette şöyle buyrulmuştur: Kim Müslüman olarak elli yaşına ulaşırsa Allahu Teala o kimsenin hesabını kolaylaştırır. Altmış yaşına gelince Allahu Teala o kimseye inabe(kendisine yönelmesi) için tevfik verir. Kişi yetmiş yaşına ulaşınca, Allahu Teala onu sever ve gök ehli de onu sevmeye başlar. Sonra seksen yaşına gelince, Allahu Teala onun hasenatını kabul buyurup, seyyiatını bağışlar. Doksan yaşına gelince, geçmiş günahları mağfiret olunur ve o kimseye Allahın azadlısı denilir ve ailesi hakkındaki şefaati de kabul edilir.”

Kaynak:

Günahlardan Kurtuluş- Muhammed Şefi Diyobendi- Gülistan Neşriyat-İst-

Not: Esere ulaşmak için Gülistan Neşriyat tel: 0-212-6676675

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

hakan kayapalı, 2009-12-03 12:06:37

çok güzel olmuş özet bi şekilde vermek. kitaplardan da istifade ettim.tavsiye ederim.bana tavsiye eden sizlerden Allah razı olsun

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

İlknur, 2008-12-25 12:22:45

Eline,yüreğine sağLık kardeşim ufkumuzu genişlettin. Allah'da senin imanını kuvvetlendirsin İNŞALLAH TEALA..

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

Ertuğrul, 2008-08-15 04:35:03

Allah razı olsun. Çok güzel bilgiler. Kitaba internetten ulaşmak mümkün mü acaba..

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

EŞREF EDİP’TEN; “SİZ Mİ DİNE KARŞI DEĞİLDİNİZ?”

EŞREF EDİP’TEN; “SİZ Mİ DİNE KARŞI DEĞİLDİNİZ?”

1950 seçiminden az sonra, eski başbakanlardan, medrese kökenli Şemseddin Günaltay, İzmit CHP

İnfitar Suresi/6-8

Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir?

GÜNÜN HADİSİ

Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz.

Tirmizi, Savm 82, (807); İbnu Mace, Sıyam 45, (1746)

TARİHTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI