HZ. RUFEYDE EL-ENSÂRİYYE (R.ANHA)
Allah Resûlü ile birlikte savaşlara katılıyor ve yaralıları tedavi ediyordu.
Allah Resûlü ile birlikte savaşlara katılıyor ve yaralıları tedavi ediyordu.
NESEBÄ°:
İbn Hişâm'ın ifadesine göre Hz. Rufeyde (r.anha) Eslem kabilesine mensuptur.
KÃœNYE VE LAKABLARI:
Rufeyde el-Eslemiyye olarak da bilinir.
BAZI ÖZELLİKLERİ:
Hendek savaşında, çok ilkel ve basit olmakla birlikte "Rufeyde'nin çadırı", askerî hastane olarak kullanılmış, yaralılar tedavi edilmek üzere oraya taşınmışlardır.
Hz. Rufeyde yaralı askerlerin bakımıyla ilgilenmesinin dışında ayrıca gönüllü olarak, sahipsiz Müslümanların hizmetine koşardı.
HAYATI:
Rufeyde (r.anha), tıp bilgisine sahip bir hanım sahabedir. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Efendimiz ile birlikte çeşitli savaşlara katılıp, yaralı askerlerimizi tedavi ederek onlara hizmet ediyordu. Siyerlerde Hz. Rufeyde'nin adının geçtiği meşhur olay ise Hz. Sa'd bin Muâz ile ilgili olanıdır.
"Hendek savaşında Hz. Âişe'nin (r.anha) korunduğu kalede Sa'd b. Muaz'ın annesi de birlikte korunuyordu. Hz. Âişe (r.anha) şöyle anlatıyor: "Ben kaleden çıkarak dışarıda dolaşıyordum. Arkamdan bir ayak sesi hissettim. Dönüp baktığımda Sa'd'ın, eline mızrağını almış, heyecanla çok hızlı bir şekilde gittiğini gördüm. Hem hızla gidiyor, hem de şu şiiri söylüyordu.
"Biraz bekle de savaÅŸa bir kiÅŸi daha yetiÅŸsin.
Vakit gelmişse ölümden niye korkalım."
Sa'd'ın annesi onu görünce: "Evlat koÅŸarak git, geç kaldın!" diye bağırdı. Sa'd'ın zırhı o kadar küçüktü ki iki kolu da zırhın dışında kalıyordu."Â
Hz. Âişe (r.anha) Sa'd'ın annesine: "Keşke Sa'd'ın zırhı büyük olsaydı" dedi. Tesadüf olacak ya, İbnu'l-Arkâ açık koluna nişan alarak mızrak attı, o da gelip ana damarı kesti."
Hendek savaşı bittikten sonra Peygamberimiz (aleyhissalatu vesselam) Sa'd'ın kavmine: "Yakından ziyaret edebilmem için onu Rufeyde'nin çadırına götürün" buyurur.
Hz. Rufeyde (r.anha), bu çadırda hemşirelik vazifesini ifâ ediyordu. Hz. Sa'd'ın tedavisiyle de özel olarak ilgileniyordu. Resûlullah Efendimiz de Sa'd'ın tedavisiyle ilgilenmekteydi. Bir şiş alarak Sa'd'ın yarasını dağlıyor fakat yara tekrar ağırlaşıyordu. Peygamberimiz (aleyhissalatu vesselam) tekrar yarayı dağlıyor fakat Sa'd'ın yarasında bir düzelme olmuyordu.
Resûl-i Zîşan (aleyhissalatu vesselam) akşam olunca Sa'd'ın tedavi olduğu çadıra uğruyor ve: "Gününü nasıl geçirdin?" diye soruyordu. Sabah olunca tekrar uğruyor ve: "Geceni nasıl geçirdin?" diye soruyordu.
Sa'd bin Muâz yarası iyice ağırlaşınca şöyle dua etti: "Allah'ım! Eğer Kureyş daha savaşa devam edecek olursa beni de hayatta bırak, çünkü senin peygamberine eziyet edip onu yalanlayan kişilere karşı savaşmaktan daha çok hiçbir kimseye karşı savaşmayı sevmiyorum."
Hakikaten de Allah (c.c) Sa'd'ın duasını kabul buyurdu. Medine'yi kuşatan kabileler yenilip geri çekilmek zorunda kalmışlardı.
Sa'd bin Muâz'ın yaraları iyice ağırlaşmıştı, Rufeyde açılan yaraları tedavi etmeye çalıştı. Damarı yakmakla ve üzerine kül koymak sûretiyle kanı durdurmaya çalışıyordu. Rufeyde çok çaba göstermesine rağmen kanın akmasını önleyemedi ve Sa'd şehit oldu…
Hz. Rufeyde'nin vefat tarihi hakkında bir bilgiye ulaşamadık.
HAKKINDAKÄ° HADÄ°SLER:
Mahmud b. Lebid'den: "Hendek günü Sa'd'ın bilek damarı yaralanınca Sa'd ağırlaştı. Onu Rufeyde'nin yanına götürdüler. Bunu duyan Hz. Peygamber, ziyaret etmek için onun yanına gitti. Biz de onunla beraber gittik. Hz. Peygamber o kadar hızlı yürüyordu ki, ayakkabılarımızın ipleri koptu. Abalarımız omuzlarımızdan düştü. Bazıları: "Ey Allah'ın Resûlü! Bizi yorgun düşürdün" dediler. Hz. Peygamber: "Sa'd'ı da, Hanzale gibi bizden önce gelip yıkamalarından korktum" buyurdu."
Hadis Hakkında Açıklama:
1- Hz. Rufeyde'nin çadırı hastane pozisyonunda olduğundan, savaşlarda yaralanan askerlerin tedavisi bu çadırda yapılmaktaydı. Hz. Sa'd'ın bakımı da Rufeyde'nin çadırında yapılmıştır.
2- Allah Resûlü (s.a.s): "Sa'd'ı da, Hanzale gibi bizden önce gelip yıkamalarından korktum" demesi ile meleklere işaret etmektedir.
KAYNAK
Nurgül Dere, Hanım Sahabîler, Kayıhan Yayınları, İstanbul, 2019.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
"Ey inananlar! Rabbinizden korkun.Çünkü kıyametin saatinin depremi cidden korkunç bir şeydir.”
Hac:1
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
“Âdemoğlu, kurban bayramı gününde kan akıtmaktan daha sevimli bir amelle Allâh’a yaklaşabilmiş değildir.
İ. Mâlik, Muvatta’, Kur’an 24; Tirmizî, Edâhî, 1; İbn-i Mâce, Edâhî, 3)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...