MADDE NİÇİN EZELÎ DEĞİLDİR
Ya Allah ezelidir veya madde... Allah'ın varlığını kabul etmeyen materyalistler maddeye ezeliyet vermek zorunda kalmışlardır. 20. yüzyılın ilim sahasında kâinatın başlangıcı olduğu, ezeli olmadığı ve ebedi olamayacağını ispatlayan pek çok il
Sinan BENGİSU
Ya Allah ezelidir veya madde... Allah'ın varlığını kabul etmeyen materyalistler maddeye ezeliyet vermek zorunda kalmışlardır. 20. yüzyılın ilim sahasında kâinatın başlangıcı olduğu, ezeli olmadığı ve ebedi olamayacağını ispatlayan pek çok ilmî deliller, inkârcıların temel felsefesi olan materyalizmin idam hükmünü infaz etmiştir.
"Bugünkü ilimden pek az bir şeyi dahi hakikaten anlamış olan bir kimsenin materyalizm hastalığına karşı muafiyet kazandığı muhakkaktır" diyor Bawing.
Albert Camus da şu gerçeği kesinlikle ortaya koyuyor:
"Marxizmin hatasız olabilmesi için 20. asrın bütün keşiflerini inkâr etmek gerekecektir. Marxizm bugün ancak Heiesenberg'e, Bohr'a, Einstein'a ve zamanımızın en büyük âlimlerine karşı koymak şartı ile ilmî olduğunu iddia edebilir."
Atomlardan yıldızlara kadar her varlığın hayret verici mekanizmalarıyla beraber şaşmaz intizamları "Bir" olanı, "mutlak ilim ve kudret sahibini" bildirdiği, Allah'ın büyüklüğünün pırıltılarını aksettirdiği halde, Allah'ı inkâr eden kimseler de yok değildir. İlâhî kudretin pırıltılarından doğan tabiatın nereden idare edildiğini anlayamayan ve o pırıltıların nereden geldiğini bilmeyen kimseler madde ve kuvvet ezelidir, şuurludur vs. diyerek çalışmaktadırlar. Meselâ, "Sosyalizm Işığında Bilim ve Din" kitabında şu cümlelere rastlıyoruz:
"Madde hiçbir Tanrı tarafından yaratılmamıştır. Madde ve enerji öncesiz ve sonrasız olarak vardır ve durmaksızın biçim değiştirirler."
Davit Foster'in ise kâinattaki ilim ve irade mahsulü eserleri ve hadiseleri gördükten sonra, idrâki "Allah vardır, kâinatı yaratan O'dur" hakikatini hazmedemeyince ne kadar gülünç duruma düştüğü, kitabına "The Intelligent Universe" "Zekâ sahibi kâinat" ismini vermesinde ve atomların da, gezegenlerin de şuurlu olduğunu iddia ederek "Kâinat şuurlu bir yapıdır" şeklindeki ifadesinde açıkça görülmektedir. Ve yine görülmektedir ki, bir tek ilâhı kabul etmeyen kimseler atomlardan yıldızlara kadar herbir şeye ilâhlık vermeye, yâni herbir zerrede mutlak ilim, kudret, ezeliyet gibi sıfatları kabul etmeye mecbur olmuşlardır.
Ezeli Olan Allah'tır
Maddelerin ve kâinatın ezeli olmadığını ilmî deliller ışığında izah eden bir kimsenin karşısında, ekseriyetle materyalistler tarafından klâsik bir sual çıkarılmaktadır. "Madem her şey yaratılmıştır. O halde Allah'ı kim yarattı?"
Bu sual, evvelâ temelde hatalıdır. Çünkü sualler zincirleme sonsuza kadar gider... Ayrıca biz;
Kâinatın, Kur'an'ın, Resûlullah'ın (s.a.v.) bildirdiği bir Allah'a (c.c.) inanıyoruz. O'nun için; mekân, zaman, sınır, acizlik, başlangıç, son vs. yoktur. Bütün bunlar madde için, eşya için geçerlidir. Hâlbuki O (c.c.) ne maddedir, ne şekildir, ne de düşünebileceğimiz başka bir şeydir. O, eşi benzeri olmayan, her şeye hakkıyla kadir olandır.
Şayet bir kimse ezeli olmayan bir Allah'tan bahsediyorsa, kendi kafasındaki Tanrı'dan bahsediyor demektir, gerçek Allah'tan (c.c.) değil... Yunanlıların Zeus'dan bahsetmesi gibi...
Bir kimsenin mimar olabilmesi için çeşitli vasıflara sahip olması gerekir. Bu vasıflar olmazsa o kimsenin mimar mevkiinde olması da mümkün değildir. Hayat, ilim, cüz'i irade gibi sıfatları taşımayan birine mimar denmesi beklenebilir mi?
Kâinatın mimarı olan Allah'ın (c.c.), Yaratıcımızın da kudsi sıfatları vardır. Kudret sahibidir, Hayat sahibidir, Vücudu zatidir, Ezelidir, Ebedidir, hiçbir şeye benzemez, Gâni'dir, Kerim'dir, Rahim'dir, ilh...
Allah'ın (c.c.) bütün varlıkları yaratması, yaratılmasını (hâşâ) gerektirmez. Akıl görünen misaller istediği için bu mevzûyu birkaç misalle daha da açıklığa kavuşturmaya çalışalım.
Bir nefer emri onbaşıdan, o da yüzbaşıdan ve nihayet başkumandan da emri padişahtan alır, "Ya padişah kimden emir alıyor?" şeklinde bir soru sorulmaz. Zira padişah da birinden emir alsa, o da raiyyet derecesine iner ve emir aldığı zât padişah olur. Bu halde birinci şahıs padişah değildir ki: "Padişah kimden emir alıyor?" diye bir soru sorabilelim. Padişah denilince emir veren, fakat emir almayan bir Zât hatıra gelir.
Devir ve teselsülün imkânsızlığını açıklamak için verdiğimiz misâlden anlaşıldığı gibi, bu kâinatın yaratılışının; zâtı, esması ve sıfatlarıyla ezeli ve ebedi olan Allah'a (c.c.) dayanması zaruridir.
Bütün mahlûkat, yaratıp fakat yaratılmayan bir Zât-ı Zülcelâlin kudretiyle "yokluk karanlıklarından ziyadar varlık âlemine" getirilmişlerdir.
Dünyamız ışığı nereden almaktadır?
Güneş'ten.
Ay ışığını nereden almaktadır?
Güneş'ten.
Merih, Jüpiter v.s. gibi gezegenler ışığını nereden almaktadır?
Güneş'ten.
Peki, Güneş ışığını nereden almaktadır?
Güneş ışığını başka bir yıldızdan almaz. Bizatihi kendisi ışık neşredicisi durumundadır.
Demek ki: Dünya'nın, Ay'ın, diğer gezegenlerin ışığını Güneş'ten alması Güneş'in ışığını başka bir yerden almasını gerektirmiyor. Aynen bu misâl gibi, Allah'ın (c.c.) bütün varlıkları yaratmış olması, yaratılmasını gerektirmemektedir
Netice
İnancımıza mutlaka bir sebep arayan materyaliste vereceğimiz en kısa cevap şu olacaktır: "Şunun veya bunun için, şundan veya bundan dolayı değil, aslında Allah var olduğu için inanıyoruz...
Kaynak
Merak Ettiklerimiz
Mehmed Dikmen
Cihan Yayınları
İst-1998
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?
İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden
HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ
Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid
ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR
“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme
UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE
Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş
MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR
İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi
MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP
Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti
NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER
Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi
NASIL BİR MAARİF?
Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî
GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER
Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır
HİCRET VE HAREKET
Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ
ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE
Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu
- HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN
- HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ
- YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU
- BİZ DE RAHATSIZIZ
- "BANA KUR’AN YETER!”
- MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ
- MEZHEPLERE TÂBİ OLMAYANLAR
- ‘KADİR GECESİ BİN AYDAN HAYIRLIDIR’ NE DEMEKTİR?
- İKİ PEYGAMBERİN DOĞUM GÜNLERİ
- “BİR ALLAHSIZA CEVAP”
- YEDİ YAŞIN ÖNEMİ
- DÜŞÜLEN MÜHİM BİR HATA
- YALANCININ MUMU
- BEN OLACAKTIM Kİİİİİ
- AĞIRLIĞINI DUYMAK
- SON ASIRDA TASAVVUFTA TECDİD YAPAN ÜÇ ŞAHSİYET
- KURBAN KESMEK KİMLERE VÂCİPTİR?
- KURBAN
- DİLİMİZE BİR ŞEY OLDU
- NERDE O ESKİ GÜNLER
- YALAN DOLAN SONRASI YAPILAN ASKERÎ DARBELER
- BAYRAMLA İLGİLİ SÜNNET VE ADABLAR
- BİR KOLERA SALGINI HATIRASI; NURİYE ABLA
- “GUSL-İ İÇTİMÂİ”
- İMANIN ÇİÇEĞİ RAMAZAN ORUCU
- EVLİYA
- BERAAT GECESİ İLE ALAKALI ÜÇ YANLIŞ MESELE
- ALLAH’IN AHLAKIYLA AHLAKLANANLAR
- ATEİST, DEİST ve BİLİME DİN GİBİ İNANANLARA SORULAR
Şüphesiz o, korunmuş bir kitapta (yazılı) olan pek şerefli/değerli Kur'an'dır ki O'na temiz olanlardan başkası dokunamaz.
(Vakıa, 77-78-79)
GÜNÜN HADİSİ
İşçi işverenin malından mesuldür.
Buhari
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...