USUL VE METODLARIYLA KUR’AN EZBERLEME VE HAFIZADA TUTMA YOLLARI-6
2- MERKEZLEME Yoğunlaşma ile zihni tamamen yaptığımız işe vermeyi ve dikkati oraya toplamayı kastediyoruz. Eğer bu yoğunlaşmayı, yani konsantreyi sağlayamazsak, büyük, küçük, zihni veya bedeni hangi iş olursa olsun tam manasıyla başarılı olm
2- MERKEZLEME
Yoğunlaşma ile zihni tamamen yaptığımız işe vermeyi ve dikkati oraya toplamayı kastediyoruz. Eğer bu yoğunlaşmayı, yani konsantreyi sağlayamazsak, büyük, küçük, zihni veya bedeni hangi iş olursa olsun tam manasıyla başarılı olmamız mümkün değildir. Yani kişinin bir işi güzel ve sağlam yapabilmesi, onun kendini yaptığı işe tamamen vermesiyle doğru orantılıdır.
Genellikle zihinsel aktivitelerde yoğunlaşma unsuruna duyulan ihtiyaç bedeni aktivitelerden daha fazladır. Ezber yaparken ve tekrar ederken ise, yoğunlaşmaya diğer zihinsel aktivitelerden çok daha fazla gerek duyulur. Görülen odur ki, ezber yapma ve tekrar etme esnasında herhangi bir dikkat dağınıklığı ve zayıflığı, bu işi yaparken istenilen sonucun alınamamasına sebep olur. Ondan dolayı Kur’an-ı Kerim’i ezberleme ibadeti, kâmil manada konsantre olunursa, ecri ve sevabı en çok olan ibadetlerdendir. Esasında ibadette yoğunlaşma dediğimiz şey ile, huşu ve kunut, yani tüm hatlarıyla Allah’a yönelmek arasında bir fark yoktur.
Huşu ile Allah’a yönelip, kendini O’na veren bir kul, ibadet ederken ve Allah’ı zikrederken, tüm benliğini Allah şuuruyla doldurduğu ve ettiği dua ve okuduğu Kur’an ile tam manasıyla zihnini Allah’a yönlendirdiği için bahsettiğimiz konsantreyi sağlamıştır. Örnek verecek olursak, namazda okumuş olduğu ayet-i kerimelerin farkında olup, manasını anlayıp düşünen bir kimse ile kaç rekât kıldığını ve hangi ayetleri okuduğunu bilmeyen kimse arasında çok büyük fark vardır.
Şüphesiz ki mükemmel bir konsantreyi sağlamak, insanın nefsini, aklını ve şuurunu bu yolda alıştırmaya tabi tutması ile gelişir. Bu özellik insanda birden oluşmaz ve onunla birlikte doğan bir özellik de değildir. Bilakis bu meleke fikren, zihnen ve bedenen kişinin daimi bir çalışma ve ciddi bir alıştırma yapmasıyla kazanılır ki insan, bedensel veya fikirsel bir aktivite gösterirken, bir iş yaparken tamamıyla yoğunlaşıp, bütün benliğiyle dikkatini verebilme başarısına ulaşsın.
Hafız olmak isteyen kardeşim, sen de okuduğun ve ezberlediğin üzerinde bütün şiddetiyle yoğunlaşmaya çalış ki bu, senin Allah indindeki sevabını artırmanın yanında, ezberinin hızlanmasına da yardımcı olacaktır. Ayrıca kelime ve harekelerde bir takım hata ve sürçmelere düşmekten de uzak olmanı sağlayacaktır. Şunu bil ki, ne kadar fazla bir yoğunlaşma sağlayabilirsen, gerçekleştirdiğin işin, güzelliği ve sürati de o kadar çok artacaktır.
İşte bu yüzden, yoğunlaşma ve konsantreni zayıflatacak, dikkatini dağıtacak her türlü resim, ses, etrafındaki insanların hareketleri gibi oyalayıcı faktörlerden, seni alıkoyan bir çocuk, zihninde dolaşan bir fikir ya da yapacağın bir işin seni meşgul etmesinden kaçınmalısın. Oturduğun mekân ne çok rahat, ne de çok yorucu olsun, aynı şekilde uzanarak veya yumuşak bir yatak üzerinde oturmayıp, soğuk günlerde de yanan sobanın yanına oturmamalısın. Çünkü senin rahatlığını arttırıcı faktörler aynı zamanda, dikkatini ve yoğunlaşma gücünü zayıflatacaktır. Yavaş yavaş zihnine yorgun olduğun düşüncesi girip yayılacak, sonra okudukların birbirine karışmaya başlayacak, en sonunda da kendini derin bir uykuya dalmış bulacaksın.
Bir öğrenci topluluğunun gördükleri ders, aldıkları bilgiler aynı ve onların da zeka seviyeleri birbirine eşit olduğu halde, dersten hemen sonra tabi tutulacakları bir imtihanda aldıkları netice birbirinin aynı olmaz. İşte psikologlar bu değişkenliği, esas olarak bir yönden o öğrencilerin sağlayabildikleri konsantreye, bir yandan da yoğunlaşabilme kapasitelerine bağlamaktadırlar.
Son olarak rahatlıkla şunu söyleyebiliriz ki yoğunlaşma hangi işte uygulanırsa onu kemale erdirir, ne zaman ki göz ardı edilirse, yapılan işi eksik bırakır.
3- ALLAH KİMSEYE GÜCÜNÜN ÜSTÜNDE YÜKLEMEMİŞTİR
Kur’an-ı Kerim’i ezberlemek isteyen bazı kimselerin içi bir takım iç veya dış etkenlerle bir anda hevesle dolar. Hemen arkasından kaldıramayacakları bir yükün altına girerler. Bunu da ya şöhret, ya bir şahsı veya hocayı razı etmek, ya başkalarıyla yarışmak veya buna benzer bazı sebeplerle yaparlar. Bilinmesi gerekir ki bu büyük bir hatadır ve bu meselede ifrat ve tefrit madalyonun iki yüzüdür.
Çoğu zaman bu tür ani yönelişlerin geçici olduğunu ve istikrarlı bir tempo ile devam etmediğini görürüz. Kısa bir müddet içerisinde insan azmini yitirip hevesini kaybedebilir. Bu kimsenin durumu, bir şeyi çok arzu eden ama ifrat ve tefrite kaçıp istediğine ulaşamayanın haline benzer, şüphesiz ki bu şekilde, geçici bir hevesle girişilen işlerden elde edilen fayda geçici, alınan verim ise az olacaktır. Burada Rasulullah(sav)'in sözünü hatırlayacak olursak: “Amellerin en iyisi ve makbulü az da olsa devamlı olanıdır.”
Tabii ki bunu genel olarak söylüyoruz. Bunun yanında kendilerine Allah tarafından üstün bir güç ve daha fazla yüklenme kapasitesi verilmiş bazı insanlar da olabilir. Onların durumları kendilerine hastır, genellenemez, kaide olarak da kabul edilemez. Şayet ezber yapan kişi, iyice bitkin düşüp ve konsantresinin zayıfladığını hissederse, kendisini zorlamamalıdır. Zira o bu durumda çok vakit ayırmasına karşın çok az kazanç elde edecektir veya hiçbir kazanç elde edemeyecektir. Çünkü kalp yorulunca körelir.
*Terc:Mustafa el Humsi’nin “Delilüs’sâlikîn fî Hıfzı’l Kur’an’i’l Kerim ve Tahfizihi” adlı eserinden; Necdet İçel
-Devam Edecek-
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabb'ine kulluk et!
Hicr, 99
GÜNÜN HADİSİ
"Allah katında, duadan daha kıymetli bir ibadet yoktur."
Tirmizî
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...