PROF. DR. ABDÜLAZİZ BEKİ BEYEFENDİ İLE GÜNCEL SORULARIMIZ ÇERÇEVESİNDE-2

Bireysel emeklilik caiz mi? Bireysel emeklilik, gönüllü katılımcı vatandaşın uzun süre özel banka ve sigorta şirketi gibi şirketlere yatırdığı primlerinin değerlendirilen faizli birikimi üzerinden gerçekleşen bir emekliliktir. Büyük ölçüde h


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2010-03-06 14:30:40

-Bireysel emeklilik caiz mi?

Bireysel emeklilik, gönüllü katılımcı vatandaşın uzun süre özel banka ve sigorta şirketi gibi şirketlere yatırdığı primlerinin değerlendirilen faizli birikimi üzerinden gerçekleşen bir emekliliktir. Büyük ölçüde hayat sigortasına benzemektedir. Uzun süre yatırılan para, sözleşmede beyan edilen süre boyunca faizle çalıştırma sonucunda elde edilen kazanç ve anapara toplamından süre sonunda belli bir oranda ikinci emekli maaşı olarak katılımcıya geri iade edilecektir.

Bu işlem uzun vadeli faizli yatırım olduğu ve diğer özel sigorta sistemlerinde olduğu gibi amaç şirket ve bankalara kazanç sağlamak olduğu, katılımcıya ödenen miktarın sermayesine göre hakkı olup olmamasının bilinmez olduğu gibi nedenler dolayısıyla caiz görülmemektedir. Buna karşın Devletin kurduğu ve yürüttüğü kurumlardan emekli olmak ise caizdir. Zira devletin amacı, vatandaştan aldığı primlerle kazanç elde etmek değil, vatandaşın geleceğini garanti altına almaktır. Nitekim devlet bizzat prim ödemelerinde belli oranda kendisi de katkıda bulunmaktadır.

-Aikido ve judo sporlarında kurallar gereği, sporcular birbirine secde ve rükuya benzeyen selamlamalar yapmakta bunu yapmamız doğru olur mu yoksa yanlış mıdır?

Aikido ve judo gibi tüm Uzakdoğu sporları, kuşak renklerini, simgelerini, gelenek ve göreneklerini, disiplinini, beşeri bir din ve ahlak felsefesi olan TAOİZM’den aldı. Örneğin kuşak renkleri kat edilen yolu, kırmızı kuşak iç aydınlatmayı, beyaz elbise saflığı ve dinginliği simgeler. Felsefe sistemi olarak panteizmi de içeren Taoizm, İslam inanç sistemiyle de ters düşmektedir. Dolayısıyla, anılan oyunlarda ki selamlama motifleri de sanıldığı kadar masum olmayıp inançlarını simgelemektedir. Nitekim, yoga ile yapıldığı gibi aikido ve judo ile de dünyanın kabul ettiği spor ismi altında uzakdoğu dinlerini yayma ve Evrensel İslam Dinine karşı alternatif oluşturma gibi hain planları da unutulmamalıdır.

Binaenaleyh, Aikido ve judo gibi sporların gerek temel de Taoizm’e dayanmaları ve gerekse selamlamada baş eğme ve boyun eğme Dinimizdeki tevhit ve tazim inancına aykırıdır. Lahuti külli akıl olan İslamiyet’te yaratığın yaratıcı ile bütünleşme –taoizm’de olduğu gibi- inancı batıl bir inanç olduğu gibi yaratıklara secde ve rüku düzeyinde serf uru etmek de yoktur.

Hele, tazim niyeti ile yapılırsa küfre kadar tehlikesi vardır. İnhina denilen bu selamlama pozisyonu kesinlikle doğru değildir.

-Özel Finans Kurumlarından konut kredisi alınabilir mi?

-Özel Finans Kurumları denilen katılım bankaların çalışma tarzı, klasik faizli bankaların kinden farklıdır. Klasik bankalar, faizle para toplar, faizle para dağıtırlar. Finans kurumlarında ise para sahiplerinden kar-zarar ortaklığı ile para toplar, toplanan para ile eşya/emtianın ticaretini yaparak kar dağıtır. Dolayısıyla finans kurumlarında nakit kredi açma yoktur. Proje kredisi dedikleri siparişli, murabahalı ve vadeli bir ticari işlem söz konusudur.

Bu şu demektir: Ev, araba veya başka pahalı bir şey almak isteyen vatandaş, satın almak istediği şeyi, örneğin evi, istediği kalitede bulur, sahibinden peşin fiyatını öğrendikten sonra satın almadan ilgili finans kurumuna gider, kurumun yetkilisiyle görüşür, beğendiği evin peşin fiyatını, kendi ödeme şartlarını –süresini taksit miktarını-söyledikten sonra bir ön mutabakata varıldığı takdirde Finans kurumunun belirlenen evi görmesi, emlakçiden satın alması ve daha sonra da evin maliyeti üzerine yüzdelikli olarak karını ekleyerek müşteriye taksitleri belli vade ile satması gerekir. Böyel satarsa, yani iki akitle olursa caizdir. Bankanın mal sahibinden evi satın alma akdi ile müşteriye satma akdi yapılmalıdır. Bu işlem bir kredi verme işlemi değildir. Zaten ev müşteriye ipotekli olarak satılır. İki alım-satım vergisinin tahakkuk etmemesi için bu işlem, sözlü olarak iki akit halinde yapılmalı, daha sonra finans kurumu asıl mal sahibine, kendisinin satın aldığı evin tapusunu banka müşterisine verme talimatını vermelidir. Bu caizdir.

-Fındıkta öşür oranı nedir? Öşür masraflar düşüldükten sonra mı yoksa düşülmeden mi hesaplanacaktır? (patos-işçi-gübre vb.)

-Her toprak mahsulü öşür zekatına tabi değildir. Cumhura göre toprak ürünlerinden sadece dayanaklı tüketim gıda maddeleri ancak öşür zekatına tabidir. Örneğin: buğday, arpa, darı, nohut, mercimek, çeltik, fasulye…gibi hububat, meyve çeşitlerinden de uzum ve hurma ittifakın öşür zekatına tabidir. Buna karşı toprak mahsullerinden patates, soğan, sarımsak, pancar,pamuk gibi ürünlerle bütün zerzevat ve yeşilliklerle elma, armut, portakal, nar, kaysı, fındık, fıstık, ceviz gibi üzüm ve hurma dışında diğer bütün meyveler öşür zekatına tabi değildir. Bunların zekatı aynından 10%1 veya 20%1 olarak verilmez. Bunların zekatı kıymetinden verilmesi gerektiği için paraya çevrildikten sonra 100%2,5 verilecektir.

Ancak, Hanefi mezhebine göre değil, İmam Ebu Hanife ile İmam Ahmed b.Hanbel’den gelen ikinci bir rivayete göre, odun, ot ve şeker kamışı dışında her türlü toprak ürünü öşür zekatına tabidir. Cumhura göre zekata tabi olan mezkur toprak ürünlerinde nisap miktarına ulaşmak da şarttır. Ebu Hanife’ye göre nisap da şart değildir.

Binaenalyeh, İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed de dahil cumhura göre fındık ve fıstık ürünleri, öşür zekatına tabi değiller. Buna karşın Ebu Hanife’ye göre diğer bütün toprak ürünlerinde olduğu gibi fındık da öşür zekatına tabidir ve hesap ederken de nisap aranmaz. 10 kğ da olsa bir kğ zekatı verilir.

Masraflara gelince, eğer adam patos, işçi, gübre vb ekinle ilgili hizmetleri borçlanarak yapmış ve hasat zamanına kadar ödeyememiş ise bu borçlarını hesap edip tekabül ettiği mahsul miktarını mahsulün yekunundan çıkarmalı, kalanının 10% 1 ni zekat olarak vermelidir.

Eğer anılan hizmetleri kendi parasal ve bedensel imkânlarıyla yapmış ise, cumhura göre, ekinle ilgili bu tür masraflarını çıkarmamalı, ancak yekunun zekatını 20%1 nispetinde vermelidir. Çünkü Hadis-i nebevi’nin nassı böyledir. (Bu konuda Karadavi’nin “Fıkh’uz-zekat”adlı kitabına bakılabilir).

-Çok teşekkür ederim efendim, Allah razı olsun.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

Ali said pekcan, 2010-03-21 09:28:46

Abdülaziz beki hocayı şahsen ve eserlerinden tanırım. Kaliteli alimlerimizden birisidir. onunla yaptığınız bu konuşma da faydalı görüyorum sa.

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

Ne yerde ne gökte zere ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak (ve gizli) kalmaz.

Yûnus,61

GÜNÜN HADİSİ

Her kim bir namazı (kılmayı) unutursa (onu) hatırladığında kılsın. Onun bundan başka keffâreti yoktur.

KİTÂBU MEVÂKÎTİ'S-SALÂT-Buhari

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI