Eser Adı: Aile Mektebi

Müellifi: Abdullah Büyük

Yayınevi: Ribat Yayınları

"Yarının kaderine, teknik ve teknolojik üstünlüğe sahip olan milletler değil; evlilik müessesesini ciddi olarak ele alan ve kendi nesillerini insanlığa yükseltmesini bilen milletler hâkim olacaktır." M. Abdülfettah Şahin

Tanzimat sonrasından bu yana en derin darbeler alan kurumlarımızdan birisidir aile kurumu. Mehmed Akif bunu ne hazin ifade eder;

"Ne kadınlar; ne sefalet doğuranlar, görürüz;
İşte binlerce çocuk, hem baba sağ, hem öksüz!
Üç sınıf halka içim parçalanır, hem ne kadar!
İhtiyarlar, karılar, bir de küçükler; bunlar
Merhamet görmeli, yüz görmeli insanlardan;
Yoksa insanlığı bilmem nasıl anlar insan?"

Yine Safahat'taki enfes ifadesiyle "terbiye aileden başlamalıdır." Aileden tehlike sinyalleri çalmaya başlayınca bunu fırsat bilen bir sürü kişi de bu konuda kalem oynatmaya başladı. Ama bu eserlerin önemli bir bölümü gerçeklikten uzak veya batı adaptasyonu eserler. Bizim ruh kökümüze hitap etmiyorlar. Yerli mahsullerinde de öylelerini gördük ki, hayatın içinden değil fildişi köşklerde hazırlanmış intibaı veriyor. Mesela "bu kitabı okumadan evlenmeyin" diyor yazar, ama kendi aile hayatı yürek yarası. Kendi paçaları tutuşurken başkasının yangınını söndürmeye çalışanı kim dikkate alır ki?

Halil Atalay Bey, bu durumu ne güzel ifade ediyor; "Kitapçıların "en çok satanlar" reyonlarında pembe, lila ve mavi kapaklı kitapları çok görür olduk. Üzerlerinde düşünceli kadın portrelerinin ve kalplerin olduğu, aşktan, aileden, mutluluktan, mutluluk yollarından, kadın ve erkekten bahseden bu kitaplar, çok rağbet görüyor. İnsanların birçoğu bu kitapları bir reçete gibi algılıyor. Bu tür kitaplara yönelinmesi, bu alanda yazılan eserlerin çoğalması, elbette güzel bir gelişme ve faydalıdır. Acaba raflardaki aileyle, evlilikle, mutlulukla ilgili kitaplar, eve uyuyor mu? Kitabi bilgiler hayatla ne kadar uyumlu. Uygulanabilirlikleri ne kadar?"

Aile bir heves ile başlanmayacak, bir hevesle sürdürülemeyecek kadar önemli bir çekirdeğimiz. Bizden sonraki nesillerin veballeri var işin içinde. Bir âlimimiz buna şöyle ışık tutuyor; "İnsanlara bir iki sene seminer vermeden, birer sertifika vermeden evlenmelerine cevaz vermemek gibi bir felsefem var. Çünkü kendileri zaten çocuk. Sonra bir ailenin mesuliyetini alıyorlar, çocuk yetiştirmek gibi.. Kendisi bağışlayın zil zurna cahil. Öbürü de davul olunca, çal çığır oyna."

İşte tanıtımını yaptığımız bu eser, hayatın içinden gelen, bir pratiğin yazıya geçirilmiş şekli. 1998'de Konya'da temelleri atılan aile mektebi her sene birçok meyve veren ve şu an 20 merkezde devam ede gelen bir şaheser proje. Müellif, mektebin bu yönüne şöyle ışık tutuyor; "Aile mektebi programı, tepeden inme bir özelliğe sahip değildi. Yahut şimdiye kadar konuşulan ve yazılan mesajlara da benzemiyordu. Aileyi düzeltmenin, ıslah etmenin, alt yapısındaki arızalar bilinmeden, pansuman tedavilerle bu işin olamayacağı belliydi."

Yirmi bir derste, bir sohbet havası içinde meseleleri ele alan Abdullah Büyük Hocaefendi'yi ve gerek şekil ve gerek mizanpaj olarak çok cazip bir biçimde bu kıymetli eseri bize sunan Ribat Yayınlarını tebrik ediyoruz. Her evde olmasını, gençlere ve evlenecek çiftlere de hediye etmenizi salık vereceğimiz esere ulaşmak veya aile mektebi programına katılmak için şu numarayı arayabilirsiniz:

0-332-3523365