CENAB-I HAKK’IN İSİM VE SIFATLARI

Cenab-ı Hakk’ın sıfat-ı selbiye ve sıfat-ı subutiye adı altında sıfatları mevcuttur.


2011-09-08 11:17:14

Cenab-ı Hakk'ın sıfat-ı selbiye ve sıfat-ı subutiye adı altında sıfatları mevcuttur.

Selbî sıfatlar: Vücud (Var olması), Kıdem (Başlangıcı olmaması), Beka (Sonu olmaması), Vahdaniyet (Her şeye tesir etmesi), Muhalefetün lil-havadis (Sonradan olan şeylere benzememesi). Kıyam bi nefsihî (Varlığının kendinden olması)

Subutî sıfatlar: Hayat (Diri olması), İlim (Bilmesi), İrade (Dilemesi), Semi' (İşitmesi), Basar (Görmesi), Kudret (Gücünün yeterli olması). Kelam (Dilediğini ifade

etmesi), Tekvin (Yaratması).

NOT: Selbî sıfatlar Cenab-ı Hakkın zatı ile aynî olan sıfatlarıdır. Subutî sıfatlar ise, Cenab-ı Hakkın hem aynına hem de ğayrına delalet eden sıfatlarıdır.

Allah Teâlâ Hazretlerinin doksan dokuz ismi vardır ki, kâinat bu isimlerin tecellîlerinin tezahürleri ile doludur. Kur'an-ı Kerimden ve Hadis-i Şeriflerden çıkartılan bu isimler şunlardır:

Allah: Bu isim âlemdir ve İsm-i Azamdır.

Rahman: Herkese rızkını verendir.

Rahim: Müminlere merhamet edendir.

Melik: Bütün mevcudatın malikidir.

Kuddûs: Münezzeh ve çok temizdir.

Selam: Esenlik verendir.

Mü'min: Güven vericidir.

Müheymin: Gözetip, kollayandır.

Aziz: Ä°zzetlidir.

Cebbar: Düzeni bozulanı tanzim edendir.

Mütekebbir: En büyük odur.

Halik: Yoktan var edicidir.

Bari': Mütenasip var edicidir.

Musavvir: Her şeye ayrı bir şekil vericidir.

Gaffar: Bağışlayıcıdır.

Kahhar: GerektiÄŸinde kahredicidir.

Vehhab: Nimetlerini devamlı yağdırıcıdır.

Rezzak: Rızk vericidir.

Fettah: Müşkilleri kolaylaştırıcıdır.

Alim: Her ÅŸeyi bilendir.

Gabid: Sıkan ve daraltandır.

Basit: Açan ve genişletendir.

Hafid: Yüksekleri alçaltandır.

Rafi': Alçakları yükseltendir.

Muizz: Ä°zzet verendir.

Müzill: Zillete düşürendir.

Semi': Ä°ÅŸitendir.

Basir: Görendir.

Hakem: Hakkı yerine getirendir.

Adl: Çok adaletlidir.

Latif: Ä°ncelikli hareket edendir.

Habir: Her şeyden haberdardır.

Halim: YumuÅŸak huyludur.

Azim: Azametlidir.

Äžafur: MaÄŸfireti boldur.

Şekur: Rızası için yapılana mukabele edicidir.

Aliyy: Pek yüksektir.

Mugit: Zaruri rızkı mutlaka verendir.

Kebir: Pek uludur.

Hafız: Olan biteni muhafaza edicidir.

Hasib: Muhasiptir.

Celil: Celalet sahibidir.

Kerim: Keremi boldur.

Ragib: Her şeyi gözetleyendir.

Mucib: Duaya icabet edicidir.

Vasi': Müsaadekardır.

Hakim: Hikmet sahibidir.

Vedûd: İyilik ve ihsanda bulunandır.

Mecid: Şanı büyük ve yüksektir.

Bâis: Ölüleri diriltendir.

Åžehid: Her ÅŸeye ÅŸahittir.

Hak: Varlığını aynen koruyandır.

Vekil: Her kese vekildir.

Gaviy: Pek güçlüdür.

Metin: Çok sağlamdır.

Veliy: İyi kullarına velîdir.

Hamid: Yegâne övülmeye layıktır.

Muhsî: Ayrıntılarıyla bilendir.

Mübdî: İlk müsebbib ve yaratıcıdır.

Muid: İkinci defa yaratandır.

Muhyî: Diriltendir.

Mümit: Öldürendir.

Hay: Kendisi ölmez ve daima diridir.

Kayyum: Kâinatı idare edendir.

Vacid: İstediğinde bulandır.

Macid: Cömertliği boldur.

Vahid: Tektir.

Samed: Hiç bir şeye ihtiyacı yoktur.

Kadir: Her şeye gücü yetendir.

Muktedir: Kuvvet sahiplerine gücü yetendir.

Mukaddim: İstediğini öne alandır.

Muahhir: İstediğini geriye bırakandır.

Evvel: Ä°lk odur.

Ahir: Son odur.

Zahir: Aşikâr odur.

Batın: Gizli odur.

Vâlî: En büyük idarecidir.

Müteâlî: Beşerî keyfiyetin üstündedir.

Berr: İyiliği bol olandır.

Tevvab: Tevbeleri kabul edendir.

Müntegim: İntikamını alıcıdır.

Afüvv: Bağışlaması boldur.

Rauf: Pek re'fetlidir.

Malik ül-mülk: Mülkün ebedi sahibidir.

Zülcelal-i vel-ikram: Büyüklük ve kerem sahibidir.

Muksit: İşleri denk yapıcıdır.

Hâdî: Hidayet vericidir.

Bedi': Emsalsiz yaratıcıdır.

Cami': İstediğini toplayandır.

Ğaniy: Çok zengindir.

Bakî: Varlığının sonu yoktur.

Muğnî: İstediğini zengin edicidir.

Vâris: Servetlerin sahibidir.

Reşid: İşini dosdoğru yapıcıdır.

Sabûr: Çok sabırlıdır.

Mâni': İstediğinde mânî olucudur.

Dârr: Elemleri yaratandır.

Nâfi': Menfaatleri yaratandır.

Nur: Âlemleri nurlandırandır.

Allah Teala'nın sıfatları zatının lazımıdır. Esması da sıfatlarının lazımıdır. Esma-i ilahînin tecellîsi, zatının iradesi doğrultusunda mahlûkatta tecellî etmiştir. Bu nedenle büyük sanatkâr sanatını teşhir etmiş ve bu sanatı takdir etme veya etmeme iradesine sahip şuurlu varlıklar olan insanları ve cinleri yaratmıştır. Bunların da sanatkârı takdir etme veya etmeme neticesi, cennetlik veya cehennemlik olacakları bir hakikattir. Bu cebrî yaradılıştan ötürü bir kimsenin şikâyetçi olabilmesi mantığa ve fıtrata ters ve muhaldir. Zira hiçbir şey yokluğa tatbik edilemez. Varlığın zıddı yoktur. Varlık bizatihi bir değerdir. Bu itibarla her türlü iyi ve kötü hal üzerine varlık, yokluğa göre nimettir. Çünkü yokluk yok olduğu gibi, tarif dahi edilemez.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Al-i Ä°mran,139

"Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer hakikaten inanıyorsanız, muhakkak üstün olan sizsinizdir."

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

"Şüphesiz Allah, verdiği nimetin eserini kulunun üzerinde görmek ister."

Tirmizî.

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI