HZ. ÜMMÜ HABİBE (R.ANHA)

İbn Sad, Aişe radıyallahu anha’dan şöyle dediğini rivayet ediyor: “Ölümü anında Ümmü Habibe beni çağırdı ve şöyle dedi: “Benimle sen kuma durumunda bulunuyoruz. Kumalar arasında da az çok tatsızlıklar olur. Ben sana hakkımı he


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2009-07-14 06:06:25

İbn Sad, Âişe'den (r.anha) şöyle dediğini rivayet ediyor: "Ölümü anında Ümmü Habîbe beni çağırdı ve şöyle dedi: "Benimle sen kuma durumunda bulunuyoruz. Kumalar arasında da az çok tatsızlıklar olur. Ben sana hakkımı helal ediyorum, sen de bana helal et!" Âişe (r.anha): "Ben de sana helal ettim, Allah seni bağışlasın" dedi. Bunu duyan Ümmü Habîbe (r.anha): "Beni çok mutlu ve huzurlu ettin. Allah da seni mutlu ve huzurlu kılsın" dedi.

BABASI:

Kureyş kabilesinin reislerinden Ümeyye oğullarından Ebu Süfyan.

ANNESİ: 

Safiyye binti Ebi'l-As b. Ãœmeyye.

NESEBÄ°:

Ramle bt. Ebî Süfyan Sahr b. Harb b. Umeyye b. Abdişems el-Emeviye.

KÃœNYE VE LAKABLARI:

Asıl adı Ramle olan bu mübarek validemizin, kızı Habîbe Binti Ubeydillah'ın dünyaya gelmesiyle birlikte kendisine de Ümmü Habîbe künyesi verilmiştir. 

BAZI ÖZELLİKLERİ:

v Ümmü Habîbe ilk Müslüman olan kadınlardandır.

v Habeşistan'a yapılan ikinci hicrete katılan tek kadın sahabedir Ümmü Habîbe (r.anha).

v İslam'a olan bağlılığı o derece idi ki; ilk eşi olan Ubeydullah b. Cahş İslam'ı bırakıp Hıristiyan olunca kendisine de dinini değiştirmesi için baskı yapmış, fakat Ümmü Habîbe Validemiz hak din İslam için Ubeydullah ile olan evliliğini bitirmiştir.

v Hz. Ümmü Habîbe, bir keresinde Peygamberimiz'den (aleyhissalatu vesselam) teheccüd namazının faziletini duymuştu. Ondan sonra teheccüd namazını asla aksatmadı.

v Hz. Ümmü Habîbe (r.anha) keskin zekâsı ve dinine olan bağlılığı ile tanınmaktadır.

v Asil bir aileden gelen bu validemiz, odasının düzeni konusunda da çok titiz olmasından ötürü Efendimiz'in (aleyhissalatu vesselam) övgüsüne mazhar olmuştur.

HAYATI:

Hz. Ümmü Habîbe (r.anha), Efendimiz'e (aleyhissalatu vesselam) Peygamberlik gelmeden 17 yıl önce Mekke'de dünyaya gelmiştir. Mekke'nin reisi ve müşriklerin başkanı Ebu Süfyan b. Sahr b. Harb b. Ümeyye'nin kızı, Hz. Muaviye'nin kardeşi olan Ramle, mü'minlerin annesi Hz. Zeyneb'in kardeşi ve Resûlullah'ın (aleyhissalatu vesselam) amcazadesi Ubeydullah b. Cahş b. Riab b. Ya'mur el-Esedî'nin zevcesi idi. Ubeydullah Müslüman olunca Ramle'de onunla beraber Müslüman olmuştu.

Ramle, henüz İslam'a girmeyen babası Ebu Süfyan'ın işkencelerinden korktuğu için eşi Ubeydullah ile beraber Habeşistan'a giden ikinci hicret kafilesine katılmıştı. Habeşistan'a hicret ettikten sonra kızı Habîbe Binti Ubeydillah'ı dünyaya getirdi. Habeşistan'a hicret ettikten bir süre sonra kocası Ubeydullah Müslümanlığı bırakıp hıristiyan olmuş ve Ümmü Habîbe'ye dinini değiştirmesi için baskı yapmaya başlamıştı. Ama o yüce din İslâm'dan kopmayı asla düşünmemişti. Müslüman bir kadın müşrik bir erkekle de evli kalamazdı. Kocasından ayrılmaktan başka çaresi yoktu. Ayrıldıktan kısa bir süre sonra da Ubeydullah ibni Cahş vefat etti.

Habeşistan gibi bir yerde, gurbette, özellikle de Müslümanların az sayıda olduğu bir yerde yavrusuyla yapayalnız kalmıştı. Kendisine kol-kanat gerecek birine ihtiyacı vardı, ancak kendi dengi olan birinin karşısına çıkması çok zordu. Bu yüzden özellikle manevi açıdan Ümmü Habîbe Validemizin durumu çok müşkil idi. İşte tam bu zor dönemde sırlı bir rüya görür mübarek annemiz. Rüyasında kendisine: "Ey mü'minlerin annesi" diye hitap edildiğini duyar ve heyecanla uyanır. Bu rüyanın üzerine: "Herhalde ben Resûlullah ile evleneceğim" diye yorum yapar.

Ümmü Habîbe Validemizin bu zor durumundan Resûlullah'ın (aleyhissalatu vesselam) haberi olur. Onu teselli etmek ve himayesine almak, daha doğrusu mü'minlerin annesi olması için, vekil olarak Amr bin Ümeyye ed-Damri'yi Habeşistan'a gönderir. Ümmü Habîbe'yi kendisine alması için Habeş Hükümdarı Ashame'ye (Necaşi) vekâlet ve bir mektup göndermiştir. Bu mektupta Necaşi İslam'a davet edilmektedir. Necaşi Resûlullah'ın mektubunu kabul edip Amr'e ikramlarda bulunur. Cafer Tayyar'ın da hazır bulunduğu bir ortamda İslâm'ı kabul eder ve Resûlullah'ın emrince Ümmü Habîbe'ye cariyesi Ebrehe'yi gönderir. Ebrehe Hz. Peygamber'in (aleyhissalatu vesselam) Ümmü Habîbe'ye evlenme teklif ettiği müjdesini verir.

Ümmü Habîbe duyduklarına inanamaz ve sevinçten ağlamaya başlar. Böyle bir şeref her kadına nasip olmazdı. Ama o bu şerefe Allah'ın izniyle yükselecekti. Mü'minlerin annesi olacaktı. Çektiği tüm sıkıntılara katlanıp sabretmesi sonucunda bu mükâfatı elde ediyordu. Bu büyük sevinç üzerine Ümmü Habîbe Validemiz, o an üzerinde olan iki gümüş bilezik ve yüzüğü Ebrehe'ye hediye eder.

Hz. Ümmü Habîbe, Ebrehe ile birlikte Necaşi'nin sarayına gider. Ümmü Habîbe (r.anha) kendisini evlendirmesi için akrabası olan Halid İbn Said'i vekil olarak tayin etmiştir. Halid İbn Said ve Habeşistan'daki diğer Müslümanlarda saraya gelirler. Bunun akabinde Necaşi ve Halid İbn Said birer konuşma yaparlar ve Necaşi orada bulunan Müslümanlara yemek verir. Necaşi mehir olarak Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) adına dörtyüz dinar altın vermiştir. Ümmü Habîbe Validemiz aldığı mehirin elli dinarını Ebrehe'ye hediye olarak vermiştir, fakat Ebrehe elli dinarı Ümmü Habîbe'ye iade etmiş ve Necaşi'nin böyle bir şeye müsaade etmeyeceğini belirtmiştir.

Bu nikâh hicretin yedinci yılında gerçekleşmiştir. Altıncı yıl olduğunu belirten rivayetler de vardır. Ancak yedinci yıl olduğuna dair rivayet daha kuvvetlidir.

Nikâh merasimi ve verilen ziyafetten sonra iki özel gemi hazırlatılıp, oradaki Müslüman muhacirlerle birlikte Ümmü Habîbe Validemiz Medine'ye gönderilmişlerdir. Necaşi, Amr İbn Ümeyye'ye iki mektup verir. Mektuplar Resûlullah'a (aleyhissalatu vesselam) ulaştırılacaktır. Bu mektuplardan birinde Ümmü Habîbe ile Resûlullah'ın nikâhının yapıldığı, diğerinde ise sahabeyi Medine'ye en güvenilir şekilde yolcu ettiği yazılıdır. İki gemi hazırlatan Necaşi oğlu Erhâ'yı da yetmiş kişilik kafileye refakat etmesi için onlarla birlikte gönderir.

Ümmü Habîbe Validemiz kendisine Necaşi tarafından hediye edilen, ûd, vers, anber, zebâd gibi güzel kokuları Efendimiz'e (aleyhissalatu vesselam) götürmüştür. Ayrıca Necaşi'nin hediye ettiği çeyiz eşyalarıyla odasını çok güzel bir şekilde süsleyen Ümmü Habîbe Validemize Efendimiz: "Kureyş'in kadınları, etrafı düzenleyen yerleşik kadınlardır. Onlar Bedevî ve Arabî değillerdir." diye iltifat etmiştir.

Babası Ebu Süfyan'a Verdiği Cevap

Mekke'nin fethinden önce anlaşma yenilemek ümidiyle Medine'ye giden Ebû Süfyan, Resulullah'ın (aleyhissalatu vesselam) evine kızı Ümmü Habîbe'nin yanına gider. Mübarek annemiz babasını içeriye alır fakat bu arada yerde serili olan minderi kaldırır. Bunun üzerine Ebu Süfyan: "Kızım, minderi mi benden esirgedin yoksa beni mi minderden?" diye sorar. Ümmü Habîbe: "Bu, Allah Resulüne aittir, sen müşriksin, bu yüzden onun üzerine oturmanı istemedim" diye cevap verir. Ebu Süfyan bunun üzerine: "Kızım sen çok değişmişsin" der.

Ümmü Habîbe Validemiz, Peygamberimizden 65 hadis rivayet etmiştir.

"Medine'de 44 yılında vefat etmiştir. İbn Sad ve Ebu Ubeyd bu şekilde belirtmişlerdir. İbn Hibban ve İbn Kânî 42 yılında vefat etti dediler. İbn Ebî Hayseme ise 59 yılında vefat etti demiştir ki, bu uzak bir ihtimaldir. Allah en iyi bilendir."

HAKKINDAKİ ÂYETLER:

v "Olur ki Allah sizinle düşmanlarınız arasında yakında bir dostluk meydana getirir. Allah gücü yetendir. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir." (Mümtehine, 60/7)
Nitekim bu âyetin nüzul sebebinin Hz. Ümmü Habîbe ile ilgili olduğu belirtilmektedir. Bu konuda Prof. Dr. Ziya Kazıcı "Hazret-i Muhammed'in Aile Hayatı ve Eşleri" adlı eserinde şöyle demektedir:
"Ebû Süfyan, Müslüman olmamakla birlikte Hz. Peygamber'in kendi kızı ile evlenmesinden sonra Müslümanlara karşı yavaş yavaş yumuşamıştı. Bu hadiseden önce Cenab-ı Hak bu âyeti vahyetmişti.
Gerçekten, Arap örf ve âdetlerine göre kendisiyle evlenmek istenen kadın için önce babasına o yoksa amcasına veya amcasının oğullarına müracaat edilirdi. Ancak, Hz. Peygamber'in, Ümmü Habîbe ile evlendiği dönemde Ebû Süfyan henüz Müslüman olmadığı için bu evlilikten haberi olmamıştı. Kızının kendisine danışmadan düşmanıyla evlenmesinin, Ebû Süfyan'ın kızmasına sebep olacağı beklenirken aksine onun bir bakıma memnuniyetini ifade ettiği görülür. Ve Hz. Muhammed için "O, reddedilmeyecek bir erkektir" diyerek bu evliliği tasvip etmiştir. Gerçekten de Hz. Peygamber'in, Ebû Süfyan gibi İslâm ve Müslümanların azılı düşmanı olan bir kişi bu evlilik sayesinde eski serkeşliğini bırakacak ve sonunda hidâyete erecektir."

HAKKINDAKİ HADİSLER 

v İbn Sad, Ümmü Habîbe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rüyamda kocam Ubeydullah b. Cahş'ı en çirkin bir sûrette gördüm ve korktum. Sabah olunca o Hıristiyan olmuştu. Rüyamı anlattım, aldırmadı. Ölünceye kadar içkiye kapandı."

v Ümmü Habîbe'nin (r.anha) anlattığına göre, Ubeydullah İbnu Cahş'ın nikâhı altında idi. Ubeydullah Habeşistan'da vefat etti. Necâşi (rahimehullah), onu Resûlullah'a (aleyhissalatu vesselam) nikâhladı. Ve Resûlullah'a bedel, Ümmü Habîbe'ye dört bin dirhem mehir verdi. Sonra onu, aleyhissalatu vesselam'a Şürahbil İbnu Hasene ile birlikte gönderdi ve (mehir miktarını) Resûlullah'a mektupla bildirdi. Resûlullah aynen kabul etti." [Ebû Dâvud, Nikâh 29, (2107, 2108).]

v "Peygamber'in (aleyhissalatu vesselam) Ümmü Habîbe ile evlendiği haberi Ebu Süfyan'a ulaşınca: "O reddedilemeyecek bir erkektir" dedi."

v İbn Sad, Âişe'den (r.anha) şöyle dediğini rivayet ediyor: "Ölümü anında Ümmü Habîbe beni çağırdı ve şöyle dedi: "Benimle sen kuma durumunda bulunuyoruz. Kumalar arasında da az çok tatsızlıklar olur. Ben sana hakkımı helal ediyorum, sen de bana helal et!" Âişe (r.anha): "Ben de sana helal ettim, Allah seni bağışlasın" dedi. Bunu duyan Ümmü Habîbe (r.anha): "Beni çok mutlu ve huzurlu ettin. Allah da seni mutlu ve huzurlu kılsın" dedi.

HAKKINDA SÖYLENENLER:

v "Kureyş'in kadınları, etrafı düzenleyen yerleşik kadınlardır. Onlar Bedevî ve Arabî değillerdir."
Ümmü Habîbe Validemizin, Habeş Hükümdarı Necaşi'nin kendisine hediye ettiği çeyiz eşyalarıyla odasını güzel bir şekilde süslemesi üzerine Peygamber Efendimiz'in (s.a.s) söylediği söz.   

SÖZLERİNDEN SEÇTİKLERİMİZ:

v Allah'a hamd olsun! Şüphesiz bu, Allah'ın sabredenleri tanıması için bir çeşit imtihandır.

v Ölüm bana, Lât ve Uzza'ya tekrar tapmaktan daha iyidir.

v Babacığım, senin gibi Kureyşlilerin Ulusu ve yaşlısı olan bir kimse, nasıl olur da, İslamiyet'e uzak kalır?

v Siz kendi elinizle yaptığınız put ve taşlara tapıp onlara secde ediyorsunuz. (Babası Ebu Süfyan'a söylediği söz)

v Vallahi, vücûdumu parça parça etsen, Allah beni hidâyete er­dirdikten sonra küfre dönmem.

KAYNAK

Nurgül Dere, Hanım Sahabîler, Kayıhan Yayınları, İstanbul, 2019.


 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever.

AL-Ä° Ä°MRAN,134.AYET

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Sizden biriniz, kendisi için sevdiği şeyi (mü'min) kardeşi için de sevinceye kadar kamil mümin olmaz.

250 Hadis, s.148

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI