İ'CAZÜ'L-KUR'ÂN -2. BÖLÜM-
Kur'ân-ı Kerim'de kullanılan malzemenin seçilişi harikuladedir. Yani Kur'ân, ele aldığı mevzuları öyle bir malzeme ve üslupla ifade etmiştir ki, daha ötesinde ifade olamaz.. Evet, böyle bir ifadeye ne cin, ne insan, ne de melek güç yetiremez
Kur'ân'ın insan gücü üstündeki özellikleri
"Kur'ân-ı Kerim'de kullanılan malzemenin seçiliÅŸi harikuladedir. Yani Kur'ân, ele aldığı mevzuları öyle bir malzeme ve üslupla ifade etmiÅŸtir ki, daha ötesinde ifade olamaz.. Evet, böyle bir ifadeye ne cin, ne insan, ne de melek güç yetiremez. Ne var ki bu mucizevî keyfiyeti görmek için mutlaka Kur'ân âyetlerine ihatalı bir gözle bakmak icap eder."Â
"Her kelâmın, kalp, sır, hafî, ahfâ gibi rabbanî latifelere bakan yönleri vardır. EÄŸer kelâm, bu mertebeler arasında manâ yönüyle herhangi bir tenakuza, farklılığa sebebiyet veriyorsa, bu o kelâmın eksikliÄŸine delâlet eder. Hemen hemen bütün beÅŸerî kelâmlarda da bu eksiklik -nispet farkı mahfuz- vardır. Kur'ân ise böyle bir eksiklikten muallâ ve müberrâdır."Â
"Bu ilim el-Câhız'ın "Nazmu'l-Kur'ân" adlı eserinde dediği gibi, üzerinde durup hakkında görüş beyan etmek her ilim sahibi için mümkün değildir... Kur'ân'a âit olan meâni ve beyân ilimlerinde üstünlük sağlayamadıkça, bunların hiçbiri Kur'ân ilmine giden yola sülük edemez..."
Zemahşerî, Kur'ân'ın İ'câzını veciz bir şekilde izah etmeye çalışır.
Ona göre Kur'ân iki cihetten mu'ciz bir kitaptır. Biri nazmının i'cazı, diğeri ise, onda gaybî haberlerin bulunmasıdır. Zemahşerî'ye göre Kur'ân'ın i'câzının en mühim yönü onun nazmıdır.
"...Nazım, Kur'ân'ın İ'câzının esasıdır. Meydan okuma onun hakkında cereyan etmektedir. Müfessire vâcib olan, ehemmiyetle ona dikkat etmesidir" dedikten sonra, Kur'ân'ın güzelliklerinin sırları hakkında ise "Bu sırlar ve nükteler ancak nazım ile ortaya çıkabilir" demektedir. O, nazım meselesinde Abdülkâhir el-Cürcânî'ye tâbi olur. Şüphe yok ki Zemahşerî, Abdülkâhir'in Kur'ân i'câzının güzelliği nazariyesini ilk defa tatbike koyan ve bunları Kur'ân'ın her sûresine sıra ile tatbik edendir. Şüphe yok ki Zemahşerî, bu konuda en fazla Abdülkâhir'den müteessir olmuştur. Bu hususta Zemahşerî'nin tesiri zamanımıza kadar ulaşmış, onun koyduğu esaslara uyulmuştur. Günümüzde bile belagat dersleri, el-Meâni, el-Beyân, el-Bedî gibi üç kısımda incelenmektedir. Tefsirinin hemen her sahifesinde bu hususlara temas edilmektedir... Meâni hususunda: İsmu'l-İşâre, İsmu'l-Mevsûl, isim cümlesi, haberin mübteda üzerine takdimi, tesniye, te'nis, nisbe, tenkir, izmâr, fiîl, ismi fail, mefûlü bihin hazfi, bedel, nida, i'câz üslûbu, tekrar üslûbu, iltifat üslûbu, lâfızlardaki gizlilik, nazım güzelliklerinin tahlili gibi konuları meâni ilmi içerisinde inceleyerek Kur'ân'ın nazmî i'câzının güzelliklerini ortaya çıkarmaya çalışır. O beyân ilmi içerisinde de, istiare, temsil, mecaz, kinaye, ta'riz, tahyil, şiir üslûbu gibi konuları ele alır. Bedi' ilmi içerisinde ise cinas, müşâkele, leff üslûbu gibi konuları inceler.
Zemahşerî'ye göre, Kur'ân'ın i'câzının diğer yönü ise, onda gaybî haberlerin bulunmasıdır. "O, gaybî haberlerin doğruluğu mucize ve âyettir" demek suretiyle, gayb haberlerinin i'câzına işaret etmektedir. Bunu Bakara Sûresinin 23-24. âyetlerini izah ederken açığa kavuşturmaktadır. Daha sonra Zemahşerî gaybî haberler ihtiva eden âyetlere işaret ederek onlardaki mucizeyi göstermeye çalışır. Meselâ, Rûm Sûresinin 1-3. âyetlerini tefsir ederken.
"Bu âyet nübüvvetin sıhhatine ve Kur'ân'ın Allah indinden olduÄŸuna ÅŸahadet eden açık âyetlerdendir. Onda Allah'dan gayrı kimsenin bilemeyeceÄŸi gayb haberleri vardır" demektedir.Â
"(…) Bir diÄŸer özellik; "Onu okuyan bıkmaz, onu dinleyen yorulmaz. Bilakis tilavet edildikçe halâveti artar. Devam edildikçe ona karşı olan muhabbet ziyadeleÅŸir. Her defasında tazeliÄŸi aynen kendini gösterir. Onun dışındaki kelamlar, velev hüsün ve belagat açısından çok yüksek olsalar da bir kaç tekrardan sonra bıktırır, tekrarlanÂdıkça özellikleri kaybolur. Yüce kitabımız halâvet yönünden her türlü lezzete saÂhiptir, en sıkıntılı anlarda enis bir arkadaÅŸ olur. Onun dışındaki kitaplar ise, en çok taraftarı olanları dahi belli bir süre sonra kaybeder. Bu yüzden Peygamberimiz (a.s.m.) Kur'ân hakkında şöyle buyurmuÅŸtur; "Çok tekrar edilmesi insanı sıkÂmaz."
Bediüzzaman'ın görüşü şöyledir:
"Hıfza çalışan çocukların tabakasına karşı dahi, Kur'ân-ı Hakîm; o nazik, zaif, basit ve bir sahife kitabı hıfzında tutamayan o çocukların küçük kafalarında, o büyük Kur'ân ve çok yerlerinde iltibas ve müşevveÅŸiyete sebebiyet veren birbirine benziyen âyetlerin ve cümlelerin teÅŸabühüyle beraber; kemâl-i suhûletle, kolaylıkla o çocukların hafızalarında yerleÅŸmesi sûretinde, i'câzını onlara dahi gösterir." (Mektubat, 166)Â
"Kur'ân'ın icazı ve meydan okuma boyutu, bu devasa evrenin dürüleceÄŸi ve Allah'ın yeryüzüne varis olacağı güne dek sürecek, sedası gür ve sancağı yükseklerde dalgalanacaktır. Allah varislerin en hayırlısıdır. Kur'ân'ın icazından kasıt ve bununla ulaşılmak istenen yüksek gaye; Onun, Allah katından indirildiÄŸini açıklamak ve kanıtlamaktır. Böylelikle iman ve amel, Kur'ân perspektifinden ele alınacak; Ä°slam akidesi, hükümler ve düzen onunla açıklığa kavuÅŸacaktır."Â
DÄ°PNOTLAR:
1- İsmail Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, Fecr Yayınevi.
2- Abdülgafûr Mahmud Mustafa Ca'fer, http://www.sorularlaislamiyet.com/index.php?s=article&aid=9864
3- Salih İbrahim el-Büleyhi, Kur'ân İsimleri Antolojisi, trc. Muzaffer Marangozoğlu, Pınar Yayınları, İstanbul, 2006.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
Öğüt ver, hatırlat! Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde zorlayıcı değilsin.
Gâşiye, 21-22
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Îmân altmış bu kadar şu'bedir. Hayâ da îmânın bir şu'besidir.
BUHARİ,KİTÂBÜ'L-ÎMÂN, EBU HUREYRE(r.a.)'dan
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...