GELİNLİK TESETTÜRÜ SAĞLAR MI?
Sual:”Nikâh merâsiminde gelinlik giyilebilir mi? Gelinlik tesettüre aykırı düşer mi?”
Sual:”Nikâh merâsiminde gelinlik giyilebilir mi? Gelinlik tesettüre aykırı düşer mi?”
Müslüman kadının nasıl örtüneceği, nâmahrem erkeklerin yanına veya sokağa çıktığı zaman nasıl bir örtü takınabileceği Kur’ân-ı Kerim’de açıkça bildirildiği gibi; hadis-i şeriflerde, Sahabî hanımların tatbikatlarında belirtilmiş, gösterilmiştir. Bilineni bir tekrardan öte, bir tespit bakımından bu meâldeki âyetlerin meâlini verelim:
“Ey Peygamber, hanımlarına, kızlarına ve mü’-minlerin kadınlarına, dışarı çıkarken üstlerine örtü almalarını söyle. Bu onların hür ve namuslu bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar. Bununla beraber Allah bağışlar ve merhamet eder.” 1
Bu âyetle birlikte, “İslâm’dan önceki Câhiliye kadınlarının yaptığı gibi süslerinizi göstererek ve görünmek için dışarı çıkmayın.” 2
Nûr Sûresinin 31. âyet-i kerimesindeki, “kendiliklerinden görünenleri müstesnâ, süslerini açmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerinden iyice bağlasınlar” ifadeleri mü’min kadınların nasıl giyineceklerinin birer ölçüsüdür.
İlk âyette geçen “cilbab” kelimesini, müfessirler, vücudu baştan aşağı örten çarşaf, ferâce gibi dış kisve, elbisenin üzerinden giyilen dış kıyafet olarak açıklarlar.
Bu ifadelere göre, âyet-i kerimede anlatıldığı gibi, mü’min kadınların dışarı çıkarken, nâmahrem erkeklere görünürken, onların yanında bulunurken, ev içinde giymiş oldukları elbiseden başka onun üzerine giyebilecek ayrı bir örtüyü de üzerlerine almaları, giyinmeleri gerekmektedir.
Dikkat edileceği gibi, Ahzap Sûresinin 59. âyetinde kadınların mahrem yerlerini örten elbisenin dışında bir de sokağa çıkarken ayrıca giyecekleri bir örtünün giyilmesinin gerektiği ifade edilmektedir. Gerçek mânâda tesettür ancak bu şekilde mümkün olmaktadır. Yoksa, ev içinde kadının mahremleri arasında giydiği elbise ile dışarı çıkması, Kur’ân’ın istediği şekilde bir tesettürün yapılmamış olduğunu gösterir. Bu örtünün adı çarşaf, ferâce, pardesü, manto... ne olursa olsun, esas olan bedeni bütünüyle örten bir dış örtü olmasıdır.
Zaten Sahabî hanımların, âyet iner inmez nasıl örtündükleri de bu şekle müşahhas bir misal olmaktadır. Ezvâc-ı Tâhirattan Ümmü Seleme Hazretleri, bu âyet nâzil olduktan sonra Ensar kadınlarının üzerlerine siyah örtüler alarak başları üzerinde kuşlar varmışçasına tam bir edeb ve sekinet içinde dışarı çıktıklarını söylemektedir.
Âyet-i kerimenin sonunda “Allah bağışlar ve merhamet eder” denmektedir. Bu bağışlama, kadınların bu âyet inmeden önceki Câhiliye âdeti üzerine giyiniş şekline şâmil olmaktadır.
Mü’min hanımların ince dokunmuş, altlarını belli edecek şekilde elbise giymeleri de tesettüre aykırı bir giyim şeklidir. Bir seferinde Beni Temim kabilesinden bir grup kadın Hz. Âişe’nin yanına gelirler. Üzerlerinde ince elbiseler vardır. Bu durumu gören Hz. Âişe, “Nur Suresine inanan mü’min bir kadın bu şekilde giyinemez” diye hatırlatmada bulunur.
Hazret-i Âişe, mü’min kadınların, yabancı erkekleri dikkatini çekecek bir elbise ile görünmemelerini istemiş, onları ikaz etmiş, Nur ve Ahzâb sûrelerinde târif ve emredildiği şekilde giyinmelerini hatırlatmıştır.
Bu izahlardan sonra meseleyi gelinlik giymeye getirmek istiyoruz. Herkesin bildiği gibi gelinlik; manto, elbise, pardesü gibi içeride ve dışarıda giyilen mutad kıyafetlerden değildir. Belli bir zamanda giyilmek üzere hususî olarak hazırlanmış bir kıyafettir. Maksadı gelini daha câzip hale getirmektir.
Gelinin vücut hatlarını örtmeyecek kadar şeffaf, başı, kolları ve diğer nâmahrem yerleri örtmeyecek ölçüde dikilmiş gelinliklerin tesettüre riayet etmeyi isteyen kimselerce giyilemeyeceği ve tesettür yerine geçmeyeceği âşikârdır. Kadınların ve erkeklerin karışık olarak bulundukları nikâh memurluklarında ve düğün merasimlerinde bu tarz gelinliklerin şer’an giyilemeyeceği mâlumdur.
Ancak böyle gelinliklerin sırf hanımlar arasında yapılan merasimlerde, erkeklerin bulunmaması şartıyla giyilmesi câiz olabilir. Buna rağmen bu meselede hassas olan kimselerin böylesine tesettür ölçüsünden uzak gelinlikleri giymedikleri şüphesizdir.
Son zamanlarda memnuniyet verici bir gelişmeye şâhit oluyoruz. Biraz pahalı ve masraflı olmakla birlikte hem gelinlik giymek, hem de tesettüre riayet etmek isteyenlerin el, yüz gibi uzuvlar dışındaki yerlerini örterek tesettürü yerine getiren husûsî gelinlikler giydikleri görülmektedir. Gelinlik giymekte arzulu olanlar ancak böylesine tesettürü yerine getiren gelinlikler giymek şartıyla nikâh memurluklarına gidebilir ve dışarı çıkabilirler.
Dipnotlar
1- (el-Ahzâb Suresi, 59)
2- Ahzab Suresi 33
Kaynak
Çağın Getirdiği Sorular- Mehmed Paksu- Nesil Yayınları
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
efrhat kaya, 2010-03-02 03:48:50
çok net cevaplar var Allah razı olsun
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
DİĞER YAZILAR
KUR’AN O DÖNEMİN KOŞULLARINA GÖRE Mİ İNMİŞTİR?
Kur'an o dönemin koşullarına göre mi inmiştir? Kimi arkadaşlarım Kur'an şu an inse idi daha
BEYİNDE TANRI NOKTASI VAR MI?
Beyinde tanrı noktası var mı? Bilim adamları beyinde "tanrı noktası" olarak adlandırdıkları
EZELİ İLİM
Soru: Muhammed Suresi 31. Ayetinde geçen "hatta na’lem" ifadesini Allah’ın sonsuz ve ezeli ilm
SURİYELİ MÜLTECİLERE KARŞI TAVRIMIZ NASIL OLMALIDIR?
Bilindiği gibi toplumumuzda Araplara karşı nefret vardır. Nitekim bu nefretten ülkemize sığı
YAHUDİLİK
Yahudiliğin kötü inançlarından bahseder misiniz? Bildiğim kadarıyla onlar da tek bir Tanrı'y
MUHTELİF SORULAR
Günümüz alimlerinden Ebu Muhammed el Makdisi’nin yazarı olduğu bir kitap var bu kişi ehli s
ALLAH NASIL GÖRÜP İŞİTİYOR?
Allah’ın görme ve işitmesi bizimkine küçük miktarda benziyor mu? Allah’ın görmesi ve duy
HÜKÜM AYETLERİNİ BU ZAMANDA NASIL ANLAYABİLİRİZ?
Bu zamanda ehl-i sünnet ve’l-cemaat'ın gittiği yolu değil de, ehl-i sünnet ve’l-cemaatın d
TEVRAT DEĞİŞTİ Mİ DEĞİŞMEDİ Mİ?
“Muhakkak ki Tevrat'ı Biz indirdik, onda hidayet ve nur vardır. (Maide, 44) Bir Hristiyan “Mu
HZ.ADEM(A.S)’IN UNUTMASI NE DEMEKTİR?
Soru: Ta Ha Suresinde; “Doğ¬ru¬su Biz da¬ha ön¬ce Âdem’e de va¬hiy ve emir ver¬miş-tik
ARAPLARLA ALAKALI RİVAYETLER
Soru: İnsanların iyisi Arap, Arabın iyisi Kureyş, Kureyş’in iyisi beni Haşim’dir(Deylemi).
- İKİ DENİZ VE EVRENİN GENİŞLEMESİ
- KİŞİNİN EVLENECEĞİ KİŞİ
- FIKIH BİLMEDEN İBADET ETMEKLE İLGİLİ RİVAYETLER
- ALLAH’IN ZATINI DÜŞÜNMEYİN DİYE BİR HADİS VAR MI?
- EZAN OKUNURKEN MÜZİK ÇALMASI GÜNAH MI?
- MERCİMEK YEMEK SÜNNET MİDİR?
- ŞEYTANA DÜŞMAN OLMAK
- BAZI HADİSLER HAKKINDA
- OL DEYİNCE OLUR NE DEMEK
- MEZHEPLER DİNİ PARÇALAMIŞ MIDIR?
- İ-DOSER" BİLİNÇALTI MÜZİK
- BİR HADİS VE ÜSTÜNLÜK
- KIYAMET ÖNCESİNDE OLACAK OLAĞANÜSTÜ ŞEYLERİN HİKMETİ
- KUR’ANIN DÖRT ANA KONUSUNUN BİRBİRİYLE İLİŞKİSİ
- İMAM EŞARİ VE İBNİ ARABİ CEBRİ MİDİR?
- KALBİM MUTMAİN OLSUN DİYE
- İBLİSİN İMTİHANI
- ÖVGÜ YALNIZ ALLAH’ADIR
- ENERJİ
- ARŞ VE KÜRSİ
- İKİ RİVAYET HAKKINDA
- KÜFRÜN NEVİLERİ
- İSLAM DİNİ NEDEN YERYÜZÜNE HAKİM DEĞİL
- BUZAĞIYA TAPANLARIN AKIBETİ
- KALP HASTALIKLARI NASIL GEÇER?
- DÜNYA HAYATININ YARATILIŞ SEBEBİ
- ALLAH’IN SIFATLARI
- ŞEHİTLERİN ÖLDÜĞÜNÜ BİLMEMESİ
- ŞEYTANDAN ÖNCE İNKARCILAR VAR MIYDI?
Şüphesiz o, korunmuş bir kitapta (yazılı) olan pek şerefli/değerli Kur'an'dır ki O'na temiz olanlardan başkası dokunamaz.
(Vakıa, 77-78-79)
GÜNÜN HADİSİ
İnsanların en fenası, birine ayrı, diğerine de ayrı görünen iki yüzlü insanlardır.
Seçme Hadisler, 101
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...