ALMANYA’DAN GELEN NAMAZ VE KUR’AN
Prof. Dr. Lütfü Ülkümen bir sohbet esnasında beni hayrette bırakan şöyle bir hatırasını nakletti: “Hocam biliyor musunuz? Ben namazımla, Kur’an’ımı Almanya’dan getirdim!”
Prof. Dr. Lütfü Ülkümen bir sohbet esnasında beni hayrette bırakan şöyle bir hatırasını nakletti:
“Hocam biliyor musunuz? Ben namazımla, Kur’an’ımı Almanya’dan getirdim!” dedi. Nasıl olduğunu sorduğumda şunları anlattı:
“Ben İstanbul’da Ziraat Fakültesinde talebe iken Almanya’dan seminer vermek üzere bir ilim adamı geldi. Hoca ve talebelere verdiği seminerde ben de bulundum. Doğrusu öyle bir seminer verdi ki hocalar başta olmak üzere, hepimiz hayret ve takdirle dinledik. O anda içimden “Keşke bu hocanın talebesi olsaydım.” dedim. Zamanla mezun oldum. Beni dayım okutmuştu. “Oğlum, dedi, seni okuttum, işte bütün bu bağ ve tarlalar sana teslim, sen bu işin ehli oldun. Ne istiyorsan yap.” Dayımın bu sözü üzerine, tulumu giyip çalışmaya başladım. Dayıma:
“Burada arpa ve buğdaydan ise, meyve ağaçları dikmenin daha uygun olacağını söyledim. O da:
“Sen bilirsin ne istersen yap.” dedi. Ben de oradaki işçilerle işe koyuldum.
Yine böyle çalıştığımız bir gün, jandarmalar köye geldi. Bana:
“Devlet yurtdışında eğitim almak üzere 10 kişiyi gönderecek. Bu 10 kişiden birisi çekilen kura sonucunda siz oldunuz.” dediler. Bunu duyar duymaz bütün işleri bıraktım ve Almanya’ya gittim. Oraya gittiğimde, İstanbul’da bize seminer veren hocanın fakültesine düştüm. Nihayet hayalim gerçekleşmişti. O profesör, sonradan öğrendik ki, tam bir Osmanlı hayranıymış. Osmanlıya olan sevgisinden dolayı bizlere de çok yakınlık gösterdi ve alâkadar oldu.
Bu meyanda bir gün beni evine davet etti. Yemekten sonra kahvelerimizi içerken, duvarda kılıf içersinde bir kitabın asılı olduğunu gördüm. Bizim evlerimizde astığımız Kur’an-ı Kerîm’e benziyordu. İçimden “Bu da onların İncil’i olmalı.” diye düşündüm. Benim o kitaba sık sık bakmam, hocanın da dikkatini çekmiş olacak ki, bana:
“Neden sık sık o duvara bakıyorsun.” diye sordu.
“Biz de Kur’an’ımızı böyle aynı şekilde duvara asarız.” dedim. O da:
“İşte o sizin Kur’an’ınınızdır.” deyince hayrette kaldım. Ne diyeceğimi şaşırdım.
Sohbetimiz devam ederken:
“Hocam ben sizi çok seviyorum.” dedim. İşte o zaman acı bir tebessümle:
“Sen benim neyimi seviyorsun?” diye sordu. Ben de:
“Sizi ilim ve irfanınızdan dolayı seviyorum.” dedim.
“Yok yok!, dedi, sevilecek insanlar Türkiye’nin köylerinde kuşluk namazı kılanlardır.”
Oradan ayrıldıktan hemen sonra, arkadaşlarımdan bana Kur’an’ı
öğretmelerini istedim ve namaza başladım.
İşte Almanya’dan namazım ve Kur’an’ım böyle geldi.
Aynı fakültede, yine Osmanlı hayranı bir bayan hocamız vardı. O da bizimle yakından ilgilenir, hâl hatırımızı sorardı. Bir gün fakülte çıkışında karşılaştık. Hâl ve hatırımı sorarken ben de iftiharla “Bizim kızlarımız da artık okullara gitmeye başladılar. Yakında hepsi sizin gibi sosyal hayatta görev alıp hizmet edecekler” dediğimde, kızgın ve üzgün bir ifade ile: “Eyvah! Siz de o Osmanlı hanımlarını tahtlarından indirip bizim gibi perişan bir hâle mi getiriyorsunuz?” dedi ve bir daha benimle konuşmadı.
Kaynak:
Hayatım Hatıralarım
Mehmed Kırkıncı
Zafer Yayınları-İst–2004
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?
İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden
HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ
Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid
ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR
“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme
UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE
Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş
MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR
İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi
MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP
Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti
NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER
Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi
NASIL BİR MAARİF?
Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî
GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER
Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır
HİCRET VE HAREKET
Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ
ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE
Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu
- HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN
- HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ
- YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU
- BİZ DE RAHATSIZIZ
- "BANA KUR’AN YETER!”
- MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ
- MEZHEPLERE TÂBİ OLMAYANLAR
- ‘KADİR GECESİ BİN AYDAN HAYIRLIDIR’ NE DEMEKTİR?
- İKİ PEYGAMBERİN DOĞUM GÜNLERİ
- “BİR ALLAHSIZA CEVAP”
- YEDİ YAŞIN ÖNEMİ
- DÜŞÜLEN MÜHİM BİR HATA
- YALANCININ MUMU
- BEN OLACAKTIM Kİİİİİ
- AĞIRLIĞINI DUYMAK
- SON ASIRDA TASAVVUFTA TECDİD YAPAN ÜÇ ŞAHSİYET
- KURBAN KESMEK KİMLERE VÂCİPTİR?
- KURBAN
- DİLİMİZE BİR ŞEY OLDU
- NERDE O ESKİ GÜNLER
- YALAN DOLAN SONRASI YAPILAN ASKERÎ DARBELER
- BAYRAMLA İLGİLİ SÜNNET VE ADABLAR
- BİR KOLERA SALGINI HATIRASI; NURİYE ABLA
- “GUSL-İ İÇTİMÂİ”
- İMANIN ÇİÇEĞİ RAMAZAN ORUCU
- EVLİYA
- BERAAT GECESİ İLE ALAKALI ÜÇ YANLIŞ MESELE
- ALLAH’IN AHLAKIYLA AHLAKLANANLAR
- ATEİST, DEİST ve BİLİME DİN GİBİ İNANANLARA SORULAR
Kim Allah'a güvenip dayanırsa, Allah ona yeter.
Talak,3
GÜNÜN HADİSİ
"Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitab'ı ve Resulünün Sünneti."
Muvatta, Kader 3, (2, 899)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...