USUL VE METODLARIYLA KUR’AN EZBERLEME VE HAFIZADA TUTMA YOLLARI-8

EZBERE YARDIM EDEN FAKTÖRLER Bu bölümde hafızlık yapan kişinin ezberlerini daha hızlı ve sağlam yapabilmesi için yardımcı olacak bazı maddi ve manevi faktörleri arz edeceğiz.


2011-02-18 00:34:18

EZBERE YARDIM EDEN FAKTÖRLER
Bu bölümde hafızlık yapan kişinin ezberlerini daha hızlı ve sağlam yapabilmesi için yardımcı olacak bazı maddi ve manevi faktörleri arz edeceğiz.

1- KALBİN SIHHATİ (kalp selameti)

Bununla bedenimizde bulunan organımızı kastetmiyoruz. Bilakis onun manevi ve ruhi yönünden bahsediyoruz. Burada Allah Teala’nın Hz. İbrahim(as)’i nasıl vasıflandırdığını zikredelim;
وَإِنَّ مِن شِيعَتِهِ لَإِبْرَاهِيمَ {} إِذْ جَاء رَبَّهُ بِقَلْبٍ سَلِيمٍ

“İbrahim de onun kolundan idi. Zira Rabbine tertemiz bir kalple geldi”(Saffat: 83,84)

يَوْمَ لَا يَنفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَ {} إِلَّا مَنْ أَتَى اللَّهَ بِقَلْبٍ سَلِي
“O gün ki, ne mal, ne de oğullar yarar vermez. Ancak Allah’a sağlam ve temiz kalple gelen yarar görür.”(Şuara: 88,89)

Allah’ın kitabını ezberlemekte olan ya da ezberlemek isteyen kardeşim, senin Allah Teâlâ ile aranda kuvvetli bir bağ oluşmasına engel olarak, kalın veya ince bir örtü gibi aranıza girecek her türlü manevi hastalıktan arınmış, tertemiz bir kalp ile Allah’a yönelmen gerekir.

Bu hastalıklar ne kadar çok ve kalplerde oluşturduğu zarar da ne kadar büyük ve etkilidir. Gizli şirk, kıskançlık, kin, kibir, şüphe, nefsi arzular, dünya ve içindekilerinin sevgisi, gurur..
Bu ve bunun gibi hastalıkların tamamı veya bir bölümü insana hâkim olduğunda çok büyük tehlike arz ederler. Hatta bunlardan bir tanesinin dahi kalpte bulunması, onun Allah’ı hakiki bir şekilde bilmesine mani olur. Yine aynı şekilde bu hastalıklar sağlam bir akideye, olgun bir davranış tarzına ve Allah Teâlâ’nın kitabının doğru bir şekilde kavranıp, layıkıyla ezberlenmesine de engel teşkil ederler.

İşte sen, gücün yettiği kadar nefsini bu tür hastalıklardan temizlemeye ve kalbini onların tesirlerinden uzak tutmaya çalışmalısın ve bilmelisin ki, kalbin bu tür arazlardan salim oldukça, hidayet kapıları sana açılır. Bunlardan bir veya birkaçına düçar olduğun zaman da, hidayet ve marifetten seni uzaklaştırır. Bu konuya işaret eden ve dikkatleri çeken birçok ayet-i kerime ve Rasulullah(sav)’in, sahabenin ve tabiinin hayatlarında bu gerçeği destekleyen birçok söz ve hadise vardır.

Şunu da bilmelisin ki kalbi bu hastalıklardan temizleyip, arındırmak kolay bir iş değildir. Bunun için sadece istemek ve düşünmek de yetmez. Öncelikle kendini buna hazırlaman, kalbini alıştırman, onun hallerini sürekli ve ciddi bir şekilde kontrol etmen lazım ki ancak o zaman, hakiki bir kalp selameti ve temizliğine kademeli olarak ulaşman mümkün olur.

Bunun gerçekleştirilmesi için de önemi küçümsenemeyecek çok ciddi ve kuvvetli bir mücahede gereklidir. Bu büyük cihattır ki Rasulullah(sav) de düşmanla savaştan dönerken bir sözüyle bu noktaya işaret etmiş ve “Küçük cihattan büyük cihada dönüyoruz.” demiştir. O öyle bir cihattır ki aracısı kılıç kalkan değil, kuvvetli bir irade, şevk, gayret ve kararlılıktır.

Gelenek ve göreneklerin birçoğu, günlük yapılan rutin işler, normal gibi gözüken sağlıksız bazı ilişkiler, insanların arasında kullandıkları, konuştukları bir takım sözler, evde, çarşıda, iş yerlerindeki davranışlar sırasında kullanılan bazı üsluplara Müslüman dikkat etmeyebilir. Aslında bütün bunlarda kalbin temizliğine ve selametine engel olacak faktörler vardır.
İşte senden istenen Allah’ın kitabına ve Resulünün sünnetine aykırı düşen bütün bu saydığımız hastalık ve illetlerden kurtulman, yavaş yavaş ama ısrarlı ve azimli bir şekilde kalp sıhhatine ve en kâmil mertebeye ulaşmak için çalışmandır.

Çoğu zaman bu hastalıklar belirli bir süre sonra kalplerin mühürlenmesine de yol açabilir. Kişinin ise bu mührün zihninde ve davranışlarında oluşturduğu olumsuz tesirlerden kurtulması hiç kolay olmaz.

Bilmelisin ki bunu başarabilmek için her zaman Allah’ın yardımına sığınman ve nefsine galip gelerek, seni Allah’tan alıkoyan her şeyden uzaklaşmak için sana kuvvet vermesini dilemen gerekir. Zaten senin niyetin halis olup, bu yolda ciddi bir şekilde çaba harcadığın sürece muhakkak ki yardımcın Allah Teâlâ olacaktır. Nitekim Allahu Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَالَّذِينَ جَاهَدُوا فِينَا لَنَهْدِيَنَّهُمْ سُبُلَنَا وَإِنَّ اللَّهَ لَمَعَ الْمُحْسِنِينَ

“Bizim uğrumuzda cihad edenleri biz, elbette yollarımıza iletiriz (Ankebut: 69)

 فَأَمَّا مَن أَعْطَى وَاتَّقَى {} وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى {} فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَى
“Kim hayır verir, korunursa. Ve en güzel sözü doğrularsa, ona en kolay yolda gitmeyi kolaylaştırırız.” (Leyl: 5,6,7)

Yine senin Allah Teâlâ’nın yardımına olan inancın da tam olmalıdır. Çünkü ancak O’nun yardımıyla kalbini arındırabilir, nefsini yüceltebilirsin ve bu da senin davranışlarına yansır. Kudsi hadiste buyrulduğu üzere: “Ben kulumun bana olan zannı üzereyim.”

2- AZİM

Birçok insan vardır ki onların niyet ve azimleri, istek ve temennileri yanında çok azdır, yani arzu ve istekleri, gayretlerinden daha büyüktür. Ömürlerinden seneler geçtiği halde, onlar rüyalar âleminde ve dilek kaldırımlarında yaşarlar. Aslında temenni güzel bir şeydir ve senin de Müslüman olarak yüksek hedefli olman şarttır. Ancak daha güzel olan senin o hedefini gerçekleştirmek için büyük bir çaba göstermen ve sonuçta gücün nispetinde onu gerçekleştirmeye çalışmandır.
Eğer sen yapmak istediğin bir işi sadece temenniden öteye götürmezsen işte bu büyük bir felakettir. Bazılarına herhangi bir ibadet yapmalarını söylediğinde çoğu zaman şu cevabı alırsın; “Allah bize hidayet versin” Evet, Allah sana hidayet verir ama sen bu yolda gayret edip, Allah ve Resulünün emrettiği doğrultuda hareket edersen hidayete ulaşman mümkün olur.

Kur’an-ı Kerim’in de bir kısmını, tamamını veya ondan bir sureyi ezberlemek istemen ve bunu temenni etmen yetmez. Bilakis onu istediğin anda herhangi bir gevşeklik göstermeden ve ertelemeden hemen bu işe girişmeli, bu yolda çabalamaya ve gerekeni yapmaya başlamalısın.
“Azmin nispetince Azim’i elde edersin,

Cömertliğin nispetince de cömert olursun,

Sabırlı olan isteğine ulaşır,

Kapıları çalan elbette bulur bir Mevlayı”

Yine senin bu kapıyı ciddiyet ve ısrarla çalman gerekir. İşte hakiki bir azme sahip olursan Allah’ın izniyle o kapı sana açılır. Sen de Allah’ın kitabının bereketine nail olursun. Bir müddet sonra birçok sureyi ezberlediğini, hatta samimi bir şekilde bu işe yönelip azmettiğin zaman tamamını da ezberleyebildiğini görürsün.

Allah Resulü diyor ki “Ey Allahım! Ben hüzün ve kederden sana sığınırım. Acizlik ve tembellikten de sana sığınırım.” Ey Müslüman kardeşim sen de acze düşmeden, tembellikten sakınarak, bütün gayretinle, ciddiyetinle ve samimiyetinle Allah’ın kitabını ezberleme hedefine yönel ki, dünya ve ahiret saadetini elde edesin.

-Devam edecek-

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Görmedikleri halde, Rablerinden korkanlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükafat vardır.

Mülk, 12

GÜNÜN HADİSİ

İki kelime vardır ki, Rahman'a sevimli, dilde hafif ve mizanda ağır gelir. Bunlar; "Sûbhanellahi ve bihamdihi, Sûbhanellahil-azim=Yüce Allah'ı hamd ile tesbih ederim, Yüce Allah'ı tenzih ederim." kelimeleridir.

Buhari Tecrid-i Sarih, 2189

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI