TARİHTE BUNLAR OLDU-22

AZAMET DEVRİ PÂDİŞAHLARININ GEÇİM KAYNAKLARI Osmanlı İmparatorluğunun son dönem Pâdişahları devlet hazinesinden yüklü miktarda maaş almalarına mukabil, Azamet devri denilen Osmanlı’nın en görkemli zamanlarında ya


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2010-04-30 14:21:05

AZAMET DEVRİ PÂDİŞAHLARININ GEÇİM KAYNAKLARI

Osmanlı İmparatorluğunun son dönem Pâdişahları devlet hazinesinden yüklü miktarda maaş almalarına mukabil, Azamet devri denilen Osmanlı'nın en görkemli zamanlarında yaşamış Pâdişahların ise hazineden maaş almadıklarını biliyor muydunuz?

O büyük Pâdişahlar kendi özel geçimlerini ganimetten hisselerine düşen paydan, İstanbul ile taşralarda bulunan meyve bahçelerinden ve her birinin el sanatı olmasından dolayı kendi elleriyle yaptıkları işlerin çarşı-pazarlarda satılmasından elde ediyorlardı.

Ayrıca İstanbul'da bulunan Dolmabahçe, Çırağan, Beylerbeyi gibi göz kamaştırıcı saraylar Osmanlı'nın çöküş devrinde yaptırılmış saraylardır. Azamet devri Pâdişahları devletten maaş almadıklarından Dolmabahçe vs. gibi saraylar hiçbir zaman yaptıramamışlardır. İsmail Hami Danişment, Topkapı Sarayının aslında bir saray olmadığını, İstanbul'un fethinden sonra Pâdişahların yaptırdıkları binalardan müşterek bir eser olduğunu söyler. Ama yine de Topkapı Sarayı bugün en çok ziyaretçisi olan tarihi mekânların başında gelir.

HERİF BANA MÜDERRİSLİĞİ BİR TÜRLÜ YAKIŞTIRAMADI!

Üstad Mehmed Âkif'in çok yakın arkadaşı Eşref Edib Fergan, Üstad'ın başından geçen ilginç bir olayı şöyle anlatmaktadır:

"Üstad'ın Eğinli bir arkadaşı var. Beşiktaş'ta oturuyor. Üstad ara sıra onu ziyarete gider. Eğinlinin ahbapları da gelir. Bunlardan bir tanesi, Üstad'ı ya bir kasap, ya bir et müteahhidi zannediyormuş.

Bir gün Üstad'a Dârülfünûn kapısında rast gelir. Ahbabın ahbabı diye bir tanışıklık var ya. Bu kasabın yahut bu et müteahhidinin burada bulunmasını merak eder. Merhabadan sonra:

"Hayrola! Buraya niçin geldiniz?"

"Ders için."

Anlayamaz. Biraz durur. Üstad'ın yüzüne dikkatle bakar. Kendi kendine: "Allah Allah, der, bu yaştan sonra, bu saç sakalla Darülfünun'a devam. Çok tuhaf şey! Belki adamcağıza ilim hevesi gelmiştir. Ama talebe de olamaz. İhtimal, dersleri dinliyor…" içinden gülerek, şaşarak:

"Sâmi'în sıfatıyla mı?" der. (Sâmî': Dinleyici)

"Hayır."

Yine anlayamaz. Düşünmeye, Üstad'ı süzmeye başlar. Gülümseyerek:

"Yoksa talebe mi kayd oldunuz?" der. Üstad'ın verdiği cevap, yine:

"Hayır."

Üstad'ın muzipliği görülüyor ya. Karşısındakinin alayı ile düşünüşü ile eğleniyor. Adamcağız şaşırdıkça şaşırıyor. Âdeta kızar. Sert bir sual fırlatır:

"Ya ne diye buraya geliyorsunuz?"

Sanki Üstad ona hesap vermekle mükellefmiş, ama Üstad hiç kızmıyor. Bıyık altından sadece gülüyor. Gayet soğukkanlılıkla cevap veriyor:

"Müderris sıfatıyla."

Adamcağızın hayreti artar. Bu nasıl müderris olur? diye düşünmeye başlar. Bir türlü havsalasına sığdıramaz. Bir ihtimal daha hatırına gelir:

"Belki vekâleten olacak!"

Üstad yine aynı soğukkanlılıkla ve gayet kısa:

"Hayır, asâleten" der.

Adamcağız büsbütün şaşkınlaşır. Artık söyleyecek söz bulamaz.

"Allah Allah!" der, çekilip gider. Üstad da:

"Güle güle!" diye onu uğurlar… Üstad diyor:

"Herif bana müderrisliği bir türlü yakıştıramadı."

Siz ne dersiniz? İlginç değil mi? İnsanları etiketlemeye çalışmamalı… Onları görmek istediğimiz şekilde değil de, oldukları gibi görmek ve önce tabiî ki düşünmek gerek… Belki de kendi çapımızda düşünmemek ve gerçekleri kabullenmek lâzım ne dersiniz…

KAYNAKLAR

1- İsmail Hami Danişmend, Tarihi Hakikatler, Hazırlayan Yasemin Çiçek, Timaş, İstanbul, 2007.
2- M. Ertuğrul Düzdağ, Mehmed Âkif Hakkında Araştırmalar, İFAV, İstanbul, 2000, I, 220-222.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

Ebu İrfan, 2010-05-01 22:25:16

İlmiye sınıfının kıyafeti belliydi.Üstad ise sıradışı kıyafet giyerdi. Ondan olsa gerek.

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

TARİHTE BUNLAR OLDU-56

TARİHTE BUNLAR OLDU-56

SADRAZAMIN ASİL HAREKETİ Mehmed Zeki Pakalın ‘Tarihe Mal Olmuş Hikayeler’de anlatıyor; “

TARİHTE BUNLAR OLDU-55

TARİHTE BUNLAR OLDU-55

MÜSLÜMAN KANI AKITMAK İSTEMEYEN HÜKÜMDAR İttihad ve Terakki fırkasına bağlı Hareket Ordus

TARİHTE BUNLAR OLDU-54

TARİHTE BUNLAR OLDU-54

İSTANBUL TÜRKLERİN ELİNDEN NASIL ÇIKAR? Kritovulos, 15. yüzyılda yaşamış Bizanslı bir t

TARİHTE BUNLAR OLDU-53

TARİHTE BUNLAR OLDU-53

HASAN BASRİ ÇANTAY VE 27 MAYIS Üstad Bediüzzaman modern zamanlarda dalalet ehlinin özellikle

TARİHTE BUNLAR OLDU-52

TARİHTE BUNLAR OLDU-52

“SENİN YANINA GİTMEK İSTEMİYORUM” Merhum Samet Ağaoğlu Bey, Ziya Gökalp’in amcasının

TARİHTE BUNLAR OLDU-51

TARİHTE BUNLAR OLDU-51

PAKİSTANLI İKİ YAŞLI PROFESÖRÜN DEDİKLERİ Muhterem Yavuz Bülent Bakiler beyefendi anlatıy

ŞEVKET BİNBAŞI

ŞEVKET BİNBAŞI

Not: Bugün merhum Sultan İkinci Abdülhamid hanın vefat yıldönümü. Cenab-ı Hak kendilerine r

TARİHTE BUNLAR OLDU-50

TARİHTE BUNLAR OLDU-50

Sultan İkinci Abdülhamid han Şam-Mekke demiryolunu yapmaya kalkışınca, alışkanlık icabı, b

TARİHTE BUNLAR OLDU-49

TARİHTE BUNLAR OLDU-49

ALMANYA CEPHESİNDE DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK Biraz abartı gelebilir ama Almanların Alman birliğ

TARİHTE BUNLAR OLDU-48

TARİHTE BUNLAR OLDU-48

Mercidabık zaferini kazanıp Haleb’i, Şam’ı ve Suriye’yi zapt eden Yavuz Selim hanın hazi

TARİHTE BUNLAR OLDU-47

TARİHTE BUNLAR OLDU-47

Tarihteki ilginç hadiselerden birisi de hayvanların muhakeme edilmesidir. Ortaçağ Avrupa tarihi

Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları bilir.

Al-i İmran, 115

GÜNÜN HADİSİ

Sadakaların en efdali, iki kişi arasını düzeltmektir.

Seçme Hadisler, s.237

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI