VEHBİ VAKKASOĞLU’NUN KALEMİNDEN HANIM SAHABÎLER ÜZERİNE

Hareketsizlik ölümdür. Salih amel, imanın bir gereği ve sonucudur. Hareketsiz duran adama selam vermedi Efendimiz (s.a.)…Oysaki mezarlıkta yatan ölüleri bile selamlardı. Demek ki, yaşayan ölü, mezardakinden de cansız ve hayatsız sayıld


Vehbi Vakkasoğlu

vehbivakkasoglu@hotmail.com

2010-03-31 13:14:01

Hareketsizlik ölümdür. Salih amel, imanın bir gereği ve sonucudur.

Hareketsiz duran adama selam vermedi Efendimiz (s.a.)…Oysaki mezarlıkta yatan ölüleri bile selamlardı. Demek ki, yaşayan ölü, mezardakinden de cansız ve hayatsız sayıldı.

Bundan anlaşılır ki, asıl ölüm, yaşayanın hareketsizliğidir. Bu da ölmeden ölmenin menfi şeklidir. “Hayat, hareket ve faaliyettir.”

Fakat, niçin ve nasıl hareket?

Bugün insanoğlunun en büyük derdi, “Nasıl ve niçin yaşayacağını, yaşayacağını bilememektir.”

Bazıları da, Şairimiz gibi, hakiki hayatı irdelemeye, incelemeye ve anlamaya çalışıyor:

Hayat mayat diyorlar

Benim gözüm mayatta.

Hayatın eksiği var

Hayat eksik hayatta…

İnsan, ne kadar akıllı da olsa, yaşanmaya değer hayatı kendi başına bulamıyor. Bunun için kılavuza, rehbere, aydınlatıcıya ihtiyaç var. İşte bu rehberlerin başında peygamberler geliyor. Özellikle son Resul (s.a.s), hayatın her ânı, her faslı için muhteşem bir örnek oluşturuyor ve örneksiz kalmış dünyamızı apaydınlık ediyor.

Hocanın değeri, talebesinden anlaşılır. Efendimiz’in (s.a.) kıymeti de, onun müstesna ve mümtaz talebeleri olan ashabından bellidir.

O Güzeller Güzeli, her milletten, her kültürden ve her cinsten insanı, manevi bataklığın dibinden almış, yıldızların üstüne ve ötesine çıkarmıştır.

Böylece, durumumuz, konumumuz ne olursa olsun, bizim de nasıl yıldızlaşacağımızı göstermiştir. Onun doğruları, artık bütün dünyanın doğruları haline gelmektedir. İlmi araştırmalar arttıkça, sünnet dediğimiz insanca yaşama biçiminin, nasıl emsalsiz bir güzellikler demeti olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.

Bu açıdan, Nurgül Dere kızımızın bu eseri bana çok önemli geldi. Çünkü O’nun (s.a.) has ve halis talebeleri arasında bulunan hanımların da hakikatleriyle bilinmesini sağlayan bir çalışmadır. Resulullah’ın terbiye tezgâhından geçmiş hanımları iyice bilmek kadın erkek hepimize eminim çok şey katacaktır.

Çünkü, bugün hayatın manasını bulamadığı için bunalan insanlar, o Cennet hanımefendilerinde şefkatle sarmalanmış şifalar, devalar, nurlar bulacaklardır. Daha sonraki kutlu nesiller de o muhteşem annelerin eseri olmuştur; günümüz insanlığının da hazreti insan makamına çıkması onları izleyerek kolaylaşacaktır.

Elinizdeki eseri, bu duygularla okumanızı diler, yazarını da gönülden tebrik ederim.

VEHBİ VAKKASOĞLU 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

İnkâr edenler, Allah'ın yolundan ve -yerli, taşralı- bütün insanlara eşit (kıble veya mâbed) kıldığımız Mescid-i Harâm'dan (insanları) alıkoymaya kalkanlar (şunu bilmeliler ki) kim orada (böyle) zulüm ile haktan sapmak isterse ona acı azaptan tattırırız.

Hac,25

GÜNÜN HADİSİ

Kur'an'ı cebren (açıktan) okuyan, sadakayı açıktan veren gibidir. Kur'an'ı gizlice okuyan, sadakayı gizlice veren gibidir."

Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 20, 2920; Ebu Davud, Salat 315, 1333; Nesai, Zekat 68

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI