ELMALILI HAMDİ YAZIR

A. Elmalılı Hamdi Yazır’ın Hayatı 1. Doğumu Ve Ailesi 1878 yılında Antalya’nın Elmalılı ilçesinde doğdu. Dedeleri Mehmed, Bekir, Hasan ve Bedreddin efendiler ilmiye sınıfına mensuptu. Babası Numan Efendi, Burdur’un


Yücel Arslan

cevaplarorg@gmail.com

2009-02-13 08:00:48

A. Elmalılı Hamdi Yazır’ın Hayatı

1. Doğumu Ve Ailesi

1878 yılında Antalya’nın Elmalılı ilçesinde doğdu. Dedeleri Mehmed, Bekir, Hasan ve Bedreddin efendiler ilmiye sınıfına mensuptu. Babası Numan Efendi, Burdur’un Gölhisar kazasının Yazır köyünde doğup Aydın medreselerinde okuduktan sonra Elmalılı’ya yerleşti. Eğitimini Elmalılı’da tamamlayıp, Şer’iyye Mahkemesi Başkatibi oldu. Annesi Fatma Hanım Sarılarlı Mehmed Efendi’nin kızıdır.

2. Öğrenimi

Muhammed Hamdi, ilköğrenimini ve Rüştiye Mektebini Elmalılı’da tamamladı. Kur’ân’ı ezberlerdi, Arapça okudu ve İslami ilimlerde gerekli ön bilgileri öğrendikten sonra 1895 (h.1310)’te dayısı Hoca Mustafa Sarılar ile birlikte İstanbul’a gitti ve Küçük Ayasofya Medresesi’ne yerleşti. Zamanın alimlerinden Kayserili Mahmut Hamdi Efendi’nin Beyazıt Camii’ndeki derslerine devam etti ve ondan icazet aldı. Bundan sonra hocası Büyük Hamdi, kendisi de Küçük Hamdi diye anılmaya başlandı; yazılarında da o imzayı kullandı. Soyadı kanunu çıkınca babasının köyü olan “Yazır” soyadını aldı ise de daha çok doğum yerine nisbetle “Elmalılı” diye meşhur oldu. Tahsili esnasında Bakkal Arif Efendi ile Sami Efendi’nin hat derslerine devam ederek onlardan da icazet aldı. Bir taraftan da kendi gayretiyle edebiyat, felsefe, riyaziye ve musiki öğrendi.

1905 yılında girdiği ruus imtihanını kazandı ve dersiâm oldu. Bu sıfatla Beyazıd ve Şehzade camilerinde ders vermeye başladı.

Ülkeyi çağdaş ilim ve medeniyet seviyesine ulaştırmaya vesile olabileceği ümidiyle meşrutiyet idaresini hararetle savunmaya başladı ve bu görüşü temsil eden İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ilmiye şubesine üye oldu. Avrupai tarzda bir meşrutiyet yerine şeriata uygun bir meşrutiyet modeli geliştirmek için çalışmalar yaptı.

Beyazıd Medresesi’nde iki yıl süren dersiâmlık görevinden sonra II. Meşrutiyet’in ilk meclisine Antalya mebusu olarak girdi. II. Abdülhamit’in tahtan indirilmesine rıza göstermeyen fetva emini Nuri Efendi’yi ikna edip fetva müsveddesini yazmak suretiyle bu konuda etkili bir rol oynadı. Onun bu davranışında padişahın öldürülmesi, meclisin kapatılması ve ülkenin büsbütün kargaşaya sürüklenmesi ihtimallerini göz önüne almasının etkili olduğunu söyleyenler de vardır.

Daha sonra Şeyhülislamlık Mektubi Kalemi’nde görev aldı. Mekteb-i Nüvvâb ve Mekteb-i Kudât’ta fıkıh, Medresetü’l-Mütehassısîn’de usûl-i fıkıh, Süleymaniye Medresesi’nde mantık, Mülkiye Mektebi’nde vakıf hukuku dersleri okuttu. 1915–1917 yıllarında huzur derslerine muhatap olarak katıldı. 1918’de Şeyhülislamlık bünyesinde kurulan Dârü’l-Hikmeti’l-İslamiye azâlığına, bir müddet sonra da bu müessesenin reisliğine tayin edildi. Israrlı teklifler üzerine Damat Ferit Paşa’nın birinci ve ikinci hükümetlerinde Evkaf Nazırı olarak görev yaptı. Bu görevde iken ikinci rütbeden Osmanlı nişanı ile ödüllendirildi. 15 Eylül 1919’da âyan heyeti üyeliğine tayin edildi; ilmi rütbesi de Süleymaniye Medresesi müderrisliğine yükseltildi.

Medresetü’l-Mütehassisîn’de mantık hocalığı yaptığı sıralarda cumhuriyet ilan edildi ve medreseler kapatıldı. Milli mücadele sırasında I. ve II. Damat Ferit Paşa Hükümeti’nde görev yaptığı için İstiklal Mahkemesi’nce gıyaben idama mahkûm edilmesi üzerine Fatih’teki evinden alınarak Ankara’ya götürüldü ve kırk gün tutuklu kaldı. Mahkeme sonunda muhtemelen İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye olması sebebiyle suçsuz bulunarak serbest bırakılınca İstanbul’a döndü. Bu olaylardan sonra tamamen inzivaya çekildi ve vefatına kadar yalnızca camiye gitmek için evinden çıktı.

Bir geliri olmadığı için maddi sıkıntı çektiği bu dönemde “Metalib ve Mezahib” adlı tercüme eserini tamamladı. Kitabın baş tarafına medreselerin kapatılmasının getireceği maddi ve manevi zararları anlatan bir önsöz yazdı. Mısır Prensi Abbas Halim Paşa’nın teşvikiyle büyük çapta bir İslam Hukuku Kamusu hazırlamaya başladı. Fakat bu çalışmasını yarıda bıraktı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Türkçe bir tefsir hazırlatılması kararı alınınca Diyanet İşleri Başkanlığı bu işi kendisine teklif etti. Elmalılı teklifi kabul ederek tefsiri yazmaya başladı; Hak Dini Kur’ân Dili adını verdiği eserini vefatından önce bitirmeye muvaffak oldu.

27 Mayıs 1942’de uzun müddet mübtela olduğu kalp yetmezliğinden Erenköy’de damadının evinde vefat etti ve Sahray-ı Cedid Mezarlığı’na defnedildi.

3. Eserleri

1- Hak Dini Kur’ân Dili: Elmalılı’nın en önemli eseri olan bu tefsirini bir sonraki başlıkta ele alacağız.

2- İrşâdü’l – Ahlaf Fi Ahkâmil – Evkaf: Elmalılı Hamdi Yazır’ın Mekteb-i Mülkiye’de hoca iken okuttuğu ders notlarını ihtiva etmektedir. Eser 1330/1911 yılında İstanbul’da Ahmet Kâmil Matbaası’nda basılmıştır.

3- Sefer Bahsi: hak dini Kur’ân dili tefsirinin 8. ve 9. ciltlerinin başına konulan bu uzun mektup, 1960 yılında Nebioğlu basımevinde Hamdi efendinin büyük oğlu Muhtar Yazır tarafından bastırılmıştır.

4- Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Dini: Hamdi Efendi’nin, Meşihat Makamına Anglikan kilisesine mensup Dini Eserler Kütüphanesi Müdürü tarafından yöneltilmiş sorulara yazdığı cevaplardır.

5- Metalib Ve Mezahib: Paris Üniversitesi Edebiyat Fakültesi profesörlerinden Paul Janet ile, aynı fakültenin konferans muallimi Gabriel Seailles’in 1887 tarihinde neşrettikleri eserin tercümesidir.

6- İstintaci Ve İstikrai Mantık: İngiliz filozoflarından Alexander Bain’in bu isimdeki kitabı Gabriel Compaire tarafından 1875 yılında Fransızcaya çevrilmiş, Hamdi Efendi de bu kitabı Türkçe’ye çevirerek, hoca olarak bulunduğu sırada Süleymaniye Medresesi’nde okutmuştur.

7- Hüccetullahi’l-Bâliğa: bu eseri diyanet işleri başkanlığı namına tercümeye başlamış ancak fazla bir şey tercüme edemeden vefat etmiştir.

8- Beyanü’l-Hak, Sebilürreşad, Ceride-i İlmiye Dergilerinde Yayımlanan Makaleleri: Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’ın İkinci Meşrutiyet döneminin süreli yayın organları olan bu dergilerde toplam yetmişin üstünde makalesi yayımlanmıştır. Elmalılı Hamdi Yazır’ın makalelerinden bazıları Cüneyd Köksal ve Murat Kaya tarafından biraraya getirilip hazırlanmış ve Kitabevi Yayın tarafından Ekim 1997 tarihinde İstanbul’da basılmıştır.

Ayrıca Elmalılı Hamdi Yazır’ın fıkıh usulüne dair bir eseri, yarım vaziyette bir hukuk kamusu, bir kısmı eksik olan bir divanı da mevcuttur.

Yarım kalmış olan İslam Hukuku Kamusu, 1. 3. ve 5. ciltleri Sıtkı Gülle, 2. cildi Ayhan Yalçın tarafından 5 cilt halinde hazırlanmış, “Alfabetik İslam Hukuku ve Fıkıh Istılahları Kamusu” adıyla Eser Neşriyat ve Dağıtım–Masaüstü Yayıncılık tarafından 1997 tarihinde İstanbul’da basılmıştır.

Kaynaklar

1- Yavuz, Yusuf Şevki, “Elmalılı Muhammed Hamdi”, T.D.V. İslam

Ansiklopedisi c. II,

İstanbul, 1995, s.57

2- Paksüt, Fatma, “Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır”, Muhammed

Hamdi Yazır, T.D.V. Yayınları, Ankara, 1993, s.2

3- Subaşı, M. Hüsrev, “Elmalılı Hamdi Efendi ve Hat Sanatımızdaki Yeri”, Muhammed Hamdi Yazır, T.D.V. Yayınları, Ankara, 1993, s.319

4- Ersöz, İsmet, “Elmalılı Hamdi Yazır ve Tefsirinin Özellikleri”, Muhammed Hamdi Yazır, T.D.V. Yayınları, Ankara, 1993, s. 170

5-Yazıcı, Nesimi, “Elmalılı Hamdi Yazır’ın Basın Hayatı ve Yazarlığı”, Muhammed Hamdi Yazır, T.D.V. Yayınları, Ankara, 1993, s. 31-32.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

"Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla ve bizi bağışla, şüphesiz ki sen her şeye kadirsin."

Tahrim, 8

GÜNÜN HADİSİ

Îmân altmış kadar şu'bedir. Hayâ da îmânın bir şu'besidir.

BUHARİ,KİTÂBÜ'L-ÎMÂN, EBU HUREYRE(r.a.)'dan

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI