MERHUM NAZIM AKKURT AĞABEYDEN İKİ HATIRA
Geçen günlerde, seksen sekiz yaşında vefat eden Ağrılı Nazım Akkurt ağabeyin anlattığı iki hatırayı sizlerle paylaşmak istedim.
Takdim
Geçen günlerde, seksen sekiz yaşında vefat eden Ağrılı Nazım Akkurt ağabeyin anlattığı iki hatırayı sizlerle paylaşmak istedim. Allah rahmet eylesin, taksiratını affeylesin. Âmin. Salih Okur/cevaplar.org
BEŞER ZULMEDER, KADER ADALET EDER
Nur talebesi olmaktan hapishanede mevkufen bulunduğum sırada, bizim Cuma cemaatinden 35 sene hüküm giyen bir mahkûm vardı. Bu zat bir kız kaçırmaktan hüküm giymişti.
Namazdan sonra, Risale-i Nur okuyorduk. O kardeş de bizimle beraber dersi dinledi. Fatiha'dan sonra bana dedi ki; "hocam, sen bugün yarın tahliye olursun. Bana bir yardımda bulun. Kızın babasıyla konuş. İcabında evlenmemizi temin et, ben bu cezadan kurtulayım" dedi.
Ben de imam olarak nazımı çeker diye latife ettim. Dedim ki; "ulan, hem namuslu bir ailenin kızını kaçırıp, dağda bir hafta tutarsın. Şimdi de af edilmeni ve kızı almayı istersin. Bu ceza sana tam adaletlidir. Yerinde dur" dedim. O anda mahkûm ayağa kalkarak, Kur'an-ı Kerim'i ayaklar altına attı ve Kur'an'ı çiğneyerek ağladı. Biz bu hadise karşısında titredik.
Tam o anda dedi ki; "bu Kur'an-ı Kerim beni çarpsın ve beni ömür boyu süründürsün ki, ben o kızı dağa götürmedim. Ve tekrar yemin ederim ki ben o kızı hiç görmemiştim. Tanımıyordum, mahkemeye gelip benim aleyhimde ifade verince tanıdım. O kız benim dünya ve ahiret anam, bacımdır" dedi, ağladı.
Ben hayret ettim. "Acaba Cenab-ı Hak bu zulme nasıl razı oldu? Ve bu adamı suçsuz yere 35 seneye mahkûm ettirdi" diye hem üzüldüm, hem ona döndüm ve sert bir ağızla; "Hasan doğru söyle. Allah zulümden münezzehtir. Sen ne yaptın? Adam mı öldürdün? Gasb mı yaptın? Köy mü yaktın?" dedim.
Adam ağlamasını kesti ve bir "ah" çekerek dedi ki; "ben başka çok namuslu ve tanınmış bir adamın kızını zorla kaçırdım. Ve dağda bir hafta tuttum. Sonra kızı götürüp köyün kenarına bıraktım. Kızın babası(bir şeyin şuyuu vukuundan beterdir) diyerek kimse bu hali bilmesin diye, kızının dayısının yanında olduğunu komşulara söylemiş ve kimseyi şikâyet etmemişti. Ben de rahat rahat o suçu işlediğim halde bıyıklarımı bükerek dolaştım" deyince, ben secdeye kapanarak "Cenab-ı Hak zulümden münezzehtir, adaleti mutlaktır" diyerek, o çocuğa da "sen bu cezayı hakk etmişsin. Adalet böyle tecelli ediyor. Sen başka namuslu adamın kızını kaçırdın. Adam şikâyetçi olmadı, sen cezadan kurtuldun. Ama adil olan kader-i ilahi bu zulmü kabul etmedi. Aynı suçu işlemediğin halde işlemiş gibi ceza aldın. İşte kaderin adaleti güneş gibi görünüyor" dedim.
Şu anlattığım hadisede kader adalet etmiş, adam da cezalandırılmış. Ceza aldığı suçtan masumdur ama gizli kalan suçu da kader cezasız bırakmamış. Hâkim zulmetmiş, kader adalet etmiş.
ŞEYTANIN BÜYÜK BİR GÜCÜ VAR MI?
Bir zaman Ağrı'da 11 yaşında Billo isminde bir çocuk vardı. Hırsız, asi, eşkıya bir karakteri vardı. Bir gün eline bir şişe benzin ve kibrit almış, "ben yangın çıkaracağım, her yeri yakacağım" diye Ağrı'da herkesi müteyakkız etmişti. Şehri tehdit eden bu tehlikeye karşı, polis teşkilatı tam kadro harekete geçmiş, Billo'yu arıyorlar. Şehir hoparlörleri devamlı yayın yaparak "aman dikkat edin, yangın çıkacak" diyorlar, "herkes evine iyi baksın" diye talimatlar veriliyordu.
Bu da yetmiyormuş gibi tümen komutanlığı devriyeler çıkarmış, bir taraftan da Billo'nun babasını arayıp buluyorlar, ona rica ediyorlar ve "çocuğunu bul ve muhafaza et" diyorlardı.
İşte et tahrib-ül eshel (tahrip kolay) olduğu için, bir kişi bir vilayeti rahatsız ediyor. Burada failin zayıf ve küçüklüğü mevzu bahis değil, çıkması muhtemel felaketin büyüklüğü nazara alındığından, bir çocuğun yapma ihtimali olan bir tahribata karşı binlerce koruyucular harekete geçiyorlar, yine önlemenin zorluğu için babasından ricada bulunuyorlar.
Şurada bir noktayı izahın da faydalı olacağını zannediyorum. Şöyle ki; yine Ağrı'da bir banka müdürü o sıralar beni görünce şöyle demişti; "Allah var, amenna inanıyorum. Allah'ın koruyucu melekleri de var. Allah kitaplarıyla, peygamberleriyle, âlimleriyle, salih kullarıyla, şeytandan korunmak için mütemadiyen insanları uyarıyor. "Şeytandan bana sığınınız" diyor. Demek ki şeytanın büyük bir kuvveti var."
Ben de dedim; "Tahrip kolaydır. Bak müdür bey, Billo 1o yaşlarında bir çocuk. Ondan korunmak için emniyet, askeriye, sivil halk hep harekete geçtiğini sen de biliyorsun. Bu hal o çocuğun kuvvetinden değil, tahribatının büyüklüğündendir. Aynen bunu gibi şeytanın da kuvveti ve gücü yoktur. Sadece tahribat kolay olduğu için bir kibritle bazen bir mahalle yakılabilir. İşte Cenab-ı Hak bu tahribatı önlemek için insanların müteyakkız olmasını emretmiştir."
Müdür bey bu izahımdan çok memnun oldu ve "ben bunu hiç düşünmemiştim. Şeytanın kuvvet sahibi olduğunu zannediyordum. Demek ki şeytanın da Billo gibi zayıf bir şey olduğunu anladım. Allahu Teala'nın şeytanın şerrinden korunmak için büyük tahşidatını anladım" dedi.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
Ahmed Uşaklı, 2012-01-23 05:06:45
Salih abi, Allah senden razı olsun.. Başka hatıralardan kaydettiklerin var ise yayınlarsan seviniriz.. Antalyadaki kardaşınız Ahmed
Bu yoruma katılıyor musunuz ?
DİĞER YAZILAR
ALİ SERT HOCAMIZIN BANA ÇOK TESİR EDEN BİR HÂLİ
1 Mayıs 2017 Pazartesi akşamı Ali Sert Hocamız kalp krizi geçirmiş, Antakya Devlet Hastahanesi
HAKİKATLARI HURAFELERLE ZAYİ ETMEMEK LAZIM
Merhum Mehmed Kırkıncı Hocaefendi’nin yeğeni Muhammed Kırkıncıoğlu beyefendi anlatıyor;
MERHUM FIRINCI AĞABEYLE ALAKALI MÜTEVAZI BİR HATIRA
Geçen hafta Rahmet-i Rahmana uğurladığımız merhum Mehmed Nuri Güleç veya ismini unutturan ta
VAHDET YILMAZ AĞABEYDEN GÖZ YAŞARTAN BİR HATIRA
Prof. Dr. Ahmet Akgündüz hocamız Erzurum’da okuduğu 1970’li yıllarda başından geçen bir
MOLLA ABDULLAH DOĞRU HOCAEFENDİYLE İLGİLİ BİR HATIRA
Değerli hocam Alaaddin Başar beyin Molla Mehmet Zahid Hocaefendinin babasıyla ilgili kıymetli bi
BEKİR HAKİ EFENDİ’DEN BİR HATIRA
Sadık Albayrak beyefendi anlatıyor: “Bir gün merhum Bekir Haki (Yener) Hoca’yı ziyaret etmi
MÜCAHİDE BİR ANNENİN OĞLUNA MEKTUPLARI
1971’in sıkıyönetim ortamında Balıkesir’de bir ahbabının evinde sabah namazı kılarken s
KALPLERE YASAKÇI KOYMADIKÇA
Vahdet Yılmaz Bey anlatıyor; “1969 seçim çalışmaları için devrin başbakanı Erzurum’a g
‘HEM SİZ İSTİFADE EDİN HEM BİZ’
Cuma Kurnaz Ağabey’in çok geniş bir aile çevresi vardır. Reyhanlı’daki çevresinin yanınd
ŞİKÂYETİM YOK, AĞRILARIM VAR
Allah” demenin suç olduğu zamanlarda, Risale-i Nur’un ve üstadın yılmadan usanmadan avukatl
“BİZ KABUL ETTİK”
Hacı Baki Bingöl, 1975’li yıllarda, Risale-i Nur okuduğu için Hınıs Hapishanesi’nde yatma
- ÜSTADIN HASSASİYETİ
- MERHUM NAZIM AKKURT AĞABEYDEN İKİ HATIRA
- PROF. DR. AŞRATİ SÜLEYMAN’IN BEDİÜZZAMAN’I TAVSİFİ
- “HER MEZARLIKTA BİZDEN BİRİSİ OLSUN”
- SUNGUR AĞABEY'İN NAMAZ HASSASİYETİ
- SUNGUR AĞABEY'İN HİZMET ŞUURU
- KÜÇÜK KAHRAMAN
- MİNARENİN BAŞINDA
- SONRA NE OLACAKTIM
- HASTALIĞIN İLACI
- KÖY HARMANLARI
- SAĞIMDA ÜSTAD VARDI
- HİZMETİN İÇİNDEN
- BÜYÜK CEVŞEN
- SİZİN HİZMETİNİZE İHTİYAÇ YOK
- NUSRET HOCA’NIN HASTALIĞI
- ÜSTADIN MUHAFAZA OLDUĞU ÜÇ ŞEY
- ASACAK BİR ÇİVİM YOK
- BEDİÜZZAMAN’I ZEHİRLEYEN SAĞLIK MEMURUNUN İTİRAFI
Herhangi birinize ölüm gelip de: Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam! demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan harcayın
Münafikün, 10
GÜNÜN HADİSİ
"Kişi, dostunun dini üzeredir. Bu nedenle, kiminle dost olacağına dikkat etsin!"
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...