FEVZÄ° PEKCAN HOCAEFENDÄ°

İnsan, hayata, hayatın rahmine düşmeye görsün, aslında sonunun başlangıcındadır. Bu fânî varlık, bu dünya harmanında çalışır, çabalar, sonunda elindeki ya amel-i sâlih torbasını çeşit çeşit ibadetlerle ve taatlerle doldurur ya da dağarcığı boş


2008-12-05 04:39:12

Muhterem Sâlih Bey,

Bendeniz Konya'dan Ali Pekcan hoca, sizden özel bir istirhamım olacak. Babacığımı bu Ramazan'da dar-ı ukbaya uğurladık. Onun hayatını kaleme aldım. Altınoluk dergisinde (Bu sayıda) yayımlandı. Babam, sözünü ettiğim yazıda da belirttiğim üzere, Bediüzzaman hazretlerini son görenlerden birisi. Onun elini öpmüştü. 1960 yılında Urfa'ya giderken Konya'dan geçmişler, babam da tevafuken onu bir benzin istasyonunda, taksi içerisinde görmüş ve ellerini öpmüşler. Bu nedenle sizden istirhamım onun hayatının tamamını İZ BIRAKANLAR kısmına eklersen çok memnun olurum. Bu ona hem bir vefa borcunu ifa, hem de gelecek nesillere örneklik etmesi amacıyla..Allah yar ve yardımcınız olsun..

FEVZÄ° PEKCAN HOCAEFENDÄ°

1941-2008

Bu fani dünyadan bakî olana bir yıldız daha kaydı…

İnsan, hayata, hayatın rahmine düşmeye görsün, aslında sonunun başlangıcındadır. Bu fânî varlık, bu dünya harmanında çalışır, çabalar, sonunda elindeki ya amel-i sâlih torbasını çeşit çeşit ibadetlerle ve taatlerle doldurur ya da dağarcığı boş bir vaziyette ‘bir’in huzuruna çıkar. Yevmü’t-teğâbün'de yani ‘aldanış gününde’ aklı başına gelir ama nafile… Rabbim muhafaza buyursun.

İşte bu dünya harmanında gücü nispetinde bir şeyler yapmaya gayret eden bir örnek insan, halk ve hak adamı daha aramızdan ayrıldı bu Ramazan…

Bu zat, hak dostu, hak dostlarının dostu Fevzi Pekcan’dı. 1941 yılında Konya/Beyşehir Yunuslar köyünde dünyaya geldi. İlk ve orta tahsilini Konya’da tamamladı. Hafızlığını Yenidoğan kasabası ve Doğancık beldesinde bitirdi. Onun ilk hocası, bu beldede bulunun Kur’ân kursu öğretmenlerinden Süleyman Hilmi Tunahan Hocaefendi’nin güzide talebelerinden Sâlih Hoca olup, ondan çok etkilendiğini hayatı boyunca sıklıkla bahsederdi. Fevzi hocaefendi, bizzat kendisi de Süleyman Efendi’den de bir-iki aylık ders almıştı. Onunla birlikte yaşadıklarını zevkle anlatır, örnek şahsiyetinden sitayişle bahsederdi.

Bediuzzaman Saîd Nursî’yi de son yolculuğunda Urfa’ya dönerken Konya da bir benzin istasyonunda durunca, tevâfukan onunla karşılaşıp, elini öptüğünü de naklederdi. Gençlik döneminde ülkemizin Ege Bölgesinde çeşitli yerlerde fahri olarak imam-hatiplik ve müezzinlik yapan Fevzi hocamız, daha sonra Konya belediyesinde tahsildar olarak görev yaptı. Buradan emekli oldu.

Bu arada 60lı yılların sonlarına doğru Konya’nın meşhur zatlarından, Sâmî Efendimize bağlı dişçi Mehmet Efendi ile tanıştı onun tavsiyesiyle Nakşî tarikinde ders halkasına girdi. Dönemin büyük zatlarından birçoğuyla görüşme imkânı buldu. Doktor Hulûsî Baybal ve diğer mürîdân ile diyaloglarına devam etti. Günlük evrâd ve ezkârını titizlikle uygulayan hocamız, namazlarının hemen hemen tamamını cemaatle eda ederdi. Bulunduğu mahalle ve yörenin dini işlerinin fahri olarak yapan ve bunu yaparken büyük bir vazife şuuruyla yerine getiren hocamız, tam bir hak ve halk adamıydı. Mütevazı kişiliğiyle herkesin sevgi ve iltifatını kazanmıştı. Sâmi Efendimizi, Musâ Topbaş ve Osman Nuri Topbaş Efendilerimizi çok severlerdi. Onların öğütlerini hayatında tatbik etmeye çalışırlardı. Sûfîliği sade ve gösterişten uzak olarak algılardı. Çocuklarını da aynı yönde yetiştirdi. Onların sağlıklı dini bilgi almalarına özen gösterirdi. Onlarla olan ilişkilerinde, oldukça cana yakın ve sevecendi.

Hayatında en çok beğendiği ve okuduğu zat, Mevlânâ ve onun şaheseri Mesnevî’si idi. Fırsat buldukça sıla-i rahim yapar, Kur’ân tilâvetine devam ederdi. Teheccüdü düzenli olarak kılar, karşılaştığı herkese uygun bir tarzda emr-i bi’l-ma’rûf nehy’i ani’l-münker yapmaya çalışırdı. En çok tekrarladığı sözlerden biri de Hz. Mevlânâ’nın ‘Dün geçti. Yarın meçhul, öyleyse bugünü değerlendirelim cancağızım!’ vecizesi idi. En büyük ilgisi, defalarca gitmesine rağmen para biriktirip, yine hacc ya da umreye gitmek idi.

…İşte böyle samimi bir hak dostu 40 küsur yıllık derviş, 67 yaşında iken 23 Ramazan 2008 Salı günü ani bir kalp rahatsızlığı hissiyle ile yürüyerek gittiği hastanede bizzat kendisi sedyeye çıkıp, muayene için uzandı. Doktorlar, kontrol yapmaya hazırlanırlarken, iki defa kelime-i şahadet getirerek Huzur-u Rahmân’a uçtu, gitti. Doktorlar da bu işe şaştı… Ancak bunda şaşılacak bir durum yok, zira Yüce Allah cc., sevdiği dostlarını, onları hiç incitmeden kendi katına alır… Oruçlu bir zamanda öğle namazına hazırlanırken, hiçbir sıkıntıya mahal vermeden kendi eliyle kendine tevdi edilen emaneti sahibine teslim etti. Büyük bir cemaat tarafından namazı kılınarak son yolculuğuna uğurlandı. Sevenleri onu aile mezarlığına değil, kabristanın girişine defnedilmesini arzu ettiler. Onların bu istekleri yerine getirilerek, Konya-Hoca Cihan Tekke mezarlığı giriş haziresine defnedildi. Allah rahmet eylesin. Rabbim, bizim akıbetimizi de hayreylesin. Tüm inananları Efendimiz (s.a.v.)’in kutlu sancağı altında cem eylesin. Âmin.

Yazan: Ali Saîd

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

ali said, 2010-05-03 02:24:04

1960 yılında vefatından bir kaç ay önce Bediuzzaman (ra.leyh) ile mülaki olma ve mübarek elini öpme şerefini kazanan merhum ve (inşaallah zamanın eşsiz düşünürü muhterem üstad gibi mağfûru'z-Zünûb) sevgili babacığımı daha güzel ifade eden bir resimle yâd etmemize izin verdiğiniz için Muhterem Sâlih Okur Beyefendi ile diğer saygın dostlarına en içten şükranlarımı ve sevgilerimi sunarım. Mahdûm-ı Fevzi (Ali Saîd) Konya-3 Mayıs/2010

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

rufeyde pekcan, 2010-05-04 13:26:40

muhterem salih abiciğim sevgili dedeciğimin yeni resmine yer verdiğiniz için teşekkür eder ellerinizden öperim . RUFEYDE

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

Salih Okur, 2008-12-17 09:33:23

Aziz kardeşim, estağfurullah. Keşke kendilerini hayatta iken tanıma nasip olsaydı. Ben size ve Ali Said Hocama teşekkür eder,tekrar taziyelerimi arz ederim.

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

Ahmet Faruk Pekc, 2008-12-17 06:29:30

Muhterem Sâlih Abi, ben 13 yaşındayım. Dedem Fevzi Pekcan sizin sayenizde tanındı. ve Bir çok Fatiha almasına sebep oldu. Ben de size teşekkür ederim. İşlerinizde başarılar dilerim. Ben de dedem gibi olmaya çalışacam. İnşaallah onu gibi salih bir müslüman olurum.

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

yılmaz arı, 2008-12-14 05:14:54

rahmetli fevzi hocamızı bir hac dönüşü ziyaret edip elini öpmek nasip olmuştu. tatlı dili ve güler yüzü içimi ısıtmıştı. rabbim mekanını cennet eyleye. amin. samsat vaizi. www.samsatmuftulugu.gov.tr

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

rufeyde, 2008-12-12 12:42:56

saygıdeğer site yöneticisi abilerim dedem fevzi pekcan'ın hayatını anlatan yazıyı "iz bırakanlar bölümüne eklediğiniz için hepinize çok teşekkür ederim.

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DÄ°ÄžER YAZILAR

O gün ne mal fayda verir, ne de evlat. Ancak Allah'a selim bir kalb ile gelenler (fayda görürler.)

Åžuara, 88-89

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

"Kur'an'ı seslerinizle süsleyiniz."

Ebu Davud

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI