ÖLÇÜ

Yaşarken değişik olaylar, fikirler ve şahıslarla karşılaşırız. Kararlar alır, düşünce üretir ve beraber olacağımız kişileri belirleriz. Devamlı olarak irademizi kullanırız. Tercihlerimiz bazen bizi, bazen de çevremizdekileri ilgilendirir. Onlar


Hilmi Arkın

hilmi.arkin@hotmail.com

2009-07-22 04:47:55

Yaşarken değişik olaylar, fikirler ve şahıslarla karşılaşırız. Kararlar alır, düşünce üretir ve beraber olacağımız kişileri belirleriz. Devamlı olarak irademizi kullanırız. Tercihlerimiz bazen bizi, bazen de çevremizdekileri ilgilendirir. Onları üzebilir, sevindirir. Bu yönüyle hayatımız zordur. Sorumluluk gerektirir. Bizi diğer canlılardan ayıran önemli bir özelliğimizdir. “Zerre miktar iyilik ve kötülük karşılıksız kalmayacaktır.” Öyleyse niyetlerimizi temiz, davranışlarımız ölçülü olmalıdır.

Uzunluk metreyle, ağırlık kilogram ile ölçülür. Tersini yaparsak alacağımız sonuçlar hep yanlış olacaktır. Bir metre et, üç kilogram boyunda ağaç denmez.

Şu günlerde üzücü haberler aldığımız Doğu Türkistan eski Cumhurbaşkanlarından merhum Prof.Dr. Zeki Velidi Togan –Tarihte Usul- isimli kitabında “ Sosyal olayları bir tek sebeple değerlendiremeyiz. Yorum getirilirken yapılan bir sebebin göz ardı edilmesi veya atlanması bizi yanlış sonuçlara götürür” der.

Her türlü değerlendirmede yer, zaman, mekân ve şahıslar önemlidir. İstanbul’un savunulmasında, Haliç’in girişine zincir takılması, şehrin etrafının surlarla çevrili olması 1453 yıllarında önemlidir. Fakat bu gün bir anlam ifade etmez. Bugün şehir savunmacılığında önemsiz olan surlar, konumuz kültürel miras olunca baha biçilemez bir değer olur. Haliç’e gerilen zincir de öyledir. Bugün sadece Askeri müzemizi süsler.

Günümüzde her bilimde olduğu gibi hekimlerin, göz, kalp, cerrahi ve bunun gibi, bildiğimiz alanlarda uzmanlaşması çok önemlidir. Fakat ciddi bir ameliyatta hekimlerimiz hastanın yaş, geçirdiği hastalıklar ve bütün vücut fonksiyonlarını dikkate alarak operasyon öncesi konsültasyon yaparlar. Yani hasta ve hastalığa ne kadar geniş açıdan bakarlarsa tedavi ve sonuçta o kadar sevindirici olmaktadır.

Her bilimin usul ve metotları farklıdır. Bunları bilmeden ve kullanmadan tam ve doğru hedeflere, bilgilere ulaşılmaz. Coğrafyada usul, hadiste usul, tefsirde usul farklıdır. Bunları öğrenmek kesinlikle zor değildir. Bize düşen ilgilendiğimiz alanı seçip onun gereğini yapmaktır.

Her alana el atmak değil, ilgi ve yetenekli olduğumuz alanda uzmanlaşıp, ihtiyaç duyduğumuz diğer alanların uzmanlarına saygı duymamızdır.”Her şeye el atan her şeyden olur.” Elbette seçmenin de doğru kıstasları vardır. Bunlar zamanla, istekle ve çalışmayla öğrenilebilir.

“Hamarat annenin tembel kızı olur” derler. Annenin çalışkan olması iyidir, güzeldir, ama kızının yetişmesine engel olmamalıdır. Çünkü bu çeşit karakter sahipleri hem çok yorulur, hem de başkalarının sorumluluk almasına ve yetişmesine engel olurlar. Yani ölçü ve denge insanı olmalıyız.

Bir ressam değişik hayvanların güzel özelliklerini bir araya getirerek iyi bir resim ve görüntü elde etmiş olamaz. Mesela zürafanın boynu, atın yeleleri, aslanın başı, filin kulakları bir araya gelse garip bir resim olur. Her şey yerli yerinde ve zamanında olursa güzeldir.

Arabası bozulan, manava veya terziye gitmez. Maddi ve fiziki dünyamızın ihtiyaçları ile manevi dünyamızın ihtiyaçları elbette çok farklıdır.

Hastalanan kimse doktor yerine mühendise giderse vasiyetini hazırlamalıdır. Bir zaman çalıştığım kasabada parası olan bir vatandaş “Banka müdürüne sordum faiz helal dedi. Ben de paramı yatırdım” demişti. Ağlanacak halimize arkadaşlarla gülmüştük.

İnsanlığı ilgilendiren her konuda aşırılıklardan uzak, ölçülü ve dengeli olmalıyız. Bunun en kolay yolu da, böyle dostlarla bir ve beraber olmaktan geçer zannediyorum. 22 /07/2009 HİLMİ ARKIN

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

HZ. AİŞE’NİN (radiyallahu anhâ) EVLİLİK YAŞINA DAİR

HZ. AİŞE’NİN (radiyallahu anhâ) EVLİLİK YAŞINA DAİR

Batılı inkarcılar ve onların fonladığı çevreler yaman bir çelişki içerisindedirler. Buda,

ÜRETİLEN ALGILARLA FİKİR SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK

ÜRETİLEN ALGILARLA FİKİR SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK

Vehhabilik meselesi zamanla dallanıp budaklanmıştır. Vehhabilik şemsiyesi altında birçok fikr

YEREL ORYANTALİSTLER

YEREL ORYANTALİSTLER

Din mücedditliği için yola çıkanlardan bir kısmı süreçte din münekkidi haline geldi. Zira

İTTİHAD-I İSLAM’IN ÖN ADIMLARI

İTTİHAD-I İSLAM’IN ÖN ADIMLARI

İttihad-ı İslam, bize balon gibi uçarak gelmez. Belki, bizim ona gitmemiz lazım. Yollar dağda

İMANIN ŞEHAMET-İ MANEVİYESİ

İMANIN ŞEHAMET-İ MANEVİYESİ

İslam ahlakının dinamik gücü, imandır. Çünkü, “İman hem nurdur hem kuvvettir. Evet, haki

MUHALEFET KULVARLARI

MUHALEFET KULVARLARI

Hak namına ve hakikat hesabına sırf gerçeği görmek ve göstermek, meseleleri tahlil etmek, sı

UYUYAN DEV UYANMIŞTIR

UYUYAN DEV UYANMIŞTIR

Evet, millet uyandı. İçerdeki hainler, dışardaki alçaklar ne yaparlarsa yapsınlar, artık Ana

YANLIŞ VE HAKSIZ İNTERNET PAYLAŞIMLARI

YANLIŞ VE HAKSIZ İNTERNET PAYLAŞIMLARI

dir. İnternet paylaşımlarındaki kaynak vermemek, metnin yazarını yazmamak, doğruluk olmadığ

MASONLAR VE ESAD AİLESİ

MASONLAR VE ESAD AİLESİ

Masonluk meselesi dallı budaklı bir mesele olduğundan ve yüksek dozda manipülasyon içerdiğind

OSMANLI DÜŞMANI BİR BARELVİ’NİN HEZEYANLARI

OSMANLI DÜŞMANI BİR BARELVİ’NİN HEZEYANLARI

Belki biraz garip gelecek ama peşinen söyleyelim ki anlatılan husus doğrudur. Stalin’in hocala

KADİROV:  KADİRİ-VEHHABİ KIRMASI 

KADİROV:  KADİRİ-VEHHABİ KIRMASI 

Ramzan Kadirov başkanlığındaki Çeçenlerin Suriye’den sonra Ukrayna’da da arz-ı endam etme

Şüphesiz Biz Seni, şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

Fetih, 8

GÜNÜN HADİSİ

Hastayı ziyaret edin, açı doyurun, esiri kurtarın.

Riyazü's-Salihin

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI