Eşi Hz. İkrime'nin Müslüman olmasına vesile olmuştur.

BABASI:

Hâris İbni Hişâm.

ANNESÄ°:

Hz. Halid İbni Velid'in kız kardeşi Fâtıma Binti el-Velid İbni el-Mugayre'dir.

NESEBÄ°:

Ümmü Hakîm Binti Hâris İbni Hişâm İbni Mugayre İbni Abdullah İbni Ömer İbni Mahzûm.

KÃœNYE VE LAKABLARI:

Künyesi Ümmü Hakîm'dir.

BAZI ÖZELLİKLERİ:

v İlk eşi İkrime bin Ebu Cehil'in Müslüman olmasına vesile olmuştur.

v İkinci eşi Hâlid bin Said şehit edilince henüz bir günlük gelin olan Ümmü Hakîm, kimsenin gösteremeyeceği bir metanet göstererek savaşa katılmış ve müşriklerden 7 kişiyi öldürmüştür.

HAYATI:

İsmi belli değildir. Künyesi Ümmü Hakîm ile tanınmıştır. Kureyş kabilesinin Mahzumi kolundandır. Amcazadesi olan İkrime İbni Ebu Cehil ile evlenmiştir. Mekke'nin fethinde annesi Fâtıma Binti Velid ile birlikte Müslüman olmuştur. Eşi İkrime o zaman Müslüman olmamıştı. Babası Ebu Cehil gibi İslâm'a karşı aşırı bir kini vardı. Mekke fethedilince korkusundan Yemen'e firar etmişti. Ümmü hakîm ise eşi İkrime'yi çok sevdiğinden onun küfür üzere yaşamasını istemiyordu. Resûlullah'ın (aleyhissalatu vesselam) huzuruna çıkıp İkrime için eman istedi. Şefkat Peygamberi'de (aleyhissalatu vesselam) Ümmü Hakîm'in ricasını kabul buyurmuş, bunun üzerine Ümmü Hakîm Yemen'e gitmiş ve Yemen sahilinde gemiye bineceği sırada eşi İkrime'yi bulup: "İnsanların en halîm ve kerimi olan zât tarafından sana eman ile geldim" diyerek öldürülmeyeceğine dair teminat verip geri dönmesini istemişti. İkrime: "Yâ Ümmü Hakîm! Muhammed benden o kadar fenalık görmüşken eman verdi mi?" diye sorunca, Ümmü Hakîm: "Evet! Onun yumuşak huyu ve ikramı anlatmakla bitmez" demişti. İkisi beraber geri dönüp Resûl-i Ekrem'in huzuruna çıkacakları sırada Peygamberimiz: "İkrime şimdi mü'min olarak geliyor. Sakın babasına söğüp gücendirmeyin" buyurmuştu.

Resûl-i Ekrem (aleyhissalatu vesselam) sevincinden coşkulu bir şekilde ayağa kalkıp İkrime'yi karşılamış, kucaklaşmışlar ve İkrime'de Resûlullah'ın (aleyhissalatu vesselam) huzurunda İslâm'a girmişti. İkrime: "Ey Allah'ın Resûlü! Ben bu kadar kötülük yapmışken yine affettiniz. Bundan sonra Müslümanlara karşı olan düşmanlığımın iki mislini kâfirlere göstereceğim" diye söz verir ve bu verdiği sözü sonuna kadar da tutar. Hz. İkrime Müslüman olduktan sonra İslâm'a büyük hizmetlerde bulunur. Gazalara katılıp İslâm adına savaşır.

Hz. Ebu Bekir (r.a) devrinde Bizanslılarla vuku bulan Ecnadin savaşına İkrime eşi Ümmü Hakîm ile birlikte katılmıştı. Hz. İkrime bu muharebede savaşıp şehit olmuştur.

Dul kalan Hz. Ümmü Hakîm, iddeti dolduktan sonra kendisine birçok teklif geldi. Bu teklifler arasından Hâlid İbni Said (r.a) ile dört yüz dinar mehir karşılığında nikâhlandı. Henüz zifafa girmemişken Müslümanlar Mercü's-Safer denen yere vardılar. Hz. Hâlid b. Said eşiyle orada zifafa girmek istedi ancak Ümmü Hakîm: "Henüz kalabalık bir düşmanla karşı karşıyayız; önce onların işini bitirmeliyiz" dedi. Hâlid b. Said ise: "Bu savaşta şehit düşeceğim! Bunu güçlü bir şekilde hissediyorum!" cevabını verdi. Sonra orada bir köprübaşında –ki bu köprüye daha sonra "Kantaratu Ümmü Hakîm" (Ümmü Hakîm köprüsü) adı verilmiştir- çadır kurup bu çadırda zifafa girdiler. Sabah olduğunda Bizans ordusu saldırıya geçti ve bu savaşta Hz. Hâlid (r.a) şehit düştü. Ümmü Hakîm (r.anha) büyük bir metanet göstererek, çadırı bozup, eşyalarını topladı ve çadırın kazığını alarak savaşa katıldı. Bu kahraman kadın Bizans ordusundan yedi kişiyi öldürmüştür.

Ümmü Hakîm (r.anha) daha sonra Hz. Ömer (r.a) ile evlenmiştir.

Hz. Ümmü Hakîm'in vefat tarihi hakkında bir malumata ulaşamadık.

KAYNAK

Nurgül Dere, Hanım Sahabîler, Kayıhan Yayınları, İstanbul, 2019.