NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-5
201-Nasıl maddî hava fena ise, fena tesir ediyor. Manevî hava da bozulsa, herkesin istidadına göre bir sarsıntı verir. Kastamonu
201-Nasıl maddî hava fena ise, fena tesir ediyor. Manevî hava da bozulsa, herkesin istidadına göre bir sarsıntı verir. Kastamonu L. – 66
202-Hüsn-ü niyet öyle bir kimyadır ki; şişeleri, elmasa çevirir; toprağı, altun yapar. Kastamonu L. – 67
203-Hidayet, ruhun Cennet’idir. Dalâlet, ruhun Cehennem’idir. İşarat’ul-ül İcaz – 60
204-İbadeti terk eden, mevcudatın ibadetini görmez ve göremez: belki de inkâr eder. Lem’alar – 190
205-Bu asrın hassası şudur ki: hayat-ı dünyeviyeyi, hayat-ı bâkiyeye bilerek tercih ettiriyor. Kastamonu L. – 104
206-Ekser hastalıklar sû-i istimalâttan, perhizsizlikten ve israftan ve hatîattan ve sefâhetten ve dikkatsizlikten geliyor. Lem’alar - 217
207-Cehennem matvîdir: ya’ni bükülmüştür: ya’ni tam açık değildir. İşarât-ül İ’caz – 129
208-Büyük işlerde yalnız kusurları gören, cerbezelik ile aldanır veya aldatır. Münazarat – 34
209-Me’muriyete veya imârete giren, yalnız hamiyet ve hizmet için girmelidir. Yoksa yalnız maişet ve menfaat için girse, bir nev’i çingenelik eder. Münazarat- 39
210-Âkıbeti görmeyen kör hissiyatın hükmüyle, hâzır bir dirhem zehirli lezzeti, ileride bir batman sâfi lezzete tercih etmek bu zamanın dehşetli bir marazı, bir musibetidir. Kastamonu L. – 197
211-Cesed, ruhun hânesi ve yuvasıdır, libâsı değil! Sözler – 517
212-İbadetin yapılması, ateşe girmemeğe vesiledir. İşârat-ül İ’caz – 127
213-Âyât-ı Kur’aniyyede öyle bir câmiiyyet var ki, her derde devâ, her hâcete gıda olabilir. Sözler – 213
214-Tevhidin en kuvvetli delili ve kudretin en hayretli mu’cizesi, sûretleri açmasıdır. Şualar – 167
215-Hakkı bulduktan sonra, ehak için ihtilâfı çıkarma! Lemaat – 718
216-Beğendiğin şeyde ifrat etme! Lemaât – 718
217-Kâmillerde büyüklük mikyasıdır küçüklük. Nâkıslarda küçüklük mîzânıdır, büyüklük. Lemaat – 724
218-Evet, velâyetin kerâmeti olduğu gibi, niyet-i hâlisenin dahi kerâmeti vardır. Samimiyetin dahi kerâmeti vardır. Mektubat – 372
219-Evet, hakikat-ı mutlaka mukayyed enzâr ile ihâta edilmez. Kur’an gibi bir nazar-ı küllî lâzım ki, ihâta etsin. Sözler – 439
220-Kur’an-ı Mübîn, yirmi senede hâcetlerin mevkileri i’tibâriyle necim necim olarak, müteferrik parça parça nüzûl ettiÄŸi halde, öyle bir kemâl-i tenâsübü vardır ki, gûya bir def’ada nâzil olmuÅŸ gibi bir münasebet gösteÂriyor. Sözler – 414
221-Meziyetin varsa, hafâ turâbında kalsın: tâ neşvünema bulsun. Lemaat – 720
222-Ebedî ve sermedî olan bir cemâlin seyirci müştâkı ve âyinedâr âşıkı, elbette bâki kalıp ebede gidecektir. Sözler – 126
223-Cenâb-ı Hak, haşirde adâlet-i mutlaka ile mîzân-ı ekberinde a’mâl-i mükellefini tarttığı zaman, hasenatı seyyiata galibiyeti, mağlûbiyeti noktasında hükmeyler. Lem’alar – 88
224-Evet bir bahr-ı müsebbih olan şu semavatın kelimat-ı tesbihiyesi: güneşler, aylar, yıldızlar olduğu gibi, bir tayr-ı müsebbih ve hâmid olan şu zeminin dahi elfaz-ı tahmidiyesi: hayvanlar, nebatlar ve ağaçlardır. Sözler – 164
225-Güzel değil batmakla gaib olan bir mahbub. Çünkü zevale mahkûm, hakikî güzel olamaz. Aşk-ı ebedî için yaratılan ve âyine-i Samed olan kalb ile sevilmez ve sevilmemeli. Sözler – 214
226-Zeval-i lezzet, elem olduğu gibi: zeval-i lezzetin tasavvuru dahi bir elemdir. Sözler – 215
227-Nimet içinde in'am görünür: Rahman'ın iltifatı hissedilir. Nimetten in'ama geçsen, Mün'im'i bulursun. Sözler - 216-217
228-Evet, masnuatta hiçbir eser yok ki, çok ma’nalı bir lâfz-ı mücessem olmasın, Sâni'-i Zülcelal'in çok esmâsını okutturmasın. Sözler – 217
229-Tohumlar gibi neşv ü nemasız kalan birçok istidad çekirdekleri, zâhirî çirkin görünen hâdiseler yüzünden sünbüllenip güzelleşir. Sözler - 231-232
230-Âlemin her hâlinde hayr-ı mahz olamaz. Sünuhat – 69
231-Şu kâinattan maksad-ı a'lâ: tezahür-ü rububiyete karşı, ubudiyet-i külliye-i insaniyedir ve insanın gaye-i aksası, o ubudiyete ulûm ve kemalât ile yetişmektir. Sözler – 264
232-İlm-i ezelî, imkânî vücûdlara âyine olduğu gibi, imkânî vücûdlar da vücûd-ü vücûbîye âyinedir. Mesnevi – 146
233-Üslûb-u Kur'an’ın o kadar acib bir camiiyeti var ki, bir tek sure, kâinatı içine alan bahr-i muhit-i Kur’anîyi içine alır. Bir tek âyet, o surenin hazinesini içine alır. Sözler – 398
234- Desatir-i hikmet, nevamis-i hükûmetle: kavanin-i hak, revabıt-ı kuvvetle imtizaç etmezse, cumhur-u avamda müsmir olamaz. Sünuhat – 63
235-Åžu misafirhanelerden herkes çabuk gidip, kayboluyor. O kemal ve o cemalin bir ışığını, belki zayıf bir gölgeÂsini, bir anda bakıp doymadan gidiyor. Demek bir seyrangâh-ı daimîye gidiliyor.. Sözler – 51
236-Şu muhteşem kâinat öyle bir saraydır ki: Ay, Güneş lâmbaları: yıldızlar, mumları: zaman, bir ip, bir şerittir ki, o Sâni'-i Zülcelâl her sene bir başka âlemi ona takıp, gösteriyor. Sözler – 60
237-Hıristiyanlığın malı olmayan medeniyeti ona mal etmek, Ä°slâmiyet’in düşmanı olan tedenniyi ona dost gösÂtermek, feleÄŸin ters dönmesine delildir. Sünuhat – 50
238-Nihayetsiz hacat-ı insaniyeyi ifa edecek, ancak nihayetsiz bir kudret ve muhit bir ilim sahibi olabilir. Öyle ise, mabudiyete lâyık yalnız odur. Sözler – 319
239-Elbette bu kadar ağır şerâit altında göz önünde bu fevkalâde hizmet-i imaniye ile yüz binler bîçâreleri şübhelerden kurtarmak öyle bir hasenedir ki, binler kusuru afveder. Gayr-i münteşir - 53/391
240-İşlediğimiz her bir günah, kafamıza giren her bir şüphe, kalb ve ruhumuza yaralar açar. Lem’alar – 8
241-Binler ruhum olsa, binler hastalıklara mübtela olsam ve zahmetler çeksem, yine bu milletin imanına ve saadetine hizmet için burada kalmağa Kur'an’dan aldığım dersle karar verdim ve vermişiz. Emirdağ L. – 195
242-Sinek kanadından tâ semavat kandillerine kadar o derece ince bir intizam gözetilmiş ki, sinek kanadı kadar şirke yer bırakılmamış. Sözler – 389
243-Hayat, Zât-ı Hayy-ı Kayyum'a baktıkça ve iman dahi hayata hayat ve ruh oldukça, beka bulur hem bâki meyveler verir, hem öyle yükseklenir ki, sermediyet cilvesini alır, daha ömrün kısalığına ve uzunluğuna bakılmaz. Lem’alar – 257
244-Ehl-i hakikatın sohbetine zaman, mekân mâni' olmaz: manevî radyo hükmünde biri şarkta biri garbda, biri dünyada biri berzahta olsa da rabıta-i Kur'aniye ve imaniye onları birbiriyle konuşturur. Kastamonu L. – 5
245-Pederine isyan eden ve onu rencide eden, insan bozması bir canavardır. Sözler – 639
246-Toprak, rahmet kapısı ve Cennet salonunun bir penceresidir. Sözler – 750
247-Hayat, vahdet ve ittihadın neticesidir. İmtizackârane ittihad gittiği vakit, manevî hayat da gider. Barla L 124
248-Tesanüd bozulsa, cemaatin tadı kaçar. Barla L. 124
249-Hizmet-i Kur'aniye’de bulunana: ya dünya ona küsmeli veya o dünyaya küsmeli. Tâ ihlas ile, ciddiyet ile hizmet-i Kur'aniyede bulunsun. 10. Lem’a – 42
250-Bu zamanda, şan şeref perdesi altında riyakârlık yer aldığından azamî ihlâs ile bütün bütün enaniyeti terk lâzımdır. Emirdağ 2 L. - 201
-Devam Edecek-
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-8
351-İfrat ve tefritten kurtulmak için istikamet mizanına müracaat edilmeli. Ms: 227 352-Âyâ
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-7
301-Bazen adavet, şiddet-i muhabbetten gelir. Mü: 7 302-Adaletin tevziinde adalet olmazsa
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-6
Ehl-i dalaletin cinayetleri, o kadar büyüktür ki: kısacık hayat-ı dünyeviyeye cezaları sığ
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-5
201-Nasıl maddî hava fena ise, fena tesir ediyor. Manevî hava da bozulsa, herkesin istidadına gÃ
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-4
Beşer, fıtraten şu kâinatın Hâlıkına karşı hadsiz bir muhabbet üzerine yaratılmıştır.
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-3
Dua, ubûdiyetin ruhudur ve hâlis bir imanın neticesidir. Mektubat – 302
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-2
51-İşlediğimiz her bir günah, kafamıza giren her bir şübhe, kalb ve ruhumuza yaralar açar. L
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-1
Kıymetli ziyaretçilerimiz, Risale-i Nur külliyatını tarayarak, bir vecizeler demeti oluşturduk
BARLA LAHÄ°KASI NOTLARI
• “Serapa Nur olan Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın hak ve hakikatını, bu asır insan
BEDÄ°ÃœZZAMAN HZ.LERÄ°NDEN KISA VECÄ°ZELER-3
1-Batıl şeyleri iyice tasvir safi zihinleri idlaldir-Mektubat 455 2-Hakikatı tanımayan hayalata
BEDÄ°ÃœZZAMAN HZ.LERÄ°NDEN KISA VECÄ°ZELER-2
Ey insan! Senin elinde bulunan nefis ve malın senin mülkün deÄŸil, belki sana emanettir–16.
"Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla ve bizi bağışla, şüphesiz ki sen her şeye kadirsin."
Tahrim, 8
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Gerçek Müslüman
Müslüman, dilinden, elinden müslümanlar selâmette kalan kimsedir. (Buhari, Kitabü'l İman -Abdullâh b. Amr b. Âs)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...