ÖLDÜKTEN SONRA NE OLUR?
İnsanlar inanç ve amellerine göre çok farklı durumlarda olduğu gibi ruhlar da böyledir. Bu bakımdan her ruh kendi ölçüsündeki ruhlar arasında bulunmak zorundadır. İlim adamlarımız Berzah âleminin bu sebeple çok farklı dereceleri bulunduğunu ifade etmişlerdir; bunları şöyle özetlememiz mümkündür:
Ölümden Sonra Ruhların Eyleştiği Âlem:
Ölüm olayı meydana geldikten sonra bedeni terk eden ruh, Berzah âleminde kendi inanç ve ameline göre yerini alır. Berzah âlemi, hem dünya ile hem de âhiretle ilgilidir. Diğer bir tabirle bu âlem dünya ile âhiret arasında ruhlar için bir konaklama yeridir.
İnsanlar inanç ve amellerine göre çok farklı durumlarda olduğu gibi ruhlar da böyledir. Bu bakımdan her ruh kendi ölçüsündeki ruhlar arasında bulunmak zorundadır. İlim adamlarımız Berzah âleminin bu sebeple çok farklı dereceleri bulunduğunu ifade etmişlerdir; bunları şöyle özetlememiz mümkündür:
1. A'lâ-yı İlliyyîn - Mele-i A'lâ'ya yükselen ruhlar.
Bunlar peygamberlere ait ruhlardır. Ne var ki bu yüce âlemdeki ruhlar da kendi mertebelerine göre farklı durumdadırlar. Rasulullah (A.S.) Efendimizin ruh-i şerifleri en üst derecedir. Diğerlerinin ise Mi'rac Gecesinde Rasûlüllah (A.S.) Efendimizin onlardan bir kısmıyla yapmış olduğu mülakattan dereceleri anlaşılıyor.
2. Yeşil kuşların içinde Arş'ın altında bulunan ruhlar. Bu, şehîdlerden bir kısmına ait olanlardır. Çünkü şehidlerden üzerine kul hakkı bulunanlar Cennet kapısında beklemekte, kıyamete kadar burada yer almaktadır. Bir kısmı sözü edilen kuşların karınlarında Cennete seyretmekte veya Berzah âleminden Cennete açılan pencereden Cennet nimetlerinden yararlanmaktadır.
Nitekim bir adam Peygamber (A.S.) Efendimize gelerek dedi ki; "Ya Resulallah! Şehid edilecek olursam, benim için ne vardır?» Allah Resulü cevap verdi: «Cennet...» Adam ayrılıp gitmek istediğinde Efendimiz şunu ilâve etti "Ancak borç buna engeldir. Az Önce Cibril bunu bana haber verdi."
3. Cennet kapısından hapsedilen ruhlar.
Yukarıda belirtildiği gibi, üzerinde kul hakkı, yani borç veya zimmet bulunduğu halde şehid düşenlerin ruhları, borç ödeninceye veya kıyamet kopup hesap görülünceye kadar Cennet kapısında hapsedilirler. Hapisten maksat, orada belli bir yerde beklemek zorundadırlar, cennete giremezler.
Savaşta şehid düşen babası hakkında Peygamberle görüşen gence, Allah Resulü : "Hayır, baban cennette değil, kapısında bekletiliyor. Üzerinde borç vardır" buyurması, ruhların üçüncü makamına işarettir.
4. Kabir âleminde bekletilen ruhlar.
Bunlar da devlet ve millet malından aşıranların ruhlarıdır. Ganimet malından bir üstlük aşırdıktan sonra şehid düşen bir sahabe için arkadaşları, «Cennet ona mübarek olsun!» dediklerinde, Rasûlullah (A,S.) Efendimiz nübüvvet gözüyle onun vardığı yere baktıktan sonra şöyle buyurmuştur : «Hayır, canımı kudret elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, aşırdığı üstlük ateş olup kabrinde ruhunu sarmıştır.»
5. Yeryüzünde Berzah ile ilgili bir bölümde tutulan ruhlar.
Bunlar Mele-i A'lâ'ya yükselemez. Çünkü ameli itibariyle çok süfli ruhlardır, yüce âlemdeki ruhların yanında yer almalarına müsaade edilmez.
Dünyada iken nefsinin arzularını yerine getirmek için aziz ömrünü acımadan harcayan; Allah'a bir gün olsun yakın olmayı aklından geçirmeyen, bunun için hiçbir salih amelde, gönülden gelen zikirde bulunmayan kimselerin hayatları süfli olduğu gibi ruhları da süflidir ve süflî âlemde kalmaya mahkûmdur. Bu âlemde, Berzah'ın alt tabakası da denir.
6. Berzah âleminin alt tabakasında tandır biçimi ateş dolu yerlerde bekletilen ruhlar.
Bunlar, dünyada iken uçkur peşinde koşup zina edenlerin ruhlarıdır. Çoğu tevbe etmeden gitmiştir. Nitekim Mi'rac Gecesi onların bu acıklı hali Rasûlüllah Efendimize gösterilmiştir.
7. Berzah aleminde kandan bir nehir içinde tutulan ve kıyıya yaklaştıklarında ağızlarına taş atılan ruhlar.
Bunlar dünyada iken faiz verip alanlar, tefecilik yapıp başkasının, alın teriyle geçinenlerin ruhlarıdır.
Büyük Veli Abdülaziz DEBBAĞ Hazretleri de Tercümesini yaptığım El-İbriz adlı kıymetli eserinde, Berzah âlemi hakkında çok geniş ve doyurucu bilgi vermiş ve bu âlemin yedi tabaka olduğunu belirtmiştir. Adı geçen eseri tavsiye ederim.
O Halde İnsanoğlunun Dört Devresi Vardır:
1. Ana rahmindeki devre. Üç ayrı tabakadan meydana gelen ana rahmi hem dar, hem karanlıktır. Kur'ân buna «Üç Karanlık Karargâh» diyor.
2. Doğup ayak bastığı dünya devresi. Burada yavaş yavaş büyür, teklif çağına gelince saadet ve şekavetini hazırlar. Yani kendi iradesiyle ya dünyasını ma'mur, âhiretini mes'ud eyler. Ya da her ikisini berbat edip, kendi ateşini kendisi hazırlar.
3. Berzah âlemi devresi. Bu âlem, dünya, ana rahmine göre ne kadar büyük ve genişse, o da dünyaya nisbetle öylesine geniş ve büyüktür. Her ruh amel ve itikadına göre bu geniş âlemde yerini alır ve kıyametin kopmasını bekler,
4. Karar kılınacak âlem. Bu insan için dördüncü ve son devredir. Ya Cennette, ya da cehennemde karar kılar.
Dipnotlar
(1)-Yani Cahiliyye döneminde…
Kaynak
Kaynaklarıyla İslam Fıkhı-2. cilt
Celal Yıldırım
s: 93-98
Uysal Kitabevi-Konya
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?
İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden
HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ
Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid
ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR
“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme
UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE
Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş
MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR
İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi
MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP
Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti
NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER
Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi
NASIL BİR MAARİF?
Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî
GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER
Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır
HİCRET VE HAREKET
Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ
ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE
Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu
- HEKİM VE FİLOZOF GÖZÜ İLE RAMAZAN
- HÜZÜNLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİ GEZİSİ
- YİRMİNCİ ASRIN BAŞINDA ANADOLUDA PAZARIN NAMUSU
- BİZ DE RAHATSIZIZ
- "BANA KUR’AN YETER!”
- MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ
- MEZHEPLERE TÂBİ OLMAYANLAR
- ‘KADİR GECESİ BİN AYDAN HAYIRLIDIR’ NE DEMEKTİR?
- İKİ PEYGAMBERİN DOĞUM GÜNLERİ
- “BİR ALLAHSIZA CEVAP”
- YEDİ YAŞIN ÖNEMİ
- DÜŞÜLEN MÜHİM BİR HATA
- YALANCININ MUMU
- BEN OLACAKTIM Kİİİİİ
- AĞIRLIĞINI DUYMAK
- SON ASIRDA TASAVVUFTA TECDİD YAPAN ÜÇ ŞAHSİYET
- KURBAN KESMEK KİMLERE VÂCİPTİR?
- KURBAN
- DİLİMİZE BİR ŞEY OLDU
- NERDE O ESKİ GÜNLER
- YALAN DOLAN SONRASI YAPILAN ASKERÎ DARBELER
- BAYRAMLA İLGİLİ SÜNNET VE ADABLAR
- BİR KOLERA SALGINI HATIRASI; NURİYE ABLA
- “GUSL-İ İÇTİMÂİ”
- İMANIN ÇİÇEĞİ RAMAZAN ORUCU
- EVLİYA
- BERAAT GECESİ İLE ALAKALI ÜÇ YANLIŞ MESELE
- ALLAH’IN AHLAKIYLA AHLAKLANANLAR
- ATEİST, DEİST ve BİLİME DİN GİBİ İNANANLARA SORULAR
İman edip salih ameller işleyen kimseler için mağfiret ve bol rızık vardır.
Hac, 50
GÜNÜN HADİSİ
"Kur'an'ı seslerinizle süsleyiniz."
Ebu Davud
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...