UMRE NOTLARI
Kâinatın kalbinden, yeryüzünün ilk mabedinden, Âlemlerin Rabbi’nin evinden yazılacak bir yazıda nelerden bahsedilebilir? Ya da madde ile mana arasında bir berzah olan bu kudsi mekânda hissedilebileceklerin milyonda birini hissedemeyen bir kalb sahibi neler yazabilir?
Kâinatın kalbinden, yeryüzünün ilk mabedinden, Âlemlerin Rabbi'nin evinden yazılacak bir yazıda nelerden bahsedilebilir? Ya da madde ile mana arasında bir berzah olan bu kudsi mekânda hissedilebileceklerin milyonda birini hissedemeyen bir kalb sahibi neler yazabilir?
İnsan, akılların muallimi ve kalblerin sevgilisi olan Rahmet Peygamberi'nin dünyayı teşrif ettiği bu şehirde sanki bazı kavramların içini daha bir doldurabilme imkânı bulabiliyor.
Tevhid, bunların ilki belki de. Burada herkes, "Din Gününün Sahibi" ve "Her Şeyin Anahtarı Yanında Olan" dışında hiçbir kimseden karşılık ummadan ilk insanın inşa ettiği ilk mabet etrafında tavaf ediyor. Her bir mü'min "Göklerin ve Yerin Yaratıcısı"nın mikro ve makro âlemlerde koyduğu kanunlarda işleyen, bir atomun çekirdeğinde ya da hızla hareket eden bir gezegende sanki. Hepsi Yaratıcı'yı takdis ederek dönen semazenler gibi. Dillerden "Bir" dökülüyor; akıllarda "Bir" var; kalblerde "Bir." Tek-Bir olan celal sahibi Rabbe tekbir getiriyorlar. "Sen Bir'sin, ortağın yok, mülk Senin, hamd Sana has, öldüren de Sen'sin, dirilten de, hayır Sen'in elinde." İşte Kabe insana böyle bir Tevhid dersi veriyor. Bakış ve niyetlerin kesretten vahdete çevrildiği bir "Tevhid Okulu" oluveriyor.
Burada Uhuvvet, yani kardeşlik de yeni anlamlar kazanarak zenginleşen kavramlardan biri oluyor. Arz'ın hemen her tarafından koşup gelen, renkleri başka, adetleri farklı, coğrafyaları muhtelif inananlar, "Mü'minler ancak kardeştir" ayetini beden dilleriyle tasdik ediyorlar. Aynı İlah'a ibadet eden, aynı Nebi'ye Salâvat gönderen omuz omuza, diz dize olan "kardeşler" birbirlerine manen destek verip davalarını halen tasdik ediyorlar.
Bu "emin" beldede anlamını tam kazanmış bir "Emniyet" göze çarpıyor. Mü'minler, gündüzün herhangi bir vaktinde ya da gecenin herhangi bir saatinde kalkıp Rahim olan Rablerinin emniyetli kıldığı bu beldedeki Mescid-i Haram'a gelip O'na kullukta bulunabiliyorlar. Bu, sanki gerçek "emniyet güçlerinin" ne olduğunu insana bir kez daha düşündürüyor.
İnsan, kalbinin en izbe odalarına, ruhunun en dar koridorlarına bile uhrevi kokuların sinmesini sağlayan duyguları yaşatan bu mukaddes şehirden ayrılmakta zorlanıyor. "Keşke" diyor, "bundan sonra da burada olduğu gibi O'ndan başkasının kapısını çalmasam, O'ndan başkasını görmesem, hep şöyle diyebilsem İbrahimvari: -La Uhibbul Afilin- batıp gidenleri sevmem."
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
BAŞKA GÖRÜNDÜ
Bir gün bir göletin arkasında bir vadinin yamacında oturmuş karşı yamaçtaki ağaçları seyr
DİZ ÜSTÜ OTURMAK
Bundan elli yıl önce köyde otururduk. Ekmeğimizi annem tandırda pişirirdi. Önce diz üstü
EDEPSİZLİĞİN ADI ERGENLİK
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla... Hacı hacıyla Mekke’de, derviş dervişle tekkede, e
ANNE KARNINDAKİ BEBEĞİN RABBİYLE DİYALOĞU
Anne karnındaki bir bebeğin ağzı vardır, gözü vardır, kulağı vardır, eli vardır, ayağı
SİGARALI GENÇ VE BEN
Yolcu minibüsünün içindeyim. Çarşıdan Fakülteye gidiyorum. Bir durakta kahvehaneden çıkan
EY HER YERDEN GÖRÜNEN VE HER YERDEN GÖREN! SENİ İSTİYORUM!
Namaz için kalkmıştım. Kıyamda durdum, kâinatı kıyamda gördüm. Rükûa vardım, kâinatı
YOLA ÇIKMAK
Biraz sonra yola çıkacağız. On bin metre yükseklikten, üç bin kilometre yol kat edeceğiz. Bu
KAPTANLIK KOLAY BİR ŞEY DEĞİLDİR
Stuttgart Hava Limanı’nın alt katında bütün dinler için ayrılan ibadethanede namaz kılarke
ARABAYI UNUTTUM
Unutmak çok kötü bir şeydir. Bu gün çarşıdan gelirken bir yerde arabayı park edip bir iki
İŞTE KOLAY KÂRDA ÇOK
İşte cemaatle namaz kılma hareketi, kaptanı imam olan mescit botuna binerek en emin arkadaşlarl
GÖKÇEADA DEPREMİ
Belirtilen tarihte bütün Ege’de ve dolayısıyla Tavşanlı’da çok şiddetli bir deprem oldu.
- 24 SAAT MİSAFİR KALDIĞIM ANKARA
- İMTİHAN SADECE BİR “TIK”LAMAKTIR
- GENÇLER İÇİN HAYAT REÇETESİ
- KILDAN İNCE KILIÇTAN KESKİN
- HATALAR ÜÇ ÇEŞİTTİR
- ARILAR SADECE BAL YAPMAZ
- ANADOLU ANNELERİNİN BİR “YAVRUM” DEYİŞİ VAR Kİ!
- BİR PAZAR YORGUNLUĞU
- DÜN GECE GÖKYÜZÜNDEN BAKTIM SANA ANKARA
- BİR TİCARET
- MARS GEZEGENİ İLE HASBİHAL
- NİÇİN BAKTIN BANA ÖYLE?
- RÜYADA NÜBÜVVET MÜHRÜNÜN HATEMİ OLAN ZATI GÖRSEM
- KUR’AN’A GÖRE BEŞ BİLİNMEYEN
- KAFASI ZEKÂ FIŞKIRAN ÇOCUĞUN SORULARI
- HİKMET
- HZ. İBRAHİM’İN, HZ. MUHAMMED’DEN İSTEDİĞİ
- MEYVEYİ AĞAÇ, AĞACI ÇEKİRDEK, ÇEKİRDEĞİ DE ALLAH YAPIYOR; PEKİ, (HÂŞÂ), ALLAH’I KİM YAPIYOR?
- SÜBHANALLAH, ELHAMDULİLLAH, ALLAHUEKBER
- GÜZEL İNSAN
- BİR KARADENİZLİNİN PEYGAMBER SEVGİSİ
- ASMA, ÜZÜM - İKİ GÖZÜM
- EŞREF-İ MAHLÛKAT
- HER AN KAZANMAK VEYA KAYBETMEK
- NAMAZDAKİ GİZEM
- ÇIKIŞI OLMAYAN SON YOL
- KİRAZ ÇİÇEKLERİ
- “GİTTİ GİDİYOR”DAN BİR NAMAZ ALMAK
- “BİÇARE GENÇLER”
Şüphesiz o, korunmuş bir kitapta (yazılı) olan pek şerefli/değerli Kur'an'dır ki O'na temiz olanlardan başkası dokunamaz.
(Vakıa, 77-78-79)
GÜNÜN HADİSİ
Kim Allah'ın Kitabını öğrenir ve sonra da onda bulunanlara uyarsa, Allah onu, dünyada dalaletten çıkarıp doğru yola sevkeder, ahirette de kötü hesabtan korur
Ravi:İbnu Abbas(r.a.)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...