SAÄ°DLERÄ° ARARKEN-Metin KarabaÅŸoÄŸlu-Karakalem-Ä°stanbul-2004
Modern zamanlarda yaşamış Müslüman şahsiyetler veya muasır İslamî hareketler üzerine yapılan akademik çalışmaların, bu kişi veya hareketleri daha ziyade modernite bağlamında ele alıp değerlendirdiği görülür. Bediüzzaman Said Nursî ve Risale-i N
Modern zamanlarda yaşamış Müslüman şahsiyetler veya muasır İslamî hareketler üzerine yapılan akademik çalışmaların, bu kişi veya hareketleri daha ziyade modernite bağlamında ele alıp değerlendirdiği görülür. Bediüzzaman Said Nursî ve Risale-i Nur hareketi üzerine yapılan akademik çalışmaların da bu genel durumu yansıttıkları rahatlıkla söylenebilir. S:33
Said Nursî'ye izafe edilen 'aktivist' kimlik, onun 'mütefekkir' ve 'âlim' kimliğini perdelemektedir. S:37
Said Nursî'nin ve talebelerinin ortaya koyduğu aksiyon dayandığı teorik temeller irdelenmeden ele alındığında ise, yine, bir Müslim portresinin yerini bir 'İslamcı' portresi ve onun Rabbinin rızasını kazanmak için yaptıklarının yerini bir 'İslamcı proje' almaktadır. S:37
Said Nursî'nin 'Eski Said'den Yeni Said'e geçiş' sürecinde yazdığı bu eserler, Risale-i Nur'un Kemalizme karşı alelacele bir cevap olarak oluşturulmadığını, yirmi yıla yakın bir hazırlık aşamasından sonra vücuda gelmiş bir eser olarak çok daha geniş bir tarihsel ve toplumsal menzilinin bulunduğunu göstermektedir. S:41
Risale-i Nur'un en merkezi teması, içinde yaşadığımız kâinatın bir Sânii olduğu ve O'nun bu kâinatı bir amaca binaen yarattığı hususu teşkil eder. S:47
İnsan 'hakâik-i nisbiye'yi cilvelendiren bir âlemde ene'si ile baş başa ve aklı da rehbersiz halde bırakılmış değildir. S:51
Kitabullah, insanın yaratılış amacını gerçekleştirmesi ve Zât-ı Zülcelâl'in 'cemal ve kemalini göstermek istemesi' sırrının tahakkuku için ene'nin, iradenin, nefsin ve aklın nasıl kullanılacağını bildiren bir kullanım kılavuzu niteliğindedir. S:51
İnsanlık tarihini –ilk insandan modern zamanlara- bu çerçevede okuyan Said Nursî, buna paralel olarak, İslam tarihine dair bir okuma da sunar. Tahmin edileceği üzere, bu okumanın merkezinde, İslam'ın doğduğu asır olarak Asr-ı Saadet vardır. S:52
İslam'ın ilk asırlarda yaşanan fitne dönemleri, İslam'ın ana çizgisini muhafaza yönünde çok yönlü bir gayreti de getirmiştir. S:53
Said Nursî'nin İslam tarihinde zaman içinde vukua gelen bir 'büyük bölünme'ye karşı bir 'büyük birleştirme'yi hedeflediği rahatlıkla söylenebilir. Esasında, bu 'birleştirme' çabası Eski Said devrinden itibaren onun öncelikli endişesi olmuştur. S:57
Kur'an Cenab-ı Hakkın 'kelam' sıfatıyla bir konuşması olduğu gibi, kâinat da O'nun 'irade' sıfatıyla bir konuşmasıdır. Kur'an ve kâinat, ayrılmaz bir bütün hükmündedir. S:59
Risale-i Nur'un kimi bahisleri ağır ve yoğun bir kavramsal muhteva taşırken kimi bahislerinin neredeyse 'şiirsel' bir muhteva taşıması da, onun insanı ne yalnız aklı, ne yalnız duyguları ile değil, bir bütün olarak, 'gerçek haliyle' kavrayışının bir sonucu olarak yorumlanmalıdır. S:62
Said Nursî'nin, İslamî gelenekte tesbit ettiği 'büyük bölünme'nin parçalanmış unsurlarını yeniden birleştirmeye muktedir olduğu görülmektedir. S:63
Risale-i Nur'un bütünlük arayışının en temel unsurlarından birini esma-i hüsnâ teşkil eder. Hatta, Risale-i Nur'un kâinatın ve insanın yaratılışına ontolojik düzlemde getirdiği açıklamayı hatırlarsak, esma-i hüsnâ sistematiğinin, onun kurmaya çalıştığı bütünlüğün en temel unsuru olduğu dahi söylenebilir. S:64
İnsanlık tarihine rengini veren fikir ve yaklaşım farklılıkları, işte, en temelde esma-i hüsnâyı bir bütün olarak kavrayamamaktan dolayıdır. S:64
Cenab-ı Hakkın esma ve sıfatının kemal ve kibriyasını kavramak, ancak celâl-cemal bütünlüğü içinde mümkün olmaktadır. S:67
Said Nursî'nin Risale-i Nur'un yazıldığı Yeni Said döneminde yanında Kur'an'dan başka bir kitap bulundurmadığı bir vakıadır. Ancak, onun Eski Said döneminde İslamî düşünce mirasına ve genel olarak düşünce tarihine dair ciddi bir okuma faaliyetinde bulunduğu da bir vakıadır. S:76
Said Nursî metodik olarak 'Kur'an'da tevhid-i kıble' edecek; Eski Said'in bütün birikimini Kur'anî bir tefekkür içinde eritecektir. S:76
Çağımız açısından, kendisi dışındaki Müslümanları tekfire yatkın radikal akımlar cemalsiz celâl çizgisinin, İslam'ı özellikle modernite-menşe'li gayriislamî unsurlarla edilgen bir surette uzlaştırmaya çalışan akımlar ise celalsiz cemal çizgisinin örnekleri olarak zikredilebilir. S:80
Risale-i Nur ne radikalizm çizgisinde durmaktadır, ne de teslimiyetçi bir uzlaşmacılık çizgisinde. "Biz muhabbet fedaileriyiz" diyen Said Nursî, aynı zamanda, "Zalimler için yaşasın cehennem" diyen ve "Zaman gösterdi ki, cennet ucuz değil, cehennem lüzumsuz değil" hükmünü serdeden kişidir. S:80
Risale-i Nur'da celâl-cemal dengesi ile gelen itidalin birçok yansımasını görmek mümkündür. S:80
Said Nursî'nin Risale-i Nur'unda -içinde doğduğu ortamın izlerini elbette taşıyor olmakla birlikte- temelde 'insan'ı, dolayısıyla bütün insanları muhatap kabul eden bir yaklaşım görülmektedir. S:89
İslamî açıdan, aslolan saltanat ve siyaset değil; adalet ve ibadettir. Siyaset nazarı çoğunluğun rahatı, devletin bekası, vatanın selameti adına çok zulümlere fetva verdirir. Ama Kur'anî adalet, tek bir masumun hayatını ve kanını 'insanlık nev'inin umumu' adına dahi heder görmeye ve feda etmeye izin vermez. S:94
Onun seküler Türkiye ortamında -ve elbette, benzer ortamlarda- din namına iktidar endeksli bir projeyle yola çıkılmasını 'hayırlı' bir teşebbüs olarak değil, büyük zararlara yol açacak bir teşebbüs olarak görmesidir. S:98
Bediüzzaman Said Nursî 23 Mart 1960'ta vefat ettiğinde geride beş bin sayfayı aşan bir külliyat ve bu külliyat ekseninde şekillenmiş bir oluşum bırakmış; ancak, bir 'halef' bırakmamıştı. Bu durum, Said Nursî'nin 'zamansız' ölümü gibi bir keyfiyetten değil, onun kişiyi değil eseri öne çıkaran bir çizginin takipçisi olmasından kaynaklanıyordu. S:109
1970'lerin ortasına gelindiğinde, Risale-i Nur hareketinin ana kütlesinde ciddi kopmalar yaşanmış durumdaydı. S:116
Risale-i Nur hareketinin müntesipleri çözülme ve parçalanma karşısında parçaları yeniden bir araya getirme yönünde çok güçlü bir refleks geliştirmemiş; bilakis, parçaların her biri kendi çizgisinde genişlemiştir. S:118
Said Nursî'nin vefatından sonra Risale-i Nur hareketinin sergilediği seyir içinde başarı olarak zikredilmesi gereken unsurların başında, herhalde, hareketin varlığını muhafaza etmesi gelir. S:131
Risale-i Nur'un İslamî geleneğin yineleyici ve yenileyici bir halkası olarak asıllar ve kökler ile irtibatının kurulmasında sergilenen zaafın başka tezahürleri ve başkaca sonuçları da vardır. Her hâlükârda, hareketin mensuplarının Risale-i Nur'u kendi ifade kalıplarına döküp açmayı yeterince başaramadıkları, kendi dönemleri içinde Risale-i Nur'u yeniden üretemedikleri bir vakıadır. Bir Said, bin Said olamamıştır. S:136
Her hâlükârda, hareketin ana akımı olacak hareketler, önümüzdeki dönemde, geçmişin bölünme sürecinin aksine 'toparlayıcı' ve 'kucaklayıcı' olabilen hareketler olacaktır. İhtilafları ayrılığa dönüştüren çatışmacı bir tutum sergileyen gruplar parçalanıp zayıflarken, kucaklayıcı bir tavır sergileyen gruplar birbirine yaklaşacak ve birleşmeseler de yakınlaşacaklardır. S:139
Zannımızca, önümüzdeki dönemde hareketin geleceği nokta, sivilleşme ve farklılıkları içselleştirme yönünde ivme kazanan, ve Risale-i Nur'un bireysel ve sosyal tazammunlarıyla daha iyi örtüşen bir nokta olacaktır. Süreç bu yönde ilerlediği takdirde, hareketin muhatap sayısını genişleteceği, ayrıca Risale-i Nur ekseninde ama cemaatî kaygılardan azade ciddi bir entelektüel açılımın da gerçekleşeceği düşünülebilir. S:139
Risale-i Nur hareketinin ciddi sorunlarla yüzyüze olduğu dönümlerde bile sergilediği dinamizm ve aktivite, ileriye dönük böyle bir beklentiyi makul kılmaktadır. S:139
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
GÃœZEL KONUÅžMA-YAZMA KOMPOZÄ°SYON Salih SARICA; Mustafa GÃœNDÃœZ, Fil Yay. Ä°st.1994
BAŞLIK: Kitabın adı, bölümün adı, konunun adı, paragrafın adı birer başlıktır. (25) Ba
AMERİKAN YÜZYILININ SONU Mustafa ÖZEL, İz Yayıncılık İst.1993
1. Bütün insanlığın kurtuluşu olmayan bir şeyin kurtuluş olmayacağını idrak etmedikçe, n
YARINKİ TÜRKİYE NURETTİN TOPÇU, Dergah Yayınları 3.Baskı, 1978-İst.
1. Hakikati araştırmanın metotları... 2. Anadolu’nun Kurtuluş Savaşı, ruh cephesinde henü
TİRYAKİ SÖZLER
Cenap Şehabettin, Tercüman 1001 Eser 1. Bir cemiyeti yükseltmek mi istiyorsunuz? Efradına mesu
KÄ°TLELER PSÄ°KOLOJÄ°SÄ°
Gustave Le Bon, Çev: Selahattin DEMİRKAN Yağmur Yayınevi 3. Basılış İst.1976 1. Unutulmaz
DİN GERÇEĞİ
Vehbi Vakkasoğlu, Cihan Yayınları-İst.-1984 1. Bu iklimin ekmek ve suyu ilim ve teknoloji; nefe
SANAYÄ°LEÅžMENÄ°N KÃœLTÃœR TEMELLERÄ°
John Nef; Çev.:Prof. Erol Güngör; Kalem Yayıncılık A.Ş. İst.-1980 1. *Sanayileşmeyi yarata
BİLGİ TOPLUMU VE EKONOMİK GELİŞME, PROF. DR. HÜSNÜ ERKAN
1. Sanayi devrimi ile ortaya çıkan yeni teknolojiler, yeni bir üretim ortamı ve yaşam biç
BÄ°LÄ°M TARÄ°HÄ°, CEMAL YILDIRIM
Geçmişin (günümüzde) dokunulmaz sayılan pek çok otoriteleri, varsayım ve inançları bilimin
BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 8. BÖLÜM
SONUÇ (…) Bir devlet otoritesi ile hareket etmeyen, hakikatte herhangi bir devletin belirli bi
BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 7. BÖLÜM
MİHVER’E (AXIS) DOĞRU (…) Alacaklılarının akbaba misali tepesinden ayrılmadıkları ger
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 6. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 5. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 4. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 3. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 2. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 1. BÖLÜM
- BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- GİRİŞ
- ŞEHBENDERZÂDE FİLİBELİ AHMED HİLMİ’NİN DİNÎ VE FELSEFÎ GÖRÜŞLERİ-ÖMER CERAN-SIR YAYINCILIK-BURSA-2013
- TOTALÄ°TERÄ°ZMÄ°N SEFALETÄ°-MESUT KARAÅžAHAN-BEYAN YAYINLARI-Ä°STANBUL 1998
- MASONLUK-CARO Y. ROGRIGUEZ-ÇEVİRİ: HACASAN YÜNCÜ-ETKİN KİTAPLAR-İSTANBUL 2012
- OSMANLI TARİHİNDE MASKELER VE YÜZLER-MUSTAFA ARMAĞAN-TİMAŞ YAYINLARI-İSTANBUL–2008
- ŞÂH-I GÜLİSTAN-HARUN ÇETİN- KAYIHAN YAYINLARI-İSTANBUL-2012
- MÃœSLÃœMAN OLMAK-NURÄ° YILMAZ-MANA YAYINLARI-Ä°STANBUL-2008
- CEMAAT-İSMAİL ÇETİN-DİLARA YAYINLARI-ISPARTA-2005
- DÖRT RUKÜN-SEYYİD EBÜL HASAN ALİ NEDVÎ-TERCÜME YUSUF KARACA-NEHİR YAYINLARI-İSTANBUL–1992
- KANUN-İ ESASİ’DEN ASKERÎ MÜDAHALEYE II. MEŞRUTİYET-HAZIRLAYAN: YUSUF ÇAĞLAR- ZAMAN KİTAP-İSTANBUL-2008
- JÖN TÜRKLER VE İTTİHAT TERAKKİ, SİNA AKŞİN, REMZİ KİTABEVİ, İSTANBUL–1987
- II. MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE SİYASAL MUHALEFET-ABDULLAH İSLAMOĞLU-GÖKKUBBE-İSTANBUL-2004
- GENÇ TÜRKLER VE İTTİHAT TERAKKİ-ERNEST EDMONDSON RAMSOUR-ETKİN KİTAPLAR-ÇEV. HACASAN YÜNCÜ-İSTANBUL-2009
- VİRGİNİA WOOLF’TAN YAZARLIK DERSLERİ-HZL. DANELL JONES-TİMAŞ-ÇEV. EBRU A. KESEN&MERVE ÖN-İSTANBUL-2008
- TATSIZ GÃœNAHLAR-MUHAMMED ÅžEFÄ°Ä° DÄ°YOBENDÄ°-GÃœLÄ°STAN NEÅžRÄ°YAT-TERCÃœME MUHAMMED CEREN-Ä°STANBUL-(tarihsiz)
- KİTAP TİRYAKİLİĞİ-İBRAHİM ÜNAL-NESİL YAYINLARI-İSTANBUL-2005
- SÖZÜN GÜCÜ-YUSUF ALAN-NESİL YAYINLARI-İSTANBUL-2004
- TÛBA AĞACI-ŞENER DİLEK-FEYZA YAYINCILIK-İSTANBUL-2009
- BİLİNMEYEN OSMANLI-AHMED AKGÜNDÜZ-SAİD ÖZTÜRK-OSAV-İSTANBUL-2000-3. BÖLÜM
- BİLİNMEYEN OSMANLI-AHMED AKGÜNDÜZ-SAİD ÖZTÜRK-OSAV-İSTANBUL-2000-2. BÖLÜM
- BİLİNMEYEN OSMANLI-AHMED AKGÜNDÜZ-SAİD ÖZTÜRK-OSAV-İSTANBUL-2000-1. BÖLÜM-
- ABDÜLHAMİD’İN KURTLARLA DANSI 2- MUSTAFA ARMAĞAN-TİMAŞ-İSTANBUL-2010
- OLGUNLUK GÜNAHTAN SAKINMAKTIR-İSMAİL ÇETİN-DİLARA YAYINLARI-ISPARTA-2006
Sana vahyedilen Kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir.
Ankebut:45
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Harb bir hiledir.
Buhari, Cihad 157; Müslim, Cihad 18, (1740)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...