ESBAB-I NÜZÛL -2. BÖLÜM-
Âlimler, nüzul sebebini bilmede Resulullah (s.a.v.)'den veya Sahabe'den gelen sahîh rivayete dayanırlar. Çünkü Sahâbe'nin, bu gibi şeylerden haber vermesi, eğer sarîh olursa rey ile olmaz, bilakis o, merfû hadîs hükmünde olur.
Nüzul Sebebini Bilmede Dayanılan Esaslar
Âlimler, nüzul sebebini bilmede Resulullah (s.a.v.)'den veya Sahabe'den gelen sahîh rivayete dayanırlar. Çünkü Sahâbe'nin, bu gibi şeylerden haber vermesi, eğer sarîh olursa rey ile olmaz, bilakis o, merfû hadîs hükmünde olur. el-Vahidî demiştir ki: "Kur'ân'ın nüzul sebebleri hakkında söz söylemek ancak; tenzile şâhid olmuş, sebeblere vâkıf olmuş, bunların ilmini araştırmış ve elde etmek için çaba harcamış kimselerden işitmek ve rivayet etmekle helâl olur." İşte bu, Selef âlimlerinin yoludur.
Sebeb-i Nüzul iki bölümde toplanmış olur:
1- Bir olay meydana gelip, Kur'ân-ı Kerîm'in o olay hakkında inmesi. Meselâ, bu konuda İbni Abbas'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Önce en yakın akrabanı uyar..." (Şuarâ, 214) âyeti nazil olunca, Hz. Peygamber (s.a.v.) Safa tepesine çıkıp, sonra: "Ey dostlar!" diye seslenmiş. İnsanlar ona gelip toplanmışlar. (Kendisi gelemeyen de, ne olduğuna bakması için birini göndermiş.) Resulullah buyurmuş ki:
- "(Ey Abdulmuttalib oğullan, ey Fihr oğulları, ey Lüey oğulları!) Söyleyin bana, eğer şu dağın arkasında (veya eteğinde) atlılar var, size saldırmak istiyorlar, diye size haber versem beni doğrular mısınız?" onlar:
- Evet, biz hiçbir zaman sende yalan bulmadık, demişler. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):
- "Doğrusu ben, şiddetli bir azabdan önce sizi uyarıyorum" diye buyurmuş. Ebu Leheb:
- Kahrolasıca, bizi bunun için mi topladın? demiş, sonra kalkıp gitmiş. Bunun üzerine şu Tebbet sûresi nazil olmuş:
"İki eli kurusun Ebû Leheb'in ve yok olsun..."
2- Resulullah (s.a.v.)'e bir şey sorulduğunda; bunun üzerine, meselenin hükmünü açıklayan Kur'ân nazil olması.
Kur'ân'ın Bir Olay Veya Soru Hakkında İnmesi
Haber kabilinden olan mazideki halleri ve geçmiş olayları sebeb-i nüzul saymamız, bu konuda aşırı gitmektir.
Süyûtî demiştir ki: "Âyetin, olayın vuku bulduğu sırada inmediği, esbâb-ı nüzul kitaplarında mevcud ise, meselâ Vâhidî'nin, Fîl sûresine, nüzul sebebi olarak, Habeş ordusunun Kâbe'ye hücumunu göstermesi, gerçeğe aykırı düşer. Çünkü bu olay, hiçbir şekilde, sûrenin nüzulüne sebeb değildir. Aksine o, Nuh, Âd, Semûd kavimleri ve Kâbe'nin bina edilişi gibi, geçmiş olayların naklidir."
Sebebin Bir Olmasıyla Beraber Nüzulün Birden Çok Olması
Bazen sebeb bir olduğu halde, inen birden çok olur: Bunda bir şey yoktur. Bazen bir olay hakkında, ayrı sûrelerde birçok âyetler iner. Bunun misâli: Saîd İbni Mansûr, Abdurrezzak, Tirmizî, İbni Cerîr, İbni Münzir, İbni Ebî Hatim, Taberanî ve (Hâkim'in sahih olduğunu bildirerek) naklettiklerine göre, Ümmü Seleme şöyle demiştir:
"Ey Allah 'ın Resulü! Allah Teâlâ'nın, kadınların hicreti hakkında bir şey zikrettiğini duymuyorum, (dedim). Bunun üzerine Yüce Allah şu âyeti indirdi:
"Rableri onlara karşılık verdi: "Ben, sizden kadın erkek, hiç bir çalışanın işini zayi etmeyeceğim. Hep birbirinizdensiniz..." (Al-i Imran, 195)"
Ahmed, Nesaî, İbni Cerir, İbni Münzir, Taberanî ve İbni Merdeveyh; Ümmü Seleme'nin şöyle dediğini nakletmişlerdir:
"Ey Allah'ın Resulü! Bize ne oluyor da, erkeklerin zikredildiği gibi Kur'ân'da biz zikredilmiyoruz? dedim. Ancak bir gün minberden seslenişi beni korkutmuştu. O şöyle diyordu: …"Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar..." (Ahzâb, 35)"
Hâkim, yine Ümmü Seleme'nin şöyle dediğini nakletmiştir: "Erkekler cihada çıkıyor, kadınlar çıkmıyor. Bize ancak mirasın yarısı (veriliyor)" dedim. Bunun üzerine Yüce Allah şu âyetleri indirdi:
"Allah'ın, sizi birbirinizden üstün kıldığı şeylere göz dikmeyin. Erkeklere de kazandıklarından bir pay var, kadınlara da kazandıklarından bir pay var..." (Nisa, 32)
Bu üç âyet, bir tek sebeb üzerine inmiÅŸtir.Â
"Muhammed b. Sirin (110/728)'den rivayet edildiğine göre "Kur'ân'dan bir ayeti Ubeyde b. es-Selmani (72/691)'den sordum. Bana: "Allah'tan sakın. Kur'ân'ın ne şey için nazil olduğunu bilenler gitti (kayboldu)" dedi.
el-Vahidi: "Bu gün, bu hususta konuşanlar, ayetin sebeb-i nüzulünü bilmeden konuşmanın tehlikesini düşünmeksizin cehalet yularını takıyor ve yeni şeyler icad edip yalanlar uyduruyorlar." sözünü de ilave etmektedir. Keza yine bu şahıs "Bir ayetin sebeb-i nüzulü bilinmedikçe, onun hakiki manasını anlamak mümkün olamaz." demiştir…
Nüzul Sebeplerinin Problemleri:Â
1) Nüzul sebeplerinde bazı tarihi uyuşmazlıklar göze çarpmaktadır. Tarihi olaylarla uyuşmayan bu nakillerin tahkiki yapılmadan bazı tefsirlere girdiği görülmektedir.
2) Nüzul sebeplerinin kendi muhtevası içinde bazı karışık ve izahı güç meseleleri bulunmaktadır. Bu karışıklık ve güçlük, nüzul sebebini ve hadisesini, Rasulullah veya ondan sonraki dönemlere de dayandırma anlayışından kaynaklanmaktadır.
3) Nüzul sebepleri fırkaların ortaya çıkmasında rol oynayan amillerden biri olmuÅŸtur. Dolayısıyla fırkalar, kendi görüşlerinin doÄŸruluÄŸunu ispat etmek için nüzul sebeplerini tahrif ederek kendi yönlerinde kullanmak istemiÅŸlerdir.Â
"Nüzul konusunda muteber olan, sebebin hususîliÄŸi deÄŸil, lâfzın umumîliÄŸidir. Hüküm ihtiva eden âyetler ekseriya muayyen ÅŸahıslar hakkında nazil olmuÅŸlarsa da, aynı durumda olan herkes hakkında geçerlidirler. Ä°ÅŸte âyetlerin hükümlerini gerçek nüzul sebeplerinden baÅŸkasında da geçerli kılmak, cumhuru, sebebin hususiyetine deÄŸil, hükmün umumiyetine ehemmiyet vermeye sevketmiÅŸtir. Zira Kur'ân'ın umumiyetinin, muayyen ÅŸahıslara mahsus kılınmasını kabul etmek aklen mümkün deÄŸildir."Â
"Esbab-ı nüzûl bir yönüyle vakaları kavramada bilgimatik vazifesi görmüştür. Dikkat edilirse ayetlerin nüzûlüne sebep olan vak'alar ekseriyetle ÅŸok tesiri meydana getiren vakalardır. Dolayısıyla bu vakalara baÄŸlı olarak gelen hükümler de aynen hükmün gelmesine iktiran eden vak'alar gibi kolay kolay unutulmazlar. Bu da esbab-ı nüzûlün hikmetlerinden biri olsa gerek."Â
"Dinde bilmeden konuÅŸan ve apaçık iftiraya dalanlar zümresinden olÂmamak için itiraf ediyor -ve çağımızın âlimlerini de- itirafa davet ediyoÂruz ki, hepimiz, bizi Kur'ân'ın nüzul sebeplerine ulaÅŸtıran sahih rivayetleÂri araÅŸtırma hususunda ne kadar gayret etsek, sorulardan veya sebeplerÂden sonra inen âyetlerin tamamını ihata edemeyiz."Â
DÄ°PNOTLAR:
1- Menna Halil el–Kattan, Ulumul Kur'an,Timaş Yayınları.
2- Muhammed Salih el-Useymîn-Muhammed Nasıruddin el-Elbani, Tefsir Usulü.
3- Subhi es-Salih, Kur'an İlimleri, Hibaş Yayınları.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
Dua eden, bana dua ettiği zaman onun duasına karşılık veririm.
Bakara, 2/186
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Her kim, inanarak ve karşılığını yalnız Allahtan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır."
Buhârî
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...