İMANİ ESERLERİ NASIL OKUMALI?
Sual: Başta Risale-i Nur olmak üzeri imânî eserleri okurken nelere dikkat etmeli, nasıl bir metod takip etmelidir?”
Sual: Başta Risale-i Nur olmak üzeri imânî eserleri okurken nelere dikkat etmeli, nasıl bir metod takip etmelidir?”
Îmânî meseleleri açıklayan kitapları okumak, bir Müslüman için en vazgeçilmez bir vazifedir. Çünkü, nefis ve şeytanın ürettiği vesvese oklarına, çeşitli telkin ve şüphelerin ördüğü tuzaklara karşı bu eserler hayatî bir sigorta mesabesindedir. Bundan dolayı, vücut binasını dinç tutmak ve yıpranmasını önlemek için nasıl sağlığımıza ve gıdamıza dikkat ediyorsak; ruh sağlığımız için de, başta akıl ve kalb olmak üzere bütün lâtifelerin îman hakikatlarıyla beslenmesine özen göstermemiz gerekir.
Bilindiği gibi, genellikle îmânî eserler ya tek başına okunur veya birkaç kişi ile birlikte okunur. Yalnız başına okunduğu zaman göz önünde bulundurulmasında büyük fayda olan hususlar şunlardır:
1.Her şeyden önce günün belli bir vaktini-bu yarım saat olur, bir saat olur-okumaya ayırmak lâzımdır. Yani, beş-on sayfa da olsa okumayı bir prensip haline getirmeli. Bunun için sâkin bir zamanı, zihin dağılmadan okunabilecek vakti tespit etmeli. Bilhassa sabah namazından sonraki vakit ile günün yorgunluğu geçince yatsıyı müteakip saatler en müsait anlardır. Herkes kendisine göre böyle bir zaman ayarlayabilir.
2.Okurken mânâsını anlayamadığımız birtakım kelimeler çıkabilir. “Anlayamıyorum, ağır geliyor” diye kitabı bir tarafa bırakmak çıkar yol değildir. Bunun için ya lügate bakılır, yahut mevcutsa bilen birisine sorularak mânâsı öğrenilir. Bu husus ilk zamanlar biraz sıkıcı ve zor gelebilir; ama kendi mesleğimizi ve işimizi göz önüne getirelim. Mesleğimizi kavramak için senelerce tahsil yapmış veya belli bir yaşa kadar emek vermişizdir. Tahsil esnasında yüzlerce kitap okumuş, birçok tabir ve kelimeler öğrenmişizdir. İşimiz için de yine birçok meslekî tabirler ezberlemişizdir.
Bu kadar gayret ve ayrılan zaman daha çok dünyevî hayatımızın rahatı için olmaktadır. Mânevî hayatımızın sigortası, ebedî hayatın da nuru ve burakı olan îmânî meseleleri kavramak için birkaç yüz kelimenin mânâsını öğrenmek zor gelmemeli. Bazan öyle oluyor ki, sırf dünyevî bir maksat için İngilizce ve Almanca gibi yabancı bir dil öğreniliyor da, dâimî bir istikbale fayda sağlayacak birkaç yüz kelimelik İslâmî tabirleri öğrenmek neden çok görülsün?
3.İlk okuyuşta anlaşılmayan yerleri tekrar tekrar okumak, bazı mühim yerleri not almak; kısa cümleleri aynen, uzun paragrafları ve bahisleri de mânâ yönünden ezberlemek; imkân ve fırsat bulunca bir başkasına anlatmak istifadeyi arttıran, konunun sindirilmesini sağlayan unsurlardır. Bununla birlikte kitap kendimizinse, önemli olan yerleri çeşitli şekillerde veya renkli kalemlerle işaretlemek; başta veya sonda bulunan sayfalara önemli bahislerin sayfa numaralarını yazmak daha faydalı olur.
4.Birlikte okurken, okuyan kimse her şeyden önce konuya hazırlıklı olmalı. En azından o bahsi daha önce okumuş, üzerinde çalışmış bulunmalıdır. Şayet okunan yerde âyet, hadis veya Arapça ibareler varsa, önceden gözden geçirerek düzgün okumayı temin etmelidir. Yoksa rastgele bir yer açılır, okunmaya başlanırsa, okuyan insan meseleye tam hâkim olmadığı için başta kendisi zorluk çekeceği gibi, dinleyenlerin tam olarak dikkatini toplayamaz. Bu durumlarda dikkatten uzak tutulmaması gereken mühim bir husus da, dinleyenlerin seviyesini göz önünde bulundurmaktır. Meselâ okunan bahsi ilk defa dinleyen ve daha önce o konuyu ilgili hiçbir bilgisi olmayanları da düşünerek hazır bulunanların istifadelerini düşünmelidir.
5.Okuyan kimsenin zaman mefhumunu da ayarlaması unutulmaması gereken bir husustur. Yarım saat veya âzamî 45 dakika, muhatapların dikkatle dinlemesi bakımından normal bir zaman süresidir. Okurken de bazı kelimelerin lügat mânâlarını söylemek herkes tarafından anlaşılmasını kolaylaştıracak, konuyla ilgili bir-iki misâl vermek faydalı olur. Bunu yaparken de, konunun bütünlüğünü bozacak şekilde açıklamalara girişmek, yerli yersiz birtakım malumatı aktarmak, çok zaman faydadan öte, birtakım mahzurları bile getirir.
6.İlk seferinde tamamen anlaşılmasa bile, îmânî eserlerin sadece okunması ve dinlenmesi bile bir çeşit ibadet sayıldığından, sadece aklın hissesini düşünmemek lâzımdır. Çünkü, insan sırf akıldan ibaret değildir. Onda ruh, kalb, sır, vicdan ve hayal gibi birçok duygular vardır. Bunun için îmânî eserler okunurken ruhta bir ferahlık, kalbte bir rahatlık ve sürur duyulur. İnsan vicdanen rahat, hissen tatmin olur.
Bu sebeple îmânî bir eser okunduğunda şayet tam olarak anlaşılmasa bile usanç duyulmamalı, bıkkınlık hissedilmemelidir. Zaten böyle bir tatlı meşguliyete kendisini veren insan, meselenin lezzetini aldıktan sonra böyle bir kanaatinin kalmadığını görecektir.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
BEDİÜZZAMAN HAKKINDA ÖN-YARGI SEBEBİ OLAN İKİ MESELE-2
Bakın bu gün Regaib kandili. Benim kanaatim –ki siz de destekleyeceksiniz- şu an Türkiye’de
BEDİÜZZAMAN HAKKINDA ÖN-YARGI SEBEBİ OLAN İKİ MESELE
-Bediüzzaman Ne Demek?- -Yazdı mı? Yazdırıldı mı?-
AZİZ ÜSTADIMA
Aziz üstadım; seni tanıdığıma, eserlerini okuduğuma şükür ediyorum. Sana talebe olma şe
MEĞER İŞ BİZİM ANLADIĞIMIZ GİBİ DEĞİLMİŞ
Biz münevverler, ekseriyet itibariyle herhangi bir içtimai meselede gazete haberleriyle iktifa ede
BÂZI MÛTEBER KAYNAKLARDA BEDÎÜZZAMÂN’IN DOĞUM TÂRÎHİ
1- Bedîüzzamân Saîd Nursî: Târihçe-i Hayâtı, Eserleri, Meslek ve Meşrebi, Doğuş Ltd. Şi
BEDİÜZZAMAN’IN KİM VE NE OLDUĞU
Rahmetli Said-i Nursi veya Kürdi'nin nasıl yaşadığını ve nasıl öldüğünü öğrenmek içi
SAİD-İ NURSİ
Abdürrahim ZAPSU Yetmiş yıl evvel Van vilâyetinin Nurs köyünde doğdu. Babasının ismi Mirza
ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-5
Bu anlattıklarımız, mücahid alim Said Nursi’nin hayatının bazı safhaları ve lem’alarıd
ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-4
Esaretten kurtulup Van’a döndüğünde Müslüman safları ve cemaatleri arasındaki İslami gayr
ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-3
Bu kısa fetret dönemi sonrasında tüm himmetini bütün işlerde dinin tahkimine ve zayıflık g
İSMAİL ÇETİN HOCAEFENDİ ÜSTADI ANLATIYOR-2
Üstad üstaddır. Müceddiddir. Geçmiş büyüklerle irtibatı çok kuvvetlidir. Geleceklere de ç
- ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-2
- İSMAİL ÇETİN HOCAEFENDİ ÜSTADI ANLATIYOR-1
- ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-1
- İŞÂRÂTÜ’L İ’CÂZ TEFSİRİ HAKKINDA
- RİSALE-İ NUR’DA TASAVVUF-4
- RİSALE-İ NUR’DA TASAVVUF-3
- RİSALE-İ NUR’DA TASAVVUF-2
- KIZIL İCAZ VEYA BEDİÜZZAMAN’I ANLAMAK
- RİSALE-İ NUR’DA TASAVVUF-1
- BEDİÜZZAMAN’IN DEĞERLENDİRMELERİ IŞIĞINDA SOSYAL BARIŞIN SAĞLANMA ÇARELERİ
- KIZIL İCAZ TERCÜMESİ ÜZERİNE
- SEYDA MOLLA MUSA CELALİ’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN VE ESERLERİ
- TA‛LÎKÂT’IN TERCÜMESİNİ TAKDİM EDERKEN
- KIZIL ÎCÂZ KİTABI TANITIM TOPLANTISI
- RİSALE-İ NUR’DA TEFSİR EDİLEN AYETLER
- SAİD NURSİ’NİN AİLE MODELİNİN FİRMA AİLESİNE (STAKEHOLDER) UYGULANMASI-3
- SAİD NURSİ’NİN AİLE MODELİNİN FİRMA AİLESİNE (STAKEHOLDER) UYGULANMASI-2
- SAİD NURSİ’NİN AİLE MODELİNİN FİRMA AİLESİNE (STAKEHOLDER) UYGULANMASI
- SİRETÜ İMAMU MÜCEDDİD-4
- SİRETÜ İMAMU MÜCEDDİD-3
- RİSALE-İ NUR VE MİSYONU-5
- RİSALE-İ NUR VE MİSYONU-4
- SİRETÜ İMAMU MÜCEDDİD-1
- SİRETÜ İMAMU MÜCEDDİD-2
- RİSALE-İ NUR VE MİSYONU-3
- RİSALE-İ NUR VE MİSYONU-2
- RİSALE-İ NUR VE MİSYONU-1
- BEDİÜZZAMAN VE 'MÜSPET HAREKET-3
- BEDİÜZZAMAN VE 'MÜSPET HAREKET-2
Yer yüzünde bulunan her canlı yok olacaktır. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı baki kalacaktır.
Rahman, 26-27
GÜNÜN HADİSİ
İşçinin alın teri kurumadan hakkını veriniz.
İbn-i Mace
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...