EĞLENCELİ BİR MEZAR KİTABESİ

Abdülhak Hâmid’in ağabeysi (Abdülhak Nasuhi Bey) Elçiliklerle valiliklerde ve nihayet Âyan azalığında (seneto üyeliği) bulunmuş büyük bir devlet ve fikir adamıydı


2008-11-29 02:22:52

Abdülhak Hâmid’in ağabeysi (Abdülhak Nasuhi Bey) Elçiliklerle valiliklerde ve nihayet Âyan azalığında (seneto üyeliği) bulunmuş büyük bir devlet ve fikir adamıydı. Şiir onun ilminde bir çerez gibidir. Alaycı zekâsının ince nüktelerini tıpkı babası (Hayrullah Efendi) gibi hep beyitler ve kıt’alarla ifade etmiştir. Meselâ babası Tahran elçisi olunca onu Tahran’a çağırmış, annesi de göndermek istememiş, iki cami arasında kalmış, hangisine gideceğini şaşırmış, Nasuhi Bey bu müşkil vaziyetini şöyle anlatır:

 

Bir taraftan babam kılar dâvet,

Bir taraftan anam komaz gideyim;

Söyle Yarabbi, ben ne halt edeyim!

 

Abdülhak Hâmid anlatmıştı: Günün birinde Nasuhi Bey’in bir çocuğu olmuş ve bir iki ay sonra da çocuk ölmüş. Eşi çocuğa manzum bir mezar kitabesi yazması için ısrara başlamış, üç aylık çocuğa ne yazılır? Nihayet işte bu beyti yazıp karısına okumuş ve birinci mısraı beğenen hanımefendi ikinci mısraı duyunca kıyameti koparmış:

 

Azimet eyledi gitti beka beka diyerek,

Bıraktı dâr-ı fenayı kaka kaka diyerek!

 

Kaynak:

İsmail Hâmi Danişmend, Tarihî Hakikatler, Tercüman Tarih ve Kültür Yayınları, İst 1978, c.1, s.33-34

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

SENİN SUSMAN İYİYMİŞ

SENİN SUSMAN İYİYMİŞ

İmam Ebû Yusuf'un hiç konuşmayan bir öğrencisi vardı. Bir gün Ebû Yusuf, onun konuşmasın

BEDEVİNİN NAMAZDAN KAÇIŞI

BEDEVİNİN NAMAZDAN KAÇIŞI

İsmi ‘Mücrim’ olan bir bedevî, imamın hemen arkasında en öndeki safta namaza durmuş. İm

KARIN SANCISINA TUTULAN MEDRESE ÖĞRENCİSİ

KARIN SANCISINA TUTULAN MEDRESE ÖĞRENCİSİ

“Hocalar hocası” merhum Ali Yakup Cenkçiler’in naklettiğine göre medresede okuyan Arnavut

“BEN DE BİLİYORDUM AMMA”

“BEN DE BİLİYORDUM AMMA”

Merhum Seyda Sadreddin Öztoprak hocamız anlatıyor; “Hocalarımdan, Molla Rasul-ı Sıbki’ye a

SÖZ VERDİĞİ HALDE GELMİŞ

SÖZ VERDİĞİ HALDE GELMİŞ

Merhum Süleyman Nazif Bey sözde durulmasına çok ehemmiyet verirdi. Bir gün bir arkadaşıyla ra

RÜZGÂR NEDEN SERT ESİYORMUŞ?

RÜZGÂR NEDEN SERT ESİYORMUŞ?

17. yüzyıl İran Safevi devleti ile Osmanlı Devleti arasında kısa aralıklarla bazı savaşlara

“YA BEN NE YAPAYIM?”

“YA BEN NE YAPAYIM?”

İzmir’in kırk santim boyundaki meşhur Cüce Şevki’si, yolda şair Eşref(1846-1912) ile kar

NEREYİ İSTERMİŞ?

NEREYİ İSTERMİŞ?

Eski Maarif nâzırı(Milli eğitim bakanı) Münif Paşa, evinde verdiği bir iftar ziyafette, dave

“NETİCE BELLİ”

“NETİCE BELLİ”

Halife Harun Reşid, şair Ebu Nüvâs’ı sever, fakat sık sık da ona takılırdı. Bir defasın

MISIR’DAN ÇIKIŞ TABLOSU

MISIR’DAN ÇIKIŞ TABLOSU

Yaşlı bir cimri, ünlü İngiliz ressamı William Hogart’dan, Firavun’un askerlerinin İsrailo

“SENİ GÖREN DE”

“SENİ GÖREN DE”

Yahya Kemal Beyatlı merhum iri cüssesiyle, boğazına düşkünlüğünü saklayamazmış. Bir gü

Kim Allah'a güvenip dayanırsa, Allah ona yeter.

Talak,3

GÜNÜN HADİSİ

"Her şeyin bir alameti vardır. İmanın alameti de namazdır."

Münavi

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI