HZ. ÜMMÜ KAYS BİNTİ MİHSAN EL-ESEDİYYE (R.ANHA)

Resûlullah’ın: “Allah ona uzun ömürler versin” diye dua buyurduğu hanımefendidir. BABASI: Ebû Mihsan bin Hursan. NESEBİ: Ümmü Kays Binti Mihsan bin Hursan bin Kays bin Murre bin Bukeyr bin Ganm bin Dudan bin Esed bin Huzey


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2010-10-31 07:37:48

Resûlullah'ın: "Allah ona uzun ömürler versin" diye dua buyurduğu hanımefendidir.

BABASI:

Ebû Mihsan bin Hursan.

NESEBİ:

Ümmü Kays Binti Mihsan bin Hursan bin Kays bin Murre bin Bukeyr bin Ganm bin Dudan bin Esed bin Huzeymetu'l-Esedî.

KÜNYE VE LAKABLARI:

Künyesi Ümmü Kays'dır.

HAYATI:

Gerçek adının Ümeyye olduğu kayıtlarda geçer. Bunu Ebu'l-Kasım el-Cevheri, Musnedu'l-Muvatta'da nakleder. Ümmü Kays (r.anha), Ukkaşe bin Mihsan'ın da (r.a) kardeşidir.

Buhâri ve Nesâi, Ümmü Kays'ın şöyle dediğini rivayet ediyorlar: "Oğlum ölünce çok üzüldük. Ölüyü yıkayan adama, "oğlumu soğuk su ile yıkama ona eziyet olur" dedim. Bunu duyan Ukkaşe bin Mihsan, gidip Peygambere bunları anlattı. Peygamber gülümseyerek, "Allah ona uzun ömürler versin" dedi."
Ümmü Kays o kadar uzun yaşadı ki, öldüğü zaman onun yaşında başka hiçbir kadın yoktu.

Ümmü Kays (r.anha), Mekke'de ilk Müslüman olanlardan ve Medine'ye ilk hicret edenlerdendir. 24 hadis rivayet etmiştir. Vefat tarihi belli değildir.

HAKKINDAKİ HADİSLER:

v Hz. Ömer (r.a) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allah'a ve Resûlüne ise, onun hicreti Allah ve Resûlünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı bir kadına ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir." [Buhari, Bed'ü'l-Vahy 1, Itk 6, Menakıbu'l-Ensar 45, Nikâh 5, Eyman 23, Hiyel 1; Müslim, İmaret 155, (1907); Ebu Davud, Talak 11, (2201); Tirmizi, Fedailu'l-Cihad 16, (1647); Nesai, Taharet 60, (1, 59, 60).]
Hadis Hakkında Açıklama:
"Hadisin vürud sebebiyle ilgili olarak, bazı kaynaklarda şu açıklamaya rastlanır: Resûlullah'ın Medine'ye hicret etmesi üzerine Müslümanlar Mekke'yi terk ederler. Resûlullah'ın emrine uyarak hicret edenlerden biri de Ümmü Kays adında bir kadındır. Bununla evlenmek düşüncesinde olan bir erkek, kadının: "Hicret etmezsen seninle evlenmem" demesi üzerine, onunla evlenmek için hicret eder ve Medine'de evlenirler. Herkes Allah ve Resûlü'nün rızası için hicret ederken, sırf Ümmü Kays'la evlenmek için hicret eden bu şahısın niyeti herkesçe bilindiği için adama Ümmü Kays'ın muhâciri manasında "Muhâciru Ümmü Kays" lakabı takılmıştır. Gerçi rivayette sarîh olarak "Resûlullah bu hâdise üzerine niyet hadisini îrad buyurmuştur" denmez ise de, geçen ibare, zihinlerde bir irtibata sebep olmuştur."

v Ümmü Kays Bintu Mihsan (r.anha) anlatıyor: "Ben, henüz yemek yemeyen küçük bir oğlumla Resûlullah'a (aleyhissalatu vesselam) gitmiştim. Varınca çocuğu kucağına oturttu. Derken çocuk elbisesine akıttı. Su getirtip elbisesini serpti, fakat yıkamadı." (Bir rivayette: "...çiledi" denmiştir). [Buhari, Vudu 59; Müslim, Taharet 103, (287); Muvatta, Taharet 110, (1, 64); Ebu Davud, Taharet 139, (374); Tirmizi, Taharet 54, (71); Nesai, Taharet 189, (1, 157).]

v Ümmü Kays Bintu Mihsan (r.anha) anlatıyor: "Ben küçük bir oğlumla birlikte Resûlullah'ın (aleyhissalatu vesselam) huzuruna girdim. O sırada boğazındaki hastalığı sebebiyle çocuğa (i'lak denen) tedavi uygulamıştım.
"Çocuklarınızın boğaz hastalığını niye i'lak usulüyle (elle sıkarak) tedavi ediyorsunuz? Size şu ûd-u Hindî'yi (Kust-u Hindî) tavsiye ederim. Zira onda yedi türlü şifa vardır. Zatü'l'cenb'in ilacı ondadır. Boğaz hastalığına karşı burna damlatılır. Zâtü'l-cenb'e karşı ağızdan verilir."
Zühri merhum der ki: "(Resulullah) bize (ilacın fayda vereceği) iki şeyi açıkladı, ama beşini açıklamadı." [Buhari, Tıbb 10, 21, 26; Müslim, Selam 139, (1214); Ebu Davud, Tıbb 13, (3877).]
Hadis Hakkında Açıklama:
"Hadiste geçen uzre umumiyetle çocuklara ârız olan boğaz hastalığıdır. Yapılan bazı açıklamalar, şimdilerde anjin dediğimiz bademcik iltihaplanmasını hatırlatır. Diğer bir açıklamaya göre boğazda kanama yapan bir şişmedir. İbnu Hacer buna, küçük dilin düşmesi dahi dendiğini kaydeder. Bazıları uzre ile küçük dile yakın bir yeri kastettiğini de belirtir. Şu halde bunu boğaz hastalığı olarak mutlak bırakmak daha uygun olacak.
İ'lak da Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) devrinde, uzre'ye karşı uygulanan bir tedavinin adıdır. en-Nihâye'de yapılan açıklamaya göre boğazı (içten) şişen çocuklara, anneleri, parmakları ile şişin üzerine bastırarak (dağr), şişliği izale ederlerdi, i'lak işte bu ameliye ile yapılan tedaviye denmiştir."

v Taberani, Ümmü Kays bintu Mihsan'dan şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Resûlullah (s.a.s) Bakî kabristanına götürünceye kadar elimden tuttu ve şöyle buyurdu: "Ey Ümmü Kays! Şu kabristandan yetmiş bin kişi hesapsız olarak cennete girecektir." Oradan birisi kalkıp: "Ben onlardan mıyım?" dedi. Resûlullah (s.a.s): "Evet" buyurdu. Bir başkası da aynı şeyi sorduğunda Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ukkaşe seni bunda geçti" buyurdu."

v Ümmü Kays Bintu Mihsan (r.anha) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) yaşlanıp biraz şişmanlayınca, namaz kıldığı yerde bir sütun bulundurdu namazda ona dayandı." [Ebu Davud, Salât 177, (948).]
Hadis Hakkında Açıklama:
"Bu hadis, bir özre mebni olarak namazda sütun veya değnek gibi bir şeye dayanmanın câiz olduğunu ifade etmektedir. Hadisin Ebû Dâvud'daki aslı değnek ve sütun kelimelerinin her ikisine de yer vermektedir."

KAYNAK

Nurgül Dere, Hanım Sahabîler, Kayıhan Yayınları, İstanbul, 2019.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

"Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da dosdoğru yaşayanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

Ahkaf,13

GÜNÜN HADİSİ

"Şekavet sahibi Allah'a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah'tan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır. Cahil şekavet sahibini Allah, cimri ibadet düşkününden daha çok sever."

Tirmizi, Birr 40, (1962)

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI