YAVUZ SULTAN SELİM, BABASI II. BAYEZİD'İ ZEHİRLETTİ Mİ?

Yavuz Sultan Selim Han'ın saltanat tahtına geçtiği dönem, Osmanlı Devleti dâhili ve hârici oldukça sıkıntılı günler geçiriyordu. Hatta tedbir alınmazsa Anadolu'nun Şiîleşmesiyle ikinci bir fetret devrinin meydana gelme ihtimalinin kuvvet bulduğu bir döneme rastladığı bilinmektedir.

II. Bayezid: "Oğlum Sultan Selim Hanı yerime nasbeyledim; Allah mübarek eyleye" diyerek saltanattan vazgeçer. Yerini oğlu Yavuz'a bıraktığında ise tarih 24 Nisan 1512'dir.

Rahatsızlığı ilerlemiş olan II. Bayezid istirahata çekilme maksadıyla doğduğu yer olan Dimetoka'ya gitmek üzere yola çıkar. Sultan Yavuz, babası II. Bayezid'i bizzat kendisi saygı ile uğurlamış, elini öperek hayır duasını almış ve atının yanında yaya yürüyerek büyük bir edeb göstermiştir.

Ardından Kırım Hanı'nın Şehzâde Ahmed'e karşılık olarak Yavuz'a destek vaad etmesine mukabil Yavuz, şu sözleri söyleyerek aslında saltanatta gözü olmadığını açıkça belirtmiştir: "Biz saltanat sevdâsı için İstanbul'a varmadık. Belki babamız yaşlı ve hasta olduğundan, işleri vezirlere havale etti; düşmanlarımız bunu fırsat bilerek halkı isyana teşvik ettiler ve ihtilâller çıkardılar. Kardeşlerim de hevâ ve heveslerinde olup, düşmanı def' etmeye muktedir değillerdir. Gayemiz devleti ve dini korumaktır. Ancak bazı devlet adamları babamla aramıza fitne soktular. Ne yapalım. Kader böyleymiş. Yoksa askerimizi alıp babamız üzerine yürümek bize yakışmaz."

Babasına bu derece saygı gösteren ve sonrasında yukarıdaki sözleri söyleyen bir Sultan'ın sırf devletin başına geçebilmek için babasını zehirlettiği iddialarına inanmak çok zordur.

Evet, II. Bayezid, oğlu Yavuz Selim tarafından zehirlenerek değil, hastalıktan vefat etmiştir. Yavuz'un rakibi olan ağabeyi Şehzâde Ahmed, Memlüklü Sultân'ına sunduğu ve şu anda da Topkapı Sarayında bulunan arîzası buna en büyük delillerdendir. Şehzâde Ahmed bu dilekçede, İstanbul'dan çıkarılan babasının Karlıdere'de hastalanarak vefat ettiğini, ancak halk arasında, babasının vefatına kardeşi Selim'in sebep olduğu dedikodusunun yayıldığını açıkça ifade etmektedir.

KAYNAKLAR

1- Ahmed Akgündüz-Said Öztürk, Bilinmeyen Osmanlı, OSAV, İstanbul, 2000.

2- Hakan Çayır, "PADİŞAHLARIMIZIN SON ANLARI DOSYAMIZ-2", http://www.cevaplar.org/index.php?khide=visible&sec=102&sec1=104&yazi_id=6656