HZ. ERVÂ BİNTİ ABDULMUTTALİB (R.ANHA)
Resul-i Ekrem aleyhissalatu vesselamın halasıdır. BABASI
Resul-i Ekrem aleyhissalatu vesselamın halasıdır.Â
BABASI:Â
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin dedesi Abdulmuttalib b. Hâşim'dir.Â
ANNESÄ°:Â
Fatıma binti Amr.Â
NESEBÄ°:Â
Ervâ binti Abdülmuttalib, bin Hâşim, bin Abdimenaf, bin Kusayy, bin Kilâb, bin Murre, bin Kâ'b, bin Lüeyy, bin Gâlib, bin Fehr, bin Malik, bin Nadr, bin Kinâne, bin Huzeyme, bin Müdrike, bin İlyâs, bin Mudar, bin Nizâr, bin Ma'd, bin Adnan, bin Aded, bin El-Mukavvim, bin Sârih, bin Yeşcüb, bin Ya'rub, bin Sâbit, bin İsmail, bin İbrahim.
 BAZI ÖZELLÄ°KLERÄ°:Â
· Hz. Ervâ'da diğer kız kardeşleri gibi belağatı kuvvetli bir hanımefendi idi. Babası Abdulmuttalib ve yeğeni olan Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem için çeşitli mersiyeler dile getirmiştir.
· Hz. Ervâ radıyallahu anha, Müslüman olduktan sonra İslamiyet'in neşri için çaba sarf etmiştir. Kureyş'lilerin nazarında söz sahibi olan bu hanımefendi, edebî yönünü insanları İslam'a davet etmekte de kullanmıştır.
· Mekke'de İslam'ın ilk zamanlarında Müslüman olmuş ve Medine'ye hicret etme şerefine nail olanların arasına O'da girmiştir.
HAYATI HAKKINDA KISA KISA
· Ervâ radıyallahu anha, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in en küçük halasıdır. Efendimiz aleyhissalatu vesselamın babası Abdullah ile anne-baba bir kardeştir.
· İlk evliliğini cahiliye döneminde Umeyr ibn Vehb ibn Abdi Kusayy ile yapmıştır. Bu evlilikten Tuleyb adında bir oğlu olmuştur. Daha sonra Kelde (Ertab) ibn Abdi Menaf ibn Abdiddar İbn Kusayy ile evlenmiştir. Bu evlilikten de Fâtıma adında bir kızı olmuştur.
 Müslüman oluÅŸuÂ
· Hz. Ervâ'nın oÄŸlu Tuleyb, Ä°bni Erkam'ın evinde Müslüman olmuÅŸtur. Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam Ä°slamiyet'in ilk zamanlarında pek çok sıkıntılara maruz kalmıştı. Müşrikler Efendimiz'in tebliÄŸÂ yapmak için bulunduÄŸu mekânları sürekli basıp, Müslümanları rahatsız ediyorlardı. Bunun üzerine Ä°bni Erkam Safa tepesinde bulunan evini toplantı yapmak için Resulullah sallallahu aleyhi ve selleme teklif etmiÅŸti. Orada müşriklerin kendilerini rahatsız etmeyeceklerini söylemiÅŸ ve Efendimiz de bu teklifi kabul etmiÅŸti. Ä°ÅŸte Hz. Ervâ'nın oÄŸlu Tuleyb bu evde Müslüman olmuÅŸtur. Aynı zamanda da Hz. Tuleyb, Resulullah Efendimize saldıran müşriklere karşı Peygamberimizi koruma ve müdafaa etme vazifesini de üzerine almıştı.Â
· Hz. Tuleyb radıyallahu anh Müslüman olur olmaz, annesinin yanına gidip İslam'ı tebliğ etmiştir. Annesine şöyle demiştir: "Ben hulus-i kalb ile İslam'a bağlanıp, Hz. Peygamber'in izindeyim." Annesi, o mübarek hatun, oğluna şöyle cevap verdi: "Senin kendi kardeşine yardımdan ziyade başkalarına yardım etmene ihtiyaç vardı. Eğer ben de erkek olsaydım böyle yapardım, kâfirlerin el uzatanlarına karşı gelirdim" demiş, hemen akabinde İslam'la müşerref olmuş ve bununla da kalmayıp kardeşi Hamza'nın da Müslüman olmasında pay sahibi olmuştur.
· Bir defa Avf b. Sabre Sehmî, Resul-i Ekrem'e karşı ağır sözler sarfetmiÅŸti. Buna karşılık Hz. Tuleyb onun devesini yaralamış, sakatlamıştı. Tuleyb'in bu hareketi annesine ÅŸikâyet edilmiÅŸ, o da şöyle cevap vermiÅŸti: "Tuleyb, dayızadesinin yardımcısı, mal ve kanının muhafızıdır."Â
· Müşriklerin ele başısı Ebu Leheb, Müslümanlara eziyetten çok zevk alıyordu. Eline geçirdiği Müslümanlara eziyet ediyor, hatta öldürmekten bile çekinmiyordu. Müşriklerin bu cüretlerine Tuleyb karşı koyuyordu. Bir gün Ebu Leheb şöyle demişti: "Tuleyb, Muhammed'in hayatını muhafaza ediyor, o, Muhammed'in en iyi yardımcısı ve muhafızıdır." Bu olay üzerine Hz. Ervâ'ya müşrikler: "Oğlunun yaptıklarını görüyor musun?" dediler. O ise şöyle cevap verdi: "Onun günlerinin en hayırlısı, dayısının oğluna yardım ettiği gündür."
Daha sonra Ebu Leheb, Hz. Ervâ'nın Müslüman olduÄŸunu duyar duymaz onun yanına gider ve Hz. Ervâ Ebu Leheb'e: "YeÄŸeninin yanında dur ve ona destek ol. EÄŸer o galip gelirse, sen iyi kimselerden olursun. Yoksa yeÄŸenin yüzünden suçlu ve kusurlu olursun" deyip Resulullah Efendimize destek olmasını ister. Ebu Leheb ise: "O'nun getirdiÄŸi, ortaya çıkardığı din yüzünden bütün Arap topluluklarına karşı koymaya bizim gücümüz mü yeter?" demiÅŸtir. Bunun üzerine Hz. Ervâ ÅŸu mersiyeyi söylemiÅŸtir: "Tuleyb dayısının oÄŸluna yardım eder. Ondan kanını ve malını esirgemez."Â
 SÖZLERÄ°NDEN SEÇTÄ°KLERÄ°MÄ°Z:Â
Hz. Ervâ'nın Babası Abdulmuttalib için söylediÄŸi mersiyeler:Â
 Benim gözüm gerçekten ağladı.
Semahat sahibi bir kimseye ağladı ki
hayâ (utangaç) yaratılışlı ve nazik tabiatlı,
soyu şerefi, hasletleri güzel, iyi huylu bir zattır.
Babam Şeybe, boylu poslu, fasîh sözlü, parlak yüzlü,
ince belli, son derecede güzel ve letafetli bir zat olup
zilleti ve zulmü asla kabul etmez, şerefi kimseye gizli değildir.
Kendisi Malik b. Nadr b. Kînâne oğullarının sığınağı,
Kureyş'in efendisi Fihr b. Mâlik b. en-Nadr b. Kînâne,
halkının yüz akı ve iÅŸlerini çekip çevirenidir.Â
Kalbi kuvvetli olduğundan kanlar aktığı ve ölüm, bahadırları korkuttuğu zamanlarda bile asla fütur getirmeyip celâdetini izhar eder, reyinde isabet vardır. O'na baktığın zaman üzerinde güzellik ve rüşenlik görürsün.
"Sîret-i İbn Hişâm'da ve Müsâmerât-ı Cenâb-ı Muhyiddin'de anlatıldığına göre Ervâ, bu mersiyeyi babasına henüz vefat etmeksizin söylemiştir. Çünkü Abdulmuttalib hazretleri ölüm hastalığında kızları Ervâ, Ümmü Hakîm el-Beyza, Ümeyme, Berre, Safiyye ve Âtike'yi yanına celbedip: "Vefatımdan sonra hakkımda söyleyeceğiniz mersiyeleri ölmeden işiteyim" diye onlardan her birine kendisi için birer mersiye söyletmişti. Ervâ'nın işte o vakit söylediği mersiye yukarıdadır."
Tuleyb dayısının oÄŸluna yardım eder.Â
Ondan kanını ve malını esirgemez.
Resulullah aleyhissalatu vesselam ahirete irtihal edince Ervâ Binti Abdulmuttalib ÅŸu ÅŸiiri söylemiÅŸtir:Â
 Ey Allah'ın Resulü! Sen bizim ümidimizdinÂ
Sen bize iyilik ederdin. Zulmetmezdin.Â
Sanki kalbimin üzerinde Muhammed'in adı var.Â
Peygamber'den sonra kabileler biraraya gelmediler.
KAYNAK
Nurgül Dere, Hanım Sahabîler, Kayıhan Yayınları, İstanbul, 2019.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
HZ. HANSÂ (R.ANHA)
“Bütün bilginler ondan önce veya sonra hiçbir kadının ondan daha güzel şiir yazmadığınd
HZ. HAVLE BÄ°NTÄ° TUVEYT (R.ANHA)
Allah’ın rızasını kazanmanın yollarından biri de eşinin rızasını kazanmaktır. Hz. Havle
HZ. SÜBEY’A BİNTİ EL-HÂRİS EL-ESLEMİYYE (R.ANHA)
Allah Resûlü'nün, istediği kişi ile evlenebilmesi için ruhsat verdiği hanım sahabedir.
HZ. ÜMMÜ SİNÂN (R.ANHA)
Peygamberimiz’in (aleyhissalatu vesselam) hacca giderken davet ettiği hanım sahabedir.
HZ. ÜMMÜ MÂLİK (R.ANHA)
Resûlullah’ın (aleyhissalatu vesselam) duasını alıp, mucizesine şahit olmuştur.
HZ. HAVLE BİNTİ YEMÂN (R.ANHA)
Sahabenin büyüklerinden Huzeyfe bin el-Yemân’ın kız kardeşidir.
HZ. ÜMMÜ ZİYÂD EL-EŞCEİYYE (R.ANHA)
Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte Hayber’in fethine iştirak etmiştir.
HZ. ÜMMÜ İSHAK (R.ANHA)
Hicret etmek için yola çıktıklarında kardeşini şehit vermiş ve tek başına Medine'ye gidere
HZ. ÜMMÜ SÜNBÜLE (R. ANHA)
Peygamberimiz’e (aleyhissalatu vesselam) ikramlarda bulunmuştur. NESEBİ: Eslem kabilesindendir
- HZ. HANSA BÄ°NTÄ° HÄ°ZAM (R.ANHA)
- HZ. ÜMMÜ CÜNDÜB EL-EZDİYYE (R.ANHA)
- HZ. SEFFANE BİNTİ HÂTEM (R.ANHA)
- HZ. ÜMMÜ KAHLE (R.ANHA)
- HZ. CEMİLE BİNTİ SÂBİT (R.ANHA)
- HZ. SEHLE BÄ°NTÄ° SÃœHEYL (R.ANHA)
- HZ. RUFEYDE EL-ENSÂRİYYE (R.ANHA)
- HZ. ZÄ°NNÃŽRE (R.ANHA)
- HZ. LÃœBEYNE (R.ANHA)
- HZ. NEHDÄ°YYE (R.ANHA)
- HZ. BERÃŽRE (R.ANHA)
- HZ. SUAYRA EL-ESEDÄ°YYE (R.ANHA)
- HZ. HÂLİDE BİNTU'L HÂRİS (R.ANHA)
- HZ. SEHLE BÄ°NTÄ° SA'D (R.ANHA)
- HZ. ZÂİDE (R.ANHA)
- HZ. HASSANE EL-MÃœZENÄ°YYE (R.ANHA)
- HZ. RUKAYKA BÄ°NTÄ° VEHB (R.ANHA)
- HZ. ÜMMÜ SA’D (R.ANHA)
- HZ. ÜMMÜ ZER’ (R.ANHA)
- HZ. LÜBÂBE BİNTU’L HÂRİS ES-SUĞRA (R.ANHA)
- HZ. CEMÄ°LE BÄ°NTÄ° ABDÄ°LLAH (R.ANHA)
- HZ. SELMÂ BİNTİ KAYS (R.ANHA)
- HZ. HÂLE BİNTİ HUVEYLİD (R.ANHA)
- HZ. ÃœMEYYE BÄ°NTÄ° KAYS (R.ANHA)
- HZ. ÜMMÜ SELÎT (R.ANHA)
- HZ. MEYMÛNE BİNTİ SA’D (R.ANHA)
- HZ. HAVLE (R.ANHA)
- HZ. SELMÂ (R.ANHA)
- HZ. CÃœVEYRÄ°YE BÄ°NTÄ° EBÃŽ CEHÄ°L (R.ANHA)
Şu insanlar, çarçabuk geçen dünyayı seviyorlar da önlerindeki çetin bir günü (ahireti) ihmal ediyorlar.
Ä°nsan, 27
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Hiç bir vâli yoktur ki, o, müslüman ahâli üzerinde icrâ-yı velâyet ederken zulüm ederek ölür, muhakkak Allah Cennet kokusunu ona haram kılacaktır.
Ma'kıl İbn-i Yesâr (r.a)'dan rivayet olunur.
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...