KADER NEDÄ°R?
Eser Adı: Kader Nedir Müellifi: Mehmed Kırkıncı Yayınevi: Zafer Yayınları Kâinatın ezeli ilahi programı olan Kader konusu eskiden beri bir çok insanın takıldığı ve mezelle-i akdam(ayakların kaydığı) bir zemindir.
Eser Adı: Kader Nedir
Müellifi: Mehmed Kırkıncı
Yayınevi: Zafer Yayınları
Kâinatın ezeli ilahi programı olan Kader konusu eskiden beri bir çok insanın takıldığı ve mezelle-i akdam(ayakların kaydığı) bir zemindir. Özellikle 20. Asrın ve günümüzün kefere ve feceresi demegojik bir olta olarak bu konu hakkında maksatlı sorularla, Mehmed Akif'in deyişiyle "nice sabilerin kalplerinden imanları koparmışlardır."
Ama dini sahipsiz bırakmayan Allah azze ve cell, bu tip sorular dâhil olmak üzere
 " belki bin seneden beri tedarik ve teraküm edilen müfsid âletler ile dehşetli rahnelenen kalb-i umumîyi ve efkâr-ı âmmeyi ve umumun ve bahusus avam-ı mü'minînin istinadgâhları olan İslâmî esasların ve cereyanların ve şeairlerin kırılması ile bozulmağa yüz tutan vicdan-ı umumîyi, Kur'an'ın i'cazıyla ve geniş yaralarını Kur'an'ın ve imanın ilâçları ile tedavi etmeğe" vesile olacak bir hekim-i lokmanı, -çok şükür- Ümmet-i merhumenin imdadına gönderdi.
Evet, o beyin tamircisi, asrın mimar-ı azamı yazdığı Kader Risalesi ile bu konuda Ehl-i Sünnet vel Cemaatin görüşünü net ve berrak şekilde ortaya koydu. Bu risaleyi gözden geçiren Zülfü Livaneli Bey şöyle demekten kendini alamadı; Çok ilginç ve ateşli bir üslupla yazılmıştı ve yazarın bambaşka bir Türkçesi vardı. Doğrusu kitaplarda bir edebiyat tadı bulmuştum. Öylesine hırslı ve kuvvetli bir üsluptu ki, ister istemez etkileniyordunuz. İlkokul yıllarımda dedemin sıkı dini eğitiminden geçmiş olduğum için terminoloji bana yabancı değildi.
İlk okuduğum bölüm kader kavramı ile ilgiliydi. Eğer insanoğlunun kaderi alnına yazılmışsa, uğraşmasına ne gerek vardı. O zaman insanoğlunun işlediği günahın da, sevabın da, sorumluğu Allah'a ait değil miydi? Bu beni müthiş ilgilendirmişti. Çünkü hem varoluşçuluk felsefesinin temel sorusuydu hem de Balzac aynı soruyu öğretmenine sormuştu.
Said Nursi adlı yazarın yorumu ve cevabı ilginçti: Ay tutulmasını örnek gösteriyordu. İnsanlar ayın hangi tarih ve saatte tutulacağını bilirdi, ama bu bilgi, insanların ay tutulmasına sebep oldukları manasına gelmezdi. Ay kendi kuralları ve tabi olduğu disiplin gereğince tutulurdu ama biz bunu önceden bilirdik. Kader de aynı biçimdeydi. İnsanın kaderi kendi davranışlarına bağlıydı. Ne var ki, bu, Allah katında önceden bilinirdi. Alın yazısı denen şey buydu.
Bu bölümü okuduktan sonra kavaklıktaki ince esintide gözlerimi kapatıp düşündüm. Bu kitapları yazan, ne kadar zeki bir kişiydi. Balzac'la, Kiekegaard'la, Camus ile polemiğe giriyor, aynı konuları irdeliyordu. Ve doğrusu çok mantıklı bir cevap veriyordu.
O gece bana verilen bütün Said-i Nursi kitaplarını okudum. İrade-i külliye ve irade-i cüz'iye bölümü de, benim cevap aradığım birçok soruyu aydınlatıyordu."
Kader risalesi gerçekten harikadır. Bu eseri derin bir vukufiyetle okuyarak gençlerin imanların kurtulmasına vesile olan bahtiyarlardan biri de mantık üstadı değerli hocamız Mehmed Kırkıncıdır.
Yukarıda sinsi dinsiz komitelerin bu konudaki faaliyetlerine bir cümleyle değinmiştik. Bu hususu muhterem Kırkıncı Hocaefendi, hatıralarında şöyle anlatıyor; "Hizmet hayatım boyunca, özellikle üniversite öğrencilerinin birçok sorularına muhatap oldum. Ama bu sorular 12 Eylül 1980 hareketinden sonra çok fazla artış gösterdi. 12 Eylül öncesinde her gün yaklaşık 20-30 kişi anarşistler tarafından öldürülüyor ve memlekette komünist inkılâbına zemin hazırlanıyordu. Öyle ki, ihtilâl sonrası kimlerin kimler tarafından öldürülecekleri, evlerine, kapı numaralarına kadar tespit edilmişti.
Bu ihtilâl hazırlıkları 12 Eylül hareketiyle akim kalınca, komünistler taktik değiştirdiler ve
Öğrenci yurtlarında iman hakkında şüpheler doğurucu sualler yaymaya başladılar. O günlerde umumi sohbetlerden sonra çay faslında mutlaka bir gurup yanıma gelir ve bu soruların cevaplarını isterlerdi. Risale-i Nurdan sorularla ilgili yerleri okur ve izah ederdik. Cenab-ı Hakk'ın inayetiyle bu sorulara verdiğimiz cevaplar yurtlarda büyük hizmete vesile oldu."
Erzurum'da Kırkıncı Hocamız, yurdun muhtelif yerlerinde diğer Risale-i Nur talebeleri nur risalelerinden aldıkları ölçülerle bu soruları çok güzel bir şekilde cevaplayarak binlerce gencin imanının kurtulmasına vesile oldular. Allah(CC) hepsinin say'ini meşkûr etsin.
Ama Kader konusundaki mukni izah ve verdiği orijinal örneklerle bu konuda Kader Risalesini daha iyi anlamamıza, muğlâk meselelerin çözülmesine sebep, Hocamızın Kader Nedir adlı şaheseri oldu. Bu kitap, Kırkıncı Hocaefendi'nin en tanınmış eserlerinin başına geçti.
Değerli Profesör İbrahim Canan Beyefendi, Kütüb-ü Sitte şerhinin 13. cildinde bu eserle alakalı şöyle demektedir; "İbn-u Hacer'den kaydettiğimiz bu açıklamaların, her zaman için canlılığını muhafaza eden bir meselede bazı sorularımızı çözmede yetersiz olacağı açıktır.
Bu sebeple, bu mesele üzerine günümüz insanını aydınlatma maksadıyla kaleme alınmış "Kader Nedir?" adlı kitaptan kaza ve kaderin ne olduğunu açıklayan bir pasajı okuyucularımıza aynen aktarıyoruz.
Eserin tamamı bu meseleyi etraflıca tahlil etmede ve bütün meselelerde ikna edici açıklamalar sunmaktadır. Eser halk için hazırlanmış olması sebebiyle eski âlimler tarafından yapılan açıklamaların zorluğu bunda yoktur. Her mesele misallerle zenginleştirilmiş ve kolaylaştırılmıştır."
Sadık Yalsızuçanlar bu eser hakkında; "Bu muhteşem bir kitap..Kader konusunda modern zamanlarda yazılmış en müthiş kitaptır" demektedir.
Prof. Dr. Ahmed Akgündüz ise; "Allah uzun ömür versin, Mehmed Kırkıncı Hocamın Kader ile alakalı kitabı çok güzel bir kitap. Alın, her Müslümanın evinde bulunsun. Ve mutlaka evlatlarınızla, ailenizle birlikte onu bir okuyun" diyor .
Dikkatle hazmederek okunması gereken bu eserin müellif-i muhteremine sıhhat ve afiyet diliyor, neşreden yayınevini de tebrik ediyoruz.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DadaÅŸ Ä°brahim, 2009-09-24 00:42:29
Hocamın bu eseri gerçekten harikadır. Allah kendisinden ebeden razı olsun.
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
DÄ°ÄžER YAZILAR
Çünkü Allah, haktır. O'ndan başka taptıkları ise hiç şüphesiz batıldır. Gerçekten Allah çok yüce, çok büyüktür.
Lokman, 30
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Ey Allah'ın Resulü," dedim, "şayet Kadir gecesine tevafuk edersem nasıl dua edeyim?" Şu duayı okumamı söyledi: "Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu'l-afve fa'fu anni. (Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet.)
Tirmizi, Da'avat 89,
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Cumhuriyet'in ilanı(29 Ekim 1923) *Sütçü İmam Maraş'ta direnişi başlattı(31 Ekim 1919) *I.Dünya Harbine girdik(1 Kasım 1914) *İmam-ı Rabbani Hz.lerinin İrtihali(2 Kasım 1624) *Hz.Ömer(r.a.)'in Şehadeti(3 Kasım 644)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...