ATALARININ İZİNDEN GİDENLER

Öndekinin izinden gidenler hiçbir zaman izinden yü­rüdüğünü geçemezler. Onun içindir ki, Allah (c.c.) in­san aklının diğer insanlara hâkimiyetini yasaklamış. Herkes Rabbine tabi olacak. Rabbe giden yolda da her­kesi yarışa davet etmiş ve “Rabbinizin mağfiretine ve cennete doğru koşunuz” buyurmuş. (Hadid 21, Ali İmran 133)


2012-10-31 19:24:48

Öndekinin izinden gidenler hiçbir zaman izinden yü­rüdüğünü geçemezler. Onun içindir ki, Allah (c.c.) in­san aklının diğer insanlara hâkimiyetini yasaklamış. Herkes Rabbine tabi olacak. Rabbe giden yolda da her­kesi yarışa davet etmiş ve "Rabbinizin mağfiretine ve cennete doğru koşunuz" buyurmuş. (Hadid 21, Ali İmran 133)

Bu koşuda kimsenin diğerine üstünlüğü yoktur. Üs­tünlük koşuda gayret gösterenlerin­dir. Peygamber ve ona uyanlar bu yola basi­retle çağırırlar. İnsanların körü körüne gelme­sini istemezler. "De ki: İşte benim yolum budur. Basi­retle Al­lah'a çağırırım. Ben ve bana uyan­lar..." (Yusuf 108) Akıllarını kullanıp basi­retle Allah'ın yolunda olama­yanlar ise;"Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uya­rız" dediler. (Bakara 170)

Babam rahmetli: "Oğlum köyde akıl gerekmez. Sa­bahleyin köylü tarlaya giderse sen de tarlaya git. Bağa giderse bağa git" derdi. Köyde akılsız yaşamanın zararı az olur. Ama toplumsal olaylarda önde gidenler uçu­ruma doğru gitmişler, cehenneme düşmüşler geriye dö­nüp haberde verememişlerse.. İşte buna da işaret ediyor Rabbimiz ayetin deva­mında: "...Ya ataları bir şey düşünmeyen ve doğruyu bulamayan olsalar da mı?" buyu­rur.

Atalarını izinde gidenler, Allah'ın yolundan giden­lere "yahu gel şu işi yapıverelim günahı bana olsun" diyorlar. Rabbimiz bu sözünde çok eskilere dayandığını haber verir (Ankebut 12) Ya onların atalarının izinden gitmezsek ne olur?

O zaman yeni imansızlar, eski imansızların dedikle­rini tekrarlıyorlar. "Ya bizim (dinsizlik) dinimize dönersiniz veya sizi yurdumuzdan çıkarırız" (İbrahim 19)

Geçmiş zamanlarda Nuh'u, başta oğlu ol­mak üzere kendi kavmi, ibneler Hz. Lut'u, Nemrut Hz. İbrahim'i, Firavun Hz. Musa'yı, Mekkeliler Hz. Peygamberi yurtlarından çı­karmışlar ama çok geçmeden bu pey­gamber­ler geri gelip müşriklerin yurtlarına sahip ol­muşlar. Bu ayetin devamında Rabbimiz: "Zalimleri helak edeceğiz ve sizi onların yurduna yer­leştireceğiz" bu­yurur.

Müslüman olduğu halde imanı zayıflardan bir kısmı "Amerikan askeri gücü karşısında bizim duracak der­manımız yok" diyorlar. Bunlar, kâfir komutan Calut'un askerleri kar­şısındaki Müslüman komutan Talut'un as­ker­leri arasındaki imanı zayıfların;  "Bu gün Calut ve ordusuna karşı bizim dayana­cak gücümüz yok" diyenlerin söyle­diğini tekrarlıyorlar. (Bakara 249)

Ama Kur'an-ı Kerimden öğrendiğimize göre; Talut o azıcık ordusuyla Allah'ın izniyle Calut'a galip gelmiş­tir.

Hz. İsa'nın getirdiği mesaj zalim Roma'nın ordula­rını Müslüman etmiştir. Bir avuç deve çobanı Arap, Müslüman olduktan sonra dün­yanın iki imparatorlu­ğuna (Pers ve Bizans) son verdiler. Kudüs'te ve Kadisiye'de ALLAHU EKBER=EN BÜYÜK ALLAH'TIR dediler. İnşallah Beyaz Sa­ray'ın tepe­sinde Bilâl'lerden birinin ezan okuması da pek uzak de­ğildir.

Burada hatırınıza "Bizim şu cılız gayretle­rimizle mi?" sorusu gelebilir. Arkadaşlar! Saatte yirmi kilometre hızla gi­den do­zere, karşı yönden gelen ve saatte iki yüz kilometre hız yapan soyguncunun taksisi çarparsa, kendisini helak etmede birinci dere­cede kendisi yardım etmiştir.

1959 yılında Türkiye'ye gelen Amerikan reis-i cum­huru hava alanından köşke üstü açık bir Amerikan ara­basıyla yol boyunca sevgi gösterileriyle gelmiş. Ara ara arabası durdu­rulmuş ve folklor ekipleri oyunlar sergi­lemiş. Otuz iki sene sonra Amerikan reis-i Cum­huru Tür­kiye'ye geldiğinde birkaç tane yol güzergâhı hazırlan­mış, zırhlı arabalara başka­nın benzerleri ayrı ayrı bindi­rilmiş, bin Ame­rikan polisi ve Türk polisi güvenliğini sağla­mıştır. Nereden nereye. Her geçen gün güven duy­gusunu artıracak yerde bütün kinleri üzerine çekmişler.

İtalya'daki futbol olimpiyatlarında Ameri­kan ve İn­giliz kalelerine giren her top da sek­sen bin seyirci topu atan kim olursa olsun al­kışlamıştır. Hâlbuki Amerika, o seksen bin seyirciye kapılarını açıverse hepsi oraya koşacak. Hay­ranlıkla kin ve nefret bir arada.

Eskiden komünist olup da şimdi Ameri­kancı olanlar: "Amerika'nın durumunu yeni­den irdelemeliyiz. Altmışlı yılların sömürü anlayışı yok oldu. Bilgisayarlar, robot­lar, tek­noloji çıkalı alın teri sömürüsü yapılmıyor" diyorlar.

Müslüman birinci derecede şahsiyet sömü­rüsüne kar­şıdır. Madenler ve alın teri sömü­rüsü şahsiyet sömürü­sünden sonra gelir. Adam çıkıyor: "Anayasalarınız be­nim yasaya ters düşmeyecek. Askerin nizamnamesi ben­den alınacak. Otelleriniz benim vatandaşımın rahat edeceği şekilde hazırlanacak. "Amerikan barı" olmayan otellere yıldızlı ruhsat verilme­yecek. İçki içmeyenler yönetici kadrolarına getirilmeyecek. İslam'ın devlet olması fikri öldürülecek" diye emirler veriyor.

Batının belirlediği açı doğrultusunda sanat­sal ürünler verenler ödüllendirilecek, o açıdan sapanlar yok sayıla­cak. Kâfirlerle dost, Müs­lümanlarla düşman olunacak. Onun izin ver­diği kadar çocuk yapılacak.

Yani bu adamlar binlerce yıl önce Fira­vun'un: "Sizin en yüce Rabbiniz (yaratıcı, yaşatıcı ve yöneticiniz) be­nim." (Nazirat 24) "Ben size kendi görüşümü gösteriyorum ve ben sizi doğru yola götürüyorum" (Mü­min 29) dediğini tekrarlıyorlar.

Milyonlarca insanın görüşü değil, benim görüşüm. "Dediğim dedik. Çaldığım düdük" diyenler bilsin ki her Firavun'un bir Musa'sı mutlaka olmuştur, bundan son­ra da olacaktır.

Mahmud Toptaş

Küfür Cephesinde Yeni Bir Şey Yok

Cantaş Yayınları

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?

MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?

İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden

HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ

HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ

Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ  İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE  BİR MUHÂVERE

Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi

NASIL BİR MAARİF?

NASIL BİR MAARİF?

Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır

HİCRET VE HAREKET

HİCRET VE HAREKET

Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu

Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabb'ine kulluk et!

Hicr, 99

GÜNÜN HADİSİ

Allahu Teala, kulunu helal (kazanç) talebinde yorgun görmeyi sever.

250 Hadis, s.197

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI