SUNGUR AĞABEY’DEN AHMED FEYZİ KUL AĞABEY İLE ALAKALI ANILAR

Sungur Ağabey anlatıyor: ‘Ahmet Feyzi Ağabey hapiste iyice hırslanmış, Temyiz’e layiha yazıyordu. Ben ve Zübeyir Ağabey de söylediklerini yazıyorduk. Ahmet Feyzi Ağabey, kulaklarımızdan tutar, ‘Gelin benim havarilerim’ diye bize iltifat ederdi. Tabi bizim ağabeyimizdi. Ceylan Ağabey yazmıyordu. Meğerse


2013-03-09 21:43:22

Sungur Ağabey anlatıyor:

'Ahmet Feyzi Ağabey hapiste iyice hırslanmış, Temyiz'e layiha yazıyordu. Ben ve Zübeyir Ağabey de söylediklerini yazıyorduk. Ahmet Feyzi Ağabey, kulaklarımızdan tutar, 'Gelin benim havarilerim' diye bize iltifat ederdi. Tabi bizim ağabeyimizdi. Ceylan Ağabey yazmıyordu. Meğerse o daha önce Üstad'dan azar işitmişti. Fakat bize de bir şey demiyordu. Sonra Üstad pencere kenarından eliyle yazar gibi işaret etti. Ben de 'Feyzi Ağabey, Üstad işaret etti, tamam üstad yaz diyor' dedim. Biz de habire yazıyoruz. Tam 145 sayfa yazdık.

Bu arada Üstad Zübeyir Ağabey'i çağırdı. Ne yazdığımızı sormuş. Zübeyir ağabey de durumu anlatınca Üstad onu bir haşlamış. 'Ben Zübeyir'i aldanmaz bilirdim' demiş. Tabi Zübeyir Ağabey o hızla dönüp geldi. Ahmet Feyzi Ağabey, 'Gel benim havarim!' deyince, Zübeyir Ağabey, 'Hocam, sen beni aldatmışsın' dedi. Ahmet Feyzi Ağabey bunu duyunca birden öyle morali bozuldu ki, elindeki yazı takımlarını topladığı gibi yatağına yan üzeri devriliverdi. İki gün hasta gibi hiç kalkmadı. Sonra Üstad'a bir pusula yazdı. 'Herkes seni inkâr edecek, sen de onları tasdik edeceksin. İlla ben senin son İmam-ı Rabbani olduğunu dünyaya ispat edeceğim.'

Sonra Üstad kendisini çağırdı. Başını göğsüne koyup öylece tıraş oldu. Bunun üzerine Ahmet Feyzi Ağabey, 'Bütün çıbanlarım iyileşti' dedi. Sonra Üstad, 'Zübeyir'le Sungur, Ceylan gibi olamadılar' diye bir mektup yazdı."

* * *

Yine Sungur Ağabey anlatıyor:

"Ahmet Feyzi Ağabey Üstad'a, 'Gençlik Rehberini biraz şerh etsem' dedi. Üstad, 'O zaman kendi imzanı at' buyurdu."

* * *

Sungur diyor ki:

"Üstad bir gün buyurdu ki:

 'Sungur!"

"Buyur Üstadım!"

"Hasan Feyzi hayatını vermiş, Ahmet Feyzi canını vermiş, Ahmet gözünü vermiş, sen ufak rahatını vermiyorsun.'

Ben içimden 'İstesin, her şeyimi vereyim' dedim.

***

Sungur Ağabey anlatıyor:

'Afyon hapsinde biz başka koğuşta, Ahmet Feyzi başka bir koğuşta idi. Onun ağlayarak namaz kılışını ve hazin seda ile dua ve yakarışlarını kulağımızı duvara dayayıp dinlerdik.'

***

Sungur Ağabey anlatıyor:

'Bir gün Ahmet Feyzi Isparta'da Üstad'ı ziyarete gelmişti. Üstad kendisine şefkat ederek geçimi ile ilgili durumunu sormuştu. Ceylan hemen söze karışıp, iki parmağı ile işaret ederek:

'Üstadım, onun iki dağı var!' demişti. Ahmet Feyzi o zaman zeytincilikle uğraşıyordu. Aydın'da iki zeytinlik tepesi vardı. Ceylan bunu kastederek 'Onun iki dağı var' diye latife etmişti.

Aydın'ın dağında zeytin, bağında incir meşhurdur. Bu yüzden Evliya Çelebi Aydın için "dağından yağ akar, bağından bal' demiş, zeytinle inciri kastetmiştir.

Ahmet Feyzi zaman zaman Üstad'a dağ ve bağında yetişen incir ve zeytinden gönderir. Emirdağ Lahikasında gönderdiği incirle ilgili Üstad'ın ifadesi şöyledir: 'O kardeşimizin Nur Avukatı Ahmet Feyzi'nin incir teberrüküne mukabil, benim namımı bir Sikke-i Gaybiye mecmuasını ona gönderiniz ki, incirleri bana dokunmasın. Çünkü bu ahirde katiyen mukabelesiz hediyeler beni hastalandırdığı, çok tecrübelerle pek kat'ileşti.'

Yine Sungur Ağabey'in ifadesiyle:

'Ahmet Feyzi Isparta'da Üstad'a zeytin göndermişti. Üstad zeytinleri kavanoza yerleştirirken bir kat zeytin üstüne bir kat ince doğranmış limon koyarak yerleştirdi ve üstüne de zeytinyağı döktürdü.'

Kaynak:

İhsan Atasoy, Ahmed Feyzi Kul,

Nesil Basım Yayın

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

“GİZLİ LÜTUF”

“GİZLİ LÜTUF”

Aslen Irak Süleymaniye asıllı olan gazeteci yazar merhum Muhammed Kürd Ali beyin(1876-1953) hat

KOPARILAN ÇİÇEĞE KARŞI ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’IN TAVRI

KOPARILAN ÇİÇEĞE KARŞI ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’IN TAVRI

Merhume Zeynep Münteha Polat hanımefendi, 1969’da gittiği Van Zernebad’da Üstad Bediüzzaman

RÜYADA EZBERLENEN SURE

RÜYADA EZBERLENEN SURE

Değerli ziyaretçilerimiz 21. 06. 2020’de şair, yazar, mütefekkir Yavuz Bülent Bakiler beyefen

“BİZE KATIL MOLLA MUHAMMED EMİN”

“BİZE KATIL MOLLA MUHAMMED EMİN”

Kıymetli ziyaretçilerimiz, geçen hafta Seyda Muhammed Emin Er merhumun “Hatıralarım” adlı

ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’IN ŞEYH ALADDİN OHİNİ’YE SEVGİSİ

ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’IN ŞEYH ALADDİN OHİNİ’YE SEVGİSİ

Merhum Şeyh Fethullah Verkanisi(v. 1901)’nin oğlu merhum allame Şeyh Alaaddin efendi(v. 1949)

BEDİÜZZAMAN’IN HAZRET’İ(ZİYAEDDİN NURŞİNİ) ZİYARETİ

BEDİÜZZAMAN’IN HAZRET’İ(ZİYAEDDİN NURŞİNİ) ZİYARETİ

Muhterem hocam Seyda Fehmi Türkmen Efendi, 27.09. 2019 Cuma günü kendilerini ziyaretimizde Nurşi

ŞEYH FETHULLAH VERKANİSİ’NİN MOLLA ABDULLAH NURSİ HAKKINDA DEDİĞİ SÖZ

ŞEYH FETHULLAH VERKANİSİ’NİN MOLLA ABDULLAH NURSİ HAKKINDA DEDİĞİ SÖZ

Değerli Seydalarımızdan Molla Şerif Arslan Hocaefendi 15.09. 2019’da, merhum Şeyh Fethullah V

BEDİÜZZAMAN’IN AİLE ŞECERESİ

BEDİÜZZAMAN’IN AİLE ŞECERESİ

Merhum Şeyh Fethullah Verkanisi’nin torunlarından değerli âlim merhum Gıyaseddin Emre Bey, Ü

VANLI ZEYNELABİDİN EFENDİ’NİN ANLATTIKLARI

VANLI ZEYNELABİDİN EFENDİ’NİN ANLATTIKLARI

Değerli hocam Seyda Molla Şefik İdikurt Efendi bir ders esnasında şu hatırayı anlattılar;

ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’IN MUŞ’UN NOK KÖYÜNDE BİR GECE MİSAFİRLİĞİ

ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’IN MUŞ’UN NOK KÖYÜNDE BİR GECE MİSAFİRLİĞİ

Emekli müftülerimizden Seyda Fehmi Türkmen Hocaefendi, 21.04. 2019 Pazar günü kendilerini evind

ŞEYH ASIM EFENDİ’NİN KALEMİNDEN BEDİÜZZAMAN-2

ŞEYH ASIM EFENDİ’NİN KALEMİNDEN BEDİÜZZAMAN-2

Sonra tekrar Van’dan Bitlis’e geldi. Onun hayatının geniş şekli yazılıdır.(bkz. Tarihçe-

Artık Allah'a, Peygamberine ve indirdiğimiz o nûra (Kur'an'a) inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

Teğabün, 8

GÜNÜN HADİSİ

İki ni'met (iki güzel hal) vardır ki, insanlardan çoğu bu ni'metleri kullanmakta aldanmıştır: Sıhhat, boş vakit.

Abdullâh b. Abbâs (r.a)'dan

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI