MUZAFFER ARSLAN AĞABEY’DEN BAZI ANILAR

Aydın’da Bakırcı Mustafa Ağabey’in evinde bir Kurban Bayramında öğle öncesi bir vakitte Kastamonu Lahikasından bir mektup okuyoruz. Mektupta “Süleyman” isminde İstanbul’da bir hocanın Üstat’a muarızlığı yazıy


İbrahim Köse

ibrahimkose60@gmail.com

2008-06-30 07:18:58

Aydın’da Bakırcı Mustafa Ağabey’in evinde bir Kurban Bayramında öğle öncesi bir vakitte Kastamonu Lahikasından bir mektup okuyoruz. Mektupta “Süleyman” isminde İstanbul’da bir hocanın Üstat’a muarızlığı yazıyor. Genç bir vakıf kardeş: “Bu, bilinen Süleyman Efendi midir? diye soruyor. Muzaffer Ağabey de. “Hayır, hayır, Üstad, Süleyman Efendi’yi severdi, o da Üstad’ı severdi. Onun Üstat aleyhinde bulunması söz konusu değildir. Zaten bahsi geçen Süleyman Hocanın zamanında Süleyman Efendinin hizmeti henüz başlamamıştı.”diye cevap verdi.

Okunan mektupta nur talebelerinin vasıfları zikrediliyordu. Bu vesileyle kendisine dedik ki:

— Abi, bizim bilmediğimiz, günümüzde yaşayan eski nur talebelerinden kimler var? Hizmette sebkat etmiş ağabeylerden ve onların meziyetlerinden bahseder misiniz?

Önce odaya şöyle bir göz atan Abi, sonra yüzümüze manalı manalı baktı. Daha sonra gözleriyle uzaklarda bir şeyler aradı. Durakladı, hüzünlendi, yutkundu. Ağlamaklı bir hal ile Mehmet Akif’in şu beytini okudu:

Kaç hakiki Müslüman gördüm ise hepsi makberdedir,

Müslümanlık, bilmem ama galiba göklerdedir.”

Hizmetin birçok biriminde ilklerin ilki olan bu emektar Ağabey, biraz öylece düşüne kaldıktan sonra, bir kopitör gibi işleyen süper hafızasıyla, genel bir değerlendirme yaptıktan sonra “Zübeyir Ağabey” dedi ve anlatmaya devam etti:

—Zübeyir Abide büyük bir sorumluluk ve ciddiyet vardı. Üstad arkasında bir kişi değil bir cemaat bırakmasına rağmen, O Üstadın yerine geçen Ağabey gibiydi. Biz nur talebeleri, en ciddi meseleleri, her türlü hizmetleri onunla meşveret ederdik. İsterseniz onun hizmet anlayışını şu hatırayla değerlendirelim:

Ben İstanbul’da, dershanede Zübeyr Ağabey’in yanında kalırken, Zübeyir Ağabey, Abdulvahit’in, dershaneye gelen bir gencin ayakkabısını düzeltirken görünce çok sinirlenip kızarak:

Kardeşim, yanlış yapıyorsunuz. Anadolu’dan gelen, bu davanın çilesini çekmiş, bu davaya sahip çıkmış, sizleri orada ağırlamış, sofrasını evini açmış, defalarca mahkeme olmuş hapis yatmış, eserlere orada kendi malı gibi sahip çıkmış insanlara ilgi göstermiyorsunuz da yarın ne olacağı belli olmayan bir gence her şeyi yapıyorsunuz. Bu düpedüz riyakârlıktır.

Zübeyir Ağabey doğruyu yanlışı birbirine katıp herkesi memnun edenlerden değildi. O, doğruyu da yanlışı da zamanında insanların yüzüne söyleyen, hakkın hatırını öne çıkaran birisiydi.

Muzaffer Ağabey, Zübeyir Abiden sonra Bayram Abi’den bahsetti. Dedi ki:

—Bayram Ağabey’in sadakati büyüktü. Üstad, güvenilmesi gereken en ciddi ve en hassas işleri ona gördürürdü. O dostunu düşmanını iyi tanırdı. Kimin ne olduğunu çok iyi anlardı. Bir defasında dedim ki: “Üstadın mezarını senden başkası bilmiyor, bari bize söyle de bilelim.” Dedi ki:

Bunu hiç kimseye söyleyemem. Sungur Ağabey’e bile söyleyemem. Çünkü bu gün söylersem, yarın bütün Türkiye duyar.

Bayram Ağabey, Üstad’a ve davaya verdiği sözden hiç dönmemiştir. O sadakatte en ileriydi.

Tahiri Mutlu Ağabey, Isparta’da yemeğini yiyip önce Ankara’ya, sonra Kastamonu’ya, oradan da İnebolu’ya gitmiş. Aradan 24 saat geçmiş. Bu zaman zarfında hiç yemek yememiş. İnebolulu Ağabeyler demiş ki: “Ağabey, karnın aç mı? Sofra kuralım mı? O da demiş ki “Yemeği aşağıda yemiştim.” Oradakiler çarşının alt başında falan zannetmişler. Ağabeye hangi aşağıda diye sorulunca o da Isparta’da demiş.

Yirmi dört saat niçin yemek yemediği bilinmez ama adı geçen nur kahramanı Tahiri Mutlu Ağabey, Risale-i Nurları basıp çoğaltmak için bir tarlasını satıp teksir makinesi almıştı. Son günlerinde ihtiyaçları için kullandığı bir miktar parasını, ölünce Akhisar ve Kırıkhan Kuran Kurslarına verilmesini vasiyet etmişti. O, birçok nur talebesi gibi, nefsi için değil davası için yaşadı.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

Serkan, 2008-07-06 01:41:01

Allah rahmet eylesin Muzaffer ağabeye..

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

MUSTAFA KARAMAN BEYİN GÖZÜNDEN MEHMED KIRKINCI HOCAEFENDİ

MUSTAFA KARAMAN BEYİN GÖZÜNDEN MEHMED KIRKINCI HOCAEFENDİ

“Cenab-ı Hak varlıkları bereket yönünden üç kategoriye ayırmış; Bereketli insanlar vard

VAHDET YILMAZ AĞABEY

VAHDET YILMAZ AĞABEY

50 yıllık bir hukukum vardı Vahdet ağabey ile. Beni ilk defa terziye götürüp elbise ve palt

MEHMET KIRKINCI HOCAMIZIN VEFATININ SENE-İ DEVRİYESİ MÜNASEBETİYLE

MEHMET KIRKINCI HOCAMIZIN VEFATININ SENE-İ DEVRİYESİ MÜNASEBETİYLE

Bugün rahmetli Mehmed Kırkıncı hocamın sene-i devriyesi. Kendisini minnet ve şükran ile anar

PROF. DR. ŞENER DİLEK BEY’DEN KIRKINCI HOCAMIZLA ALAKALI HATIRALAR

PROF. DR. ŞENER DİLEK BEY’DEN KIRKINCI HOCAMIZLA ALAKALI HATIRALAR

Benim kanaatime göre hocamın mümeyyiz üç vasfı vardı; Birincisi: Kırkıncı Hocamda mükemme

NECATİ KILIÇOĞLU HOCAMIZDAN HATIRALAR-2

NECATİ KILIÇOĞLU HOCAMIZDAN HATIRALAR-2

HACI FARUK TİFNİKLİ EFENDİ Hacı Faruk efendi, Mustafa Necati Efendi’den sonra hocamın ikinc

NECATİ KILIÇOĞLU HOCAMIZDAN HATIRALAR-1

NECATİ KILIÇOĞLU HOCAMIZDAN HATIRALAR-1

Kıymetli ziyaretçilerimiz, Mehmed Kırkıncı Hocaefendi’nin talebelerinden, kendisinden İslami

NECATİ KURŞUNOĞLU AĞABEYDEN HİZMET HATIRALARI-3

NECATİ KURŞUNOĞLU AĞABEYDEN HİZMET HATIRALARI-3

ÜSTADIN MAHKEMEDEKİ FOTOĞRAFININ BULUNUŞU Erzurum’da müteahhit Osman beyin evinde dersteydi

MEHMED KIRKINCI HOCA’NIN ESERLERİ VE HAYATIM HÂTIRALARIM

MEHMED KIRKINCI HOCA’NIN  ESERLERİ VE HAYATIM HÂTIRALARIM

Bazı şahsiyetler vardır ki, fikirleriyle, eserleriyle, hizmetleriyle sembol olmuşlardır. Memlek

NECATİ KURŞUNOĞLU AĞABEYDEN HİZMET HATIRALARI-2

NECATİ KURŞUNOĞLU AĞABEYDEN HİZMET HATIRALARI-2

1979 senesiydi. Memlekette anarşi olayları en üst düzeye çıkmış, kan gövdeyi götürüyordu

NECATİ KURŞUNOĞLU AĞABEYDEN HİZMET HATIRALARI-1

NECATİ KURŞUNOĞLU AĞABEYDEN HİZMET HATIRALARI-1

Takdim Kıymetli ziyaretçilerimiz, yeni bir nehir söyleşimizi daha hizmetinize arz ediyoruz. Ya

BİR IRMAĞIN KIYISINDA DOLAŞMAK-4

BİR IRMAĞIN KIYISINDA DOLAŞMAK-4

HACI MUSA KIRKINCI AĞABEY Hacı Musa ağabey çok zeki bir insandı. Çok farklı bir insandı. Bi

Şu insanlar, çarçabuk geçen dünyayı seviyorlar da önlerindeki çetin bir günü (ahireti) ihmal ediyorlar.

İnsan, 27

GÜNÜN HADİSİ

"Kişi, dostunun dini üzeredir. Bu nedenle, kiminle dost olacağına dikkat etsin!"

Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ebû Dâvud.

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI