GENÇLER İÇİN İSLAM EDEPLERİ-5-YEMEK ADABI

Misafir olarak bulunduğumuz şu dünyada Rabbimizin bize ihsan ettiği nimetlerinden biri de yemektir. Yeryüzünü insanoğlunun hizmetine sunup mevsimine göre çeşitli renk ve tatlarda meyve ve sebzeleri insanlığın hizmetine sunmuştur. Bu rengârenk v


2010-11-07 08:52:53

Misafir olarak bulunduğumuz şu dünyada Rabbimizin bize ihsan ettiği nimetlerinden biri de yemektir. Yeryüzünü insanoğlunun hizmetine sunup mevsimine göre çeşitli renk ve tatlarda meyve ve sebzeleri insanlığın hizmetine sunmuştur. Bu rengârenk ve çok farklı nimetlerden insanlar lezzet alırlar. Bu lezzetlerden gaye ise bu nimet sofrasında yüce Rabbimize hamd ve sena edip, daima şükür etmemiz içindir.

 

Rızık verenin sadece Allah (c.c) olduğunu unutmamamız gerekir.

 

Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:

 

فَلْيَنظُرِ الْإِنسَانُ إِلَى طَعَامِهِ {} أَنَّا صَبَبْنَا الْمَاء صَبّاً{} ثُمَّ شَقَقْنَا الْأَرْضَ شَقّاً {} فَأَنبَتْنَا فِيهَا حَبّاً {} وَعِنَباً وَقَضْباً {} وَزَيْتُوناً وَنَخْلاً {} وَحَدَائِقَ غُلْباً {} وَفَاكِهَةً وَأَبّاً {} مَّتَاعاً لَّكُمْ وَلِأَنْعَامِكُمْ

 

''İnsan bir kere yiyeceğine baksın. Nasıl biz suyu döktükçe döktük. Sonra toprağı güzelce yardık. Orada taneler bitirdik. Üzümler, yoncalar. Zeytinler, hurmalar. İri ve sık ağaçlı bahçeler. Meyveler ve çayırlar. Sizin ve hayvanlarınızın geçimi için."(1)

 

Yine Yasin Suresi'nde Rabbimiz şöyle buyuruyor:

 

وَآيَةٌ لَّهُمُ الْأَرْضُ الْمَيْتَةُ أَحْيَيْنَاهَا وَأَخْرَجْنَا مِنْهَا حَبّاً فَمِنْهُ يَأْكُلُونَ

 

"Delil mi isterler? İşte ölmüş arz! Hayatı ona Biz veriyoruz. Oradan onların yiyeceklerini habbeleri çıkarıyoruz. Kendileri de ondan yiyip dururlar ''(2)

 

Hz. Ali Efendimiz ise şöyle buyurdular:

 

''Yemek Allah'ın bize ihsan ve lütfudur. Yediğiniz zaman hamd ve şükür ediniz. Nimetlerden bir gün sorulacaksınız. Kıyamet günü sizin hakkınızda şehadet edecekler. Sofraya oturduğunuz zaman büyüklenmeden oturunuz. Yerde yiyiniz.''

 

Allah'ın inanan kulları yaşamak için yerler. Bu nimetler ile Allah'a kulluk vazifesini yaparlar. Nimetlerde Allah (c.c) rızasını ararlar.

 

Bunun içindir ki Yüce Mevla salih kullarına Kur'an'da şöyle seslenir:

 

يَا أَيُّهَا الرُّسُلُ كُلُوا مِنَ الطَّيِّبَاتِ وَاعْمَلُوا صَالِحاً إِنِّي بِمَا تَعْمَلُونَ عَلِيمٌ

 

''Ey elçiler, güzel şeylerden yiyin ve yararlı iş yapın, çünkü ben yaptıklarınızı bilmekteyim''(3)

 

 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُلُواْ مِن طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَاشْكُرُواْ لِلّهِ إِن كُنتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ

 

''Ey inananlar, size verdiğimiz rızıkların iyilerinden yeyin. Allah'a şükredin; eğer ona tapıyorsanız''(5)

 

Yeme – içme adabı ile alakalı bazı meselelere değineceğiz, şöyle ki;

 

1 – Yemekten önce ve sonra elleri yıkamalı.

 

Selman-ı Farisi (r.a) bir rivayetinde Peygamberimiz:

 

برَكَةُ الطَّعامِ الوُضوءُ قَبلهُ والوضوء بعدَه

 

''Yemeğin bereketi yemekten önce ve sonra elleri yıkamaktadır''(6)

 

2 – Yemeğe besmele ile başlamak.

 

بسم الله الرحمن الرحيم , نويت التقوي على طاعة الله تعالى , اللهم بارك لنا في ما رزقتنا, وقنا عذاب النار.

 

''Bismillahirrahmanirrahim, (Ya Rabbi!) sana itaat etmek ve takva sahibi olmak niyetiyle…(yiyorum). Bize verdiğin rızıkları bereketli kıl. Ve bizi ateşin azabından koru''.

 

Hz. Aişe'den (r.a), Peygamberimiz şöyle buyurdu:

 

 

إذا أكلَ أحُدكم فلْيَذكُرِ اسمَ اللهِ تعالى , فإذا نَسِيَ أن يذكُرَ اللهَ تعالى في أوَّلِهِ فلْيَقُل : بسم اللهِ أوَّلَهُ وآخِرَهُ

 

''Sizden biriniz yediğinde Allah'ın zikri ile başlasın. Besmeleyi unuttu ise şöyle desin: Bismillahi evvelehu ve ahirehu''(7)

 

3 – Helal ve temiz olan nimetlerden yemek. Haram ve şüpheli şeylerden sakınmak.

 

Zira Yüce Mevla Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor:

 

فَكُلُواْ مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّهُ حَلالاً طَيِّباً وَاشْكُرُواْ نِعْمَتَ اللّهِ إِن كُنتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ

 

''Allah'ın size verdiği rızıklardan helal, hoş olarak yiyin de. Allah'ın nimetlerine şükredin eğer ona kulluk ediyorsanız''(8)

 

Ka'b İbni Acra (r.a) 'ın bir rivayetinde:''Haram ile beslenmiş bir bedeni ancak ateş temizler''(9)

 

Yine Hz. Aişe Validemizin bir rivayetinde: Hz. Ebu Bekir Efendimizin bir hizmetçisi var idi. Her gün bir yemek getirip, Hz. Ebu Bekir (r.a) ile yerlerdi.

 

Hizmetçisi bir gün yine yiyecek bir şeyler getirdi. Ve beraber yediler. Ebubekir (r.a) bunu nereden aldın? diye sorunca, Hizmetçi: Kehanet karşılığında aldım dedi. Hz. Ebu Bekir parmağını boğazına sokup öyle kustu ki, ben içi dışına çıktı zannettim. Ve sonra şöyle seslendi:

 

 

اللهم إنّي أعتَذِرُ إليكَ مما حمَلَتِ العروقُ وخالطَ الأَمعاءُ

 

"Ey Allah'ım! Senden özür diliyorum. Damarlarımda haram kanın dolaşmasından ve midemin haram lokmayla dolmasından sana sığınırım ''(9)

 

4 – İyi ve temiz nimetler yeyip, sağlıklı beslenmeli. Özellikle meyve ve sebzeyi çok iyi yıkadıktan sonra yemek. Çünkü dinimiz temizliği emrediyor.

 

5 – Sağ elle yemek. Ka'b bin Malik'in (r.a) bir rivayetinde: ''Peygamber Efendimizi üç parmağı ile yerken gördüm. Yemekten sonra ise parmaklarını yaladı''(10)

 

Günümüz şartlarında ise bizler parmak yerine çatal ve kaşıkla yiyoruz. Burada önemli olan sağ elle yemek yemektir.

 

6–Önümüzden yemeğe özen göstermek, başkalarının önüne veya ortaya uzanmamak.

 

Ebu Seleme'nin oğlu Ömer (r.a): Peygamber Efendimizin odasında bir çocuk olarak elimi sağa sola uzatarak yemek yiyordum. Ey oğulcuğum! Allah'ın ismini zikret, sağ elinle ye, önünden ye'' buyurdular.(11)

 

7–Küçük lokmalar halinde yeyip, lokmayı iyice çiğnedikten sonra yutmak. İlk lokmayı yuttuktan sonra diğerini ağza almak.

 

8–Sıcak yemeğe üflememek. Aşırı sıcak veya çok soğuk yiyecekleri yememeli, ılık yiyecekleri tercih etmelidir.

 

9–Tabağa eğilerek, ağzımızı yaklaştırarak yememek.

 

10–Acele etmeden, gayet rahat bir şekilde yemek yemek. Yatarak, yürüyerek, dökerek yemek yememek.

 

Vehb İbni Abdullah (r.a) ın bir rivayetinde Peygamberimiz (s.a.v.): ''Bir yere dayanarak yemek yemem'' buyurdu.(12)

 

11 –Yemek yerken yediğimiz yemeği ayıplayacak bir şey söylememek. Çünkü bu bize Allah (c.c) tarafından sunulan bir ikramdır. Ebu Hureyre (r.a)'nin bir rivayetinde: ''Peygamberimiz hiç bir yemeği ayıplamazdı, ikram edildiğinde yer, istemezse çekilirdi''(13)

 

12– Yemek az dahi olsa israf etmemek, çöpe atmamak. Mümkünse o yemeği yemek.

 

Hz. Cabir (r.a) ın bir rivayetinde Peygamberimiz (s.a.v):

 

''Parmaklarını yalardı ve yemek yediği tabağı iyice temizlerdi. "Siz yemeğin bereketinin nerede olduğunu bilemezsiniz'' derdi.(14)

 

Bu hadis-i şeriften anlaşılan şu ki: Yemekleri artık kalmayacak şekilde yemek ve bu şekilde yemeğin atılmasından ve israftan korunmuş olmak.

 

13 – Aşırı yemek yemekten ve tıka basa doymak suretiyle israftan şiddetle kaçınmak. Dinimiz şişinceye kadar yemekten men ediyor. Bu şekilde beslenmek, fazla kiloya, fazla kilolar ise göbek bağlamaya sebep olurlar. Bu da bizim için bazı hastalıklara davetiye çıkarmak olduğu için, dengeli beslenmeye dikkat etmemiz gerekir.

 

Yüce Allah buyuruyor ki:

 

كُلُواْ وَاشْرَبُوا وَلاَ تُسْرِفُواْ إِنَّهُ لاَ يُحِبُّ الْمُسْرِفِينَ

 

"Yeyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz. Muhakkak ki Allah israf edenleri sevmez"(15)

 

Hz. Mikdad İbn-i Ma'd (r.a)'dan rivayet olunan bir hadiste Peygamber Efendimiz (s.a.v.):''İnsanoğlunun midesini doldurmasından daha şerli bir şey yoktur''(16)

 

Bu davranış son derece sevimsizdir. Çünkü insan böylece aç olanın halini anlamaz. Nefsinin, arzu ve isteklerinin ve şehvetinin önünde geçemez.

 

14–Çok çeşitli yemekler yeyip, yedikleri ile övünmekten sakınmak. Bu tür davranış gayr-i müslimlere benzemek olur. Tamamen dünyadan lezzet alıp Allah (c.c)'ı unutturabilir. Şu Ayet-i Kerimede tasvir edilen insanlar sınıfına girebilir:

 

إِنَّ اللَّهَ يُدْخِلُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن َحْتِهَا الْأَنْهَارُ وَالَّذِينَ كَفَرُوا يَتَمَتَّعُونَ وَيَأْكُلُونَ كَمَا تَأْكُلُ الْأَنْعَامُ توَالنَّارُ مَثْوًى لَّهُمْ

 

''Allah, inanıp iyi işler yapanları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar, inkâr edenler ise (dünya hayatından biraz) zevklenirler, hayvanların yediği gibi yerler, (sonunda) yerleri ateştir''(17)

 

Ömer bin Şuayb'den (r.a) naklolunan bir rivayette Peygamber Efendimiz (s.a.v): ''Ye, iç, giyin. İsraf etmeden ve öğünmeden de tasadduk et''(18)

 

15 – Yemek yerken faydalı ve güzel mevzulardan bahsetmek.

 

16 – Yemek yerken yüksek sesle gülmekten ve kahkaha atmaktan sakınmak.

 

17 – Yemekleri fazla birbirine karıştırıp yememek. Çünkü sıhhatli bir yöntem değildir.

 

18 – Yemekten hemen sonra uyumamak veya banyo yapmamak. Ve çok ağır bir işe başlamamak. Yemekten sonra kısada olsa bir müddet dinlenmek.

 

Hz. Aişe validemizden rivayet olunan bir hadiste Peygamber Efendimiz (s.a.v):  ''Yemek yerken Allah'ı zikredin, yemekten hemen sonra uyumayın çünkü bu kalbi karartır''(19)

 

19-Altın ve gümüş kaplarla yemek yememek.

 

20- Yemekte aile reisi veya yaşı büyük olanın önce başlamasını beklemek. Hz. Huzeyfe'den rivayet olunan bir hadiste: ''Peygamber Efendimiz (s.a.v) ile beraber yemekte bulunduğumuzda, Peygamberimiz elini uzatıp başlamadan yemeğe başlamazdık''(20)

 

21-–Tek başına yemek yememek. Mümkünse toplu ve beraber yemek yemeğe özen göstermek. Toplu yemek berekettir.

 

Hz. Cabir(r.a)'den: Rasulullah(s.a.v)'ın :"Bir kişilik yemek iki kişiye, iki kişilik yemek dört kişiye, dört kişilik yemek te sekiz kişiye yeter" dediğini işittim.(21)

 

Hz. Vahşi İbn-i Harb (r.a) bir rivayette Peygamber Efendimiz (s.a.v.) söyle buyurdu:

 

''Ya Rasulallah: Yiyoruz ama doymuyoruz? dediler.

 

Buyurdu ki: Belki ayrı yiyorsunuz.

 

Dediler: Evet, Ya Rasulallah!

 

Buyurdu ki: Topluca yeyiniz. Allah (c.c)'ı zikrediniz ki yemeğiniz bereketlensin''(22)

 

22-Yemekten sonra Allah'a hamd-ü sena etmek (Elhamdülillah) demek.

 

Hz. Said (r.a) rivayetinde, Efendimiz (s.a.v) yemekten ayrıldığında:

 

الحمدُ للهِ الذي أطعمنا وسقانا وجعَلَنا مسلِم

 

''Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.v) yemekten sonra Allah'a şükürler olsun bizi yedirdi, içirdi ve bizleri Müslümanlardan eyledi.

 

Dr. Muhammed Hayr Fatıma'nın "Gençlere İçin İslam Edepleri" adlı eserinden tercüme; Necdet İçel

 

Dipnotlar

 

1-Abese: 24–32.

 

2-Yasin: 33.

 

3-Mü'minun: 51.

 

4-Bakara: 172.

 

5-Tirmizi.

 

6-Ebu Davut, Tirmizi.

 

7-Nahl: 114.

 

8-Tirmizi.

 

9-Buhari.

 

10-Müslim.

 

11-Buhari, Müslim.

 

12-Buhari.

 

13-Buhari, Müslim.

 

14-Müslim.

 

15-A'raf:31

 

16-Tirmizi.

 

17-Muhammed: 12.

 

18-Ahmet – Ebu Davut.

 

19-İbni Sunni.

 

20-Müslim.

 

21-Müslim

 

22-Ebu Davut – İbni Mace.

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

BAŞKA GÖRÜNDÜ

BAŞKA GÖRÜNDÜ

Bir gün bir göletin arkasında bir vadinin yamacında oturmuş karşı yamaçtaki ağaçları seyr

DİZ ÜSTÜ OTURMAK

DİZ ÜSTÜ OTURMAK

Bundan elli yıl önce köyde otururduk. Ekmeğimizi annem tandırda pişirirdi. Önce diz üstü

EDEPSİZLİĞİN ADI ERGENLİK

EDEPSİZLİĞİN ADI ERGENLİK

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla... Hacı hacıyla Mekke’de, derviş dervişle tekkede, e

ANNE KARNINDAKİ BEBEĞİN RABBİYLE DİYALOĞU

ANNE KARNINDAKİ BEBEĞİN RABBİYLE DİYALOĞU

Anne karnındaki bir bebeğin ağzı vardır, gözü vardır, kulağı vardır, eli vardır, ayağı

SİGARALI GENÇ VE BEN

SİGARALI GENÇ VE BEN

Yolcu minibüsünün içindeyim. Çarşıdan Fakülteye gidiyorum. Bir durakta kahvehaneden çıkan

EY HER YERDEN GÖRÜNEN VE HER YERDEN GÖREN! SENİ İSTİYORUM!

EY HER YERDEN GÖRÜNEN VE HER YERDEN GÖREN! SENİ İSTİYORUM!

Namaz için kalkmıştım. Kıyamda durdum, kâinatı kıyamda gördüm. Rükûa vardım, kâinatı

YOLA ÇIKMAK

YOLA ÇIKMAK

Biraz sonra yola çıkacağız. On bin metre yükseklikten, üç bin kilometre yol kat edeceğiz. Bu

KAPTANLIK KOLAY BİR ŞEY DEĞİLDİR

KAPTANLIK KOLAY BİR ŞEY DEĞİLDİR

Stuttgart Hava Limanı’nın alt katında bütün dinler için ayrılan ibadethanede namaz kılarke

ARABAYI UNUTTUM

ARABAYI UNUTTUM

Unutmak çok kötü bir şeydir. Bu gün çarşıdan gelirken bir yerde arabayı park edip bir iki

İŞTE KOLAY KÂRDA ÇOK

İŞTE KOLAY KÂRDA ÇOK

İşte cemaatle namaz kılma hareketi, kaptanı imam olan mescit botuna binerek en emin arkadaşlarl

GÖKÇEADA DEPREMİ

GÖKÇEADA DEPREMİ

Belirtilen tarihte bütün Ege’de ve dolayısıyla Tavşanlı’da çok şiddetli bir deprem oldu.

Hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü yüklenemez.

İsrâ, 15

GÜNÜN HADİSİ

İki müslüman birbiriyle karşılaşıp da el sıkışılarsa, ayrılmazdan evvel günahları bağışlanır.

(Riyazü's-Salihin)

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI