NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-5

201-Nasıl maddî hava fena ise, fena tesir ediyor. Manevî hava da bozulsa, herkesin istidadına göre bir sarsıntı verir. Kastamonu


M. Semih Yıldız

aheste20@mynet.com

2010-09-15 04:59:23

201-Nasıl maddî hava fena ise, fena tesir ediyor. Manevî hava da bozulsa, herkesin istidadına göre bir sarsıntı verir. Kastamonu L. – 66

202-Hüsn-ü niyet öyle bir kimyadır ki; şişeleri, elmasa çevirir; toprağı, altun yapar. Kastamonu L. – 67

203-Hidayet, ruhun Cennet’idir. Dalâlet, ruhun Cehennem’idir. İşarat’ul-ül İcaz – 60

204-İbadeti terk eden, mevcudatın ibadetini görmez ve göremez: belki de inkâr eder. Lem’alar – 190

205-Bu asrın hassası şudur ki: hayat-ı dünyeviyeyi, hayat-ı bâkiyeye bilerek tercih ettiriyor. Kastamonu L. – 104

206-Ekser hastalıklar sû-i istimalâttan, perhizsizlikten ve israftan ve hatîattan ve sefâhetten ve dikkatsizlikten geliyor. Lem’alar - 217

207-Cehennem matvîdir: ya’ni bükülmüştür: ya’ni tam açık değildir. İşarât-ül İ’caz – 129

208-Büyük işlerde yalnız kusurları gören, cerbezelik ile aldanır veya aldatır. Münazarat – 34

209-Me’muriyete veya imârete giren, yalnız hamiyet ve hizmet için girmelidir. Yoksa yalnız maişet ve menfaat için girse, bir nev’i çingenelik eder. Münazarat- 39

210-Âkıbeti görmeyen kör hissiyatın hükmüyle, hâzır bir dirhem zehirli lezzeti, ileride bir batman sâfi lezzete tercih etmek bu zamanın dehşetli bir marazı, bir musibetidir. Kastamonu L. – 197

211-Cesed, ruhun hânesi ve yuvasıdır, libâsı değil! Sözler – 517

212-İbadetin yapılması, ateşe girmemeğe vesiledir. İşârat-ül İ’caz – 127

213-Âyât-ı Kur’aniyyede öyle bir câmiiyyet var ki, her derde devâ, her hâcete gıda olabilir. Sözler – 213

214-Tevhidin en kuvvetli delili ve kudretin en hayretli mu’cizesi, sûretleri açmasıdır. Şualar – 167

215-Hakkı bulduktan sonra, ehak için ihtilâfı çıkarma! Lemaat – 718

216-Beğendiğin şeyde ifrat etme! Lemaât – 718

217-Kâmillerde büyüklük mikyasıdır küçüklük. Nâkıslarda küçüklük mîzânıdır, büyüklük. Lemaat – 724

218-Evet, velâyetin kerâmeti olduğu gibi, niyet-i hâlisenin dahi kerâmeti vardır. Samimiyetin dahi kerâmeti vardır. Mektubat – 372

219-Evet, hakikat-ı mutlaka mukayyed enzâr ile ihâta edilmez. Kur’an gibi bir nazar-ı küllî lâzım ki, ihâta etsin. Sözler – 439

220-Kur’an-ı Mübîn, yirmi senede hâcetlerin mevkileri i’tibâriyle necim necim olarak, müteferrik parça parça nüzûl ettiği halde, öyle bir kemâl-i tenâsübü vardır ki, gûya bir def’ada nâzil olmuş gibi bir münasebet göste­riyor. Sözler – 414

221-Meziyetin varsa, hafâ turâbında kalsın: tâ neşvünema bulsun. Lemaat – 720

222-Ebedî ve sermedî olan bir cemâlin seyirci müştâkı ve âyinedâr âşıkı, elbette bâki kalıp ebede gidecektir. Sözler – 126

223-Cenâb-ı Hak, haşirde adâlet-i mutlaka ile mîzân-ı ekberinde a’mâl-i mükellefini tarttığı zaman, hasenatı seyyiata galibiyeti, mağlûbiyeti noktasında hükmeyler. Lem’alar – 88

224-Evet bir bahr-ı müsebbih olan şu semavatın kelimat-ı tesbihiyesi: güneşler, aylar, yıldızlar olduğu gibi, bir tayr-ı müsebbih ve hâmid olan şu zeminin dahi elfaz-ı tahmidiyesi: hayvanlar, nebatlar ve ağaçlardır. Sözler – 164

225-Güzel değil batmakla gaib olan bir mahbub. Çünkü zevale mahkûm, hakikî güzel olamaz. Aşk-ı ebedî için yaratılan ve âyine-i Samed olan kalb ile sevilmez ve sevilmemeli. Sözler – 214

226-Zeval-i lezzet, elem olduğu gibi: zeval-i lezzetin tasavvuru dahi bir elemdir. Sözler – 215

227-Nimet içinde in'am görünür: Rahman'ın iltifatı hissedilir. Nimetten in'ama geçsen, Mün'im'i bulursun. Sözler - 216-217

228-Evet, masnuatta hiçbir eser yok ki, çok ma’nalı bir lâfz-ı mücessem olmasın, Sâni'-i Zülcelal'in çok esmâsını okutturmasın. Sözler – 217

229-Tohumlar gibi neşv ü nemasız kalan birçok istidad çekirdekleri, zâhirî çirkin görünen hâdiseler yüzünden sünbüllenip güzelleşir. Sözler - 231-232

230-Âlemin her hâlinde hayr-ı mahz olamaz. Sünuhat – 69

231-Şu kâinattan maksad-ı a'lâ: tezahür-ü rububiyete karşı, ubudiyet-i külliye-i insaniyedir ve insanın gaye-i aksası, o ubudiyete ulûm ve kemalât ile yetişmektir. Sözler – 264

232-İlm-i ezelî, imkânî vücûdlara âyine olduğu gibi, imkânî vücûdlar da vücûd-ü vücûbîye âyinedir. Mesnevi – 146

233-Üslûb-u Kur'an’ın o kadar acib bir camiiyeti var ki, bir tek sure, kâinatı içine alan bahr-i muhit-i Kur’anîyi içine alır. Bir tek âyet, o surenin hazinesini içine alır. Sözler – 398

234- Desatir-i hikmet, nevamis-i hükûmetle: kavanin-i hak, revabıt-ı kuvvetle imtizaç etmezse, cumhur-u avamda müsmir olamaz. Sünuhat – 63

235-Şu misafirhanelerden herkes çabuk gidip, kayboluyor. O kemal ve o cemalin bir ışığını, belki zayıf bir gölge­sini, bir anda bakıp doymadan gidiyor. Demek bir seyrangâh-ı daimîye gidiliyor.. Sözler – 51

236-Şu muhteşem kâinat öyle bir saraydır ki: Ay, Güneş lâmbaları: yıldızlar, mumları: zaman, bir ip, bir şerittir ki, o Sâni'-i Zülcelâl her sene bir başka âlemi ona takıp, gösteriyor. Sözler – 60

237-Hıristiyanlığın malı olmayan medeniyeti ona mal etmek, İslâmiyet’in düşmanı olan tedenniyi ona dost gös­termek, feleğin ters dönmesine delildir. Sünuhat – 50

238-Nihayetsiz hacat-ı insaniyeyi ifa edecek, ancak nihayetsiz bir kudret ve muhit bir ilim sahibi olabilir. Öyle ise, mabudiyete lâyık yalnız odur. Sözler – 319

239-Elbette bu kadar ağır şerâit altında göz önünde bu fevkalâde hizmet-i imaniye ile yüz binler bîçâreleri şübhelerden kurtarmak öyle bir hasenedir ki, binler kusuru afveder. Gayr-i münteşir - 53/391

240-İşlediğimiz her bir günah, kafamıza giren her bir şüphe, kalb ve ruhumuza yaralar açar. Lem’alar – 8

241-Binler ruhum olsa, binler hastalıklara mübtela olsam ve zahmetler çeksem, yine bu milletin imanına ve saadetine hizmet için burada kalmağa Kur'an’dan aldığım dersle karar verdim ve vermişiz. Emirdağ L. – 195

242-Sinek kanadından tâ semavat kandillerine kadar o derece ince bir intizam gözetilmiş ki, sinek kanadı kadar şirke yer bırakılmamış. Sözler – 389

243-Hayat, Zât-ı Hayy-ı Kayyum'a baktıkça ve iman dahi hayata hayat ve ruh oldukça, beka bulur hem bâki meyveler verir, hem öyle yükseklenir ki, sermediyet cilvesini alır, daha ömrün kısalığına ve uzunluğuna bakılmaz. Lem’alar – 257

244-Ehl-i hakikatın sohbetine zaman, mekân mâni' olmaz: manevî radyo hükmünde biri şarkta biri garbda, biri dünyada biri berzahta olsa da rabıta-i Kur'aniye ve imaniye onları birbiriyle konuşturur. Kastamonu L. – 5

245-Pederine isyan eden ve onu rencide eden, insan bozması bir canavardır. Sözler – 639

246-Toprak, rahmet kapısı ve Cennet salonunun bir penceresidir. Sözler – 750

247-Hayat, vahdet ve ittihadın neticesidir. İmtizackârane ittihad gittiği vakit, manevî hayat da gider. Barla L 124

248-Tesanüd bozulsa, cemaatin tadı kaçar. Barla L. 124

249-Hizmet-i Kur'aniye’de bulunana: ya dünya ona küsmeli veya o dünyaya küsmeli. Tâ ihlas ile, ciddiyet ile hizmet-i Kur'aniyede bulunsun. 10. Lem’a – 42

250-Bu zamanda, şan şeref perdesi altında riyakârlık yer aldığından azamî ihlâs ile bütün bütün enaniyeti terk lâzımdır. Emirdağ 2 L. - 201

-Devam Edecek-

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-8

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-8

351-İfrat ve tefritten kurtulmak için istikamet mizanına müracaat edilmeli. Ms: 227 352-Âyâ

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-7

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-7

301-Bazen adavet, şiddet-i muhabbetten gelir. Mü: 7 302-Adaletin tevziinde adalet olmazsa

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-6

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-6

Ehl-i dalaletin cinayetleri, o kadar büyüktür ki: kısacık hayat-ı dünyeviyeye cezaları sığ

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-5

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-5

201-Nasıl maddî hava fena ise, fena tesir ediyor. Manevî hava da bozulsa, herkesin istidadına gÃ

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-4

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-4

Beşer, fıtraten şu kâinatın Hâlıkına karşı hadsiz bir muhabbet üzerine yaratılmıştır.

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-3

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-3

Dua, ubûdiyetin ruhudur ve hâlis bir imanın neticesidir. Mektubat – 302

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-2

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-2

51-İşlediğimiz her bir günah, kafamıza giren her bir şübhe, kalb ve ruhumuza yaralar açar. L

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-1

NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-1

Kıymetli ziyaretçilerimiz, Risale-i Nur külliyatını tarayarak, bir vecizeler demeti oluşturduk

BARLA LAHÄ°KASI NOTLARI

BARLA LAHÄ°KASI NOTLARI

• “Serapa Nur olan Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın hak ve hakikatını, bu asır insan

BEDÄ°ÃœZZAMAN HZ.LERÄ°NDEN KISA VECÄ°ZELER-3

BEDÄ°ÃœZZAMAN HZ.LERÄ°NDEN KISA VECÄ°ZELER-3

1-Batıl şeyleri iyice tasvir safi zihinleri idlaldir-Mektubat 455 2-Hakikatı tanımayan hayalata

BEDÄ°ÃœZZAMAN HZ.LERÄ°NDEN KISA VECÄ°ZELER-2

BEDÄ°ÃœZZAMAN HZ.LERÄ°NDEN KISA VECÄ°ZELER-2

Ey insan! Senin elinde bulunan nefis ve malın senin mülkün deÄŸil, belki sana emanettir–16.

"Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla ve bizi bağışla, şüphesiz ki sen her şeye kadirsin."

Tahrim, 8

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Gerçek Müslüman

Müslüman, dilinden, elinden müslümanlar selâmette kalan kimsedir. (Buhari, Kitabü'l İman -Abdullâh b. Amr b. Âs)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI