KIYAMET VE AHÄ°RET

Öldükten sonra dirilmek (Ba'sü-ba'delmevt) Allah’ın(C.C.) sıfatlarının anlaşılabilmesi ile kavranacak bir hadisedir. Cenab-ı Hakkı kudret sahibi bilen ve O'nun ol demesi ile her şeyin olabileceğini kabul eden bir kişi için (Şayet Kuran-ı Kerimde haşirden ve neşirden bahsedilmişse ki, bahsedilmiştir.) öldükten sonra dirilmek


2011-10-09 05:38:20

Öldükten sonra dirilmek (Ba'sü-ba'delmevt) Allah'ın(C.C.) sıfatlarının anlaşılabilmesi ile kavranacak bir hadisedir. Cenab-ı Hakkı kudret sahibi bilen ve O'nun ol demesi ile her şeyin olabileceğini kabul eden bir kişi için (Şayet Kuran-ı Kerimde haşirden ve neşirden bahsedilmişse ki, bahsedilmiştir.) öldükten sonra dirilmek, yeni ve ebedî bir hayata başlamak demek olan ahirete iman çok basit ve kabullenilmesi çok kolay bir hadisedir.

Çünkü bütün peygamberler, bütün semavî kitaplar, bütün din âlimleri, bütün evliya öbür dünyanın varlığında ittifak etmişler ve beden-ruh beraber olarak tıpkı dünyadaki gibi, ancak ebedî bir hayatın, cennet ve cehennem hakikati olarak mevcut olacağına işaret ve delalet etmişlerdir.

Naklen bu hakikat böyle olmakla beraber, aklen de bilinir ki; Allah Teâlâ hariç her şeyin bir başlangıcı ve bir de sonu vardır. Dünyanın da bir başlangıcı olduğuna göre, sonu da olacaktır. Bu son da dinlerin ifade ettiği kıyamet ve ahirettir.

Zaten termodinamik ve astrofizik kanunları ilmen de mevcudatın bir gün son bulacağına dair nazariyeler ileri sürmektedir. İnsandaki sevme, sevilme, üzülme, acıma vb. birçok duygunun hep karşılığı var ama ebedî yaşama hissinin karşılığı bu âlemde yoktur. Bu husus, nasıl ahiretin varlığını zarurî kılıyorsa aynen öyle de; kiminin haklı ve kiminin de haksız olarak göçüp gittiği bu dünyadan sonra bir âlem mutlaka olacak ki, adalet-i mutlak tecellî etsin ve haklı haksız birbirinden iyice ayrılsın.

Aksi takdirde yaratıcının adaletli olmadığı ve kâinatın zulüm üzerine kurulduğunu kabul etmek gerekecektir. Hâlbuki Allah Teâlâ adil-i mutlaktır ve dünyada karşılığı te'hir edilen bir kısım büyük günahlar ve sevapların karşılığını vereceği bir başka âlemi mutlaka yaratacaktır ki, o âlem de ahirettir.

Kışın solan ve kuruyan dalları, yazın yeşerten ve meyvelendiren Allah Teâlâ, kıyamet kışından sonra ahiret yazı ile de ba'sü-ba'delmevt hakikatini gerçekleştirecektir. Bir sperm hücresinden insan oluşumuna zemin hazırlayan güç, "Acbüzzeneb" diye tabir edilen, kişinin çürümeyen, kendi mevcut asli genlerinden onu tekrar diriltmeye kadirdir.

Kıyametin ne zaman kopacağı haber verilmemiştir. Ancak bir kısım emarelerine işaret edilmiştir. Kuran-ı Kerim'de geçmişte cereyan eden Nuh tufanı ve emsali küçük kıyametlerde genel olarak alametlerin, ahlakın iyice yozlaşması ve şirkin yayılması gibi hadiseler olduğunu görüyoruz. Katilliğin, hırsızlığın, fuhşun, kumarın ve içkinin iyice yaygınlaşması ve neticede insanın tamamen faziletten ve haysiyetten mahrum kalması ve artık hilkat (Yaradılış) gayesinin ortadan kalkması ile sarhoş ve gayesiz kalan kürenin kafasını başka bir seyyareye vurarak kıyameti koparması muhtemeldir.

Çünkü Kuran-ı Kerim kâinata akıldır ve O'nsuz bir medeniyet mümkün değildir. Zamanımızda, zikredilen durum sureten mevcut olsa da, sireten iyiye bir gidiş vardır. Bu itibarla ehl-i tahkikin tesbitlerine göre küre-i arzda yeni bir maddî-manevî diriliş söz konusu olacak ve tüm insanlık son bir kez daha Muhammedî ahlakla yüzleşecek ve onunla bütünleşecektir. Kıyamet ortamı belki de ondan sonra oluşacaktır. Zira Hz. Peygamber "Kıyamete bir gün de kalmış olsa, Allah Teâlâ o günü uzatacak ve ümmetime bir hâkimiyet verecektir" buyurmaktadır.

İslam inancında ve tüm semavi inanışlarda keyfiyeti farklı olmakla birlikte kıyamet hakikati mevcuttur. Geçmiş ümmetler döneminde yaşanmış olan küçük kıyametler, bozulan toplumların yeniden ahlakî zemine oturtulması için ilahî bir ders niteliğini taşırlar. Bu açıdan insanlar arasında aslolan sulh olmakla birlikte, bazen sulhe sebeb olabilecek savaşlar kaçınılmazdır. Gün gelecek ve maddi-manevi iyice çürüyen ve kokuşan dünyamız büyük kıyametle karşılaşacak ve bunun neticesinde hakikî anlamdaki iyiler ve kötülerin ayrıldığı, Cennet ve Cehennemle örülmüş öbür dünya mutlaka kurulacaktır.

Kur'an-ı Kerim bu küreye adalet ve hikmet kazandıran küllî bir akıldır. Kur'an bu yönleriyle hâkimiyet ve hükümranlık mevkiinden tamamen uzaklaşınca, akılsız kalan bu küre bir sarhoş gibi gidip başka kürelere toslayacak ve evrenin birbirine girmesiyle umumî kıyameti koparacaktır.

Kıyametin belli başlı büyük alametleri:

Sedd-i Zülkarneynin oluşumu.

Ye'cüc -Me'cucun istilası.

Deccal ve Süfyanın hurucu.

Ä°sa ve Mehdinin zuhuru.

Dabbetülarz'ın çıkışı.

Materyalist felsefe ile Batının çöküşü ve İslam âleminin de sarhoş oluşu.

Ölçü ve tartılara büyük hileler karıştırılarak ticaret ahlakının tamamen bozulması.

Yüksek binaların ve zinanın çoğalarak, kent hayatının yozlaştırdığı bir toplum yapısının meydana gelmesi.

Ebeveyn haklarının devre dışı bırakılarak, aile hayatının dejenere edilmesi.

Güneşin batıdan doğuşu ve doğudan batışı ki, bu alametten sonra imanın kabul edilmeyeceği Peygamberimiz tarafından bildirilmiştir. Bu hâdise ya aynen (Fizikî) meydana gelecek yahut da Batılı bir gücün insan hakları namına İslamiyeti referans göstermesiyle oluşacaktır. Ancak Batı hatırına hakkı kabul Allah nezdinde hüsn-ü kabul görmeyecektir. Çünkü bu hakkı kabul iman ifade etmeyecektir.

NOT: Bu alametlerin hepsi te'vil yolu ile anlaşılır. Yoksa aynı ile tahakkuku imtihan sırrını bozar.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmî delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır.

Lokman,6

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Berâe (r.a.) şöyle rivayet etmiştir: "Müminlerden (özür sahibi olanlar dışında) (evlerinde) oturanlar ile Allah yolunda malları ve canları ile savaşanlar bir olamaz."

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI