KİMLİK İNŞASINDA ALIŞKANLIK VE TEKRARIN YERİ

Çevremizdeki insanları tarif ederiz. Çalışkan, bilgili, ibadetlerine düşkün, hal ehlidir gibi. Bu sıfatlar kimliğimizi belirler. Şimdi, olumsuz renklere girmeden nasıl güzelliklere sahip olabiliriz, araştırmalıyız.


Hilmi Arkın

hilmi.arkin@hotmail.com

2009-02-13 07:04:44

Çevremizdeki insanları tarif ederiz. Çalışkan, bilgili, ibadetlerine düşkün, hal ehlidir gibi. Bu sıfatlar kimliğimizi belirler.

Şimdi, olumsuz renklere girmeden nasıl güzelliklere sahip olabiliriz, araştırmalıyız.

Bütün insanlar potansiyel olarak iyi ve kötü özelliklere sahip olarak yaratılmışlardır. Üstelik eksi ve artı yönde ilerlemesine sınır da konmamıştır.

Yaratılışımıza uygun davranışları Rabbimizden dileyip, bize verilen küçük de olsa iradenin hakkını vermeliyiz.

Genel olarak çok ders çalışıp alıştırma yapan, soru çözen öğrenci başarılı oluyor.

Antrenmanlara devam eden sporcu, kabiliyetlerini geliştirip amaçlarına ulaşıyor.

Bilim adamı birçok deneyden sonra neticeye ulaşıyor.

Kısacası, doğru belirlenmiş maksatlara, alışkanlık haline getirilmiş devamlı tekrarlarla ulaşıyoruz.

Hayatımızı altmış, yetmiş seneye göre plânlar ve hedeflerimizi küçük tutarsak, küçük istasyonlarda takılırız.

Hesaplarımızı ebediyete göre yaparsak, ufacık duraklar ve yoldaki çakıl taşları bize engel olmadığı gibi gücümüzü arttırır.

Gözümüzü sonsuza dikip, az da olsa devamlı ibadetlerimizi meleke haline getirmeliyiz.

Meselâ meslek sahibi olmalıyız. Böylece ilmi çalışmalarımızı başkalarının minneti altına girmeden yapabiliriz.

Kendimizi ve bütün Müslümanları, hatta insanlığı, Allah(CC)’ın yarattığı varlıkları, gücümüz ve önem derecesine göre ilgi ve yardım alanımıza almalıyız.

Günlük, aylık ve yıllık hayatımızda Namaz, Kur’an, Hadis ve İslami eserler mutlaka yer almalıdır.

Bütün bu işleri ve ibadetleri yaparken, önceleri biraz zorlanırız. Tekrar ile alışkanlık haline gelince, bunlar artık kimliğimizi oluşturur. İsteseniz de terk edemezsiniz.

Böylece ideal insan olma yolunda mesafeleri aldıkça, güzellikleri biriktirdikçe insanlar ve en önemlisi de Allah indinde makbul kul olma yolunda ilerliyorsunuz demektir.

Büyük üstadın dediği gibi;Akaidî ve imanî hükümleri kavî ve sabit kılmakla meleke haline getiren, ancak ibadettir. Evet, Allah'ın emirlerini yapmaktan ve nehiylerinden sakınmaktan ibaret olan ibadetle, vicdanî ve aklî olan imanî hükümler terbiye ve takviye edilmezse, eserleri ve tesirleri zayıf kalır. Bu hale, âlem-i İslâmın hâl-i hazırdaki vaziyeti şahittir.”

Elbette, kimliğimizi var olan değerlerimiz ve güzelliklerimiz üzerine bina edip, salih amel ve takva insanı olmalıyız. 06 /01 /2009

HİLMİ ARKIN

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir

Âl-i İmran:20

GÜNÜN HADİSİ

Sadakaların en efdali, iki kişi arasını düzeltmektir.

Seçme Hadisler, s.237

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI