Canını hizmete vermek, bir anlık mesele olduğu için kolaydır. Oysa hayatını hizmete vermek, bir ömür boyu nefisle mücadeleyi gerektirdiği için zordur. Şerafettin Ağabey, zoru başarmış bir zattır. Zoru başardığı için de hizmette Allah'ın birçok ihsanına mazhar olmuştur.

Halim selimdir. Damardan girerek konuşur. O, bütün zamanını hizmete verdiği için insanlarla ilgilenecek, onlara hakikatleri anlatacak vakti çoktur. Rotası Üstad'ın elinde olan hizmet gemisiyle okyanusa açılmış, zuhurata tabi bir ağabeydir. Hakikatleri anlatırken çok geceler sabah, çok ikindiler akşam olmuştur. Tarih, yatsı abdestiyle sabah namazını kılanların sayısını Nur hizmetiyle artırdığı gibi yatsı namazından sonra sabah namazına kadar davasının muhabbetini yapanları da Şener Ağabey ve Şerafettin Ağabey gibi ağabeylerle artırmıştır. Hizmetin en ince noktaları, en hassas meseleleri bu muhabbetlerde anlatılmıştır.

Gece yarılarında, şehirde, in cin top oynadığı, Necip Fazıllık kaldırımların sokaklarında, yolunu şaşırmış sarhoşlarla sohbet eden oydu. Onun, sabaha kadar bir sarhoşu evine götürmesi, sarhoşun da onu dershaneye getirmesi macerası meşhurdu. Onun Kütahya'da "Gezek" denen grupla özel sohbetleri dillere destandı.

Biz onu 1987 Yılı'nda tayinimiz Simav'a çıkınca tanıdık. Aslen Kütahya'nın Simav İlçesi'nin Çitköy Kasabası'ndandır. Kasabası, hiç dinsiz çıkmayan Isparta'daki "Sav" Kasabası gibi dindar bir yerdir. Herkes Risale-i Nur'u bilir. Köydeki Nur dershanesi, o civarın en eski mülk dershanelerinden biridir. Bu dershanenin ne kadar çok hizmet ettiğini bir Allah bilir, bir de dershanenin kapı komşusu Ali Rıza Ağabey bilir. Şerafettin Kartal Ağabey, bu hizmetlerin hepsinde emeği olan bir Ağabeydir.

Bu köyde Ali Rıza Ağabey'den başka bir de İlyas Ağabey vardır ki bu iki ağabey, "Şerefli Kartal"ın bu köydeki kanatlarıdır.

Bu Kartal, öyle yeni uçan bir kartal değildir. Kendisi gibi yüzlerce nur kartalı, nur şahini yetiştirmiş bir Ağabeydir. Onun vesile olduğu nur talebeleri onlarcadır, yüzlercedir. Ahmetler, Mehmetler, İsmailler, Nihatlar, Eminler, Şuaypler, Abdullahlar, vs'ler, vs'ler.

Şerafettin Ağabey'in Simav'da da en eski nur kardeşleri vardır. Mehmet Serim Ağabey, onun hususi derslerindeki mütalaa arkadaşıdır. Rahmetli Ömer Kalaycık Ağabey onun yoldaşıydı. Mehmet Makas ve Hasan Uygun Ağabeyler ise onun can kardeşleriydi. Onun Simav'a ve Çitköy'e ne kadar çok hizmet ettiğini Allah bilir.

Muzaffer Aslan Ağabey Anlatmıştı. Bir zamanlar Kayseri'ye toplanan dört meczup, güya Risale-i Nur adına, fakat Risale-i Nur'un hiçbir yerinde olmayan bir usulle faaliyet göstermeye başlamışlar. Bu dört kişiden birisi bu gün âleme ibret olan Müslim Gündüz'dür. Üstad'ın talebeleri ise oraya Muzaffer Ağabey'i göndererek müdahale etmişlerdir. Meczup çeteyi dağıtan Muzaffer Ağabey, bir daha tekerrür etmesin diye oraya Şerafettin Kartal Ağabey'i yerleştirmiştir. Şerafeddin Ağabey'in Kayseri hayatı böyle başlamıştır.

Kayseri'de kimlere ne kitaplar okudu, ne çorbalar, ne çaylar içirdi Allah bilir. Biz onun Kayseri'den sonra Kütahya'ya geldiğini biliyoruz.

Kütahya'da "Sözler" adında iki katlı eski bir dershanede kalırdı. Bu dershaneye gidenlerin, gelenlerin haddi hesabı yoktu. Ankara yolcuları mı dersiniz, imtihana gelen öğrenciler mi dersiniz, formalılar mı, işçiler mi dersiniz. Bunların hepsini kapıda Şerafettin Ağabey karşılardı. Bu gün onlarca apartmanda, binlerce kişiyle yürüyen Kütahya hizmetinin her alanında, her ferdinde onun emeği vardır.

Sungur Ağabey, ona "Komutan" derdi. Şerafettin Ağabey, Hulusi Ağabey gibi asker menşelidir. Fakat bu yönünü hiç anlatmaz. Davası uğruna mesleğini bırakıp vakıf olmasını kimseye söylemez. Çünkü bu hadisenin üslubu ve şekli her yerde ve herkes tarafından uygulanacak bir usul değildir. O, Üstad'ın ve Risale-i Nur'un üslubunun esas alınmasını ister, hikmetsiz hareket etmekten çekinir, korkar.

Onun insanlardan başka arkadaşları da vardır. Bir gece kalorifer kazanına birlikte kömür attığı boyu kısa arkadaşlarının hikâyesi herkesçe malumdur. Onun yer yer anlattığı romanlaşacak ve kitaplaşacak birçok anekdotu vardır. Minarede ders okuma hadisesi, Gediz Gökler'deki Hüseyin Hoca'nın ders dinleme olayı, Kütahya'daki "Gezek" hikâyeleri bunların bazılarıdır.

Kişilerle yakından ilgilenen Şerafettin Ağabey, öyle kısa zamanda çok şey anlatan ağabeylerden değildir. O, kısa zamanda insanla samimi olan ama asıl müsait uzun bir zamanda ona Risale-i Nur'u anlatan, anlattıkça hazmettiren, düşündüren, nefis muhasebesi yaptıran bir ağabeydir. Ders yapma heveslisi değildir, fakat nedense bulunduğu camiada herkes onun ders okumasını ister.

Aslında sohbeti, günlük hayatı içine alan, cümlelerin arasında gizli mizah bulunduran bir özellik taşır. Ağabey, Risale-i Nur doğrultusunda hayatı yorumlayan Ahmet Yesevi, Mevlana ve Nasreddin Hoca karışımı bir üslupla hitap eden bir Anadolu filozofudur. Bakın onun bu manadaki birkaç cümlesi şöyledir:

1-Uydum kalabalığa bizi kurtarmaz.

2-Akşam ele alıp bir televizyon kumandasını, şöyle bütün kanalları bir dolaşmak günah kazanmak için yeterlidir.

3-Şimdi Kütahya'da akşamları kaç yerde ders yapıldığı bilinmiyor, sayısızdır.

4-Sohbette "Damara girerek anlatmak" gerekir.

5-Kabirde namazın hesabı verilirse diğer hesaplar kolay olur."

Allah, Şerafettin Kartal Ağabey'in ömrünü uzun, hizmetini müdavim kılsın. Onun için yazılacak çok şey var, ancak biz şu kadarıyla yetinelim:

1-Ömrünü Risale-i Nur'a vakfetmiş bir ağabey.

2-Bulunduğu dershanelerde onlarca vakıf yetiştiren bir müdebbir.

3-Ferdi hareket etmeyen, cemaati hizmet anlayışı olan kişi.

4-Bayram Yüksel Ağabey'in istişare ettiği, Sungur Ağabey'in arayıp sorduğu ve Muzaffer Aslan Ağabey'in, yanına alıp sırlarını paylaştığı Ağabey.

5-Hayatı sıkboğaz etmeden, hiçbir şeyi aceleye getirmeden her şeyi aheste götüren mütevekkil bir zattır.

6-Bilhassa uzun kış gecelerinde ve uzun yaz ikindilerinde insanlara bol bol zaman ayırarak onlarla ders yapan sohbet eden ağabeydir.

7-Hususi âleminde sade ve sakin yaşayan insandır.

8-Hizmet dershanesinin sadece bir odasında kalan, orada da çoğu zaman birçok misafir ağırlayan Ağabeydir.

9-Hakta sebat eden, doğruda ısrar eden bir şahsiyettir,

10-Akıp giden hizmete sevinen, herkesin her işine karışmayan anlayışlı kişidir.

11-Yanlışta ısrar etmeyen ve yanlış yapanlarla, yanlışta ittifak etmeyen dikkatli bir nur talebesi.